Güzel Ve Yüksek İslam Ahlakı ile insan iyileşir, güzelleşir, doğru, dürüst olur. Kendine ve başkalarına iyiliği, yararlılığı olur. Olgun, mükemmel, numune, güzel hasletlere sahip olur. İyi ile kötüyü birbirinden ayırt edip; iyi, güzel, doğru, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, edep, hayâ, hizmet, iyilik, Rabbine kulluk etmeyi başarır. Her çeşit olumsuzluklardan sakınır. Haram, günah, çirkin işlerden kaçınır.

“Güzel ve yüksek İslam ahlakında olan birey, Allah cc. yolunda olur. İslam dinini peygamberimizin yaşadığı gibi yaşar.” Aklını ve İslam dinini yaşantısında gerçekleştirir. İnsanların iyileşmemesinin güzel öğretim ve eğitim yolu ile olacağını bilir ve bunu uygular. Kur’an ve peygamberimizi ilim ve İslam ile öğrenir. Batıl ve hurafe gibi sahte, yalan, uydurma, bozuk söz ve davranışlardan uzak durur. İlmin ve İslam dininin dışına çıkıp; şaşırmış, sapıtmış, sapkın olmaz.

Müslüman, Allah’a olan sorumluluk ibadetlerini yaparak, ahlakını iyileştirir. “Hem ibadet edip, hem kötü, çirkin ahlaklı olmak, sahici mümin olmamak olur.” Eğer samimi, bilgi, bilinç ile ibadet yapılıyorsa, ahlak güzelleşir. Aksi halde kötü, çirkin ahlak sahibi olunur.”

Samimiyetle, bilgi, bilinçle yapılan farz, vacip, sünnet ibadetler ahlakı güzelleştirir. Ahlak; olgun ve yüksek bilgili kimselerde olur. Cahil cühela ibadetin kazanımını pek göremez. Cahiller hem hakkı hem de batılı bir arada yaşamayı sürdürür. “Müslüman, Allah’ın Kur’ân’da bildirdiği bütün iyilikleri, güzellikleri kazanım haline getirir. Merhametli, şefkatli, müşfik, sevecen, harika, harikulade kişiliğe sahip olur. Tatlı dile, güzel söze, iyi davranışlara sahiptir.” Kur’ân dışında olan tüm olumlulukları da yapar. Zira tüm iyilikler, güzellikler, doğruluklar, yararlılıklar, olumluluklar Allah’ındır. Allah cc. yaratmıştır.  

“Öğrenimde, eğitimde tüm yeni ve etkili yöntemler kullanılmalıdır. Dün bir camiye gittim. Hocanın 40 kadar Yaz Okulu Öğrencisine din – İslam öğretmesini izledim. Tam bir fiyasko ile sonuçlanabilecek, zaman kaybı olarak gördüm. Öğrenciler caminin namaz kılacak yerinde her biri bir plastik rahle ile yerde oturuyor. İmam yanında iki öğrenci çağırarak, Kur’ân alfabesi öğretmeye çalışıyor. “Ama Kur’an’dan 3 satır okutuyor. Elif Cüzü’nde olanlara da sayfanın birkaç satırını okutup, tamam, oldu. Yarın burayı okuyacaksınız, diyor. Ama namaz sürelerini öğretmiyor!”  Oysa Kur’ân öğretimi ile namaz süreleri birlikte verilmeli. İslam temel bilgileri de kazandırılmalı. “Namaz sürelerini okutmadığını söyledim. Ben onları Kur’ân öğrendikten sonra öğreteceğim ki, tecvitli okusunlar. Yanlış okumasınlar, dedi. Oysa o yöntemle birkaç yıl Kur’ân okumasını öğrenemezler.”

