Hak ve hakikati, doğru ve gerçek bilgileri; okumak, öğrenmek, bilmek, anlamak, öğretmek, yaşamak, farz olan ibadetlerdir.
Doğru ve gerçek bilgileri, pedagojik yol ve yöntemlerle öğretmeli, eğitmeli, yazmalı, yazdırmalı, insanlığa ulaştırmalı. Bu bizim insanı ve İslam’ı görevimizdir. Biz bunu yaparsak; insanlığa, varlıklara çok büyük hizmet, iyilik yapmış oluruz.
Doğru ve gerçekçi, yararlı bilgileri paylaşmak, yaymak, öğretmek çok büyük sevaptır. Ülkemiz insanlarını ve dünya insanlarını pek çok krizden, sapkınlıktan, kaostan korur. İnsanları birbirine dost, kardeş yapar. Barış, huzur, mutluluk içinde yaşamasını sağlar. Sağlığı iyileştirir. Yaşamı tehdit eden etkenlerden korur. Yaşam kalitesini artırır. Verimi artırır. Zararlı madde, bağımlılık yapan sağlığa zararlı madde kullanmaktan uzaklaştırır. Maddi, manevi anlamda temiz insan yapar. Dış ve iç görünüşü iyileştirir. Akıllı, zeki, sabırlı, dayanıklı insan olmayı sağlar. Dünyayı sağlıklı hale getirir.
İyi örnek olmak için sadece ve ancak İslam, bilinçli samimi Müslüman olmak gerekir. Başka türlü iyi, güzel örnek, yararlı insan olmak, mümkün değildir.
İnsan düşünsel olarak, eylem olarak, sağlıklı bir yaşamı ancak dosdoğru fikir sahibi olunca seçer.
Öncelikle ülkemizin kalkınması için stratejik şekilde kaliteli, verimli, etkili çalışmalar yapmalı. Sanayi ve teknolojide kalkındırmalı. İhracatı- dış satışı çoğaltmalı. Artı değerli ihracat yapmalı. Savunma sanayini en modern, etkili, üstün hale getirmeli. Yerli, milli sanayi kurmalı. Ulaştırmada ileri ülkeleri geçmeli. Ulaştırma olmadan, kalkınma olmaz. Bölünmüş yollar, otoyollar, demir yolları, hava yolları, deniz yollarında ilerlemeli. Köprüler, viyadükler, tüneller yapmalı. Enerjide yeşil enerjiye geçmeli. Doğalgaz, petrol keşfetmeli. Sondajlar, sismik araştırmalar yapmalı. Çevreci anlayışla çalışmalar yapmalı. Park ve bahçelerde daha ileri gitmeli. Sosyal, kültürel, ekonomik tesisleri artırmalı. Tarım ve hayvancılığı daha da geliştirmeli. Ormanlarımız verimli yapmalı ve de korumalı. Kasti orman yakanlara müebbet ceza vermeli. Baraj sayılarını artırmalı. İçme ve sulama tesislerini çoğaltmalı. Taşkın koruma tesisleri yapmalı. Sulamaya açılan arazileri çoğaltmalı. İklim değişikliğinde oluşacak kuraklık için şimdiden önlemler almalı.
Ülkemizin güven ve istikrarı için radikal çalışmalar yapmalı. Güvenli ülke oluşturmalı. Eğitim- öğretim, kültür, sanatta daha yükselmeli. Öğretmenler kaliteli, verimli olmalı. Eğitim programı bilimsel olmalı. İdeolojik sapkınlıktan vazgeçmeli. Akademik personel yeterli olurken, hem de vatansever olmalı. Hainlere görev vermemeli. Gençliğe çok önem ve değer vermeli. Spor tesislerini halk için yapmalı. Sömürü için yapmamalı. Sağlıkta en modern uygulamalar yapmalı. Hastane yatak sayısı yeterli olmalı. Sağlık personeli kaliteli, verimli, yeterli olmalı. Sosyal hizmetler yeterli olmalı. hakim, yargıç, savcı sayısı hem yeterli, hem hukuki olmalı.
