( Sizlere dünyanın en ilmi, bilimsel, bilgi içerikli makale yazılarını yazmaya çalışıyorum. Lütfen ilgi duyunuz; okuyunuz, okutunuz. Lütfen sosyal medyada paylaşarak, diğer insanlara ulaşmasını sağlayınız. Hem kendiniz yararlanıp, sevap alınız. Hem başkalarının sevap almasını sağlayınız.)
Peygamberimiz buyuruyor: “ Allah’a inandım, de; sonra dosdoğru ol.”
İslam dininin en önemli fazilet değerlerinden başta geleni; iman etmek, ibadeti hakça yapmak, dosdoğru ve dürüst olmak, adaletli olmak, insanlara eşit davranmaktır.
Allah cc. Kur’ân’da Buyuruyor: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”
Müslüman, farz olan ibadetleri yapmakla yükümlüdür. Temel olan farz ibadetler vardır. Allah’a samimi şekilde, Allah’ın istediği, peygamberimizin yaptığı şekilde ibadetlerimizi yaparız. İslam bilgi ve bilinci ile ibadet eder ve de yaşarız. Takva ehli olarak hakça ibadet eder, Allah’ı anar- zikreder, tövbe eder, şükreder, hamt eder, dua eder, iyilik eder, yardım eder, hizmet eder, infak ederiz. Namazlarımızı, oruçlarımızı, zekât ve hac ibadetimizi Allah’ımızın emrettiği, peygamberimizin yaptığı şekilde aynen yaparız. İman, İslam bütünlüğü içinde Müslümanlığı yaşarız.
Müslüman, maddi, manevi anlamda tertemiz olur, olmalıdır. Temiz olmadan, ibadet olmaz. Müslümanlık yaşanmaz. Üst- baş temizliği esastır. Boy abdesti, namaz abdesti almadan, ibadet olmaz. Boy abdesti, namaz abdesti almak, farzdır. Yanı Allah cc. Emridir. Kur’ân emridir. Gusül- boy abdestsiz ibadet olmadığı gibi gün de yaşanılmaz. Elbise, üst- baş, ev, konut, çevre, doğa temizliği esastır.
Peygamberimiz buyuruyor: “ İmanın yarısı temizliktir.” “Temizlik imandandır.”
Bir kişi temiz değilse, iyi bir hak mümin ve hakiki- gerçek Müslüman da değildir, demektir. Maddi, manevi anlamda tertemiz olmak, İslam dininin en başta gelen emridir. Bugün salgın hastalıklar, mikrobik hastalıklar dünyaya yayılmış ise; bu insanların temizliğe dikkat etmemelerindendir. Helal, mubah, hijyen yaşamamalarındandır.
Konut, işyeri, fabrika, köy, kent kanalizasyonları; ırmaklara, göllere, denizlere, okyanuslara akıyorsa, o ülke medeni değil demektir. Katı artıklar, atıklar, çöpler; kırlara, çevreye, doğaya, denizlere dökülüyorsa, henüz olgun insan olunamamış, demektir. Kabuklu çerez yiyip, yere atıyorsa, poşetini, atığını yere döküyorsa, gelişmemiş, cahillikten kurtaramamış, olgun insan olamamış demektir. Apartman pencere ve balkonlarından halı silkeliyorsa, bez silkeliyorsa, çöp atıyorsa, insan olamamış, demektir. Temizliğe, hijyene özen göstermiyorsa, henüz bilgili, bilge, aydın olmamış demektir. Hala evinde tuvaleti, banyosu olmayan, tuvalette su ile taharet temizliği yapmayan, gusül abdesti almayan, milyarlarca insan vardır. Hala milyarlarca insan, vahşi hayvanları, sürüngenleri, böcekleri yemektedir! Üstü, başı, elbisesi, giysileri kokuyorsa; apartman dairesinde kedi, köpek ve benzeri hayvan besliyorsa; evi pisli, kirli, mikroplu demektir. İnsanlarla hayvanlar aynı yeri yaşam yeri olarak kullanmamalı.
