Güzel ahlakın temeli; İslâm dinidir. İslâm dini, Kur’an ve Peygamber sas. Kaynaklıdır. Birey, aile, toplum, devlet ancak Güzel İslam Ahlâkı ile ayakta kalır. Aksi halde bunların hepsi perişan olup, çöker!

İnsanlar yaratılış itibarıyla medenidir. Sosyaldir. Toplu halde yaşama karakterlidir. Birbirine ihtiyaç duymaktadır. Bireylerin birbirine karşılıklı görevleri vardır. Toplum ve devletin yaşaması için, güzel İslam ahlakının yaşatılması zorunludur.

Toplum ve devlet, bireylerin ve ailenin hayatını gözetmeli. Bireylerin yaşantısının güzel ahlak ile güzelleşmesini sağlamalı. İslam ahlakını yaşaması için; eğitim- öğretim, kültür, sanat, meslek, zanaat, teknik, teknoloji kazandırmalı. İnsani ve İslami ilişkileri olumlu yönde geliştirmeli. Olgun insanlar oluşturmalı. Olgun, faziletli, değerli insan oluşturulmadığında; toplum ve devlet çöker! Bunun bir yılda çöken 50 taneden fazla komünist rejimli ülkelerde gördük!

Her insan yaşamak hakkına sahiptir. Hiç kimsenin hayatına haksız yere müdahale edilemez. İnsanların yasaması içinde; İslam ahlakının toplumda ve devlette yerleşmesi gerekir. Aksi halde toplum; yırtıcı yaban hayvanlarının bulunduğu ormana dönüşür! Böyle bir ortamda hiç kimsenin yaşama şansı, kısmeti, nasibi olmaz.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Ayetinde buyuruyor: “ Bir insanı haksız yere öldüren, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Aksine bir insanın yaşamasına sebep olan, bütün insanları yaşama kavuşturmuş gibi olur.”

Bugün bu ayete bakarak; katliamcı, soykırımcı, teröristlerin, zalimlerin durumunu düşünün!

Allah cc. Bütün insanları hür- özgür yaratmıştır. Hepsine akıl, zekâ, fikir, öğrenme yetisi, düşünme becerisi, çalışma yeteneği gibi pek çok yetenek vermiştir. İnsan bu güzelim yetenekleri, en iyi şekilde değerlendirip, kendini en iyi, yüksek şekilde yetiştirmelidir. Başarısızlığından ve başarısından kendi sorumludur. Bir de anne ve babası sorumludur.

Her insan okuması, öğrenmesi, bilim, meslek, din edinmesi ile sorumludur. Kendi gelişim ortamlarını, kendileri ve kendinden sorumlu olanlar oluşturur. Kendilerini hukuk çerçevesinde geliştirir. Hukuk çerçevesinde hareket eder ve yaşar. Hak, hukuku hiç kimsenin çiğneme yetkisi yoktur. Özgürlüğü de, başkalarına zarar- ziyan vermeyeceği şekilde kullanır.

Allah cc. İnsanları en güzel şekilde, biçimde, onurlu şekilde yarattı. Bu güzelliği, onuru hiç kimsenin bozma hakkı, hukuku asla yoktur. İlahi hukuk çiğnenemez. İlahi hukukun çiğnenmesi, insanın kendi onur ve değerlerini çiğnemesi olur. 

İnsanda vicdan, insaf en yüksek düzeyde ancak Müslümanlarda oluşur. En vicdanlı, insaflı insan; Müslüman insandır. İnsafı, vicdanı olmayan değil Müslüman, insan bile olamaz. İnsafla, vicdanla hareket eden, doğru hareket eder. İnsaf, vicdan bir acıma, merhamet, şefkat, müşfik işidir. Müslüman bütün varlıkların acı hallerine acır. Varlıkların iyi olmalarını ister.

24 Şubat 2022 yılından beri, yaklaşık 3 yıldır Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş devam ediyor. Rusya daha çok sivil yerleşkeleri vuruyor. O insanların, çocukların, mazlumların hallerine ağlıyorum. Ama bunu materyalist kâfir gâvurların büyük bir çoğunluğu yapamıyor.

