Yalanın, yanlışın, çirkinin, kötülüğün, kötülerin, zarar- ziyan verenlerin, katilin, katliamcının, olumsuzun mankutu, kölesi, tutsağı asla olmamalı. Bunun içinde doğru, dürüst, düzgün, iyi, güzel, yararlı, gerçek bilgiyle; hakça, hukukça, hakkaniyetle hareket etmeli. Kötülüğe mankut, kötüye köle gibi hareket etmemeli. Aklı, zekâyı; dosdoğru, düzgün bilim ve din - iman ile birlikte işletmeli. Batıla, küfre, bidate, hurafelere, sapık felsefi görüşlere, sapkın ideolojik düşüncesizliklere bulaşmamalı. Bu durum en kötü virüs, bakteri, mikrop olur ki, kurtuluşu pek kolay olmayabilir!
Sizlere en doğru, en gerçek olan Allah’ın sözlerini bildirmek istiyorum. Önyargısız, derinden düşünerek, akıl erdirerek, ibret ve dersler çıkararak; düşünüp, benimsemenizi, önemle, lütfen, saygılarımla arz ediyorum.
Allah cc. Enam süresi 116. Ayette buyuruyor: “ Onlar sadece zanna uyarlar ve yalandan başka sözde söylemezler.”
Secde süresi 22. Ayet: “ Kendisine Rabbin ayetleri hatırlatıp, öğüt verildikten sonra, onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Muhakkak bu suçlulardan öç alacağız.”
Bakara süresi 191. Ayet: “ Fitne çıkarmak, insan öldürmekten daha beterdir- kötüdür!”
Şura süresi 13. Ayet: “ Dine bağlı kalın ve dinde ayrılığa düşmeyin.”
Hud süresi 112. Ayet: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”
Maide süresi 41. Ayet: “ Onlar durmadan, yalana kulak verirler.”
Casiye 7. Ayet: “ Her yalancı, günah yüklü kimsenin vay haline!”
Mümin süresi 28. Ayet: “ Şüphesiz ki, Allah, aşırı yalancıyı doğru yola eriştirmez; yalancı doğru yola erişmez!”
Bakara süresi 144. Ayet: “ İnsanlara iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz?
Peygamberimiz Hazreti Muhammet sav. Buyuruyor: “Şerlilerin en şerlisi kötü âlimlerdir.”
Hadis- i şerif: “ Yalan söyleyen, muhakkak lanete uğramıştır.”
Hadis-i şerif: “ İstediğiniz kadar ilim, bilim, bilgi öğreniniz. Bildiğinizle amel etmedikçe, Allah’a yemin olsun ki, ödül sahibi olamazsınız.”
Ülkemizde materyalistlerin birkaç televizyonu sürekli olarak, hem de birbiri peşine defalarca kez; sapkın, yalan, yanlış, batıl olan kitapları reklam ediyor: “Deizm, Marksizm, Paganizm, Şamanizm, Şintoizm, Agnostisizm, Ateizm, Budizm, Faşizm, Kapitalizm” adlı kitapları sürekli, her saat başı yayınlıyor. Hem de bu 10 kitabı, 59 TL. Gibi çok ucuz bir fiyatla taksitle veriyor.
Yine bir başka 10 kitap seti ucuz fiyatta pazarlıyorlar. Onlarda şunlardır: “ Hitit, İnka, Maya, Aztek, Sümer, Urartu, Asur, Eski Mısır, Babil kitaplarını reklâm ile pazarlıyorlar.”
Yine başka bir kitap serisi, aklıma kaldığı kadarıyla: “ Karl Marks, Lenin, Stalin, Mao, Che Guavere, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan” gibi insanlığın başına bela olmuş; terörist, fitneci, bozguncu, katliamcıların kitaplarını her gün, defalarca, birbiri ardına söyleyerek, göstererek, pazarlıyorlar. Bu lanetleri, insanlık müsveddelerinin tüm kitaplarını ya da onlar hakkında olumlu bakışla yazılan kitapları pazarlıyorlar. Sonrada insanları aldatmak için, Atatürkçülük, demokrasi, insan hakları, özgürlük, hak, hukuk, adalet gibi evrensel değerleri kullanarak; insanları aldatmaya, kandırmaya, kendi taraflarına çekip, mankut, köle, tutsak gibi mal, davar gibi kullanmaya çalışıyorlar. Mala, davara can kurban! Bunlar dünyanın en katliamcı, adi, alçak, düşük, çukur kimseleridir. İnternete girin ve şunu yazın: “ Dünyanın en zalim, katliamcı kişileri kimlerdir? “Alacağınız yanıt; işte bu överek, reklâm ederek, pazarladıklarıdır! Allah cc. Akıl, fikir, hidayet isteme niyeti, davranışı nasip eder, inşallah.
