Araf süresi 55- 56. Ayet: “ Rabbinize yalvararak, gizlice dua edin. Çünkü O, aşırı gidenleri sevmez. Düzene girdikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Azabından korkarak ve rahmetini umarak, Allah’a dua edin. Şüphesiz ki, Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara yakındır.”
Mümin süresi 60. Ayet: “Rabbiniz buyurdu ki; bana dua edin, size karşılık vereyim. Bana ibadet etmekten, büyüklenip, yüz çevirenler; muhakkak küçülmüş kimseler olarak cehenneme gireceklerdir!”
Zariyat süresi 15- 18. Ayet: “ Allah’ın azabından korkanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini, alarak; cennetlerde pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar bundan önce Allah’ı görüyor, bilinci içinde amel ederlerdi. Geceleri çok az uyurlar, seherlerde de Allah’tan bağışlanmalarını dilerlerdi…”
Ahzap süresi 16. Ayet: “ Gerçekten Allah ve O’nun melekleri, peygambere ( Muhammed’e) selam etmektedirler. Ey iman edenler! Siz de O’na salât getirin ve selâm verin.”
Peygamberimiz Hazreti Muhammet Mustafa sav. Buyuruyor: Allah’ın ismi azamini; en büyük adını öğrenmenize kılavuzluk edeyim mi? O, Yunus peygamberin duası olan; “La ilâhe ilah Ente Sübhaneke İnni Küntü Minez – zalimin.”
Nisa süresi 69. Ayet: “Kim, Allah’a ve peygamberine itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerle, dosdoğru olan kişilerle, şehitlerle ve iyi kullarla beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır.”
İsra süresi 9 - 10. Ayet: “ Kuşkusuz bu Kur’ân, insanları en doğru yola götürür. Salih- güzel ameller işleyen, müminlere büyük ödül olduğunu, ahirete iman etmeyenlere de; can yakıcı azap- eziyet hazırladığımızı müjdeler.”
Kur’ân-ı Kerim, bizlere hemen her konuda kısa, öz, anlamlı, olumlu yol gösterir. Peygamberimiz de bu yolu açarak, açılımını yaparak, detayı ile örnek olur, kılavuz olur. Kur’ân, bizlere bilmediğimizi öğretir. Bilmediğimizi öğrenmemizi emreder. “Göklerin ve yerin bir olduğunu, sonradan ayrıldığını, her canlının su ve topraktan yaratıldığını anlatır.” “ Güneş, ay ve diğer gezegenlerin kendi yörüngelerinde döndüğünü açıklar.” “ Yerkürenin kutuplarının basık olduğunu ve döndüğünü bildirir.” “ Yükseldikçe hava basıncının düşerek, nefes almanın güçleştiğini ifade eder.” “ Evrenin uzayıp, genişlediğini açıklar.” “ Rüzgârın ve arıların aşılayıcı olduğunu bildirir.” “İnsan parmaklarındaki hatların farklılığını, insanların yapılarının farklı olduğunu anlatır.” “ Çocuğun anne karnındaki gelişim evrelerini anlatır.” “ Her şeyin bir nedene bağlı yaratıldığını, sebep- sebep ilişkisine vurgu yapar.” Bugün bilinen pek çok bilimsel konuyu o günde açıklar.
Kur’ân’ı iyi niyetle, samimiyetle okuyup, anlamaya çalışmalı. Eğer iyi niyetle okuma yapılmazsa; din- iman, Kur’ân, peygamber, Müslüman düşmanlığı artar. Kur’ân’ın doğruları karşısında; sapanlar, sapkınlar, sapıklar deliye, kudurmuşa döner! Kur’ân’ı samimiyetle anlamaya çalışmalı. Kur’ân’ı, peygamberimizi örnek alarak yaşamalı. Kur’ân’a sımsıkı sarılmalı. Kur’ân şifa kaynağıdır. Kur’ân yasaları üstündür. İslam dinini öğrenmeli. Yaşamalı. Anlatmalı. Açıklamalı. Tebliğ etmeli. En güzel örnek olmaya çalışmalı. Kur’ân, dünya ve ahireti anlatır. En üstün insan; güzel ahlak sahibi takva müminlerdir. Aklını, zekâsını; Kur’ân, sünnet, ilim, bilim, irfan yolunda kullanandır.
Mümin süresi 46. Ayet: “ Onlar, sabah- akşam ateşe sunulacaklar. Kıyamet gerçekleştiğinde ise şöyle denilecektir: - Firavunun bağlılarını en şiddetli azaba- eziyete sokun!”
