Dünyada yapılacak en iyi, güzel, doğru, yararlı, sevap olan eylem; insanlıklı, insancıl, insaniyetli, yararlı, bilge Müslüman yetiştirmektir.

Bunun için İslam dininin tüm değerleri, bilimin tüm yararlı verileri, yararlı kültürün tüm estetiği, İslam ahlakının her güzelliği, eğitim- öğretim ile öğretilmeli. Bedene, kalbe, beyne, ruha, genlere, hücrelere etki ettirilmeli. Özümsetilmeli, içselleştirilmeli. Aksi halde insan değil, akılsız zararlı yaratık oluşturulmuş olur!

Bilimi, dini- imanı bırakıp, ideolojik sapık sapkınlıklarla iyi insan yetiştirilmez. Bugün devlet ideolojik sapkınlığa bürünmüş. Kendini, devleti, milleti, varlığını, değerlerini, bağımsızlığını, vatan bütünlüğünü, insanlığı yıkmaya çalışan serseri kalabalıklar oluşturmuştur. Her şer düşünce, her kötü eylemler, toplumu tutsak etmiş durumdadır. Helal, haram, sevap, günah kavramları hatırlanmaz olmuş. Belli çıkar grupları; devleti, milleti yemeye, dolandırmaya, çalmaya, yıkmaya çalışmaktadır. Devleti hangi siyasi parti yönetirse, yönetsin; aynı sapkın ideolojik düşüncelerle yönetmektedir. Bu da hainlerin, düşmanların ekmeğine; kaymak, yağ, bal sürmektedir! Dünyanın en düşman kişileri, grupları yurdumuz dışında değil, yurdumuz içinde büyütülmektedir!

Ülkemiz ve dünya ülkeleri sapkın, sapık, batıl, küfür ideolojik bozuklukla, çürümüşlükle, kokuşmuşlukla yönetildiği için iyi, toplam kaliteli, verimli, üstün uzman nitelikli, hak ve halk hizmetli, güzel sıfatlı pek çok insan yetiştiremiyoruz. Vatan, millet, devlet, bağımsızlık, özgürlük, din- iman, Müslüman düşmanı, insanlık dışı yaratıklar yetiştiriyoruz!

Daha çok gençler şer güçlerce kullanılmaktadır. Bunun sebebi; gençler kafa kola çabuk alınıyor. Bilgileri yetersiz, deneyimleri eksik, görgüleri az olan, gençler kullanılıyor. Pembe gösterilip, karanlık dehlizlere sürülüyorlar. Ermeni’nin, Yahudi, Siyonist’in, Yunan’ın edemediğini, bizim gençlere yaptırıyorlar. Bunu da, vatan, millet devlet severlilik adına yaptırıyorlar.

İslam dinini, ilmi, irfanı, hikmeti, bilimi, sanatı, tarihi bilip, benimseyemeyenler; milli, ahlakı, manevi değerlerin yanında olamıyor. Bilerek veya bilmeyerek; milli, manevi, insani değerlerimize zarar veriyor.

Burada birinci görev; anne ve babalara, devlete düşmektedir.