Kentleri en modern, yaşanabilir, çevreci, yağmur ve sele hazırlıklı olmalı. Yağmur ve sellere önlem almalı. Yeşil alanları çoğaltmalı. Drenaj ve deşarj sistemi yeterli olmalı. Temiz su ve kanalizasyon sağlamalı. Çöp ve kanalizasyon işlenmeli. Çevre düzenlemeleri modern olmalı. Otoparklar yeterli olmalı. Trafik işlemeli. Halkın görüşü alınmadan işlem yapılmamalı. Uzman dediklerimizin yaptıkları daha çok eksik, yanlış, işlemez, bozuk olmaktadır. Şehir planlamaları günümüzde hiç de doğru yapılmamaktadır. Şehirleri yaşanmaz yaptılar.
Halkın bir kısmına huzur evi yapmalı. İsteyen huzur evinde yer bulabilmeli. Kapalı Pazar yerleri yapmalı. Halk için tuvaletler yapmalı. Hamamlar yapmalı. Engellilerin kullanabileceği ortam oluşturmalı. Öğrenci yurtları yeterli olmalı. Bebek, çocuk bakım evleri yapılmalı. Arama kurtarma ekipleri yeterli olmalı. Afetlere her yönü ile hazırlanmalı. Okullar modern ve yeterli olmalı. mesire alanları yapmalı. Katlı otoparklar yapmalı. Spora önem vermeli. Tarım ve hayvancılığa destek olmalı. Hayvan barınakları yapmalı. İnanca saygı duyulmalı. İbadethaneler yapmalı. Kültür, sanat etkinlikleri yapmalı. …
İş hayatımızda, çalışma zamanımızda, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun hareket ederek, yaşamalı. Bugün buna pek uyulmadığından, iş kazası, evde kaza, trafik kazası, sürücü kazası derken; insanlar telef olup, göçüyor. Oysa güven içinde olmak için, yaşamın kurallarına eksiksiz uymak gerekir. İş güvenliği eğitimleri almalı. Sivil savunma eğitimleri almalı. İlk yardım eğitimleri almalı. Hayata hazırlanmalı. Hatta evlilik ve aile yaşantısını sürdürmek için eğitim almalı. Bunları almayan halkımız, telef olmaktadır. Son 20 yıl içinde; 2 milyon 570 bin evli çift boşandı. Bu bir aile felaketidir. En büyük sorun; geçimsizlikmiş. Aile içi geçimsizlik yüzünden, aile içinde katillikler, katliamlar bile yaşanmaktadır! Her yıl 400 civarında kadın, eşleri tarafından katledilmektedir. Ahlak yok, edep yok, hayâ yok, sevgi yok, saygı yok; sevmeyi öğrenmek yok, olunca; sonuç felaket olmaktadır.
Dünyanın, evrenin düzenini bozmamak gerekir. Allah cc. Evreni, dünyayı belli kurallara göre işletme şeklinde yaratmış. Bu denge, ölçü bozulursa, doğal fecaatler, felaketler olur. Çevreci olmalı. Kirletmemeli. Ama bunu dikkate almayan insan, artık büyük doğal afetlere uğramaktadır.
Son 4 bin yıl içinde hiçbir hayvan evcilleştirilmemiştir.
Filler zıplayamaz.
Elma uyku açıcıdır.
Taran Tula 2,5 yıl aç yaşayabilir.
Bukalemunun dili, vücudunun iki katıdır.
Deniz atlaslarının erkekleri hamile kalır.
Denizanası ve denizyıldızının beyni yoktur.
Köpekleri çikolata öldürür. Tatlı kör eder.
Sadece dışı sivrisinek ısırır.
Köpekler 100 çeşit, kediler 10 değişik ses çıkarır.
Sıcak su, soğuk sudan daha erken donar.
Karıncalar uyumaz.
Atlar bir ay ayakta uyuyabilir.
Bambu günde 90 cm. uzar.
Hapşırırken, ağır ve burnu tıkamamalı. Felç olma riski oluşabilir.
İnsan deri değiştirir.
Dünya savaşları daha çok diğer ülkeleri işgal etme ve sömürme içindir.
Yunuslar gözleri açık uyur.
Rusya’nın %25’i ormandır.
Köpeklerin ter bezleri ayaklarının altındadır.
Sarışın insanlarda daha çok saç teli vardır.
Timsahlar renk körüdür.
Ayı, at kadar hızlı koşabilir.
Pırlanta tamamen karbondur.