Pek çok hastalık pislikten, mikroptan, virüsten, bakterilerden, evcil ve vahşi hayvanlardan, insanlara bulaşmaktadır. Veba Salgını, İspanyol Gribi, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Korona virüs de hayvanlardan, insanlara bulaşmıştır. Sıtma Hastalığını da bulaştıran, dişi sivrisinektir. Sıtma Hastalığı milyarlarca insanın ölümüne neden olduğu gibi Veba ve İspanyol gribi de milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Bu hastalıkların bulaşmasının temelinde “hayvan” vardır. Hayvanlardan uzak kalmalı. Hayvanlarla aynı ortamı, mekânı kullanmamalı. Hayvanların yaşam alanlarına girmemeli, işgal etmemeli.
Müslüman, doğru, dürüst olmalı. En başta gelen İslam özelliği, emridir. Doğru ve dürüst olmayanın, yaptığı ibadet boşa gider. Yaptığı haksızlıkla silinir.
Adaletli olmak esastır. İslam’ın en başta gelen emirlerindendir. Aile, toplum, devlet, insanlık, adalet ile ayakta durur.
Sabırlı olmak mutlaka olmalı. Sabretmeyenden, sabredemeyenden, iyi mümin olmaz. Başı belaya girer. Cezaevinde ömrünü bitirir. Kendini çürütür.
Her işi Allah’ın emrettiği, peygamberimizin yaptığı şekilde yapmalı. Tedbirleri, önlemleri mutlaka alıp, tevekkül etmeli.
Allah’ın verdiği her türlü nimete, berekete, sağlığa, esenliğe şükretmeli. Hamt etmeli, dua etmeli. İbadet etmeli. Kulluk bilinci ile kulluk etmeli.
Cömert ve yardımsever olmalı. Allah cc. Cömerttir. Cömert olan müminleri sever. İyilik etmeli. Hizmet etmeli. Yardımlaşmalı. Dayanışma içinde olmalı. İnfak etmeli.
Emaneti korumalı. Emanetlere hainlik eden nankördür, kahpedir, alçaktır, adidir, kalleştir, değersizdir. İffetsizdir.
İsraftan- savurganlıktan kaçınmalı. Savurgandan varsıl insan olmaz. Çalıştığını boş yere harcar. Kendini ve aile halkını perişan eder. Şahsiyetsiz duruma düşer. Helal kazanmalı. Helal yerlere israf etmeden , öncelik sırasına göre harcamalı.
Müslüman, hoşgörülü olmalı. Bağışlayıcı olmalı. Affedici olmalı. Düşmanlık etmemeli. İster mümin ister kâfir olsun, hiç kimseye kin, nefret, düşmanlık etmemeli. Düşmanlık eden; doğruluğunu, dürüstlüğünü, adaletini, eşit davranmasını, insanlığını kaybeder. Müslüman hiç kimsenin düşmanı değildir. Düşmanca, kince, intikamca, hasımca hareket etmez.
Müslüman ağırbaşlıdır. Ağırbaşlı- vakar olmalıdır. Alçakgönüllü- tevazu sahibi olmalı. Dedikodu etmemeli. Laf taşımamalı. Yalan söylememeli. İftira etmemeli. Doğru ve gerçekleri yalanlamamalı, gizlememeli, üstlerini örtmemeli. Kıskançlık- çekememezlik yapmamalı. Özü, sözü, yazısı, davranışları en güzel şekilde olmalı. Yanı İslam olmalı. Her şeyi ile İslam olmalı. Genleri, ruhu, ahlakı; İslam olmalı. Hak mümin hakiki Müslüman olmalı. Sahte, sahteci, sahtekâr, bozuk olmamalı. İnsanlar onun nezdinde müminleri eleştirip, kınamamalı. En güzel örnek olma azmi ile gayret etmeli.
Mümin ve Müslüman, en harika, harikulade, muhteşem, muazzam, mükemmel, yetkindir. Sevgi, saygı, hoşgörü, muhabbet, kardeşlik doludur. İnsanlar arasında sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, muhabbeti yerleştirir. Herkesin insan hak ve hukukuna saygılıdır. İnsan haklarına saygı duyar. “İyiliği emreder. Kötülüklerden alıkoyar. Kötülüğün yayılmasını mutlaka engeller. Bu konuda herkes kendi görevini yapar.” Batılın, küfrün, zalimliğin, şiddetin, terörün, anarşinin, savaşın, çatışmanın yayılmasına engel olur. İnsanların arasını düzeltir. İnsanlar arasında küs, dargınlık, bozukluk varsa barıştırır. Dargın, küs, kırgın durmaz.
