Her iyi insan, güzel bir kahraman; değerli, önemli, yararlı, diğerkâm, olgun, numune örnek, harika, özverili bir insandır.

İnsanların karşılaştığı zorlukları cesaretle iyileştirir. Eğitimle- öğretimle, disiplinle, adaletle, iyi niyetle; olumsuzluklar, olumluya dönüşür.

                İnsanın iyileşmesi sadece ve ancak İslam dini ve bilimin; eğitimi, öğretimi, terbiyesi, ahlakının kazandırılması ile sağlanır. Bunu pedagojik yol ve yöntemlerle gerçekleştirmek gerekir.

                Allah cc. 3/19. Ayette mealen buyuruyor: “ Gerçek din, Allah katında İslam’dır.”

                Allah cc. 3/85. Ayette mealen buyuruyor: “ İslam’dan başka bir din isteyen kimseden, amel ve ibadet olarak, hiçbir şey kabul edilemez.”

Peygamberimiz sas. Diyor ki: “ Vücudunuzdaki, küfür kıllarını alıp, kendini temizle! Sonrada boy abdesti al!”

Âlemlerin haram kıldığı- yasakladığı her şey büyük günah sayılır. Bu büyük günahlar 70 kadardır. Bu günahlardan sakınmak, insana iki dünyada huzur, mutluluk, rahatlık, kolaylık sağlar.

Allah cc. 24/31. Ayette mealen buyuruyor: “ Ey insanlar! Bütün olarak Allah’a tutununuz. İflah olmanız bu yolda umulur.”

Mümin insanın kalbi yumuşaktır. İnsanları, hayvanları, bitkileri, doğayı, dini- imanı, Allah’ı, peygamberi sever. Allah’ın sev dediğini sever. Sevme dediğini sevmez.

Müminin özü güzel, ameli hakça, işleri hayırdır. Sevap, ecir almak için ibadet eder, iyilik yapar. Haram, günah işlemekten sakınır. İnsanlara, varlıklara karşı alçak gönüllüdür. Hak ve hakikati peygamberimiz sas. Gibi sever. Allah’a ortak koşmaz. Allah’ın dinine eş bulmaz. Allah’ın peygamberine sas. Eşler aramaz, bulmaz.

                İslam dini güzel ahlaktır. Peygamberimize ahirete en yakın olanlar, güzel ahlakı olanlar olacaktır. Peygamberimiz sas. Böyle buyuruyor.

                Hacı Bektaş Veli ra. Diyor ki: “ Bir olalım, iri olalım, diri olalım.”

                Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Cehennemlikleri haber vereyim mi? Onlar, kaba, katı kalpli, insanlara iyiliği dokunmayan, kibirli kimselerdir.”

İmam Şafi diyor ki: “ Dünyada en huzursuz kimse; gönlünde haset- kıskançlık- çekemezlik olanlar ve kin tutanlardır.”

Yüce Allah cc. Farklı ayetlerde dünyada ve ahirette kaybedenleri, zarar görenleri şöyle açıklıyor: “ Yüce Allah cc. Kâfirleri, zalimleri, bozguncuları, hainleri, haddi aşanları, günahkâr ve nankörleri, kibirlenen ve övünenleri, israf edenleri, büyüklük taslayanları, böbürlenip, şımaranları, bozukları, sevmez. Allah cc. Sevgisini kazanamayan bu kesimler, dünyada ve ahirette kaybeden kimselerdir.”

İmam Malik ra. Der ki: “ Bilmiyorum, demek, ilmin yarısıdır.”

Ölüm ve hayatı yaratan Yüce Allah cc. İnsanı açlıkla, korkuyla, mal ve canlardan eksiltmekle dener. Sabretmesini, güzel ahlaklı olmasını, takva Müslüman olmasını ister. Güzel ameller işlemesini emreder.

İmam malik der ki: İlmi öğrenmeden önce edebi öğren.”

Sufyan-ı Sevri der ki: “ Küçük günahları küçümseme! Çünkü onlardan büyük günahlar dallanır, budaklanır.”

Ebu Hanife ra. Der ki: “ hayırda ve hak edene harcamada israf olmadığı gibi, israfta da hayır yoktur.”

