İslam dininin ve bilimin binlerce değerini, faziletini, niteliğini, özelliğini öğrenip, yaşam biçimi yapma; insanı insanileştirir, insancıl eder, insan eder, olgunlaştırır. İnsana üstün özellikler katar.

 İnsanı doğru, dürüst, adaletli, edepli, güzel ahlaklı, hakkaniyetli, hayâ sahibi, dosdoğru muamele eden, eder. Allah’ın ahlakı ile ahlaklandırır. Peygamberimizin sav. Öğretisi ile öğrencisi yapar.

İnsan, İslam olunca; dosdoğru, dürüst, adaletli, bilgili, bilinçli, ilmi yaşayan, hak dini takvaca yaşayan olur. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, anne ve babaya saygılı, insanlara yararlı olur. İnsanların kusurlarını bağışlar. Her işi en güzel şekilde olumlu, özenerek yapar. Cesaretini hak için; hakça, hukukça kullanır. Cömert olur. İlmi davranır ve helal çalışır, helal harcar. Harcamalarında israf- savurganlık etmez. Hak adına hakça çalışır. Stratejik toplam kalitede, verimli çalışmalar yapar. İnsanlara dost, kardeş olmayı önerir. Özverili, fedakâr, diğerkâm, dengeli, ölçülü, kanaatkâr, bağışlayıcı, affedici olur.

Olgun insan, sevgi, saygı doludur. Hiçbir varlığa zarar vermez. İnsanları sevdiği gibi hayvanları, doğayı, varlıkları da sever. Kusurları örter. Kötülükleri yaymaz. Kötülükleri önler. Kibardır, naziktir, zarafetlidir, nezaketlidir,  incedir. Şefkatli, merhametlidir. Şükretmesini, hamt etmesini bilir.  Maddi, manevi anlamda tertemizdir. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma içindedir. Her hal ve hareketi ile en güzel örnek, numune rol modeldir, olmalıdır.

İslam dini, güzel ahlak güzellikleri manzumesidir. İlmi değerler manzumesidir. İnsanlık manzumesidir. İslam dinin güzel ahlak değerleri binlercedir. Bin taneden fazladır. Ahlak olmadan, İslam dini olmaz. Mütevazı- alçak gönüllü, ağırbaşlı, doğru, dürüst, faziletli, adaletli, insnalıklı olmak İslam dinin başlıca değerleridir. Alçak gönüllülük, olgunluk, sevgi dolu, saygılı olma, dinimizin başlıca emirleridir. Ayet ve hadisler le emredilmiştir. İslam dinin her emri, her yasağı insanlık, varlık için çok önemlidir. İslam dininde kibirlenme, böbürlenme, kendini büyük görme çok önemlidir. İslam dini kibirli olmayı yasaklamıştır. Çok büyük günah olduğunu, hatta cennete giremeyeceğini anlatmıştır. Alçakgönüllü olma emredilmiştir.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.”

İslam dinin birinci ana kaynağı; Kur’ân’dır. İkinci ana kaynağı; Peygamberimiz, hadis ve sünnetlerdir. Üçüncü kaynağı bilimdir. Dördüncü kaynağı insan ve evrendir. Bazı bağnaz tarikat ve cemaatler ilme pek önem ve değer vermemektedir. Bunlar İslam ve insanlık düşmanı düşman kurşun askerleridir. İslam dinini her türlü hain, bozguncu kullanmaktadır.

İslam dini, insanlık, hayvan, bitki, doğa, çevrecilik, kadın, erkek dinidir. İslam, insanı ve doğadaki varlıkları içine alan her varlık için hükümleri vardır. İnsan bu hükümlere uygun yaşamalıdır. İslam dininin siyasi hükümler, ekonomik sistemleri, sosyal hükümleri, hak ve hukuk hükümlerine uyulmalı. İslam dinine uygun bu alanlarda sistem oluşturulmalı. Şu anda sistematik bir sistem oluşturan durum yoktur. İdeolojilerde insanlığa çok büyük zararlar vermektedir.