Meşe ağacı 50 yaşından önce palamut vermez.
Mavi balina en ağır canlıdır. 300 tana ulaşanları vardır.
Köpekbalıkları denizde kanı hemen fark eder.
Bir hayvanın yavrusu ne kadar erken büyürse, o kadar erken ölür.
2600 çeşit kurbağa var.
115 çeşit çam ağacı türü var.
Yılanlar duyamaz- işitmez.
Baykuş mavi rengi gören tek kuş türüdür.
Venüs, saat yönünde dönen tek gezegendir.
Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ın sınırsız ilminden- bilgisinden yararlanmalı. Allah’ın bilgisini öğrenmeli. Yarattığı varlıkların yaratılış özelliklerini araştırıp, incelemeli. Evreni tanımalı. Dünyayı tanımalı. Allah’ın ilmi deyince sadece Kur’ân akla gelmemeli. Yarattığı her varlık da Allah’ın bilgisinin sonucudur. Hepsi Yüce Allah’ın ilminin- bilgisinin yaratma tecellisidir. Bütün bunları birey, aile, toplum olarak öğrenmeliyiz.
Öncelikle biz kendimiz bilmeliyiz ki, aile halkımıza, çocuklarımıza, çevremize, insanlara öğretelim. Biz bilmezsek, öğretemeyiz. Nasıl bilmeden öğretebiliriz ki? Bunun için Allah cc. İlk emir olarak; oku! Emrini göndermiştir.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor ki: “ Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.”
Taha suresi 132 ayet meali: “ Ailenize namazı emret. Kendinde namaza sabırla devam et. …”
Bu iletişim, bilişim, internet, haberleşme, dijital çağda; insanın kendi imanını, hak dinini korumak için, çok doğru bilgili, bilinçli, dayanıklı, sağlam iradeli olmalıdır. Her alanda ahlakı, edebi, hayayı, imanı korumalı. Nerede olursak olalım; sorumluluğumuz yerine getirmeliyiz. Her türlü edepsizlikten, hayâsızlıktan, ahlaksızlıktan uzak durmalıyız. Gösteriş için iş, işlem, muamele yapmamalıyız. Gayet samimi olmalıyız. Gösterişten uzak kalmalıyız.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor:; “ Allah’ın sözünün, diğer sözlere üstünlüğü, Allah’ın yarattıklarına olan üstünlüğü gibidir.”
En doğruyu, dosdoğruyu, mutlak doğru ve gerçeği, Yüce Allah’ın söylediğini hiçbir zaman asla unutmamalıyız.
Halkın ahlakını, edebini, hayâsını, güzel durumunu bozan; filmlerden, tiyatrolardan, eğlencelerden, basından, medyadan, sinemadan, sosyal medyadan, dijital yayınlardan, bozuk kültürden, sapkın düşüncelerden, sapık kişilerin etkisinden kendimiz korumalıyız. Bu sapkınlıklara karşı hak, hukuk mücadelesi vermeliyiz. Günümüzde sapkınlar aktif, hakta olanlar pasif- edilgen olduğundan, batıl baskın olmaktadır. Bu durumu tersin çevirmedikçe, insanlığa huzur, mutluluk, rahatlık, kurtuluş, refah yoktur.
Âlemlerin Rabbinin bilgisini, yarattıklarının bilgisini, hikmetini mutlaka öğrenmeliyiz. Sürekli öğrenme, bilme, okuma, anlama ile ilgilenmeliyiz. Cahillerden kesinlikle olmamalıyız. Cahillik, Allah’ın dinini bilmekle, yok olmaya başlar. Hikmete ulaşmakla olgunluk devam eder. Ömür boyu ilim- bilim- din- iman- bilgi, meslek, sanat, teknoloji öğrenmeye çağırıyorum.
Müslüman işini, görevini özenle en güzel şekilde yapmalı. İçi ve dışı temiz olmalı. çevreci olmalı. Allah cc. Haramlardan sakınanları sever. Adil olanları sever. Allah cc. Kendine güvenenleri çok sever. Çok tövbe edenleri sever. Sabredenleri çok sever. Sabır konusunda pek çok ayet vardır.