İslam dini, bireye, aileye, topluma, devlete; insanların birliği, dirliği, iyiliğine çok önem verir. İslam olan, olgun insan olur. İslam olmayanların yetkin, mükemmel insan oldukları hiç görülmemiştir. İnsan-i kâmil olamazlar.
Birey, aile, toplum, devlet, ümmet, insanlar ancak İslam ile korunabilir. Anne ve baba, çocuklar, akrabalar, komşular ancak İslam yaşantısı içinde huzurlu, mutlu, rahat olurlar. Müslüman, bilgili, bilinçli olmalı. Her türlü görev, sorumluluk, ödev, yükümlülüklerini eksiksiz öğrenip, yerine getirmeli. Dünyaya boş gelip, boş gitmemeli. Ya da kötü eylemlerle; çirkin, zararlı, ziyan verici davranışlarla, kapkara moloz cahil olarak dünyadan göç etmemeli. Her varlığa karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.
Müslüman, Kur’ân, hadis, sünnet, peygamber sav. ve peygamberleri, samimi âlim takva kişileri tanıyıp, örnek almalı. Yararlı ilim, doğru bilim, gerçek bilgi sahibi olmalı. Tevhit inancını dosdoğru bilip, yaşam tarzı etmeli. Rabbini aramalı ve tanımalı. Peygamberler gibi sevgi, saygı, muhabbet, iffet, merhamet, doğruluk, hak, hakikat ile dolu olmalı. Sahteci, sahtekâr, hileci, bozguncu, fitneci, fesatçı, kötü niyetli İlahiyatçılardan uzak durmalı. Bugün iyi niyetli İlahiyatçılardan çok; kötü niyetli, eylemli İlahiyatçılar etkindir. Bozuk felsefeleri, sapkın ideolojileri, materyalist görüşleri ile müşrikler gibi zarar vermektedirler. Hepsini kınıyorum, eleştiriyorum, yeriyorum, telin ediyor ve yazılarımda onlara karşı dikkatli ve uyanık olunmasını istiyorum.
Hazreti Mevlâna Celaleddin Rumi diyor ki:
“ Canım bende oldukça, Kur’ân’ın kuluyum.
Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım.
Birisi, sözlerimden bundan başka söz naklederse,
Ben, nakledenden de şikâyetçiyim,
Bu sözlerden de şikâyetçiyim.”
“Bilgili, bilinçli, takva gerçek mümin ve Müslüman, Allah’ın sevdiğini sever, sevmediğini de sevmez. Allah’ın sevmediği kullarını da sevmez. Onların ardına takılmaz, peşlerinden gitmez. Onları desteklemez. Onlara kölelik, mankutluk yapmaz.”
“Allah’ın sevmediği kullar; Allah’ın emirlerine uymayan, yasakladıklarını yapanlardır.”
“Kur’ân; insanlık için rehberdir- kılavuzdur. İyi ve kötü olanları bildirir. Nasıl yaşanılması gerektiğini anlatır. Güzel, doğru, gerçek, yararlı olana yönlendirir. Olgun mümin, Müslüman olunmasına katkı sağlar. En güzel öğütler verir. Peygamberleri güzel örnek olarak sunar. Dünya ve ahiret hayatı konusunda bilgi verir. Allah’ın ve insanların iradeleri konusunda bilgilendirir.”
“Kur’ân’ı mutlaka ama muhakkak dosdoğru anlamda tanımalı. Sapkınların, materyalistlerin anlatımlarına değer vermemeli. Onların her biri Firavun, Nemrut, Ebu Cehil gibi insanlık, mümin ve İslam düşmanıdır. Hatta daha tehlikelidirler. Zira ikiyüzlü davranmaktadırlar. Haktan görünüp, zehiri enjekte etmektedirler! Bir, iki doğru söyledikten sonra; “dişi sivrisinek gibi mikroplu iğnesini batırır!” “ Sarıca Akrep gibi iğnesini sokar!” “ Zehirli yılan gibi ısırır!” Pire gibi Veba Mikronu taşır ve insanlara bulaştırır!” Sapkınlar, zalimler; virüsten, bakterilerden, mikroplardan çok daha tehlikelidirler. “Onlardan korunmak için; akıl, zekâ, Kur’ân, sünnet, ilim, irfan panzehrini sürekli, düzenli kullanmalı.”