Herkes İslam dinini gerektirdiği tüm ibadetleri, ahlakı, edebi, adabı, zikri, tövbeyi, itaati, öğrenmeyi, okumayı, yazmayı, çalışmayı hakkıyla ve layıkıyla yapmalı. Bilgili bilge olmalı. Sapıtmadan öğrenmeli. İslam dinini ve pozitif ilimleri, sanatı, mesleği birlikte öğrenmeli. İlim içinde Kur’an ve sünnet ile medenice yaşamalı.
Peygamberimiz buyuruyor: “ İlim öğrenmek her Müslüman kadın ve erkek üzerine farzdır.”
“ İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümanlık kalmaz.”
Dinimizi sapan, sapık, sapkın, bozuk kişilerden öğrenmeye çalışmamalı. Günümüzde medyada olan daha çok sapkın kişiler vardır. Onlar daha çok konuşuyor, anlatıyor, yazıyor, medyada görünüyor. Komünistten, faşistten, ırkçıdan, kapitalistten, mezhepçiden, dinciden, cemaatçiden, tarikatçılık, ideolojik ve sapık felsefi görüşü olandan; gerçek anlamda İslam âlimi- bilgini olmaz, olmuyor, olmamaktadır! Gerçek anlamda Ehl-i sünnet âlimi olmalı. Pozitif ilimlerle, İslam ilimlerini birlikte bilip, samimiyetle takvaca yaşayan olmalı. Ehl-i sünnet âlimi demek; Kur’an ve sünnet üzere olmak demektir. Allah’ın emirlerini peygamberimiz gibi tutmalı. Yasakladıklarından peygamberimiz gibi sakınan olmalı. Nefse, şeytana, şeytanlaşmışlara asla uymamalı. İslam’ı nefret ettirmek için anlatan adilerden uzak durmalı. Cahillerden uzak kalmalı. Allah cc. Bu gibilerden “yüz çevirin,” buyurmaktadır.
“Millet olmak, ümmet olmak; kavim- kavmiyet, halk, topluluk olmaktan çok farklı bir kavramdır. Ortaçağ döneminde akrabalık, aşiret, kabile, benim yakınım, kavramı çok hâkimdi- egemendi. Buda birçok haksızlıklara neden oluyordu. Hak, hukuk, hakkaniyet, adalet gözetilmiyordu. O zaman millet olamamışlardı. Ümmette olamayanlar, hep zalimlik yapıyordu. Önce millet olmalı. Milletler, devletlerini kurmalı. Amerika, Avrupa devletlerinde ve toplumlarında olduğu gibi hala millet olamamışlar. Hala Ortaçağ anlayışını yaşamaktadırlar. Kendilerinin “üstün ırk” olduğuna inanıyorlar. Emperyalistlikle ile insanlıklarından olmuşlar. İslam inancı yaşamayan herkes; hak, hukuk, doğruluk, adalet dışında kalır, kalmaktadır. Avrupa, Amerika gibi anlayışa sahip olanlar, bu anlayışları ile hiçbir zaman “medeni millet” olamayacaklar. Zengin olmak, insan olmak, medeni olmak, demek değildir.