07 Ekim 2023 gününden beri İsrail Siyonist Yahudiler, Filistin sivil halkını çok perişan ediyor! Köy, mahalle, şehir, okul, hastane, cami, kilise demeden, bombalıyor. İçim acıyor! İzleme ye bile dayanamıyorum. Ama Batılı ülkeler, İsrail’e destek veriyor. Ama Batılı ülkelerde bazı halk gurupları, kendi ülke yönetimlerini protesto ediyor. Ama protesto edenlere, polis çok büyük şiddet kullanıyor. Bazen tutukluyor.

Suriye’de direniş örgütlerinin silahlı mücadelesi sonucu Baas rejimi;  faşist+ komünist+ diktatör yönetiminin başı, ülkeyi bırakıp, gizli olarak Rusya’ya kaçtı. Ama hala Amerika, Rusya ve diğer batılı ülkeler Suriye’den çıkmadı. Suriye’de 4,5 milyon kadar konut vardı. 2011 yılı mart ayından beri geçen 13 yılda ülkeyi harabeye, enkaza çevirdiler. İki milyondan fazla konut yıkıldı. Altyapı, üstyapı yok edildi. Rejim ve diğer emperyalist işgalci şer güçler, Suriye halkını mahvetti. 23 milyon nüfusun yarıdan fazlası ülke içinde ve yurt dışına yer değiştirdi. Suriye halkının 4,5 milyonu da ülkemize 2011 yılı Mart ayından itibaren geldi. Bu durum ülkemizi, devlet ve millet olarak olumsuz etkiledi.

Irak, Amerika tarafından 1991 yılında 121 bin hava saldırısı yapılarak havadan bombalandı. Irak karşı bile koyamadı. Zaten parazit yaptırarak, iletişimi önlediler. 2003 yılı 17 Ocak’ta 34 ülkeyi yanına alan Amerika, Irak’ı işgal etti. Altyapıyı tümüyle yok etti. 2012 yılında Irak’tan kısmen askerlerini çekti. Ama Irak’ı böldü, parçaladı. Bir Kürt özerk yönetimi oluşturdu. Şii, Sünnileri birbirine düşman etti. Birbiri ile çatıştırmak için, birbirlerinin kutsal yerlerini bombaladı. Sanki taraflar bombaladı, gibi yaptı.

Bugün 24.12.2024 günüdür. Aradan 12 yıl geçti ama ırak durulmadı. Çünkü halkın devletinden beklentisi var. Devlette petrol zengini ülke olmasına rağmen, beklentileri karşılayamıyor.

2012 yılından itibaren Libya’ya da 20’den fazla ülke saldırdı. Ülkeyi bölmek için terör grubu Hafter’i oluşturdular. Bunda sadece Batılı ülkeler rol almadı. Rus ayısı da rol aldı. Arap ülkelerinden B.A.E. Mısır da taraf oldu. Ama tümüne sahip çıkan sadece Türkiye’m oldu.

1979 yılında SSCB denilen, dünyanın ikinci büyük askeri gücü, 350 milyonluk ülke, 21 milyon km2 vatan toprağı olan, komünist ülke, zayıf, fakir olan Afganistan’a saldırdı, işgal etti. İşgal 8 yıl kadar sürdü. 30 bin asker kayıp vererek, geri çekildi. 2002 yılında Amerika, NATO ile 30 ülke ile işgal etti. Taş üstüne taş bırakmadı. Afganistan 2021 yılına kadar işgalde kaldı. Direniş örgütü İslamcıydı. Şimdi Taliban denilen diktatör ile halkın başı derttedir.

Bosna- Hersek Müslüman halkına 1992- 1995 yıllarında Sırbistan ile Hırvatistan saldırdı. 250 bin Bosnalıyı katletti. Soykırım yapıldı.

Yine 1992-1995 yıllarında Ermenistan ve dostları; Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini işgal etti. 30 yıl sonra Türkiye’mizin katkıları ile Karabağ kurtarıldı.

1980- 1988 yıllarında ırak ile İran 8 yıl birbiri ile savaştı. Amerika, Irak’ı kışkırtarak savaştırdı.

Yemen de iç savaşı Amerika yanlıları ile İran yanlıları çıkardı.

Sudan’ı iç savaş ile iki parçaya böldürdüler. Şimdide iktidar iç savaşı devam ediyor.

Ruanda da 1993 yıllarında Fransa iç savaş çıkarttı. 2024 yılı itibarı ile bile Fransa’nın Afrika’da 14 sömürge ülkesi var.