“Allah cc. Samimi, bilgili, bilinçli, kendine ve varlığa karşı görevleri hakkıyla ve layığıyla yapanları sever.
Kendine, Kur’ân ve sünnet üzere kulluk edenleri sever.
Allah cc. Maddi, manevi anlamda temiz olanları sever.
Allah cc. Varlığa iyilik, hizmet, infak, yardım edenleri sever.
Allah cc. Tövbe edenleri sever.
Allah cc. Sabredenleri sever.
Allah cc. Cömert olanları sever.
Allah cc. İşini, görevini, sorumluluklarını, yükümlülüklerini hakkıyla dosdoğru, dürüst yapanları sever.
Allah cc. Başkalarını bağışlayanları, yardım edenleri, koruyanları sever.
Allah cc. İslam dinini; Kur’ân ve sünnet üzere; akıl, zekâ, ilim, irfan ile samimiyetle yaşayanları sever.
Allah cc. Dosdoğru, dürüst, adaletli, eşitlikçi, hakkaniyetli, İslam ahlaklı olanları sever.
Allah cc. Anne, baba, akraba, hısım, komşu, insanlarla iyi geçimli, uyumlu, barışçı olanları sever.
Allah cc. Çocuklara, hayvanlara, bitkilere, doğaya, çevreye sevgi, saygı gösterenleri sever.”
“Allah cc. Kendine inanmayanlara, kulluk etmeyenlere, iyilik yapmayanlara, kötülük edenlere, nankör ve hainlere, büyüklenenlere, kul hakkı yiyenlere, haram- günah işleyenlere sevgi duymaz, sevmez.
Allah cc. Günah, haram işlemede ısrarcı olanları sevmez.
Allah cc. Haddi, sınırları aşanları sevmez.
Allah cc. Haram, günah yoldan servet kazananları, haram para kazananları sevmez.
Allah cc. Cimrileri, hak- hukuk çiğneyenleri, dedikodu yapanları, kıskançları, kötülük yapanları sevmez.
Allah cc. Kendinin sevdiğini; sevmeyenleri, kendinin sevmediğini, sevenleri sevmez.
Allah cc. Kendinin yasakladıklarını yapanları, emirlerini tutmayanları sevmez.
Allah’ın emir ve yasaklarını; Kur’ân ve peygamberimizden temiz akıl ve bilgi ile öğrenmeyip; sapan, sapık, sapkınları sevmez.
Allah’ın iradesini, isteğini, emrini bırakıp; onun- bunun sapkın görüşlerini yaşam biçimi, hüküm edinme, yol edinenleri sevmez. Allah cc. Kendinin hükümlerine uyulmasını istemektedir. Zalimlere uyulmamasını emretmektedir. Kula mankutluk yapılmamasını istemektedir. Sapık felsefi görüşlere, sapkın ideolojik düşüncesizliklere uyulmamasını emretmektedir.”
24 Temmuz 2020 Cuma günü, İstanbul - Büyük Ayasofya Camisi’nin müzeden, camiye dönüşümünde, ilk Cuma Namazı kılınmadan önce, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, camii içinde “Fatiha Süresi” ile “Bakara Suresi’nin ilk 5 ayetini” okudu. Lütfen bu sürelerin ayetlerinin mealine bakalım. Ders çıkaralım.
Fatiha süresinin Türkçe anlamı nedir? Lütfen öğrenelim.
Bakara süresinin ilk beş ayetinin anlamı nedir? Lütfen öğrenelim.
Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı en iyi şekilde öğrenmeliyiz. Esma’ül Hüsna denilen Allah’ın güzel ad ve sıfatlarını öğrenip, öğretmeliyiz. Allah’ın varlığını, birliğini, tekliğini, eşi- benzeri olmadığını, canlı, diri olduğunu, her şeyi bildiğini, başlangıcının ve sonunun olmadığını, her şeye gücü yettiğini öğrenmeliyiz. Allah’ın hiç yoktan var eden, yaratan olduğunu; işiten, gören, hiçbir şeye benzemeyen, yarattıklarına benzemeyen, olduğunu öğrenmeliyiz.
Allah cc. Mümin ve Müslüman’ı, “Mümin ’un süresinde” ayetlerle tanıtmaktadır. Meal olarak şöyle demektedir:
“Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
Onlar ki, yararsız- faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
Onlar ki, zekâtı öderler.
