Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Muhammed Suresi 47/7. Ayette mealen buyuruyor:         “ Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah’ta size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”

Peygamberimiz Hazreti Muhammed sas. Buyuruyor: “ Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihat edin.”

Karındaşlarım olan insanlara ve mümin ve Müslüman kardeşlerime özellikle, samimiyetle hak ve hakikati, mutlak doğru ve gerçekleri, elimden geldiğince, en dosdoğru ve gerçek şekilde hem yazıyorum. Hem de söylüyorum. Bir mümin ve Müslüman olarak her zaman hak ve hakikati tebliğ ediyorum, bildiriyorum.

İslam dini konusunda hem inanmayan insanlar hem de inandığını, Müslüman olduğunu söyleyip; İslam dininde farz, vacip olan ibadetlerin hiç birini yapmayan zavallı, kandırılmış, aldatılmış, saptırılmış, şaşırtılmış milyonlarca zavallı, sefil insanlar vardır. Biz mümin ve Müslümanlar, İslam dinini Kur’ân’ı Kerim’den ve peygamberimizin sünnet, hadis ve yaşantısından; sahabe yaşantısından öğreniyoruz.

Namaz kıl, dersin, Allah cc.35 ayette namaz kılmamızı emrediyor, dersin. Bir bahane ile çarpıtır, saptırır, yalanlar, uydurmalar yapar!

Ramazan orucu tut, dersin; yine bir çarpıtma, kurguyla, yalanlamalarla, inatla, yalanlama yapar. Oysa Ramazan orucu tutma ayetlerle ve sünnetle sabittir. İnkârı mümkün değildir.

Zekât vermeli. Fitre, fidye, sadaka vermeli de; zaten nefsini, kendini tatmin etmek için çok para harcar ama ibadet olan bu ibadetleri yapmaz. Çıkarı söz konusu olduğunda, inkâr etmeyi inatla, yalanla, iftiralarla artırır!

Hac yapmaya çok bahane, inkâr, yalanlama, iftira bulur.

Kurban kesmeye yanaşmaz. Hayvan haklarından söz eder ama her gün et yer! İbadete geldiğinde hayvan hakları der! Yemeye geldiğinde, çok sevdiğini söyler!

Bir insanda iyi niyet, doğru ve gerçek düşünce, yararlı bilgi olmadığında, onunla pek uğraşma! O kaşarlanmış, beyni ve kalbi kirletilmiştir. Temiz bilgi, yararlı, doğru, gerçek bilgiyi kabul etmez. Şer odaklarının; kirli, yalan, iftiralarıyla akıl, gönül, ruh, genler harap olmuştur. Sen en iyisi, beyni henüz kirletilmemiş körpe çocuklara, gençlere yönel ve tüm gücünle pedagojik çalışmalarını yürüt! Örgütlü, planlı, programlı, projeli, stratejik ve kaliteli, verimli çalışmalar yapmanda yarar ve hayır vardır.

Hayır, sevap, ecir kazandıracak işlerin, görevlerin içinde ol! Bir yerde yardım, hayır için destek isteniyorsa, mutlaka ama muhakkak yardım ede!

Örneğin: Cuma namazına gittim. Cuma namazı çıkışı, yardım için para toparlanıyor. Az da, çok da olsa; mutlaka katkım oluyor. Ben her zaman bu gibi hayır işlerinde mutlaka yardım ediyorum. Pantolon değişikliği ile cebimde param yoksa birisinden ödünç alıp, yardım ediyorum. Böylece benim dünyanın her yerinde, yardım ettiğim, katkı sunduğum; camilerim, mescitlerim, okullarım, Kur’an kurslarım vardır. Kıyamete kadar Allah’ın izniyle kendime ecir, sevap gelecektir, inşallah. Sizlerde bu gibi davranışları kendinize alışkanlık edininiz. Ecir, sevap alınacak işlerde önderlik, liderlik, öncülük yapınır. Çığır açınız.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Her varlığı, her şeyi; tersi- zıddı- tersi ile yaratmıştır. Hak vardır ama batıl, küfür de vardır.