İslam dininde cimrilik, eli sıkılık yasaktır. İsraf- savurganlık da yasaktır. Cimrilik, ahlakı ve ruhi bir hastalıktır. Ruhsal hastalıktır. Varlık içinde yoksulluk yaşayandır. Başkalarına hayrı, iyiliği olmayandır. Bunlar cimrilikleri nedeniyle başkaları ile arkadaşlık yetmezlik etmezler. Muhabbet etmezler. Bir çay içme muhabbetinde bulunmazlar.

Bir örnek verelim: öğretmen menşeli bir kişi fabrikatör olmuş. Okul müdürlüğü ve öğretmenliği yaptığım köyde de, 20 dekar arazı almış. Hafta sonları bu bahçeye gelip, zaman geçirir. Bahçenin etrafını tümü ile duvarlarla çevirmiş. Bahçeye büyük köpekler koymuş. Köylü tarafından tanınmıyor. Zira camiye, kahveye çıkmıyor. Okulumuzun sobalarının bazı boruları eskidiğinden, delinmiş. Beş boru aldırmak için gittim. Bana olumsuz yanıt verdi. Kendine insanlarla birlikte olmasını söyledim. Bana cevap olarak; ben insanlardan buraya kaçıyorum, dedi.

Yine aynı köyde olan diğer zenginlerden söz edelim: Okulun pençelerine tül perde aldırdım. Korniş taktırdım. Boyasını yaptırdım.

Başka bir zenginden söz edelim: Okul tahtalarını boyattım. Elektrik malzemelerini aldırdım. Hatta caminin eksikliklerini tamamlattım.

Başka bir zenginden söz edeyim: “ Okulun her yıl kışlık yakacak kömürünü karşıladım. Okul tahtasını kendilerine boyattım. Aldığım kömürden, köyde gariban aklı kıt bir kişinin de yakacağını; odun ve kömürünü verdim. Bu gariban da akrep sokması sonucu öldü!

İşte cömert olma ile cimri olma böyle bir durumdur. Dinimizde cömert olma emredilmiştir. Cömertlerin dostu çok, cimrilerin dostu yoktur.

Hacı Bektaş’ı Veli diyor ki: Bir insanı kalben yaralamak, onu fizikken yaralamaktan daha ağırdır.”

Süfyan-ı Sevri diyor ki: “ Haram kazanç kapıdan girdimi, hak pencereden çıkar.”

Bir Müslüman çalışırken helal, harama dikkat etmeli. Haram işleyenlerde huzur, mutluluk, rahatlık olmaz. Yaptığı haksızlıkların bedelini er- geç mutlaka öder! Bu durum hem manevi hem de maddi anlamda böyledir. Düşüncede haram olmamalı. Hal ve hareketlerde haram olmamalı. Haram düşünceden, eylemden; hayır ve iyilik gelmez. Gelmediğini tüm dünyada ve ülkemizde gözlemliyor, görüyor, çekiyoruz.

Geçici olan dünya hayatı için, sonsuz hayat olan ahiret hayatını düşünmeyenler; aslında iki alem yaşamını da mahvetmektedirler. Bu doğru, dürüst, ilmi, dini düşünmeyenler, kendilerine çok yazık etmektedirler.

Düşünmemiz de hem hak din İslam dinini, hem bilimin tüm verilerini doğru ve gerçek biçimde kullanmalıyız. Allah’ın yarattığı bilimde; din kadar önemlidir. Asla ihmal etmemeli. Bilimden, teknikten, teknolojiden yoksun kalmamalı. Dini de bilimde âlemlerin Rabbi Yüce Allah’tandır. Bilimden yoksun olanlar, bu durumu 2024 yılında bile anlayamamışlar. Hatta milyarlarca Hristiyan; İsa- Mesih gerçek tanrıdır, demektedir. Oysa bu pagan inanışıdır. Çoğunluğa değil; hak ve hakikate inanmalı. Çoğunluk sürekli sapkınlıkta olmuştur.

Allah cc. ülkemiz ve dünyada olan; bozguncu, kibirli, nankör, hileci, sahteci, sahtekâr, nitelikli dolandırıcı, hain, hakkı inkârcı, israfçı, kul hakkı yiyen, zalimleri sevmez.

Allah cc. Doğru, dürüst, adil, insancıl, yanlışlık yapmaktan vazgeçen, iyilik eden, hamt ve zikreden, İslam dinini dosdoğru yaşayan kişileri sever.

