Âlemlerin Yüce Rabbi Allah cc. Maide suresi 3. Ayette mealen buyurdular: “ Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslam’ı seçtim.”
Alâk suresi 1- 5. Ayetin meali: “ Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğren, O’dur. İnsana bilmediğini O öğretti.”
Hud suresi 112. Ayetin meali: “ Öyleyse Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”
Hucurat suresi 9. Ayetin meali: “ Allah, adaletli davrananları sever.”
Peygamberimiz sas. Buyurdular: “ Merhamet edenlere, Allah da merhamet eder.”
Peygamberimiz sas. Buyurdular: “ Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona haksızlık yapmaz. Onu yardımsız bırakmaz. Onu küçük görmez.”
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”
İslam dinini doğru, gerçekçi, yeterli, yetkin öğrenemediğimizden, kendimizi bile anlatacak yeterlilikte değiliz. Sapkın batıl olanlar, küfrü yayıp, zalimliklerini yaparken, bizler ya ağzımızı açıp, bakmaktayız. Ya da zalimlerin despotluğu, haydutluğu, barbarlığı altında ezilip, yok olmaktayız. Ancak eski kocakarılar gibi beddua etmekteyiz.
Peygamberimiz sas. Doğmadan önce Kâbe’yi yıkmaya gelen fil ordusunu, küffar ordusunu, Ebabil kuşları nasıl yok etti ise, Allah’ın öyle saldırgan, vahşi, katliamcı, soykırımcıları yok ede, diye dua etmekteyiz. Oysa sözlü duadan çok daha önemli; fiili yapılan duadır. O zaman pek Müslüman yoktu. Allah cc. Kendi evini korumak için mucize gösterdi. Şimdi 2 milyar Müslüman var. Hala Ebabil kuşlarını beklemek; acizlik, çaresizlik, uyuşukluk, becerisizlik, birliksizlik, dirliksizlik, bilinçsizlik ve korkaklıktan olmaktadır.
Ülkemizde 106 tane İlahiyat Fakültesi, 10 bin tane İlahiyat Fakültesinde akademisyen, 314 bin tane İlahiyat fakülte öğrencisi, 1607 tane İmam- Hatip okulu- ortaokul ve lisesi, 1,5 milyon İHL. Öğrencisi, 44 bin İHL. Öğretmeni, 100 bin kadar camii İmam- Hatibi, 50 bin tane Diyanet Kur’an kursu öğretmeni ve ayrıca hafızlığını tamamlamış 150 bin Kur’an hafızı var. Hamt olsun. Sayı çok ama nitelik, özellik, sıfat, girişimcilik, etkinlik çok az! Çoğusu aldıkları aylığı bile hak etmemektedir. Okumuşları yetkin, etkin olmayınca, sadece Müslümanlarda etkin ve bilgili olamamaktadır.
Ülkemizde çok sayıda cemaat, tarikat var. Belli başlı olanları internette baktım. Sayıları 250 taneden fazlaydı. Bazıları tamamen çıkara dayalı olmuş. Bazıları yabancı istihbarat örgütlerinin eline geçmiş. Bazları bölüp, parçalanmış. Birbiri ile çıkar çatışmasına girmiş. Öyle ki, ayrıldığı tarikata- cemaate ana avrat küfreden- sövenlerde var! Öyle ki, Müslüman olmayıp, 80 yıllık ömrünü Müslüman diye göstererek, dünya ölçeğinde terör olarak örgütlenenler bile vardır. Bunlar insanlara, Müslümanlara güzel örnek olamamaktadır.