Hakikat, gerçek vardır, batıl, yalan, yanlış da vardır.

Doğru ve gerçeğin karşıtı; yanlış, yalan vardır.

İyi karşıtı; kötü, güzel karşıtı çirkin, olumlu karşıtı olumsuz, yararlı karşıtı zararlı, sevap karşıtı günah, helal karşıtı haram, cennet karşıtı cehennem, hayat- yaşam karşıtı vefat- ölüm vardır.

Müslüman her şeyde, düşüncede, eylemde doğru, gerçek, iyi, güzel, yararlı olanını tercih eder. Allah’ın verdiği en büyük nimet olan; aklını, zekâsını yerinde, dosdoğru kullanır. Kılavuzu- rehberi; Kur’ân, sünnet, ilim, irfan, hikmet, dosdoğru ve gerçekçi bilgi olur.

Müslüman her şeyde, her yerde, her hususta, her durumda en dosdoğru, en gerçekçi, en hak ve hakikat yanlışı, en adili, en hukuksal olanı, en güzel İslam ahlaklı, edepli, haya- ar- utanma sahibi, en fazilet değerli, en ilmi, dini davrananı, en güzel yaşayanı olur, olmalıdır. Bugün gerçek ilim ve gerçek İslam ahlakı yitirildiğinden, bireyler, toplum ahlaksızlaşmış. Devle yönetimi toplumun yaramazlıkları ile başa çıkamamaktadır. Ama bunda en büyük katkı yapanın; devlet olmuştur. Her şeyi demokrasi, özgürlük, fikir özgürlüğü, davranış serbestliği altında serbest bıraktı. Bir de yabancı şer güçlerin eline hazırlıksız, donanımsız bıraktı.

Toplumu her yol ve yönden, çok çeşitli etkenlerle bozulma amaçlanıp, gerçekleştirilmektedir. Bunda Siyonizm’in, emperyalizmin, sapkın ideolojilerin, çıkarcı şer güçlerin, insanlık dışı yaratıkların payı çok büyüktür. Devletlerin çok büyük çoğunluğu, ülkemizde içinde olmak durumuyla etkilidir, etkendir. Bu şer güçleri insanları cinsel sapkınlık, düşünsel sapıklık, davranış bozukluğu, ideolojik köleleştirme, sömürme, araç- gereç olarak kullanma yapmaktadır. Her insana zayıf, zaaf yönüyle yaklaşık, avlamakta ve istediği gibi kullanmaktadırlar. Bunu hem dini cemaatler, tarikatlar, ideolojik sapık örgütler, cinsel sapkınlar, ekonomik sömürücüler çok yönlü yapmaktadır. Bunların tuzak ağına düşmemek için çok uyanık, bilgili, bilinçli, donanımlı, her yönüyle güçlü olmalı.

Fetö denilen cemaat genellikle uyuşuk, pısırık, saf, sessiz, dünyadan habersiz özellikte olan gençleri okul okurken yakaladı! Gazete, dergi, kitap, televizyon, radyo, sinema yayınları ile avladı, tavladı, kullandı. Terörist yaptı. Hayatlarını kararttı.

Süleymancılar denilen cemaat de, içe kapalı, Kur’ân kursu içinde, hocalarına bağımlı, mason örgütlerince kullanılan, seçimlerde daha çok İslam, Müslüman, ülke, milletimiz düşmanlarına hizmet etmektedirler. Ama milletimizden topladıkları yardımlarla beslenmektedirler. Çok çıkarcı, menfaatçıdırlar.

Menzilciler sofi tipli insanlardan oluşmaktadır. Şeyhlerine çok bağlıdırlar. Hepsi şeyhlerine, Seydalarına, efendilerine çok bağlıdırlar. Gösterimlerde şeyh tanıtımı ile başlanır. Cemaat anlatılır. Kerametler yoğun olarak açıklanır. Bir tavlama çalışması vardır. Bilim öğrenme yapılmaz. Dini bilgi öne alınır. Cübbe, sarık takma, çarşaf giyme öne çıkarılır. Kullanılmaya uygun tiptedirler.