İslam dininde 800 kadar haram- yasak olan öğe- unsur, kavram vardır. Bu 800 kadar haram tüm dünyada düşüncesizce, düşünmeden, tefekkür etmeden; işlenmektedir. Bunun zararını da insanlar, hayvanlar, bitkiler, doğa çekmektedir. Ben, 3 gün rahatsız oldum. İyileşirim derken, iyileşmedim. Dün İlçe hastanesine acile gittim. Orada ilk tedaviyi yaptılar. Ambülansla İl Sağlık Bakanlığı hastanesine gönderdiler. Orada da işlem ve iyileştirme yaptılar. İlaç yazıp, eve gönderdiler. Daha öncede akciğerim ve kanımda olan enfeksiyondan- yangı- iltihap hastalığı yüzünden iki defa, sekizer gün farklı hastanelerde yatıp, tedavi olmuştum.

Dünyayı çevreci anlayış olmadığından, yaşanmaz yaptılar. Toprak hasta, su kirli, kimyasal kirli, hava kirli, yediklerimiz zehirli, içtiğimiz su mikroplu olunca; enfeksiyon hastalığı yaygınlaşıyor. Bu bir kul hakkıdır. Son yüzyıllarda canlı hayvanların %40’in nesli yok oldu. Böyle giderse yakın zamanda 17 bin çeşit canlının da neslinin yok olacağını uzmanlar söylüyor. En sonunda insan kendi sonunu hazırlamaktadır!

Birkaç yıldan beri, 3. Dünya savaşının olacağı konusunda çok konuşulmaktadır. Bunun olmasını daha çok silah tüccarlarının istediğini, teşvik ettiğini, siyasileri de kullandıkları anlatılmaktadır.

Bizlere, Müslümanlara düşen başlıca görev; İslam dininin barış istemesini, saygıyı, sevgiyi, kul hakkını anlatmalı. Hakka ve hakikate davet etmeli. Bunu bilgiyle, bilinçle, incelikle, kibarlıkla sürekli yapmalı. Sürekli hakka hakikate davet etmeli. Etmezsek, insanlığın ve varlıkların başına çok büyük belalar gelecek. Tüm dünya canlılarını tümden yok edecek silahlar yapılıyor. Barışa yatırım yapan pek yok! Sapkınlar sürekli kötülüğü, çirkinliği, yalanı, bozukluğu, bozgunculuğu yayınlıyor, yayım yapıyorlar. Oysa kendileri de bunun altında kalacaklar. Ama iş işten geçtikten sonra, anlamanın pek yararı, faydası olmayacak.

İnsanlar ancak Allah’ın dinini yaşamakla huzur ve mutluluk bulur. Allah cc. Yolundan vazgeçmemeli. Ayrılanlar iki âlemde rezil rüsva, perişan olacaklardır. Müslüman, İslam dinini ve bilimi iyice öğrenmeli. İlmi tebliğ, davet, çağrı yapmalı. İnsanlığın tek kurtuluşu budur.

Bizler Kur’an yolunda, Hazreti Muhammed sav. İzinde olmalıyız. Dört Halifeyi, Hoca Ahmet Yesevi’yi, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Hacı Bayram Veli’yi ve binlerce Allah cc. Dostunu kendimize örnek, rol model yapmalıyız. Tek ve sadece ancak kurtuluş bundadır.

Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri diyor ki:

“Kâfir bile olsa incitme! Çünkü kalp kırmak, Allah’ı incitir.”

Ebu Hanife dedi ki: “ Elde bulunan sanat, sahibini fakirlik ve ihtiyaçtan kurtarır.”

Müslüman dediğimiz kişi mutlaka ama muhakkak, maddi, manevi anlamda tertemiz olmalıdır. Bu İslam dininin, insanlara verdiği yükümlülüktür. İçimiz, dışımız, kalbimiz, beynimiz, bedenimiz, genlerimiz, ahlakımız temiz ve güzel olmalıdır. Biz bu durumu İslam dini ve bilim ile sağlarız.