Bir ay önce Fetö terör örgütünün başı, Amerika’nın Pennsylvania eyaletinde öldü. 1999 yılında ülkemizden kaçıp, yargılanmaktan kaçmak için Amerika’ya sığınmıştı. Bu Fetullah Gülen adındaki, kişi, Türkiye’mizin en büyük cemaati idi. Sadece ülkemizde değil, 170 ülkede örgütlenmişti. Amerika ve İsrail başta olmak üzere Batı dünyasının kullandığı aparattı. Ama bunu Türk Hükumeti, Türk istihbaratı dâhil, kimse anlayamamıştı. Ülkemizde 200 taneden fazla yayınevi, 10 taneden fazla televizyonu, radyosu, birçok gazetesi, dergisi, 2 bin dershanesi, okulları, üniversiteleri, bankası, 2700 iş adamı vardı. Ordunun üst kademelerine %80’den fazla yerleşmişti. Sevgi dili kullanıyordu. Yumuşak, ılımlı Müslüman rolü oynuyordu. Ama gerçek anlamda yabancı ülkelerin, başka ülkelerde ve ülkemizde örgütlendirdiği ajan örgütüydü. Şu anda ülkemizde terör örgütü olarak yasal işlem görmektedir. 170 ülkede olan eğitim kurumlarının, 35 ülkedeki kurumları, devletimize devredildi. Bir ay önce Amerika’da öldü. Hıristiyan- Protestan mezhebine göre dini ayın yapıldı. Allah cc. İslam dininden söz edilmedi. İngilizce ayını yapıldı. Tabutu, Hıristiyan tabutuydu. Tabut üzerine Haç ve Siyon 6 köşeli yıldızı vardı. Ayine 5 bin kadar kişi maskeli, yüzlerini kapatarak, katıldı. Hala 200 milyar dolarlık serveti varmış. Yanı Türkiye’nin yıllık bütçesi kadar örgütün mal varlığı varmış. Türkiye’deki, mal varlıklarına devlet mahkeme yoluyla el koydu. Taraftarlarının çoğu ülkemizden kaçtı. Daha çok Amerika ve Almanya’ya daha çok yerleşti. Nurcu rolü oynamıştı. 15 Temmuz 2016 da ülkemizde 9 bin asker ile darbe girimi yaptı. 251 kişiyi öldürdüler. 2193 kişiyi yaraladılar. Başarısız oldular. Halkımız, polis ve az da olsa askerler darbeyi bir gecede karşı koyarak önledi.
Yine başka bir terör örgütü de İslam rolü oynamıştı. Bilimsel eserler yayınlıyordu. Dinden söz ediyordu. Mehdiyim, Peygamber soyundanım, Kafkas kökenliyim, diyordu. Sapıtması ayyuka çıktı. Bu da Nurcu rolü oynamıştı. Televizyonu, 70’den fazla kitabı vardı. Sonunda televizyonda canlı yayınlarda akşamları çıplak kadın oynatmaya başladı. 2014 yılında, Filistin’den İsrail’e roket atılsın. İsrail’de bunu bahane ederek, Filistinlilerin soyunu kurtsun, demişti. 07 Ekim 2023 de İsrail bu dediğini yapmaya başlayıp, 400 günü aşkın süredir sürdürmektedir. Bu ajanın adı da; Adnan Oktar’dır. Taraftarları ile birlikte cezaevindedir. 61 tane çok modern taşıtı, 17 villası vardır. Devlet bunlara mahkeme yoluyla el koydu. Bu da ben, Beni İsrail’denim demeye başlamıştı.
Ali Mir Evrenesoğlu denilen kişi cemaat lideri olup, Kur’ân okumasını bile bilmiyor. İki tane televizyonu vardı. Oradan 7/24 saat anlatım yapıyordu. Ben resulüm. Allah’tan aldığım mesajları yazıyorum, diyordu. Amerika’da öldü. Bursa’da gömüldü. Cenazesine 3 bin kişi katıldı.
Rufai tarikatı, ayin yaparken, birbirine şiş sokuyorlar. Kendilerine şiş sokuyorlar. Bunu da filme çekip, yayınlıyorlar.
Şeyhin ayağını öpenlerden tutunda, cehaletin, cahilliğin dik alası yapılıyor.
Bazı tarikatlar babadan oğula, bazıları seçimle oluyor. Ama çıkar, servet paylaşımı yüzünden bölünmeler ve doğru olmayan hareketler yapılıyor.
Adıyaman – Menzil cemaati büyük bir cemaati, büyük bir cemaattir. Babadan kalan mirası paylaşma ve lider olma kavgası ile üçe bölündü.