İsmailağa cemaati de sofilik yapar. Okula gitmeye karşıdırlar. Çarşaf, cübbe, sarık, şalvar dışındaki örtünmeyi, örtünme kabul etmezler. Ticaret yapın, derler. Okula gitmeyin, derler. Okula giden ilahiyatçılar hedefe koyulup, yerilir. Din diye bunların hemen hepsi saçma sapan bilgiler verirler. İslam dininin evrenselliğine karşıdırlar. Cemaatçilik, mezhepçilik yaparlar.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. İslam dininin bir bütün, bir bütünlük içinde; Kur’ân ve sünnete uygun şekilde yaşanılmasını ister. İslam dini bir bütünlük içinde, insanların barış, sevgi, saygı, onurlu şekilde, en güzel biçimde yaşamasını emreder. Her türlü bölünmeyi, parçalanmayı, birbirine düşmeyi, güçlerin bölünme ile gitmesini yasaklar. Irk olarak, bölge olarak, etnik kimlik olarak, din olarak, mezhep, cemaat, tarikat, ideolojik tutum olarak; bölünmeyi, parçalanmayı birkaç ayetle reddeder. Ben İslam dininin evrensel bütünlüğü içinde kalıp, insanların İslam cemaati olarak, yaşamasını tercih ediyorum. Dünyaya barış, kardeşlik, dostluk, güzel anlayış arz etmesini diliyorum. Bölünme; düşmana yem olmadır. Bölünme, birbirine düşmedir. Bölünme, güç kaybetmedir. Bölünme, düşmanların kullanması için aparat olmadır. Günümüzde bölünen toplumların tümü kullanılmaktadır! Ümmeti, milleti, toplumu bölmek, parçalamak, birbirine düşürmek haramdır. Yani Allah cc. Böyle bir durumu yasaklamıştır. İnsanlara her türlü zalimlik, zulüm, haksızlık etmek de haramdır. Yanı yasaklanmıştır.

Osmanlı Devletinde 30 tane devlete karşı büyük isyan çıkarıldı. Bunlardan Celali isyanları 150 yıl kadar sürdü. Bunları hep Osmanlı düşmanları çıkardı. İsyan başlatanlar, daha çok çapulcu, hamamcı, sürtük, kullanılmaya uygun hain tiplerdi. Hepsi harcandı.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinde de, devlete karşı isyanlar oldu. Türkleri isyanda kullandıkları gibi Kürtleri de kullandılar. Devlete karşı ayaklandırıp, isyan ettirdiler. Bundan hem devletimiz hem de bilgisiz, bilinçsiz, birikimsiz, kullanılmaya uygun halk kullanıldı. Sürgünler oldu. Öldürülenler, yaralananlar, evinden, yurdundan olup, perişan olanlar oldu. Otuz kadar Kürt isyanı yapıldı. 30 kadar da Türk isyanı oldu. Bu isyanların başını dindar görünümlü kişiler çektiği gibi, dinsiz imansız Allah cc. Tanımaz, komünist hainlerde oldu. Daha çok kullanılmaya uygun olan komünistler kullanıldı. Komünistler emperyalistlerin her biri tarafından çok kolay kullanılmaktadır.

Günümüzde de solcu ateist, değer yargıları sıfır olan komünistler eski komünist ülkeler tarafından kuruldu ve kullanıldı. Komünizm çöktükten sonrada yine emperyalistler, kapitalistler, liberaller, batılılar tarafından alabildiğine kullanılmaktadır. Beyinleri yeterince işlemeyenler, doğru ve gerçekçi bilgi sahibi olmayanlar, İslam değerleri ve ilmin fazilet değerlerini kullanılmayanlar; kötülerin maşasıdır.