SSCB 15 parçaya, Yugoslavya 7 parçaya, Çekoslovakya 2 parçaya, yemen 2 parçaya, sudan 2 parçaya böldürüldü.

Dünyanın en zalim katliamcı, soykırımcı ülkeleri; komünist rejim ülkeleri ile demokrasi- kapitalist rejimleridir. Diktatör ve canidirler.

Yine 1992-1995 yılları arasında çeçen ile Rusya arasında iç savaş çıktı.

Myanmar’da Müslümanlar 5-6 yıl önce katledildi.

“Aklıma kaldığı gibi yılları yazdım. Dünyada aynı anda 40 farklı yerde çatışma ve savaşlar devam etti.”

İşte burada savaşları çıkaranlar, çıkartanlar hep insafsız, vicdansız, sapkın katliamcı caniler olmaktadır.

İnsanların insaflı, vicdanlı, merhametli, acıyan, şefkatli, müşfik olması için; hak din İslam dini öğretilip, içselleştirilmesi gerekir. Bilinçli mümin ve Müslüman edilmesi gerekir.

İnsan akıllı, zeki bir varlıktı. Yaptıklarından sorumludur. Sorumluluklarını bilen varlıktır. Yaptıklarından sorumlu olduğu için de, özgür varlıktır. Hak din öğretilirse, daha doğru olmayı, dürüst olmayı başarır.

İnsana öğütte bulunmalı. Nasihat etmeli. Vicdanı canlandırılmalı.

Doğru fikir- düşünce benimsetilirse, insan doğru, dürüst olur.

Yalan, yanlış, zararlı fikirler öğretilirse, zararlı, ziyan veren varlık olur ki; bu aşağıların aşağısı yaratık olmasını oluşturur. Bugün zararlı fikirlerle yetişen kişiler; en zararlı hayvanlardan çok daha tehlikelidir. Timsah aslan, yılan, akrep, çıyan, komodor canavarından çok daha kitlesel zararlar verir. Bu durum ahlaksızlığın dibidir.

İnsan ilim- bilim- doğru bilgiyle yetiştirilirse, olgun, erdemli, faziletli, yararlı insan olur. Yetiştirilmezse, zararlı olur.

Allah cc. İnsanı en güzle şekilde, biçimde, onurlu, şerefli, saygın, namuslu olabilecek şekilde yarattı. Bu güzelim hasletler, yetenekler; ilim ile daha da pekişir.

İslam ile yetişmeyenler; Musollini, Adolf Hitler, Lenin, Stalin, Mao Zedong, Beşer Esed, Abdullah Öcalan ve yüzlercesi gibi olur! Böylesi adi katliamcı canavarlar, insanlığa, varlığa çok büyük zararlar vermiştir.

Bu adi canavarların yetişmemesi için; öncelikle sapık, sapkın, bozuk, yıkıcı düşüncelerin insanları bozması engellenmelidir. Önce batılın, küfrün, sapık düşüncelerin beyinleri kirletmesi engellenmelidir. Sonrasında hak din İslam ile birlikte bilim öğretilmelidir. Bilim dediğimizde; sapık ideolojik görüşleri kastetmiyorum. Sapık ideolojik görüşler; bilim, bilgi değildir. Onlar ahlaksız saçmalıklardır.

İslam dini, insan doğasına zıt olan her şeyi yasaklar. Ahlaksızlığı yasaklar. İslam dininde kötülük, çirkinlik, zarar verme, yalan söyleme, iftira etme, dedikodu yapma, alay etme, kötü söz söyleme, kötü davranma, hırsızlık etme, hak- hukuk çiğneme gibi 800 kadar eylem haramdır- yasaklanmıştır.

İslam dini insanların onuruna, saygınlığına, özel hallerine, varlığına, birikimine saygı duyar. Temiz ve huzurlu bir yaşantısını bozmaya karşı çıkar. Güzel yaşama, iyi geçinme, görgülü olma gibi değerleri korur.

İslam dini hiçbir felsefi, beşeri görüş ile kıyaslanamaz- karşılaştırılamaz.

İslam dinini bırakıp; başka felsefi görüşler etme, kabul edilmez.