 Bizde aynı yöntemlerle 100 kadar öğrenci olarak camilerde tek bir hocadan ders almıştık. Camide her öğrencinin farklı bilgi birikimine sahip olması, öğrenimde zorluklar oluşturmaktadır. Okul gibi olmamaktadır. Böylece Diyanet Başkanlığı 200 bin kadar öğretici elemanını verimli, kaliteli değerlendirememektedir. Bunun mutlaka bir çıkar yolu, çözümü, çaresi vardır. Hocaya yardımcı geçici elemanlar verilebilir. Çocuklar sınıflara ayrılabilir. Elif Cüz’ü okuyanlarla, Kur’an okuyanlar sınıflandırılabilinir. Ya da çocuklar sabahçı, öğlenci yapılıp, iki seansta ders verilebilinir.

Pek çok bilgiyi oyunlaştırarak, öğretmeli. Etkili, verimli, kaliteli öğretim için pek çok pedagojik yol kullanılmalı. Çocuklara ahlak da mutlaka kazandırılmalı. Benzetme, karşılaştırma, iyiye ulaşma çalışması yapılmalı. Çocuklara ailesi ile birlikte adalet, affetme, hoşgörü, bağışlama, vefalı olma, güzel ahlaklı olma, ilim, bilim, sanat, insanlık, yücelik öğretilip, benimsetilmeli. Allah cc. Kur’ân, peygamberimiz, İslam temel bilgileri kazandırılmalı.

Günah, haram, ayıpları işlememeli ve de yaymamalı. Örtmeli. İnsanları rencide etmemeli. Kutsala saygılı olma benimsetilmeli. Sevgi, saygı özümsetilmeli. Barışçı olmalı. Barış insanı olmalı. “Felsefi sapıklık, ideolojik sapkınlık içine asla düşmemeli.”  Bugün insanların çok büyük kısmı bu sapıtmışlık ve sapkınlık içine düşmüş. İlahi değerlere düşmanlık etmektedir!

Müslüman, her zaman, her an kendini geliştirir. Olgun, mükemmel insan olur. Helal işler yapar. Hiç kimsenin hak - hukukuna girmez. Müslüman cömert olur. Kıskanç, çekemez, hasetçi olmaz. Hak, hukuk çiğnemez. Hak, hukuk çiğneyenler, zalim olur. Zalimden olgun, esas ve asıl anlamda düzgün, doğru, dürüst mümin olmaz.

Bizler, Allah’ın emir, öğüt ve yasaklarına göre yaşantımızı düzenlemeliyiz. Sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız. Bilgi, bilinç, cesaretle, azim ve gayretle, samimiyetle İslam dinini yaşamalıyız. “Herkesi İslam dinine çağırmalıyız. Ama önce kendimiz en güzel örnek, rol model olmalıyız. Yanı bizler Allah’ın yolunda, emrettiği, öğütlediği şekilde, peygamberimizin yaptığı biçimde çalışmalarımızı sürekli sürdürmeliyiz.” Kara düzenle eğitim ve öğretim yapılamaz. Bu işin ilmini almak gerekir.

İnsanları şaşırmışlıktan, sapıtmışlıktan, sapkınlıktan kurtarmalıyız. Bunu da ancak gerçek ilimle ve İslam dini ile bilgi uygulayarak yapabiliriz. Önce dilimizi ve beden dilimizi kullanmayı öğrenmeliyiz. İnsan sosyolojisini, psikolojisini, yapısını bilmeliyiz. Kademeli öğretim yapmalıyız. Her türlü olumsuzluktan uzak kalarak, görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.

Öğretim ve eğitimde disiplin kaçınılmazdır. Şarttır. Okulda ve camideki öğrenimde bu disiplini mutlaka sağlamalıyız. “Dün gittiğim camide imam sürekli sükût, sessiz olmaya çağırıyor. Ders çalışmalarını söylüyordu. Ama tamamen başarısız bir feryadın içinde kahrolarak, yoruluyordu. Öğrenciler caminin içine dağılmış. Kendi havasındaydı.” Bu durum sıralarda oturma halinde biraz daha düzene girerdi. Herkesi bireysel okutma durumu da işin zor tarafı oluyordu. Saat: 10.00’ ile 13.00’ arası ders yapılıyordu. Ama her öğrenciye 5 dakika ayrılıyordu. Diğer zaman israf oluyordu.