Dünyada kullanılan herkes zararlı öğedir. Hem kendine, devletine, milletine, insanlığa zarar vermektedir. Ülkelerini perişan etmektedirler. Kendileri de perişan olmaktadır. Bunlarla ülkemizde dertlidir. Başı beladadır. Ülkesini ateş yerine çevirenler, ülkemizde mülteci, göçmen, sığınmacı gibi sıfatlarla kalmaktadır. Milletimizi de her yönüyle perişan ettiler.

Ben Yüce Allah’ımın izniyle; ırkçı, sapkın düşünceli, neo Nazi, dinsizler gibi sapkın, kapitalistler gibi haramdan beslenen, liberaller gibi sapıklığı yayıcı değilim. Her zaman ve her yerde sırat-ı müstakim üzere olan, dosdoğru bir mümin ve Müslümanım elhamdülillah. Müslümanlığı hak dinim olan, İslam ile ve bilimsel anlayışla akıllıca yaşarım. Dincilik, ırkçılık, mezhepçilik, cemaatçilik, tarikatçılık, ötekileştirme yapmam. Ülkesine düşmanlık, saldırganlık, bozgunculuk, düşmanla işbirliği, düşmanın oyunu ile kendi milletine ve devletine düşmanlık eden adi kişileri sevmem. Onlar kendi ülkelerine hainlik edip, ülkemize ve başka ülkelere sığınmaktadırlar. Bunların sayısı 100 milyonu geçti. Ülkemiz onların yüzünden sosyal, siyasi, ekonomik, toplum bozukluğu içine girdi. Devlet bile onların sayısını gerçekçi olarak halka açıklamıyor. Halk tepki verir, diye!

Ülkemizdeki her şeyin düzeni bozuldu. Bunların gelmesine yumuşak bakan, hükumet; kan kaybediyor. Kiralar 10 kat arttı! Abartı yapmıyorum! İki yılda 10 kat arttı. Aynı şekilde depremlerin ve gelen sığınmacıların yüzünden konut gereksinimi çok olduğundan, konut fiyatları son 2,5 yılda 10 kat arttı. Gıda fiyatları bir yılda %250 arttı. Aylıklarımız eksiliyor. Bin taneden fazla hastane yapmamıza rağmen, hastanelere15 gün içinde randevu alamıyoruz. 15 gün sonrasına zaten randevu verilmiyor. Gelen sığınmacıların içinden daha çok dinci Deaş terör örgütü mensubu ve PKK bölücü terör örgüt mensubu çıkıyor. Vatandaşlarımızın maddi, manevi kaybediyor. Gelenler medeniyet, okuma- yazma bile bilmiyor. Kültürümüzü bozuyorlar. Dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke olduk!

Hep sorunları yazmaya çalışıyorum ama zaman zaman çözüm, çare yollarını da yazmaya çalışıyorum. Akıl, ortak akıl, bilgi, teknik, teknoloji, bilgi birikimi, bilgi donanımı kullanılırsa, uygulanıp, gerçekleştirilirse, hiçbir sorun kalmaz. Sorun oluşsa da çözülür. Ama bunun için akil insan ve planlı programlı projeli çalışmalar yapmak gerekir.

Önce neler yapmalı?:

Önce sorunu çekenlerle, yaşayanlarla birlikte; deneyimli, yüksek uzman, iyi niyetli elemanlarla sorunlar, problemler tespit edilmeli.

Tespit edildikten sonra yine sorunu çekenlerle, yaşayanlarla birlikte yüksek uzman, deneyimli yüksek uzmanlarla, teknik elemanlarla, deneyimli işçi, kalfa, ustalarla birlikte, dünyanın en gelişmiş projeleri gerçekleştirilmeli. Önceki, eksik, sakat, çürük, bozuk, dayanıksız işlerden ders, ibret almalı. 2021 de batı Karadeniz bölgesini seller mahvetti. Köprüler, binalar, kentler sele gitti. 2023 yılında zarar gören eserler, binalar, yapılar yapılmıştı. Ama yine sele giden köprüler oldu! Zira kümbetle değil de, düz şekilde yapılan köprüleri yine sel alıp, götürdü! Biz bunu yangınlarda, sellerde, fırtınalarda hep yaşıyoruz. Çatılar sakat, bağlantısı yapılmaktadır. Rüzgârda uçmaktadır! Yangın için gerekli önlemler alınmamaktadır. Her yıl 3 bin yangın çıkmasına rağmen, 30 eylemci serseri hain yakalanmamıştır. Ülkemizde 31 doğa afeti olmaktadır. Bu 31 tabiat afetinden çok zarar görmemek mümkündür. Ama akıl, bilgi ve doğru uygulama gerekir.