İsmailağa Cemaati de, Mahmut Efendi vefat edince, ikiye bölündü. Ama bölenler, kalanların liderlerine ana avrat küfrediyor. O da onları kötülemeye devam ediyor.
Süleymancılar denilen cemaatte Kur’an öğretimi yaparken, siyasi olarak hep sapık sapkınları desteklemektedirler.
Öngüt cemaati de kendilerinden başkalarına ya münafık ya da kâfir demektedir. Bu tip de küçük kitaplar basıp, yayınlamaktadırlar.
Cemaatler başıboş, denetimsiz, rehbersiz, kontrolsüz kalmıştır. Nakli ilimden de doğa ilimlerinden de yoksundurlar. Daha da kötüsü; başkalarının kontrolüne girmişler.
Bir de materyalist, solcu, komünist İlahiyatçılar vardır. Onlarda ipe, sapa, dine uymayan saçmalıklarını, inkârlarını halka anlatmaktadır.
İlahiyatçıların her biride başka telden çalmaktadır. Allah cc. Tanımayandan tutunda, peygamber sas. Tanımayana kadar her saçmalıktan söz edenler az değildir.
Böyle sapkın kişiler içinde kalan Müslüman da şaşırmıştır. Sapıtanlar daha da sapıtmaktadır. Her biri farklı bir konuyu farklı şekilde anlatmaktadır. Zihinler bulanmakta, kafalar karıştırılmaktadır. Zihin altına, bilinçaltına her bir cepheden saçmalık doldurulmaktadır. Medya, eğitim- öğretim, sosyal medya, camiler; hep farklı anlatmaktadır. Sistemli, sistematik bir anlatım bulunmamaktadır. Böylelikle insan iyi yetiştirilemez.
Hele bazı tarikat zikirleri deli gibi yapılmaktadır. Hareketler anormal, dengesiz, aşırılık içinde yapılmaktadır. Bu tarikat gösterileri ile yeni nesile- kuşağa örnek olunmamaktadır.
Bazı tarikatlarda çarşaf, cübbe, sarık, şalvar giymeyi zorunlu tutmaktadır. Eğitimde pedagojik yol ve yöntemlerle yapılmamaktadır. İşte bindir sebeple Müslümanlar; zalim, kâfir, gâvur, katil, katliamcıların bile önüne geçmemektedir. Yeni nesiller, bilinçaltlarında batılı, küfrü koymaktadır!
Ülkemizde çok sayıda, 123 tane terör örgütü var. Bunlara destek evren, hatta uzantısı olan, 100 kadar siyasi parti var. Ülkemizde şu anda 161 tane siyasi parti vardır. Birçoğu halktan destek görmemesine rağmen, hala kurulmaya devam etmektedir. Bunlar insanlarımızın beynini, kalbini kirletmektedir. Bunlara karşı çok uyanık, dikkatli, tedbirli olmalı.
Osmanlıyı yıkan terör örgütlerinin hala devamları 100 yıl sonrada farklı şekilde işlevlerini aynen sürdürmektedir. Yine batılı emperyalistler, terör örgütleri, siyasi partiler devrededir. Bunlara karşı devlet, millet olarak önlemlerimizi almalıyız. Öngörülü hareket etmeliyiz.
Her devlet kendini korur. Ama devletin içinde hainler mevzi tutmuşlarsa, devlette; millette kendini koruyamaz.
Bizler Müslüman olarak; vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, vatan bütünlüğü, din- iman, insanlık adına gerekirse canımızı, malımızı vermeliyiz. Bu iş özveride bulunmadan başarılmaz. Yıkıcılar, yıkmak adına canlarını, mallarını verirken, hak savunucuları da bunu başarmalıdır. Aksi halde başarılı olamazlar.
Biz Müslümanlar; her yönü ile güçlü olmalıyız.
Çok çalışkan olmalıyız. Stratejik kalitede, verimde çalışmalıyız.
Fedakâr, özverili olmalıyız.
Cömert olmalıyız.
Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, birlik- beraberlik içinde olmalıyız.
Cesaretli olmalıyız.
Hoşgörülü, dosdoğru, dürüst, adil olmalıyız.