Onlar ki, ırzlarını korurlar.
Ancak eşleri ve ellerin altında bulunanlar bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
Kim, bunun ötesinde geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere uyarlar.
Onlar ki, namazlarını kılmaya devam ederler.
İşte bunlar varis olanların ta kendileridir.
Onlar, Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada sonsuz kalacaklardır…”
İslam dini öyle birkaç kitap okumakla öğrenilmez. İslam ilimleri konusunda her alanda en az 10 kitap okumalı. Her gün farklı konuları içeren kitap, dergi, gazete, bilgi içerikli materyal okumalı. Takvim yaprağı bile okumayandan, bilgili insan olmaz. Cahil, bilgisiz insandan bir değer çıkmaz. İslam dininin ana kaynağı olan Kur’ân; Oku! Emri ile başlamış. İlim, bilim, bilgi türevleri ile ilgili ayetlerin sayısı; Kur’ân’ın yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır.
Müslüman, önce derinden, araştırma- inceleme yaparak; sorup, öğrenerek hareket eder. Akılsız, zekâsız, düşüncesiz, ilimsiz, sorup, öğrenmeden, hareket etmez. Bir işin başını, sonunu, enini, boyunu; derinlemesine düşündükten sonra hareket eder, davranır, eyleme geçer. Öyle aptalcasına, salakçasına, enayecesine, manyakçasına iş yapmaz. Bugün ki, şapşal durumuna düşmez. Öyle gidip, anarşistlik, şiddet, terör, yıkıcı, bölücü, bozguncu, hain, kahpe, katil, kalleş, adi, aşağılık, mankut asla olmaz, olamaz. Bu çirkin, kötü, zararlı sıfatlara bir hak mümin hakiki Müslüman sahip olmaz, olmamalı.
Lütfen! İlim insanlarının, âlimlerin, peygamberlerin öğütlerini kitaplardan ve internetten öğreniniz. Öğüt dinleyen, olunuz. Aksi halde başınıza gelmeyen bela, musibet, dert, sıkıntı kalmaz. Her kötülüğe bulaşırsınız. Kendinizi, ailenizi, akrabalarınız, sevdiklerinizi üzer, perişan edersiniz.
Lokman as. Hazretlerinin oğluna olan öğütlerini bendeniz yazmıyorum. Sizler internetten bulup, öğreniniz. Akıl, bilgi, öğüt, ders, ibret alıcı, ibret alan olunuz.
Kur’ân’ı anlamlarını bilerek, okuyunuz.
Peygamberimizin hayatını farklı kitaplardan okuyunuz. Siyer okuyunuz.
Hadis ve sünnetleri öğreniniz.
Pozitif bilimlerden öğreniniz. Farklı okul ders kitaplarından her yaşta öğreniniz.
Araştırma, inceleme yapınız ki; gelişmiş, aydın, münevver, bilge insan olasınız. Edindiğiniz yararlı bilgileri mutlaka hayatınızda yaşayınız. Bilgin, bilge olup; bilgi ile yaşayan, gerçek âlim olunuz. Lütfen! Mutlaka ama muhakkak ilim, irfan, haysiyet, şahsiyet sahibi olunuz. Milli, manevi, ilmi, evrensel, insani değerleri özümseyip, içselleştiriniz. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık değerlerine; dini değerlere harfiyen mutlaka uyarak, yaşayınız. Asla hainlerden olmayınız. Hainlerin dünyada ve ahirette çok eziyet- azap çekeceklerini, Allah cc. Onlarca ayette bildirmektedir. Peygamberimiz yüzlerce hadiste anlatmaktadır. Sizlere hep hak, hakikat, İlahi, ilmi olanları yazmaya çalışıyorum. Eğer gafil davranıp da; yanlış, eksik, hatalı yazmış isem, kesinlikle, asla, katiyen önemsemeyin, değer vermeyin. Dikkate olmayınız. Eğer böyle yapmış isem, yaparsam; Allah’tan af, sizlerden özür diliyorum. Kurban Bayramımızı en içten dileklerimle kutluyorum. Sizlere sağlık, esenlik, hidayet diliyorum. Hoşça sağlıcakla, huzurlu, mutlu kalınız, inşallah.