Lütfen! Hac süresi 1-2. Ayeti okuyup, derinden mümince düşününüz.
Lütfen! Mülk süresi 6-8. Ayeti okuyup; derinden, kapsamlı düşününüz; ders, ibret alınız.
Müslüman bilgili, bilinçli, ders alan, ibret alan, aldatmayan, aldanmayan olur. Tarihten ders alır. Geleceğe güvenle ilerler. Perde arkasında olup- bitenleri keşfeder, sezer, hisseder, algılar. Kötü insanların hile, tuzak, kumpas, sahtekârlık, düşmanlık, aldatma, kandırmasına düşmez. Mal gibi davar gibi sığır gibi kullanılmaz! Kötülerin uşağı, malı, aleti, malzemesi, oyuncağı, kölesi, mankudu olmaz. Emperyalistlerin, komünistlerin, sosyalistlerin, faşistlerin, liberallerin, putperestlerin, ırkçıların, mezhepçilerin, tarikatçıların, cemaatçilerin, sapkın inanışların, sapık anlayışlıların, çıkarcıların kullandığı, istismar ettiği, yararlandığı, eşek yerine koyduğu, ahmak olmaz. Aklını, zekâsını dosdoğru işletir. Kur’ân yolunda, peygamberimizin izinde, bilim üzere yaşar. Dosdoğru, dürüst, adil, eşitlikçi olur.
Müslüman, uyanık, dikkatli, hassas, duyarlı, bilgili, bilinçli, vatansever, milletsever, bayrak, bağımsızlık, din – iman, mümin sever olmalı. Her ülkede hain, alçak, kahpe, katil, katliamcı, adi, nankör, düşmanlık, itlik- köpeklik eden var ama bizim ülkemizde daha çok var! İçteki ve dışta ki; alçak, sinsi, adi, kahpe, alçaklar; ülkemizi yıkmak, bozmak, yok etmek için işbirliği, elbirliği içinde çalışmaktadır! “Öyle ki, içteki düşmanlar, dıştakilerden çok daha istekli davranmaktadır.” Bunu darbelerde; şiddet, terör olaylarında açık, net görmekteyiz. En son olayda, 15 Temmuz 2016 günü; ABD, Batı, emperyalist tasmalı alçak, adi, hainler, darbe girişiminde bulundu! 251 vatan evladımızı şehit etti! 2,194 evladımızı gazi etti; sakat, engelli bıraktı! Bu alçaklar o kadar sinsi davrandılar ki, devletin en kılcal damarlarına kadar girdi! İki yüz yüzlü hareket ettiler. Ak Parti Hükümeti’nde; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık, vali, kaymakam, emniyet müdürlüğü, asker, subay, yargıçlık yaptılar! Hala yıkmak için her yolu denemektedirler. Yurt içinde ve dışında düşmanlarımızla işbirliği içinde yıkım hareketini gerçekleştirmek için etkinliktedirler! Her türlü emperyalistle, terör örgütleri ile ittifak, müttefik olmaktadırlar.
Alçak, adi, kahpeler; maddi, manevi zarar vermektedirler. Hem devleti ele geçirmek, hem yıkmak, hem maddi, manevi, ahlakı zarar vermek gibi binlerce kirli, pisli hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Basını, medyayı, sosyal medyayı, sinemayı, televizyonu, radyoyu, okulu, camiyi, tiyatroyu, sanatı, sanatçıyı, bireyi, aileyi; kirli, pisli amaçları için kullanmaktadırlar. Uluslararası anlaşmaları kendi lehlerine kullanan, özgürlükleri istismar eden, ahlaksızlıktan cinsi sapıklık türeten, pek çok kirli hileler gerçekleştirmektedirler. Uluslararası İstanbul Antlaşması’ndan; LGBTİ+ Ensest sapık cinsi ilişki özgürlüğü elde etmeye çalışmaktadırlar! Mor çatıcı feministler, materyalistler, masonlar, bireyi onursuzlaştırmak, aileyi dinamitlemek için her yolu denemektedir! Lezbiyen ilişkiyi savunan, kadın ile kadının, erkek ile erkeğin evliliğine özgürlük istemektedirler. Hareketlerine de ; “onur yürüyüşü” demektedirler. Bu cinsi sapık harekete ülkemizin muhalefet partilerinin en büyüğünden, en küçüğüne kadar destek verenler, belediyeler, örgütler olmaktadır!