Şefkatli, merhametli, müşfik olmalıyız.
Misafir sever, insan sever, hayvan sever, doğasever, çevreci olmalıyız.
Allah’a kulluğu eksiksiz yapmalıyız.
Kullara iyiliği, yardımı, hizmeti sürekli yapmalıyız.
Dost ve kardeş anlayışıyla hareket etmeliyiz.
Maddi, manevi anlamda çok temiz, tertemiz olmalıyız.
İnsanlara düşmanlık etmemeliyiz.
Affetmesini, bağışlamasını becermeliyiz.
Her işimizde adaletli olmalıyız.
Sevgi, saygı içinde hareket etmeliyiz.
Öfke, kızgınlık, sabırsızlık içinde asla davranmamalıyız.
Şükretmeli, hamt etmeli, zikretmeli, dua etmeli, ibadet etmeli, iyilik etmeli, tövbe etmeliyiz.
Selamlaşmalıyız. Selam aynı zamanda barış anlamındadır.
Güven vermeliyiz. Güvenilir olmalıyız.
Mutlaka ama muhakkak sabırlı olmalı, sabretmeliyiz.
Ödev, görev, sorumluluklarımızı, yükümlülüklerimiz mutlaka ama muhakkak yerine getirmeliyiz.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olandır.”
Allah cc. Buyuruyor: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Adaletli ol.”
İslam dinin binlerce ilahi değeri vardır. Müslüman bunları, elinden geldiğince, yaşama azmi ile yaşar. Yaşadıkça Müslümanlıkta yükselir. Ama İslam dışı hiçbir yaşantısını İslam asla kabul etmez.
Kur’an, sünnet= İslam dini eksiksiz, hatasız, yanlışsızdır. Ama Müslüman eksik olabilir. Bu da İslam’ın eksikliği değildir.
Müslüman; güvenilir kişidir.
Sabırlı, dayanıklı, dürüst kişidir.
Çok çalışkandır. Stratejik kalitede, üstün verimde çalışır.
Hoşgörülüdür. Her şeye kızmaz, bağırmaz, öfkelenmez.
Şefkatli, merhametlidir. Acıyandır.
Dosdoğrudur. Adildir.
İyilik yapar ve iyilikleri her gün çoğaltır.
Sevgi, saygı içinde hareket eder.
Vefalıdır. Fedakârdır.
Müslüman, doğru ve güvenilirdir. Kur’an ve peygamber sas. Esaslı yaşar.
Cömerttir. Cimri olamaz.
Alçak gönüllü, ağırbaşlıdır.
Cesurdur. Aklını, doğru bilgilerle kullanır.
Sabırlı ve hoşgörü ile akılla, mantıkla, sağduyuyla, bilimle hareket eder.
İsraf etmez. İsraf- savurganlık haramdır.
Misafirperverdir.
Maddi, manevi temizliğe çok önem verir.
Peygamberimiz sas. Buyurdular: “ Bir gün peygamberimize ; “İnsanların en iyisi kimdir? Diye sordular. Sevgili Peygamberimizde; temiz kalpli ve doğru sözlü olanlardır,” buyurdular.”
Müslümanların binlerce güzel sıfatları vardır. Bunları yaşadıkça, daha da değerlenir, önem kazanır, yükselir. İslam ilimlerini ve bilimi öğrenelim. Yaşam tarzı yapalım. Tekniği, teknolojiyi, yapay zekâyı da mutlaka öğrenelim. Zalimlerin şah olduğu bir dünyada, güçsüz kalınırsa, yaşam hakkı tanımazlar. Birlik ve beraberlik içinde; bilimde, teknikte, İslam dini yaşantısında öncü örnek olmalıyız.
İslam dinini doğru bilgilerle, en güzel üslupla, nezaketle, zarafetle, nazik şekilde, kibar biçimde, terbiyeyle, en güzel ahlakla, insanların anlayacağı şekilde, mutlaka anlatmalıyız. Başkalarına en güzel örnek olmalıyız. Herkesin anlayabileceği dili kullanmalıyız. Dili, beden dilini, yazıyı, görselleri en iyi şekilde kullanmalıyız.