Çaykur Rizespor, ligin 14. haftasında evinde misafir ettiği Kayserispor karşısında net bir oyun oynayarak, rakibini 3-0 mağlup etti.

Ligdeki çıkışını sürdüren ekip, son 5 maçta 4 galibiyet alarak ligin başındaki karanlık tabloyu büyük oranda yenmiş oldu. Rizespor'un kadro tercihleriyle başlamak gerekirse; Rizespor'un ilk 11'inde, Eyüpspor maçında kırmızı kart gören Amir Hadziahmetovic'in yerine dahil olan Papanikolaou dışında bir değişiklik yoktu. Geçtiğimiz hafta Eyüpspor karşısında başarılı olan kurguyu büyük oranda bozmayan İlhan Palut, yalnızca Hadziahmetovic gibi yer yer hücum setine dahil olan, dikine oyuna daha elverişli bir isim yerine, Papanikolaou gibi defansif aksiyonda daha aktif bir ismi tercih etmek zorunda kaldı. Bu durum, Rizespor'un merkez ikilisinin, kalabalık Kayserispor orta sahasına karşı top kazanma ve kazanılan topları aksiyona çevirme noktasında üstünlük kurması sağlaması bakımından bir kazanca dönüştüğü için çok fazla eksik olarak değerlendirilemez. Maçın başından itibaren aksiyonu eline alan taraf Rizespor oldu. İlk yarının bütününde takım boyunu kısa tutarak ikinci bölgede top kazanan Rizespor, merkezdeki üstünlüğü de eline almasıyla birlikte ilk yarının büyük çoğunluğunda ceza sahasına daha çok giren, daha çok pozisyon yaratan bir görüntüdeydi. Ali Sowe, Emrecan, Rachid Ghezzal ve üçüncü bölge koşularıyla Olawoyin'in yarattığı kalabalık, ilk yarının büyük çoğunluğunda Kayserispor'un savunma direncini kıran, sürekli bir tehdit oluşturan bir hücum seti planı oluşturdu. Golün geldiği 41. dakikaya değin sık sık pozisyon yaratan, sürekli golü arayan Rizespor, 41. dakikada Emrecan'ın attığı golle skoru bulduğunda, bu gol için gecikmiş bir gol bile denebilirdi. Ancak skor üstünlüğünü de eline almasıyla, Rizespor kadro kapasitesi açısından bir gömlek üstünde olduğu rakibine karşı devreye önde girme avantajını yaşıyordu. İkinci yarının ilk 20 dakikalık bölümünde Kayserispor, ilk yarıya kıyasla daha çok topa sahip olmak istese de, Rizespor kompakt kalabilmeyi, dolayısıyla Kayserispor'un bloklar arası bağlantısını kesmeyi başardı. Pozisyona dönüşmeyen, tempolu bir oyun kurgusuna dönen Kayserispor, dakikaların ilerlemesiyle birlikte iyiyden iyiye direncini kaybediyor, merkezi çöküyordu. İstatistiksel olarak da değerlendirildiğinde daha kalabalık ve kompakt bir merkezi olmasına rağmen maç boyunca tam 35 top kaybı yapan Kartal Kayra, Ali Karimi ve Mehdi Bourabia üçlüsü, top kazanıp dikine aksiyon alma noktasında ligin en dinamik ve önde gelen oyuncularından olan Olawoyin'in bu durumu fırsata çevirmesiyle birlikte direnç noktası çatlayan bir görüntü oluşturuyordu. Rizespor, bu dakikalarda Kayserispor'un merkezdeki bağlantısını kırmasıyla beraber oluşturduğu denklemin baskı ve ön alan presi yönünü daha çok kullanmaya başladı. Bu pozisyonlardan birinde topu hızlı kazanıp, hızlı pozisyona dönüştüren Olawoyin'in, Taha Şahin'e topu servis etmesi ve akabinde gelen iyi ortaya Ali Sowe'un doğru pozisyon almasıyla birlikte 71. dakikada skor 2-0'a geliyor, Rizespor rahatlıyordu. Bu dakikadan itibaren Kayserispor için topa daha sert basmak ve hızlı bir skor almak gerekiyordu. Kayserispor'un 75. dakikada Bahoken'in kırmızı kartıyla on kişi kalması ve akabinde teknik adam Sinan Kaloğlu'nun da atılmasını bu ruh haliyle eleştiriyorum. Zira elindeki hamleleri yapan, panik bir teknik adam görüntüsüne karşılık, evinde 2-0 önde olan ve hamle yapma açısından eli daha güçlü olan bir İlhan Palut vardı. Nitekim bu dakikadan sonra bu bağlamda ikinci bir negatif kırılma yaşayan Kayserispor, basit top kayıplarını daha derinde yapmaya, Rizespor da bu bağlantı noktalarına daha özgür biçimde girmeye başladı. 2. bölgenin başlangıcında kazanılan bir topta dengesiz yakalanan Kayserispor savunmasına karşı 2. golde olduğu gibi doğru pozisyon alıp, iyi bir bitiricilik performasıyla farkı 3'e taşıyan Ali Sowe da özel bir akşamda kendisinin de ikinci golünü atıyordu. Skoru tayin eden bu golün akabinde tempoyu istediği seviyede tutan Rizespor, 3-0'lık bir skorla ligdeki konumunu rahatlattı. Bu maç Rizespor'un üst üste 3, son 5 haftada 4. galibiyeti olmasıyla beraber, Rizespor son 5 haftanın form grafiğinde Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ardından 3. sırada... Bu durumu İlhan Palut'un takımın fiziksel seviyesini istediği noktaya taşımasıyla ilişkilendirmek mümkün, zira takım oyunun farklı bölümlerinde hem top kazanma, hem kompakt kalabilme, hem de bir kollektivite edinerek bu oyun anlayışını tek bir değişiklik yapmadan 70 dakikaya taşıma gibi bir kazanım edindi. Geçtiğimiz hafta sistemini Eyüpspor gibi, bu oyunun benzerini oynayan bir takıma karşı test eden İlhan Palut, sezonun ilerleyen bölümü için hem gereken özgüveni, hem de sistematiği edinmiş gibi gözüküyor. Elindeki kadro rotasyonunun da güçlü olması ligin ilerleyen süreci için umutlu bakmama vesile oluyor. Bireysel performanslara geçmek gerekirse, Taha Şahin, Ali Sowe ve Olawoyin'i ayrı bir noktaya koymak gerekiyor, zira atılan 2. ve 3. goller tamamen bu basit ve etkili üçlünün oluşturdukları setler üzerinden geldi. Ghezzal, bireyselliği ve oyun için serbestliği üzerinden dikkat çeken bir profil olmasına rağmen sistem parçası olarak da iyi işler yapabilecek bir görüntü veriyor. Savunma hattı özellikle defansif aksiyon anlamında ciddi bir mesai yaşamadı, ancak bu ikili tam 120 aktif pas üreterek oyun kurulumunda ciddi rol oynadılar. Emrecan'ı güzel golü, Mithat'ı da devşirildiği bek mevkisinde son haftalarda oluşturduğu güven ve başarı için tebrik ederek, Rizespor'a önümüzdeki haftalarda başarılar diliyorum.