Bendeniz, ülkem, milletim, dinim- imanım için çalışanlara minnettarım. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize minnettarım ve dua ediyorum.
Büyük Ayasofya Camisi 10.07.2020 günlü Danıştay ve Cumhurbaşkanı kararı ile ibadete açıldı. Dört minaresinden her gün 5 defa ezan okunmaktadır. 24 Temmuz 2020 gününe kadar tadilat- onarım yapılmaktadır. 24 Temmuz 2020 Cuma günü, Cuma namazı ile ibadet başlayacak. Buna içimizdeki materyalistler, dıştaki kâfirlerden daha çok tepki göstermektedir. Her gün televizyonlarda, ibadete açılışa tepki konuşmaları yapılmaktadır. Artık ziyaretler 100 lira ile değil ücretsiz yapılacak. Herkes yine ücretsiz ziyaret edebilecek. Resim ve figürler sadece ibadet anında ışıkla, ayetler yansıtılarak, görülmez yapılacak. 1934 yılından beri, 86 yıldır müze olan bu cami; ibadet edilen camiye dönüştürüldü. Batılı kâfirlerin ve içteki din ve Müslüman düşmanı olanların; üzüntü, tepki ve karşı çıkmaları, İslam ve Müslüman düşmanı olduklarındandır. “Biz, kiliseyi- katedrali, camiye dönüştürmedik. Müzeyi ibadet edilen yer yaptık.” Müze olunca tepki yok! Camii olunca tepki göstermektedirler. Demek ki, bunlar din, iman, Müslüman, ibadet düşmanlığı yapmaktadır. “Müslüman, elin gâvuruna göre kendini hizaya çekmez. Kur’ân ve sünnete uyarak, yaşantısına yön verir.” “Elin kâfirlerinin, İslam eserlerinden binlercesini amaçları dışında kullanmaktadırlar. Savaşlarda özellikle camilere, okullara, hastanelere, şehire, sivillere, doğaya zarar vermektedirler!”
İdeolojik ve siyasi örgütler, tarikatlar, cemaatler tek merkezden yönetilmektedir. Lideri düşman ele geçirdiğinde, taraftarlarını istedikleri gibi kullanmaktadırlar.
“Fetö lideri ele geçirildi. Taraftarı vatan, millet, devlet, din- iman, Müslüman düşmanı olarak kullanıldı.”
“ PKK, DHKP-C, DEAŞ, HDP gibi örgütlerin lideri ele geçirildi. Taraftarı milli, manevi, dini değerlerimize düşmanlıkta kullanılmaktadır.” Bunun içindir ki, devleti işlevli kılarken, yönetirken; bu yapılarla doldurmamalı. Hatta hiç yer vermemeli. Bunlar dış, yabancı istihbarat örgütleri ile işbirliği içinde çalışabilmektedir.
Bir cemaat, tarikat, ideolojik örgüt için önce, öncelikle kendi örgütü, cemaati, tarikatı vardır. İslam dini, Kur’ân, peygamber, vatan, millet, devlet, bayrak çok daha sonra gelir. Öne kendilerini alırlar. Kendi örgütlerine öncelik tanırlar. Kur’ân ve peygamberden çok; şeyhimiz, önderimiz, liderimiz, saydamız, üstadımız dedi, diye söze başlarlar. “Bir PKK, DHKP-C; vatan, millet, devlet sevdalısı olmaz. Vatanı, milleti, devleti yıkmaya çalıştıkları gibi yabancı şer güçlere satarlar! Bunlar alçak, adi, şarlatanlardır. Söyledikleri gibi yapmazlar. Birbirlerini sevmezler. Ama asıl düşman bildiklerine karşı işbirliği yaparlar. Halkı aldatıp, kandırmak için her boyaya girerler. Gençler, kadınlar üzerine oynarlar. Ama kendi karılarını bile alabildiğine döverler! TBMM’ye geldiklerinde de; kadın hakları konusunda önerge verirler. Televizyonlarda kadın hakları konusunda program yaparlar. Ama kendi karılarına işkence ederler! Sanatçı geçinenlerde aynen böyle sadist davranmaktadırlar! İstismarcıdırlar. Bu adi, alçaklar sadece kendi nefislerini ve örgütlerini düşünürler. Bunlar için değer yargısı; milli, manevi, dini, ilmi, onur değeri yoktur. Sakın kanmayınız, aldanmayınız, aldatmayınız.
