Güzel, doğru, etkili, anlaşılır, edebi, estetik, Türkçe edebi ağız olarak, İstanbul Türkçesini konuşalım ve yazalım. Argo, sövgülü, küfürlü, bozuk, kızgın, öfkeli asla konuşmayalım. Lehçe ile konuşmayalım.
Lehçe; Türkçenin ülkelere göre konuşulmasıdır.
Şive; bölgeler arası konuşma şeklidir.
Ağız; tamamen mahalli- yerel konuşmaya ağız denir.
Biz ise en güzel Türkçeyi, İstanbul edebi ağzı kullanmalıyız.
Söz söyleme ve konuşma, yazma sanatını kurslara giderek öğrenmeliyiz.
Söz söyleme, yazma, konuşma, anlatma, iletişim kurma, anlaşma, duygudaşlık kurma, diyalog kurma, iyi davranma, güzel eylemlerde bulunmak için; çok iyi, yeterli, etkin, yetkin eğitim- öğretim, kurslar görmeliyiz. Böyle bir meziyete, maharete sahip olunduğunda; aile içi kavgalar, halk arasında dövüşler, saldırmalar, saldırganlıklar olmaz. Bunu beceremeyenler, sürekli kavga halinde olmaktadır!
Öncelikle geniş aile, çekirdek aile olarak, karşıt cinsle, iyi iletişim kurmalıyız. Bunun içinde mutlaka ama muhakkak eğitim- öğretim, kurslar görmeli. Bu işler eğitimsiz, öğrenimsiz, kurssuz, derssiz, ahlaksız, terbiyesiz, dinsiz- imansız, ahlaksız olmadığını her gün onlarca kez izlemekteyiz. Aile içi kavgalar, öldürmeler, toplum içi adi kavgalar, sinirlilikler, sabırsızlıklar, dengesizler, ölçüsüzlükler, anormallikler; hep kötü eğitim- öğretim, bozuk kültürden kaynaklanmaktadır. Devlet düzeni, dünya düzeni, aile düzeni, kültür etkisi bozuk olunca; her şey bombozuk olmaktadır!
Önce, en önce, öncelikle iyi insan olmaya, hak mümin ve Müslüman olmaya kesin karar vermeli. Kısacası tam anlamıyla adam gibi adam, bilge, samimi Müslüman olma istenmeli.
Aile içindeki eşimizle göz, kalp, yürek, beyin, ruh teması kurmalı.
Yüksek ses tonu ile konuşmamalı.
Bağırıp, çağırmamalı.
Karşı cinsi düşük insan görmemeli.
Dokunmalı. Yüreğe, ruha temas etmeli.
Mimikler yumuşak olmalı.
Gülümsemeli.
Şaka yapmalı.
Birlikte yatmalı. Tatil yapmalı. Gezmeli. Yemekler yemeli. Eğlenmeli.
Sen, ben kavgası olmamalı. Biz olmalı. Kararlar ortak alınması.
Önyargılı olmamalı. Konuşlar, sorunlar konuşarak anlaşmaya varılmalı. Maddi durum hesaba katılmalı. Başkaları gibi yaşamaya değil; kendimiz gibi yaşamalıyız. Ürettiğimizin yarısı kadar harcamalıyız.
Geçmişe takılıp, kalmamalı. Anne ve baba tarafını kötülememeli. Biz bir aileyiz. Başkalarının tuzu, biberi, acısı, tatlısı bize zarar vermemeli.
Bizler, eşler olarak birbirini çok, çok, çok sevmeli, saygı duymalıyız. Birbirinin hısım ve akrabalarına saygı duymalıyız.
Baskıcı olmamalıyız.
İş hayatındaki, sorunları eve taşımamalı. Ev yaşantısını bozmaya kimsenin hakkı olmamalı.
Sinirlenme, öfkelenme olmamalı. Kendini kaybedenler, çok kötü duruma düşmektedir.
Eleştiri yerine, ben olsam şöyle yapardım, deyip; yol açmalı. Yasak koyma yerine, yol gösterme olmalı.
Güç savaşına girmemeli.
Aile halkı asla, katiyen, kesinlikle ihmal etmemeli.
Aile içinde fikir- düşünce almak, vermek olmalı. Kitaplar okumalı. Güzel sohbetler yapmalı. Ahlak, terbiye, edep, olgunluklar kazanmalı. Günümüzde aileler ahlaksızlık nedeniyle yıkılmakta, tahrip edilmektedir. Birinci sebep; ahlaksızlıktır.
Hoş olan davranışlar, sevgiyle anlatılmalı.
İyilikler, güzellikler takdir edilmeli.
Yapılan iyilikle için teşekkür edilmeli. Dua edilmeli. Allah cc. Razı olsun, demeli. Hamt etmeli. Şükretmeli.
Gerektiğinde özür dilmeli.
Kötü alışkanlıklar sağlam iradeyle def edilmeli.
Konuşmalarda genelleme yapılmamalı. Hiçbir konuda genellemeli konuşmamalı.
Kibirli, gururlu davranmamalı. Onurlu yaşamalı. Onursuzluk asla yapmamalı.
Kur’an, sünnet, İslam ilimleri ve bilim değerleri ile yaşamalı. Böyle yaşanılırsa, sorunlar altına ezilinmez, kalınmaz.