İnsanları hiç yoktan yaratan Yüce Allah cc. İnsanların rahat, huzur, mutluluk, kolaylık, barış içinde yaşaması içinde İslam dinini gönderdi. İslam dininin gönderilmesindeki, amaç; iki âlemde insanın rahat olması içindir. İslam dini, insanların iyi geçinme, barış içinde yaşama, görgülü ve medeni olma için İlahi bir düzendir. İnsanların birbirlerine karşı; saygılı, sevgi dolu, nezaketli, hayırsever olmalarını oluşturur. Halkların İslam hukukuna uyması ile medeniyetler kurulur.

İslam dini, insanların birbirine tatlı dilli, güzel yüzlü, açık kalpli olmasını sağlar.

Toplumdakilerin birbirine yumuşak, hoşgörülü, açık, net ve dürüst davranmalarını önerir.

Müslümanların birbirinden zarar- ziyan görmemelerini önerir. Ama bugün toplumumuz İslam ve insanlık düşmanı olduğu için bu olmamaktadır. Bugün ülkemizde onlarca televizyon kanalı toplumdaki, adilikleri, ahlaksızlıkları haber edip, saatlerce yayınlamaktadır. Nerede bir ahlaksız, adi bulursa, televizyona çıkarmaktadır. İlahiyatçılarında sapkın sapıklarıyla dini program yapmaktadırlar. İdeolojileri olanlar daha çok İslam düşmanlığı yapmaktadırlar.

Sokaklarda halkla röportajlar yapılıyor. Gençlere sorular soruluyor. İslam dini ile ilgili bilgileri sıfırdır. Bunlar okullarda, lise bitirinceye kadar, haftada 2 saat din kültürü ve ahlak bilgisi dersi görmüşler. Ama İslam dininden haberleri yok. Demek ki, din öğretmenleri de lavaş düşkünüdür! İslam bilgileri olmadığı gibi İslam karşıtlığı yapıyorlar.

Müslüman, iyiliğe iyilik, kötülüğe de iyilik yapan harika insandır.

Müslüman, kendine düşmanlık ve zulmedeni bağışlar. İntikam ve öç alma davası gütmez.

Müslüman herkesle barış içinde yaşamayı ister.

Müslüman dargınların arasını düzeltir. Kavgaları önler. Bunun içinde bilgili, bilinçli olmalıdır. Hanzoların yapacağı işler değildir.

Dargınların arasını barıştırmak çok sevaptır.

Müslüman başkalarının ayıp ve kusurlarını araştırmaz.

Müslüman, dostlarını arkasından savunur.

Müslüman her varlığa yardım eder.

Müslüman başkalarına yük olmaz.

Müslüman sevgi, saygı, hoşgörü doludur.

Müslüman, kadınlara ve çocuklara daha özenle davranır.

Müslüman hayırseverdir.

Müslüman başkaları için asla kötülük istemez.

Müslüman selamı ve barışı yayar.

Müslüman maddi, manevi anlamda tertemizdir.

Müslüman ikram edicidir.

 Müslüman güzel yerlere çağrıldığında, gidendir.

Müslüman yemek yedirendir.

Müslüman hayırlı güzel eserler bırakandır.

Müslüman saygılı davranır.

Müslüman herkesin hak ve hukukunu gözetir.

Müslüman güvenilir, emin kimsedir.

Müslüman hastaları ziyaret eder.

Müslüman en iyi davranandır.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Ahlaklı bireyleri, aileleri, toplumları, devlet yöneticilerini sever. Onları dünya ve ahirette huzurlu, mutlu eder, rahat ettirir. Ahirette cennetine koyar. Ahlaksızların ise dünyaları cehennem, ahiretleri cehennem olur. Başlarına dert, bela, musibet, pislik yağar! Ülkemizde ve dünyada olan olayları ibret gözü ile izleyip, dersler çıkarınız. Olan istenmeyen olayların temelinde ahlaksızlık, kötülük, çirkinlik, haram, suç işleme vardır.

Biz insanlara düşen ilk görev; kötülükleri, çirkinlikleri, yalanları, yanlışları kabul etmemektir. İslam dinini bütün yönleri ile ihlasla yaşamaktır. Yüce Allah’ın emirlerini tutmak, yasakladıklarından sakınmaktır. İyilikleri artırıp, çoğaltmak, yaymaktır. Kötülükleri, çirkinlikleri, yalanı, yanlışları ise yok etmektir. Her zaman yararlı, iyi, güzel, doğru, hayırlı çığır açmaktır. İslam dinini Peygamberimiz sas. Gibi yaşamaktır.