Çaykur Rizespor, iyi bir oyun oynadığı ve çokça pozisyon bulup öne de geçtiği maçta Beşiktaş'la evinde 1-1 berabere kaldı.

Çaykur Rizespor bu sonuçla 21 puana yükselirken, Beşiktaş da 27 puanla 5. sırada yer aldı. Maçtan önce Rizespor'un oyun planıyla ilgili tahminlerim, Beşiktaş'ın bu sezon oynadığı oyunla doğru orantılı biçimde, mukabele etme yönündeydi. Zira %58.4'le ligin en yüksek topla oynama istatistiğine sahip olan Beşiktaş'ın, bu deplasmanda da yüksek topla oynama istatistiğiyle, topun kontrolünü eline almak isteyeceğini düşünüyordum. Öte yandan, Rizespor'un kadro tercihlerinde de Hadziahmetovic, Papanikolaou ve Olawoyin'e yer vererek, Beşiktaş'ın bloklar arası bağlantısını ve iskeletini sekteye uğratmayı tercih edeceğini düşünüyordum. Ancak, Papanikolaou'nun yerine Varesanovic'i kadroda tercih eden İlhan Palut, beklediğimin aksine topa sahip olma planı içerisindeydi. Beşiktaş tarafındaysa, Alanyaspor maçına benzer bir ilk 11 tercihi söz konusuydu. Yalnızca Semih Kılıçsoy'un yerine, takıma dönen Ciro Immobile'nin tercih edildiği bir yapı vardı. Maçın başından itibaren oyunu kontrolüne alan taraf Rizespor oldu. Ali Sowe'un 3. dakikada girdiği pozisyon, 15. dakikada önce Ali Sowe'un karşı karşıya, ardından Varesanovic'in kale ağzında kaçırdığı pozisyonlar, Rizespor'un bitiricilik probleminin arşa çıktığı anlardı. Mert Günok'un da iyi performansının etkisinin olduğu bu dakikalarda, Beşiktaş oyunu eline almakta bir hayli zorlandı. Tempo, iki maç önce oynanan Konyaspor maçının benzeri bir şekilde uzun bir süre Rizespor'un elinde gitti. Bir noktadan sonra yumuşak biçimde frene basan Rizespor, kontrolü de elden bırakmadan yavaş yavaş bloklarını kompaktlaştırdı ve Beşiktaş'ın biraz daha topla oynamasına izin verdi. Beşiktaş bu dakikalarda oyunu eline alamasa da, ilk 25 dakikaya kıyasla topu kontrol eden bir görüntü verdi. Ancak bu düşük temponun arasında, 38. dakikada kale ağzında yaşanan karambolde Rizespor, Gedson Fernandes'in kendi kalesine attığı golle öne geçiyordu. Ancak bu üstünlük çok uzun sürmüyor, Muçi'nin golüyle 45+3. dakikada eşitlik geliyordu. Bu golün Beşiktaş adına önemli bir şans olduğunu söylemek gerekiyor, zira ikinci yarıya önde giren tarafın Rizespor olması, planlarını bu doğrultuda yenilemesine imkan tanıyarak Rizespor'un bu maçtan bir galibiyet çıkarmasını sağlayabilirdi, ancak Beşiktaş reaksiyon göstermekte acele ettiği için, devre arasına en azından 1-1'lik eşitlikle girme şansı elde ettiler.

İkinci yarının başında tempo biraz olsun düşmüş, Beşiktaş pas trafikleri oluşturarak Rizespor'un bloklarını üzerine çekmeye çalışmıştı. 51. dakikada Olawoyin'in yerine oyuna giren Papanikolaou, Rizespor'un defansif kurgusuna ve hareketliliğine pozitif etki etmiş, ikinci yarıda merkezi daha iyi kontrol edebilir bir tablo oluşmuştu. Nitekim Rizespor'un üçüncü bölge aksiyonu bu dakikalarda artmaya başladı. Ancak İlhan Palut'u haftalardır üstüne basa basa eleştirdiğim hamle yapma konusundaki tembelliği bu maçta da kendini gösterdi. Başta Ali Sowe olmak üzere, Varesanovic, Hadziahmetovic gibi oyunculara 83 dakika tahammül ederken, oyuna girdiği gibi etkisini hissettiren Emrecan, Jurecka gibi isimlere bu fırsatları vermekte zorlanıyor. Belki İlhan Palut'un antrenman bilimini merkeze aldığı sisteminde, bu isimlerin antrenman performanslarından memnun değildir diğer değerlendirsek bile, Ali Sowe'un 3 net pozisyonu harcadığı, ayakta kalamadığı performansıyla 83 dakika sahada kalması neresinden tutarsak tutalım elde kalır bir karar oldu. Son dakikalarda da bir gol iptaliyle karşılaşan, ki çok tartışılan da bir karar oldu, Rizespor skoru bulamamasıyla birlikte sahada 1-1'lik eşitlikle ayrıldı. Bu maç özelinde Rizespor'un sahada tercih ettiği planı eleştirmeye lüzum olduğunu düşünmüyorum. Zira her ne kadar oyunun genelini kapsamasa da, tempoyu iyi kontrol eden, oyunu, takım boyunu ve yaklaşımı süreçsel olarak kabul eden ve en kötü döneminde de olsa Beşiktaş gibi bir takıma karşı böylesi üstün bir oyun ortaya koyan takımı tebrik ediyorum. Ancak hem İlhan Palut için, hem Rizespor için tabloyu ziyadesiyle değiştirecek, Rizespor'u tepeye çıkaracak olan puanlar bu maçlardan çıkarılan 3 puanlardır. Dolayısıyla takıma ivedilikle gereken hamlelerin yapılması, tempoyu maçın geneline yayabilen bir takım çizgisi edinilmesi çok önemli... Takımı tebrik ediyor, başarılar diliyorum.