Allah cc. Maide suresi 5/6. Ayette buyuruyor: “ Eğer cünüp- cenabet iseniz, iyice temizlenin         ( yıkanın).

Gusletmeye, boy abdesti de diyoruz. Boy abdesti almadan, hakça ibadet yapılmış olmaz.

Yunus Emre diyor ki: “ ilim, ilim bilmektir.

İlim kendini bilmektir.

Sen kendini bilmezsin,

Ya nice okumaktır.”

Dünyada yaşarken, ahirete de hazırlanmalı. Ölüm herkese çok yakındır. Bize uzak değildir. Ölümsüz olmak için, ölümün bir dünyadan, başka bir dünyaya- âleme göç olduğunu unutmamalı. İnsan ne kadar yaşarsa yaşasın; yaşadığını anlamadan göçüyor. Benim büyükbabam, ninem, annem, babam gittiği gibi, oğlum İslam’da 05.04.2023 Günüde, günün ilk saatlerinde kalp krizi sonucu Hakk’a göçtü. Bende 35 yaşından beri kalp ve damar sorunu, operasyonları geçirmekteyim. İnsan kendini, rabbini, haddini, sınırlarını doğru bilmeli, tanımalı. Gafil ve dalalette olmamalı. Gaflete düşmemeli.

Necip Fazıl Kısakürek der ki:

“Pınar kuru, destiler kırık, suya giderler.

O gafiller ki, haydan gelip, huya giderler.”

İslam dinin temel ilkelerinden biri de; doğru dürüst olmaktır. Yalan söylememek, yazmamak, yalan tanıklık yapmamaktır. İnsanlığın huzuru, mutluluğu için; doğru, dürüst, adaletli olmaktır. İslam’a sadakatle bağlı olmaktır. Dava adamı olmaktır. Lavaş düşkünü olmamaktır. İslam dışı ideolojilere, yalanlara, aldatmamalara, hainliklere kanmamaktır. Adaletli olmayandan, insan haklarına saygılı olmayandan mümin olmaz. Adalet; milletin, devletin huzurunu sağlar. Adaleti de ayakta tutan doğruluk ve dürüstlüktür. İslam dışı felsefelerde, ideolojilerde; adalet, doğruluk, dürüstlük yoktur. Kendilerini iyi tanıtıp, halkı kandırırlar. Sonrada halka zulmederler. İslam dininde yalancılık, yalan tanıklık büyük günahlardandır. Allah cc. Doğruluk, dürüstlük, adalet konusunda onlarca ayet göndermiştir. Bir tanesi de; Nisa suresi 135. Ayettir.

Yüce Allah’ı Esma’ül Hüsna üzere, 99 adı ile sıfatları ile doğru tanıyıp, itaat etmeli.

Dinden- imanda, Yüce Allah’tan, peygamberlerden, peygamberimizden sav. Habersiz olmamalı. İslam dini ilimdir. Okunmalı, dinlemeli, öğrenmeli, bilmeli ve yaşamalı. Dünyada en yanlış anlatılan, bozmaya çalışılan, düşmanlık edilen; İslam dinidir. Ülkemizde yaşayan ve İlahiyatçı olan profesörler bile her gün İslam konusunda yalan söylemektedirler. Kendilerini ideolojilerinin yanında, tarafında tuttuklarını dün izlediğim televizyon programında yine gördüm. Bizler Hakk’ın yanında hak olmalıyız. Hak ve hakikat sahibi olmalıyız. Biz sadece Allah’a ve yoluna bağlıyız. Allah’ın emirlerini yapar, yasakladıklarından sakınırız. İyiliği de sadece Allah cc. Rızasını – hoşnutluğunu kazanmak için yaparız.

Şanlı, şerefli, İlahi dinimizi doğru öğrenip, dosdoğru yaşamalı. Sadece, ancak Allah’a yönelmeli.

İnsanlık, din ve imandan uzaklaştıkça, haram işledikçe; suç da işlemektedir. Bu devletin ağırlığını, adaletini bozmaktadır. Toplumların huzurunu, mutluğunu kaçırmaktadır. İnsanlar saptıkça, dini- imanı, kitabı, peygamberleri, melekleri, kaderi, kıyamet gününü, haşrı, mizanı, cenneti, cehennemi, bütün olacakları daha az düşünmektedir. Kişisel çıkar sandığını daha çok işleyip, günaha, suça girmektedir.