İbrahim Ethem der ki: “ Şöhreti, serveti, huzuru; şeref ve haysiyetinizle- saygınlığınızla değiştirmeyiniz.”

                Ziya Paşa diyor ki: “ Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde!”

                Ebu Hanife Hazretleri der ki: “ Ben en büyük zenginliğe, helal ve haram ilmini öğrenmekle eriştim.”

                Peyami Safa der ki: “Eski başkadır. Eskimiş başkadır. Nice eskiler vardır ki, hiç eskimez.”

                Mevlana Rumi Hazretleri der ki: “ Üç şeyi az yapın. Çok az yiyin. Az ve öz konuşun. Az uyuyun.”

                Cenap Şehabettin diyor ki: “ Kötülük kapısını aralık etmeye gelmez. Ardına kadar açılır!”

                Muhammed ikbal der ki: “ Müslümanın ilmi, gönlündeki, aşk ateşiyle olgunlaşır. İslam’ın anlamı; boş ve zararlı işleri terk etmektir.”

                Sadi Şirazi diyor ki: “ Ey akıllı kimse! Onun, bunun ayıbını ortaya dökme! Ondan vazgeç de, kendi kusurlarını düzeltmeye bak!”

                Ataullah İskenderi der ki: “ Allah’a yakınlaşman, onun yakınlığının bilincine varmandır.”

                Yunus Emre der ki: “ Nefistir seni yolda koyan!

                Yolda kalır, nefse uyan!”

                Mevlana hazretleri der ki: “Ne kadar zengin olsan, ancak yiyebildiğin kadar yersin. Testiyi daldırsan, alabildiği kadar su alır, gerisi kalır.”

                Cenap Şehabettin diyor ki: “ Akıl yaşta değil, baştadır. Fakat aklı başa yaş getirir.”

                09.09.2024 Pazartesi günü anaokulları, ilkokul, ortaokul, liseler; 1924- 1925 eğitim- öğretim yılına başlayacak. Bugün çok önemli, değerli bir gündür. 20 milyon öğrenci, ülkemizde okula başlayacak. Aile büyüklerine, öğretmenlere, imamlara büyük işler, görevler düşmektedir. Ebeveynler, öğrencilerinin okula tertemiz, bakımlı, güzel, en güzel şekilde kahvaltısını yapmış şekilde gitmeli. Ayakkabıları da sağlam olmalı. Ders kitaplarını 20 yıldır devlet ücretsiz vermektedir. Çantaları iyi olmalı. Okula giderken, yanlarına atıştırmalık, sağlıklı besinler verilmeli. Su sağlanmalı. Okulda ne yapacağı, nasıl davranacağı öğretilmeli.

Ebeveynler, okul yöneticileriyle, öğretmenlerle çekişmemeli. Ağız dalaşına girmemeli. Öğretmenler dinlenmeli. Saygılı davranmalı. Son yıllarda veliler, öğretmenlerin başına dert olmakta, bilgiçlik taslamaktadır.

                Öğrenci çok güzel, iyi, sağlıklı, besin değeri yüksek gıdalarla kahvaltı yaptırılmalı.

                Üst- baş temizliği, giysileri çok temiz, iyi, bakımlı olmalı.

                Saçları taranmalı. Temizlik çok önemlidir. Temizlik olmazsa, uyuz hastalığı, bit, pire olmaktadır. Bunlarda diğer öğrencilere bulaşmaktadır!

                Çocuklara, arkadaşlarına ve öğretmenlere nasıl davranması gerektiği öğretilmeli.

                Sevgi, saygı öğretmeli. Ahlaklı yetiştirmeli. Öğretmen sevdirilmeli. İlim, bilgi, güzel ahlak, şefkat benimsetilmeli. Bilim ve teknoloji sevdirilmeli. Çalışmanın çok değerli bir ibadet olduğu kazandırılmalı. Güzel ahlak eğitimi kazandırılmalı.

Okul yönetimi ve öğretmenlerde; şefkatle, merhametle, müşfik şekilde öğrenci ve velilere davranmalı. Şiddet, baskı, dayatma, korkutma yapılmamalı. Sevgi, saygı dili kullanılmalı. Kibar, nezaketli, zarafetli, ince efendi olmalı.