“Bilgili olmalı. Bilgi edinmek için, zaman ayırmalı. Okumalı, araştırmalı, öğrenmeli, bilmeli. Dosdoğru, gerçek bilgi öğrenmeli. Örgün ve Yaygın öğrenim görmeli. Bunun dışında kaliteli, akademik, doğru, gerçek yazan, kitaplar okumalı. Kahvehanelerde, batakhanelerde ömür tüketmemeli. Ülkemizde 700 bin tane kahvehane vardır. İstanbul’da 34 bin, Ankara’da 21 bin, İzmir’de 7 bin kahvehane bulunmaktadır. Burada hindi gibi pinekleyenler; kimseyi beğenmezler. Hükümet yıkar, hükümet kurar, ülkeyi kurtarırlar! Herkesi zengin ederler! Yatarken zengin etmeyi konuşurlar! Park- bahçelerde, çay ocaklarında, meyhanelerde, gazinolarda, pavyonlarda, kerhanelerde, eğlence yerlerinde; elinde, cebinde olanı tüketirler. Hafta sonu futbol maçına giderler. Amerikan sigarası, içkisi, alkolü tüketirler! Artık bedenleri- vücutları, dermanları tükenmiş! İş yapma, becerme yetilerini yitirmişler. Eve ekmek, yağ, tuz, ihtiyaç götürme durumları kalmamış! Evde kavga, dövüş başlar! Her yıl 150 bin aile darmadağın olur, gider ve biter! Çocuklar orta yerde kalır! Yeni bir aile kurmanın yolunu aramaya, kadın ve erkek başlar! Bu kafasızlıklarla aile hiçbir zaman devam etmez!”
“Ülkemizde 190 ülkeden 6 milyon insan sığınmacı vardır. Bunların hepsi de ekmek parasını kazanmaktadır. Ülkemizde işçi gündelik yevmiyesi ortalama 100 liradır. Usta yevmiyesi 200 liradır. Gürcistan’dan gelen bir kişi, bir günde 550 lira kazanmış. Bir günde üç farklı yerde iş yaparak, 550 lira almış. Bu kadar parayı nasıl kazandın, diyen, İbrahim Dayıma; Türkiye’de gökten para yağıyor. Çok zengin ve iş olan bir ülkedir, demiş. Park- bahçelerde, kahvede, eğlenirken, maç seyrederken, tabii ki, bu 550 lirayı kazanmamış. Eğer bu yabancı işçiler olmasa idi bizlerin pek çok işi yapılamaz, üretim yeterince olmaz, olurdu. Rize’de 2020 yılında çayı bile Afrikalılar, Asyalılar topladı. Yabancı düşmanlığı yapmamalı. Avrupalılar gibi sapkın olmamalı.”
“Cesur, çalışkan, azimli, gayretli, yılmayan, uyuşuk ve pısırık olmayan olmalı. Beden işlek, hareketli olmalı. İşten ve başkalarından çekinen, korkan olmamalı. Korkak ve uyuşuk insanlar kendine zarar verir. Öfkeliler, sinirliler hem kendilerine hem de başkalarına zarar verir. Öfkeyi kontrol etmesini bilmeli, becermeli. Çalışkan olmaya gayret etmeli, azimli olmalı. Para kazanmalı. İsraf etmemeli.”
Sizlere güzel bir şiir yazmak istiyorum. Adını da; “ Müslüman Harika, Harikulade, Olgun İnsandır,” koyalım.
Müslüman, Allah’ın dini olan İslâm dinine inanır.
Kur’ân, hadis, sünnete sımsıkı sarılır.
İmanın şartlarını öğrenir, İslâm dinini eksiksiz yaşar.
Birey, aile, toplum, devlet olarak İslam’ı yaşar.
Yeryüzünde sadece makbul din İslam’dır.
Diğer inanışların önemi, değeri, yararı, makullüğü yoktur.
İslam dini dosdoğru, gerçek, makul, mantıklı, ilmidir.
Vahye dayalı, bilgi içerikli şahane vahiy dinidir.
İman nedir, İslâm nedir; öğrenip, bilmeli.
Kelime-i tevhit, Kelime-i şahadeti içeriği ile bilmeli.
İslam’ın temel esaslarını bilip, yaşam tarzı etmeli.
Allah’a, meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlere inanmalı.
Ahiret Gününe, Kaza ve Kadere, Kur’ân’ın bütününe inanmalı.
İbadet, zikir, tövbe, Hakk’a itaat, okuma, öğrenme yapmalı.
Neyi, niçin, neden yaptığını öğrenip, bilinçli yapmalı.