Peygamberimiz sav. Müslüman askerlerine şöyle emir verirdi. Bir devlet başkanı, bir ordu komutanı olarak şöyle öğütlerdi:
“ Savaşta kadınları, bebekleri, çocukları, hastaları, savaşacak gücü olmayanları, din adamlarını öldürme. İbadet yerlerine zarar verme. Kimseyi İslam dinine girmeye zorlama. Tutsaklara zarar verme. Tutsaklara iyi davran. Affet ve serbest bırak. İhanet etme. Sözünü daima tut.”
Yunus Emre ra. Diyor ki:
“ Hiç hata yapmayan insan,
Hiçbir şey yapmayan insandır.
Hayatta en büyük hata,
Kendini hatasız sanmaktır.”
Dünyamız ve evren belli kurallar, ölçüler, dengeler, hassasiyetler çerçevesinde hareket etmekte, yaşamaktadır. İnsanda bu düzene, kurallara ayak uydurmalıdır. Aksi halde yaşama şansı kalmaz. Ölür! Bunu dünyanın pek çok ülkesi becermemektedir. Hele ülkemiz hiç becerememektedir! Doğal afetlerle malı, canı, nesli, kendi, mülkü, evi, yolları, köprüleri yok olup, gitmektedir!
Deprem fay hattı olarak ülkemizde belirlenen- saptanan 500 fay hattı var. Tam bu fay hatları üzerine kurulmuş, 24 kent—şehir bulunmaktadır. Ülkemizde milyonlarca çürük bina, yapı, ev, ahır bulunmaktadır. Öyle ki, 5,6 şiddetinde bir deprem oldu. İnsanların evleri, ahırları zarar gördü, yıkıldı. Zira evler kerpiçten, uydurma, zaten dayanıksızdı.
Deprem fay hattı üzerine kurulan şu şehirler bulunmaktadır: “Bolu, Sakarya, Kocaeli, Balıkesir, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Kütahya, Burdur, Eskişehir, Akhisar, Tokat, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Bingöl, Erzurum, Erzincan ve pek çok İl ve İlçe bulunmaktadır.”
İstanbul’da bulunan binaların %70’i; 7 şiddetindeki bir depremde yıkılacak, çökecek durumdadır. Bu ilimizde depremde bekleniyor.
Yapılan işleri ehil olana vermediğimizden, hep yıkılanları, bozulanları tekrar yapmakla meşgulüz. Kafasızlığın cezasını tüm beden çekmektedir. Bir alanda uzman olmak, ehil olmak demek değildir. Bizi en çok terör, iş bilmezlik, ehil insanları işi vermeme yıkmaktadır. Birkaç yılda bir deprem olmaktadır. Daha birinin yıkıldığını yapmadan, ikinci depremde yıkılanlar olmaktadır.
Ben 17 Ağustos 1999 Gölcük, Adapazarı depremini Karamürsel’de gördüm. 280 bin bina kullanılmaz hala geldi. Bugün, 24 Nisan 2024 olmasına rağmen, hala sakat binaların yıkılıp, enkazları kaldırılmadı. O günden sonra 10 tane yıkıcı deprem olmuştur.
06 Şubat 2023 günü de 11İlimizde 7,4 ve 7,6 şiddetinde deprem oldu. Kahramanmaraş merkezli olan bu depremde 11 İlimiz zarar gördü. 850 bin konut kullanılamaz duruma geldi. Zemin kötü, bina kötü olunca, yıkılıp, gittiler. Bu depremde de Adana, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Elâzığ, Diyarbakır, Gaziantep büyük zarar gördü. Bu zarar gören depremzedelere önce çadır verildi. Sonra konteyner verildi. Sonrasında evleri 5 kat depreme dayanıklı bina olarak yapılmaya başlandı. Yemekleri hala verilmektedir. Yapılan kalıcı konutların yarısını devlet karşılıyor. Yarısını depremzede ödeyecek. Ölen 53 binden fazla kişinin her birine 100’er bin lira verildi. Taşınana 100 bin lira veriliyor. Biz bunun ekonomik sıkıntısını çekiyoruz.
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Nisa suresi 58. Ayette mealen buyuruyor: “ Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
”Ehil demek; Bir işi en güzel şekilde yapacak düzeyde bilgisi, yeteneği, ustalığı, yetkisi, ahlakı olan, yetiye sahip olan kimse, sanat bilgisine, becerisine samimiyetle bağlı olandır.”