Velilerde saygılı olmalı. En kutsal varlıklarımız olan öğretmenlere, sağlıkçılara, doktorlara çok saldırı, şiddet yapılmaktadır. Bu bir ahmaklık, aptallık, serserilik, şapşallık, akılsızlıktır. Hak değerlerimiz olmazsa, bizim kişi ve millet olarak yaşama şansımız olmaz. Magandalık, serserilik, saldırganlık, çetecilik, mafyacılık tam bir onursuzluktur. Bu gibi aşırılıklardan sakınmalıyız.

İmamlarda, öğrencilere hafta sonu olsun, ara tatillerde olsun, camilere, kurslara çağırmalı. Kendilerini ce camileri sevdirmeli. İmam demek; sadece ezan verip, namaz kıldırmakla olmaz. Dini öğretmezsen, namaz kılanda olmaz. Camilerimizde, külliye şeklinde yapılmalı.

İdeal öğretmen, imam, veli olmalı. İnsan kendini davaya, mesleğe adamalı. Hak için adamalı. Azimli, gayretli olmalı.  

İdeal demek; aşırı olmama durumudur. Ölçülü, dengeli olma durumudur. En iyi olma durumudur.

İfrat içinde olmamalı. İfrat demek; herhangi bir konuda, aşırı gitme, ölçüyü kaçırma, aşırılık durumudur. İslam böyle bir davranışı yasaklar, haram kılar.

Tefrit içinde de olmamalı. Tefrit demek; tutum ve davranışlarda, gereğinden aşağı olma durumudur. İslam tefriti yasaklamaktadır.

Çocuklara, gençlere; veliler, öğretmenler, imamlar, toplum, devlet olarak, sahip çıkmalıyız. Bugün yeterince sahip çıkılmadığından, binlerce çocuğumuz, gencimiz heder olmakta, telef olmakta, yaşamını yitirmektedir. 18 gün önce Diyarbakır kırsal mahallesinde Narin adlı bir kız çocuğu kaybolmuştu. 18 gündür binlerce görevli çocuğu aradı. Bugün Narin kız çocuğu, 8 yaşındaki, kız çocuğu bir derenin içinde, çuvala; taş ve Narin cesedi konulmuş. Şüphe çekmeyecek şekilde üzeri taşlarla ve ağaç dalları ile örtülmüş şekilde bulundu. O köyde herkes birbirinin akrabasıdır.

Çocuklar korunmalıdır. Takip edilmelidir. Kimle arkadaş olduğu bilinmeli. Yalnız başkalarının evine gönderilmemeli. Çocuklar, okula götürülüp, getirilmeli. Sahiplenmeli. Yalnız bırakılmamalı. Toplumda anormal, dengesiz, ölçüsüz, ahlak yoksunu kişilerin sayısı ve olayları arttı.

Çocuklar ahlak, edep, hayâ ile güzelce yetiştirilmelidir. Görgü kuralları öğretilmeli. Kendini koruması öğretilmeli. Ama çocukların adi canavarlara karşı kendini koruyamadığı da unutulmamalı. Çocuklar bizim canımız, cananımız, en değerli varlığımız. Eğitebileceğimiz şekilde çocuk sahibi olmalıyız. Perişan etmemeliyiz. Telef etmemeliyiz. İlgisizlik, bilgisizlik haramdır.

Büyük insanlarda; mafya, çete, maganda, teröristler yüzünden kendini koruyamaz durumdadır. Bunun nedeni; adaletin ve ahlakın olmayışındandır. İnsanların iyiliği yaymamasındadır. Hak ve hakikati açıklamamasındandır. Topluma hak, hakikat, güzel ahlak, edep, hayâ, haram, helal öğretmeyişindedir.

Hazreti Mevlana r.a. diyor ki: “ Adalet nedir? – Adalet, ağaca su vermektir. Zulüm nedir? – Zulüm; dikene su vermektir. Adalet nimeti yerine koymaktır. Su çeken her köke su vermemektir. Zulüm nedir? – Olması gerekeni, yersiz yere koymaktır. Bu sadece belaya kaynak olur.”

İslam ile güzel ahlak, bilim birlikte kazandırılmalı. Anlamayana, anlayacağı dilden adalet uygulamalı. Aksi halde işin üstesinden gelinmez!