İbadetleri, Kur’ân ve sünnet üzere etmeli.
İnanç sağlam olmalı, ibadetler hakça yapılmalı.
Maddi, manevi temizlik olmadan, ibadetler kabul edilmez.
Niyet samimi, icraat doğru, Kur’ân ve sünnet üzere yapılmalı.
İman şüphe, eleştiri, yerme kabul etmez; samimiyet olmalı.
Boy abdesti, namaz abdesti, üst, baş, mekân temiz olmalı.
Beden ve mekân temizliği mutlaka çok iyi yapılmalı.
Namaz, oruç, zekât, hac ibadetleri farzdır, mutlaka yapılmalı.
Allah’ın emirlerini tutup, yasaklarından sakınıp, kaçınmalı.
İslâm’ın emirlerine ve kutsallarına saygı duyulmalı.
Zalimler, kâfirler, müşrikler, münafıklar gibi olmamalı.
Salih, yararlı, iyi, güzel ameller, ibadetler yapmalı.
Dua, tövbe, zikir, okuma, yazma, öğrenme mutlaka yapmalı.
İlimden, bilimden, bilgiden, dinden uzak kalmamalı.
Gelen peygamberleri, kitapları, sayfaları öğrenip, bilmeli.
Kur’ân sıfatlarını, özeliklerini, niteliklerini öğrenmeli.
Kur’ân’ın indiriliş nedeni, amacı, hedefi, kavramları bilinmeli.
Cahil- cühela, çapulcu, moloz olarak yaşamamalı.
Kur’ân’ın ana konularını öğrenmeli, Siyer’i bilmeli.
Neyi, niçin, neden, niye yaptığını, detayı ile bilmeli.
Olgun, mükemmel, bilge, samimi olma hedeflenmeli.
Aklı, zekâyı; doğru bilgi ile işletmeli.
Nebi, Resul, peygamber, Allah cc. Ve sıfatlarını öğrenmeli.
Din olmadan, olmaz; sebebini detaylı bellemeli.
Peygamberlerin sıfatlarını, özellik, niteliklerini öğrenmeli.
Allah’ın Güzel Adlarını açılımlı bilebilmeli.
Peygamberimizin hayatını, ahlâkını, ibadet etme biçimlerini öğrenmeli.
Hadis, sünnet, Siyer, Kur’ân öğrenmeden, din bilinmez.
İslâm ahlâkı; Kur’ân ve sünnettir, bilmeden, yaşanılmaz.
Doğruluk, dürüstlük, adalet, iyilik etmek farzdır, bilmeli.
Cömertlik, insanlık, merhamet, sevgi, saygı, barış, hoşgörü farzdır, vazgeçilmez.
Anne ve babaya, akrabaya, komşuya iyi davranmalı.
Topluma, devlete, millete en güzel davranan olmalı.
Saldırgan, serseri olmamalı, düzgün insan olmalı.
Yalan, dedikodu, iftira, hile, dolandırıcılık yapmamalı.
Sahteci, sahtekâr, hırsız, yolsuz, hortumcu olmamalı.
Kötü zanda bulunmamalı, dargın, küs durmamalı.
Başkalarının özel yaşantısını araştırıp, yaymamalı.
Başkaları ile alay etmemeli, küçük, hor- hakir görmemeli.
Kibir- gurur edip, büyüklenmemeli, kibirliler cennete giremez!
Kıskanç, çekemez olmamalı, rüşvet alıp, vermemeli.
İçki, kumar, bağımlılık yapan madde kullanmamalı.
İslam, iki dünya yaşantısını huzurlu, mutlu, rahat ettirir.
İslam’da doğruluk, dürüstlük, düzgünlük asıldır, esas olandır.
Helal kazanıp, meşru, israfsız harcamak gerekir.
Her işi, görevi, sorumluluğu hak üzere yapmak lazımdır.
Müslüman, çevrecidir, bilgilidir, meslek sahibidir, çalışkandır.
Sanat, kültür, meslek, zanaat sahibidir.
Bilgindir, bilgi sahibidir; bilgi ile güzel yaşayandır.
Önderi peygamberlerimiz, rehberi Kur’ân’ı Kerim’dir.