Oysa insanlarda Kur’ân ve peygamberlerin özelliğinde olmalıdır.

 Dosdoğru olmalıdır.

Bütün haramlardan, mekruhlardan sakınmalıdır.

Uyanık olmalı, gafil olmamalı.

İslam dinini, bilimi, irfanı, hikmeti tebliğ etmeli, bildirmeli.

Hazreti Mevlana ra. Diyor ki: “ Göz, akıl ve kılağın berrak olmasını istiyorsan, tamah perdelerini yırt!”

Bugün harama, mekruh olana tamah edip, suç işleyen milyonlarca kanaatsiz insan vardır. Helal kazancı bırakıp; haram ve suç işleme yapmaktadırlar. Dün bunu çeteler, mafyalar, teröristler, eşkıyalar yaparken, buna şimdilerde sosyal medya sosyete fenomenleri – görüngüleri eklendi. Doğal, helal ve normal kazancı düşünmeyenleri, tuzaklarına düşürmektedirler. Bilgili olmalı. Görüneni ve görünmeyeni algılamalı. Dünyayı takıp etmeli. Olan olaylardan ders çıkarıp, ibret almalı. Tuzağa düşmemeli.

Aileler bilinçli olmalı. Dini, ahlakı, dini kültürü, devletin işleyen hukukunu öğretmeli. Tuzağa çekilmeme anlatılmalı. Uyanık olmalı. Uyanık tutmalı. Düşünce doğru olursa, eylemler doğru olur. Düşünceyi öncelikle yanlışlardan korumalı. Dünya artık bilgiyi daha çok kötülükte, kötülük yapmakta kullanmaktadır. Hayvanları, bitkileri yok ettiler. Şimdi de sıra birbirini yok etmeye geldi. Bize düşen görev; hakkı, hakikati, merhameti, şefkati, sevgiyi, müşfik olmayı egemen kılmaktır.

İnsan, öncelikle iyi insan olmaya niyetlenmeli. Güzel insan olmayı hedeflemeli. Yararlı insan olmayı amaçlamalı. Değerli ve üstün özellikli olma gaye edinmeli. Sabırla dini ve ilmi hedefe varma belirlenmeli. Affedici, bağışlayıcı, cömert, adil, doğru, dürüst olmalı. İnsan böyle olmak isterse, olur.

İnsan eğer doğru dürüst olursa, adaletli olur, olabilir. Doğru ve dürüst olmayan adil olamaz. Adaleti ayakta tutan, doğruluk ve dürüstlüktür. Adaletle, alçak gönüllükle, cömertlikle, ikramla, güvenirlilikle sabırla hak ve hakikat yolunda yürümeli.

Müslüman güzel ahlaklı, maddi ve manevi anlamda tertemiz, dürüst, iyilik yapan, hoşgörülü, bağışlayıcı, yardımlaşan, sözünde duran, adaleti uygulayan, özveri ile dosdoğru görev yapan olmalı.

Müslüman, örnek insan olmalı. Güzel ahlakı yaşam biçimi yapmalı. Nezaketli, zarafetli, kibar, ince olmalı. Şefkatli, merhametli, acıyan, müşfik olmalı. Fedakâr, özverili, diğerkâm olmalı. Ahlakı erdeme sahip olmalı. Sorumluluk sahibi olmalı. Fedakâr, saygılı, sevgi dolu olmalı. Yardımlaşmayı yapmalı. Ekip halinde ilmi çalışmalar yapmalı. Milli, manevi, ilmi değerlere sahip olmalı.

Sorumsuz, ciddiyetsiz, dert edinmeyen, duyarsız, ihmalkâr, özensiz, olumsuz, ilgisiz, kayıtsız asla olmamalı.

Bu değerler anne, baba, öğretmen, imam, okumuşlar tarafından insanlara öğretilmeli. Eğitimi yapılmalı. Öğretilmeden, eğitilmeden bilgi, değer öğretimi yaşanılmaz. Tarlaya ne ekersen, onu biçersin. Ne yaparsan, onu görürüsün.