Dininiz; İslâm, kitabınız; Kur’ân, kıbleniz; Kâbe, Rabbiniz; Allah cc. Peygamberiniz; Hazreti Muhammed Mustafa sav. Cemaatiniz; İslâm cemaati olsun. Vatanınıza, milletinize, devletinize, bayrağınıza, vatan bütünlüğünüze, bağımsızlığınıza zerre kadar zarar veren harekette bulunmayınız. Örgütlerden yana değil; devletinizden ve milletinizden yana olunuz. Dini kullanan sapıklar, kan dökmeyi ilke edinen komünistler, faşistlerden yana taraf olmayınız. Aklı; İslam dini, ilim, bilim, zekâ ile birlikte işletiniz. Hiç zarar görmeyeceğinize kefil olurum.
Her konuda milli, yerli, değerli olmalı. Bizler her yönü ile milli, yerli, dini olmaktan uzaklaşıyoruz. Ülkemizde futbol kulübü var. Bunların biri tamamen yabancılarla futbol karşılaşması yaptırabiliyordu! Yeni çıkan tüzüğe göre kadroda 14 futbolcu oyuncu olmalı. Sahada 8 yabancı futbolcu oynatmalı. İnsanımıza futbol seyrettir. Aldığın parayı, yabancılara aktar! Hem de binlerce işçi aylığı değerinde para ver!
Halkı alkol, içki, sigara, uyuşturucu, eğlence ile düşünemez hale getirmişler!
Alman Polis Örgütü ve de Avrupa parlamentosu 2020 raporunda; PKK, DHKP-C, bütün Avrupa’yı militan kaynağı, terör finansmanı ve propagandası için kullanıyor!
“1992-1995 yılları arasında Rus ve Batı destekli Ermeni ordusu, Azerbaycan’ın %20 Karabağ toprağını işgal etti. Bir milyon Azeri halkını yurdundan sürdü! Katliamlar yaptı! Şimdi yine 12 Temmuz 2020 gününden itibaren Azerbaycan topraklarına hafif ve ağır silahlarla Rus destekli olarak saldırmaktadır! Amaç; “Bakü, Tiflis, Ceyhan petrol hattını ele geçirmektir!” Türkiye, Azerbaycan’a her türlü desteği vereceğini, yanında olacağını, yapılan görüşmelerde bildirdi. Ermenistan’ı akıllı olmaya çağırdı. Sınırında savaş uçaklarını uçurdu. ” “Düşman içten ve dıştan saldırmaktadır. Her türlü duruma hazırlıklı olmalı. Müttefikler edinmeli. Kara günde, ak günde birlikte olabilecek ülkeler kazanmalı. Çünkü dünya paktlar kurmuş. İttifaklar yapmış. Müttefikler edinmiş. Ortak hareket etmektedir.”
“Bir Afganistan’a 2001 yılından günümüze kadar 28 NATO ülkesi ve artı ülkelerle saldırmaktadır!” 1979 yılında da SSCB işgal etmişti!
“ Irak’a 1991- 2012 yılları arasında 34 ülke saldırıp, işgal etmişti!”
“ Suriye’de 72 ülke pay kapmaya çalışmaktadır.”
“ Libya’ya 2011 yılında 20 taneden fazla ülke saldırmıştı! Şimdide 20 kadar ülke parçalamaya çalışmaktadır!”
Dinimiz, milletimiz, insanlık, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, doğruluk, dürüstlük, adalet, eşitlik, insanlık için tüm gücümüz ile çalışmalıyız. Hep olumlu, yararlı, iyilik, hizmet, infak, hakkı – hakikati öğretme ve yaşama için çalışmalıyız. “İyiliği yaymalıyız. Kötülükleri engellemeye çalışmalıyız.” “Allah’ın sev dediğini sevmeliyiz. Sevme dediğini sevmemeliyiz.” Allah’ın ve peygamberinin yolundan ayrılıp; yalancı, sahtekâr, şarlatanların yoluna girmemeli. Onları önder, lider etmemeliyiz. Aksi halde mankut, beyinsiz, aptal gibi kullanılmış oluruz. Son pişmanlık da fayda etmez. Harcanıp, gideriz! İki dünyamızı kaybederiz! Dosdoğru olan Allah cc. Yolundan ayrılmamalı. Allah’ın dinine sımsıkı sarılmalı. Aklı, Zekâyı; ilim ile din ile işletmeli. Batıla, küfüre, sapmaya, sapıklığa, sapkınlığa düşmemek için hak ve hakikate yapışmalı.