Biz olgun, etkin, yetkin, mükemmel insan olduğumuzda sorun yaşamayız. Yaşasak da üstesinden geliriz. Bugün sorunlar altında böcek gibi ezilmekteyiz. Böyle bir toplumun kalkınması, gelişmesi, yükselmesi mümkün değildir. şöyle bir olgun etkin yetkin aktif efendi insan olalım:

Öncelikle kendimizi en mükemmel şekilde yetiştirmeliyiz. En üstün sıfatlı bizler olmalıyız.

Konuşma ve yazmamıza dikkat etmeliyiz. Serseri, sokak serserisi gibi konuşup, yazmamalıyız.

Başkalarının sözlerini kesmeden, konuşmalıyız. Anlaşılır, etkili, güzel, güncel, bilgi içerikli konuşup, yazmalıyız.

Kendimizden çok söz etmemeli, övmemeliyiz. Bu başkalarını sıkar.

Üstünlük, bilgiçlik taslamamalıyız.

İyi bir konuşmacı, yazar, öğretmen, yönetici, imam, hatip olmalıyız.

Başkalarına kulak asmamalı, kulak misafiri olmamalıyız.

Kısa ve öz konuşmalı.

Kişisel konuşmamalı.

İslam ve bilim sahibi olmalıyız. Ama inancımızı başkalarına dayatmamalı. Öğretme, eğitme, açıklama, bilgilendirme yapmamız doğru olur. İslam dininde zorlama, dayatma yoktur. Kafirun suresini akıldan çıkarmamalı. Dayatmayı komünistler ve faşistler yapar.

Başkalarıyla kendimizi, çocuklarımızı kıyaslama, karşılaştırma yapmamalıyız. Her bireyin özellikleri, nitelikleri farklıdır.

Başkaları için yalan ve iftira söylememeli. Dedikodu yapmamalı.

İlgi odağı olmamalı. Makam ve mevki istememeli. İyi isen seni bulurlar.

Argo, küfürlü, sövgülü asla konuşmamalı. Bu gibi konuşma ve yazmalar, kişi aşağılık yapar.

Bilgisiz insanların yanında ilmi, yüksek düzeyli konuşmayınız. Herkese anlayacağı şekilde anlatım yapınız.

Soytarılık, palyaçoluk, şov yapma gibi basit hareketler yapmayınız.

Kendinizi övmeyiniz.

Başkalarının sözlerini kesmeyiniz.

Biri mikrofon ile konuşursa, siz ona itiraz etmeyiniz. Söz ve ses yüksekliği ile sizleri pasifize eder.

Başkalarına sırrı, sırrınızı söylemeyiniz.

Aşırı kişisel konulara girmeyiniz.

Başkalarını etkilemek için baskıcı konuşmayınız.

İtici, sinirlendirici, görmezden gelici olmayınız.

Kur’ân ve peygamberimizi rehber- kılavuz yapınız. İlimden ders ve ibret alınız. İlimsiz- bilimsiz, bilgisiz asla konuşup, yazmayınız.

Allah cc. Bizleri aşırılık, gerilik, gericilik, israf- savurganlık gibi davranışlardan men ediyor, yasaklıyor.

Hazreti Mevlana ra. Söylüyor: “ Güzel bakan, güzel görür. Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayattan lezzet alır.”