İyi insan olmak için peygamber ahlakında olmalı. Kur’ân’ın tanımladığı insan olmalı. Hoşgörülü, adaletli, dürüst, affedici, sözünde duran, özverili insan olmalı. Dengeli, ölçülü, hukuktan yana, insaflı, vicdanlı, merhametli, adil insan olmalı. Tutarlı ve dengeli davranmalı. Herkesin hak ve hukukunu zamanında eksiksiz vermeli. Dosdoğru orta yollu olmalı. Aşırılık ve gerilik içinde olmamalı. İnsanlar arasında ayrım yapmamalı. Hak ile hükmetmeli ve tarafsız olmalı.

Bir gün sorgulanacağını, yargılanacağını, öleceğini, kıyameti, mahşeri, cehennemi, hesap gününü, kabir hayatını, ölümü, cenneti düşünmeli.

İnsan onuruna uygun olmayan davranışlardan sakınmalı. Kişisel çıkarlar yüzünden; vatana, millete, devlete, bayrağa, dine- imana, ahlaka zarar vermemeli. Bu güzelim değerler kutsaldır. Kutsala vefalı olmalı. Özveri göstermeli. Bencil davranmamalı. Kin, nefret tutmamalı. Duyarsız olmamalı. Hassasiyet göstermeli. Başkalarının hak hukukuna saygılı olmalı. Bugün bu saygı göstermediğinden, dünya çatışma, savaş, katliam, soykırım içinde insanlıktan çıkmıştır. Bozguncular dünyayı ateşe vermektedir. Kötülük âlemleri yok etmektedir. Düşmanlık insanlığı bitirmektedir. Kul hakkı gözetilmemektedir. Sevgi ve saygı eksikliği insanlara ve varlıklara çok büyük zarar vermektedir. İnsan, eksikliğini, yanlışını, hatasını göremeyip, âlemi yok etmeye devam etmektedir.

Manevi değerlere saygısızlık egemendir. İnsanlar her konuda aldatılmakta, kandırılmakta, yanıltılmaktadır. Bu daha çok ikiyüzlülükle yapılmaktadır. Yapmayacaklarını söyleyip, insanlar sürekli aldatılmaktadır. Oysa doğruluk, dürüstlük, adaletin egemenliği ile barış, dostluk, kardeşlik içinde yaşamak mümkündür.

Müslüman insan, barışçı, güzel iletişimci, elden tutucu, kardeş edici olmalı. Saldırmak, hakkı gasp etmek gibi bir zorbalık içinde bulunmamalı. Ancak kendine bir saldırı olursa, savunma içinde olmalıdır. İslam dininde aşırılık haramdır. Geri kalmakta, gericilikte haramdır- yasaklanmıştır. Hakkı yerine koymalı. Hakkı sahibine vermeli. Kul hakkına girmemeli. Çok iyi insan olma hedeflenmeli. Pişman olacağımız işleri yapmamalı.

Akıllı, mantıklı, sağduyulu, makul düşünerek, işlerimiz yapmalı. Kendimize ve başkalarına zarar verip, sevdiklerimizi de perişan etmemeli. Kul hakkına asla girmemeli. Kul hakkına girerek; huzurlu, mutlu olunmaz. Mutlaka zarar olarak çıkar. Her zaman İslam dini içinde hareket etmeli. İslam dinini yaşarken, bilim verilerine de uymalı. Mutlaka bir sanatımız, mesleğimiz, zanaatımız, becerimiz olmalı. Genç yaşta ilmi değerleri, mesleği kazanamamış isek, olgun yaşta da kurslara giderek, bir meslek, sanat edinmeli. Kültürlü, bilgili, melekli, sanatlı, becerikli, çalışkan insan, el eline muhtaç olmaz. Geçim darlığı içine düşmez. Her zaman kaliteli, verimli, üstün insan olma hedeflenmeli. Hedefe varılmalı. Şükretmeli, hamt etmeli. İsrafsız yaşamalı. Zevk, keyif, eğlence, nefsi tatmin için para harcamamalı. Harcama yaparken, geleceği hesaplamalı. Hesapsız iş yapmamalı. Sağlığı ve zamanı çok iyi değerlendirmeli.