İsraftan sakınmalı. Savurganlık yapmamalı. Ama insanlar, hele biz Türkler cehaletin sonucu gösterişe önem veriyoruz. Fakiri, zengini aynı, benzer eşyaları almaya çalışıyor. Devletin makam aracı, taşıtı olarak, Cumhurbaşkanlığına ait; 13 özel uçak var. 130 bin makam aracı var. 268 bin lojman var. 6760 tane sosyal tesis var. Bu en gelişmiş 7 ülkeden bile kat kat daha fazladır. 2022 yılında bir federasyonun bile 8,4 milyon liralık makam araçları vardır. Milletimiz evsiz, yurtsuz, konutsuz iken; makam araçlarının her biri 10 konut fiyatındadır! Bir bilgi verelim: 2015 yılında Belarus ülkesine gidip, 2 ay oğlumun yanında, eşim ile birlikte kalmıştım. Orada özel sektör yoktu. Devletin yolcu uçağı olarak sadece 21 yolcu uçağı vardı.

Allah cc. Araf suresi 31. Ayette buyuruyor: “ Yiyin için fakat israf etmeyin.”

Müslüman, İslam özellikli, nitelikli, nicelikli olmalıdır. Öyle zalim, münafık, kâfir, gâvur, müşrik sıfatlı kesinlikle olmaz, olmamalıdır. Bu sapıklar sapkınlar gibi anarşi, şiddet, saldırgan, zalim, şiddetçi, terörist gibi hayvani özellikli, sıfatlı kesinlikle olmamalı. Onlara hiçbir şekilde benzememeli. ABD, İNGİLTERE, FRANSA, ALMANYA, RUSYA, ÇİN, İSPANYA, PORTEKİZ, HOLLANDA gibi emperyalist, sömürücü, işgalci olmamalı. Onlar sömürerek zenginleşmektedir. Türkiye’mizin yıllık bütçesi yaklaşık 150 milyar dolar iken, sadece Fransa Afrika’nın 26 ülkesinden 500 milyar dolar servet kazanmaktadır. Yeraltı, yerüstü zenginliklerini sömürmektedir.

İnsanlar, canlılar ölümü tadacaktır. En sonunda her varlık Allah’a döndürülecek. Her insan mutlaka ama muhakkak yaptıklarının ve yapmadıklarının cezasını çekecektir. Öyle amir, müdür, başkan olup da, insanlara İslam dinini yaşamayı yasaklayan, ibadet etmesini kısıtlayan, hak hukuk çiğneyenlerin, gideceği yer, bana ürperti vermektedir.

İnsanlar, Allah’tan geldi ve mutlaka yine Allah’a döndürülecek. Dünyada yaşantısından sorumlu tutulacak. Sahtecilik, sahtekârlık, haram, günahtan sorguya çekilecek. Dünya ki,  doğal afetlerden de sorgulanacak. Dünyada 2023 yılının ilk 6 ayı için tüm dünya 195 milyar dolar zarar gördü. Biz sadece Kahramanmaraş depremindeki 11 İlin zararı olarak 105 milyar dolar zarar gördük. Ülkemizdeki diğer afetleriyle zararı bilmiyorum, ne kadar zarar gördük. Diğer gördüğümüz deprem, sel, yangın, afetlerin hesabını henüz devletimizde bilmiyor.

 Orman ve tarla yangınların %90’dan fazlası alçak kahpe hainlerin eliyle olmasına rağmen birkaç kişiden fazla tutuklanan olmuyor. Devletimizde hiçbir kurum doğru, dürüst, yeterli çalışma göstermiyor. Her yer hainlerle doludur. Bunların etkisizleşmesi eğitim- öğretim, terbiye, güzel ahlak, edep, hayâ, ilmi, fazilet değerinin kazandırılmasıyla ve de yasaların etkin uygulanmasıyla azalır. İnsan üzerindeki, tüm olumsuz etkiler, etkisizleşmelidir. Sosyal yaşam, eğitim- öğretim, sosyal medya, kültür, sanat, yabancı etkisinin olumsuzluğu mutlaka giderilmeli. İslam dini ve gerçek bilim dışındaki her etki zararlıdır, ziyan verir. İnsanlıktan çıkarır. Bu da böyle bilinmelidir.