Bende vakıflarda, Yaz Okulu öğreticiliği yaptım. Daha kaliteli, verimli bir der verme ortaya koymuştuk. Her dersi farklı öğretici, öğrencilere vermekteydi. Ben, İslam temel bilgilerini veriyordum. Belli bir programımız vardı. İşi bileceksin. İşi bilmeden, iş de başarılı olunmaz.

“İslam dini, insanı her yönü ile bütüncül olgun insan yapar.” İbadetlerle, zikirlerle, tövbelerle, dualarla, iyilik ve hizmet yapmalarla, haramlardan sakınma ile infak yapmalarla güzel insan olunur. En güzel, yüksek ahlakı kazandırır. Emanete hainlik yapmaz. Dostuna kalleşlik, kahpelik etmez. Milli, manevi, dini değerlerine hainlik içinde olmaz. “Zaten hainlik ederse, ondan mümin olmaz. Mümin ve Müslüman’ın özellikleri, nitelikleri bellidir.” Mümin, fazilet, ilmi, dini, insani değerlerine sahip olur.

Müslüman, duygu, düşünce, niyet, hal, hareket, davranış, eylemlerinde; Kur’ân-ı, ilmi, dini, peygamberimizi örnek alır. Yaşama ölçütü bu değerlerdir. İyilere gıpta eder, heves eder, imrenir. Kötülerden firar eder, kaçar. Müslüman, değerleri yaşam şekli yapar. Değerler insanı olur. Binlerce değer ile yaşantısını şekillendirir. Öyle mankut, serseri, köle, tutsak, akılsız gibi hareket etmez.

“Hak, takva, vera, ittika, bilge mümin en üstün mümindir.” Hamt eder. Teşekkür eder. İyilik eder. İhya eder. Hakkı icra eder. Her geni hak için çırpınır, çarpar. Yumuşak huyludur. Çatışmacı, kavgacı, hırçın, çirkin, kötü değildir ve de olamaz. Çünkü bunlar mümin sıfatı değildir. İlim sahibi, sanat, sahibi, sanatkâr, zanaatkâr, fedakârdır. Her şeyi gereği üzerine özenle yapar. Savmacı, itmeci, atmacı, vurdumduymaz asla olamaz. Özverilidir. Diğerkâmdır. Davası için çırpınandır. Her şeyin derinlemesine farkındadır. Hakkı korur, tutar, kaldırır. Haklıdan, mazlumdan yanadır. Güzel zanlıdır. Başkaları hakkında kötü, çirkin, zararlı düşünmez. Düşünse, bundan olgun mümin olmaz. “Müslümanların sıfatları bellidir. İnternetten lütfen, mümin, kâfir, müşrik, münafık, zalim sıfatlarını bakınız.”

Müslüman, olan ve biten olaylardan ders çıkarmalı. İbret almalı. Her zaman hataya, yanlışa düşmemeli. İffetli, namuslu, ihlâslı, samimi, iyilik edici olmalı. İkram edici, hediye verici, hizmet ve iyilik edici olmalı. Allah’ın yarattığı tüm güzellikleri, iyilikleri, doğrulukları, yararlılıkları, olumlulukları yaşama gayret ve azmi ile yaşamalı. “Haramlardan sakınmalı. Sevap işler yapmalı. Halkın ve Hakk’ın sevdiği işler yapmalı. Düzenli, nizamlı, intizamlı, tertipli olmalı. Savurgan olmamalı. Ekonomik yaşamalı. Çok çalışıp, zor günler için birikim yapmalı.” Gençlikte kazanmalı. Yaşlılıkta harcama daha da artmaktadır. Hastalık, oğul, torun derken; giderler çoğalmaktadır. Ele el açmayacak duruma gelme gayreti içinde olmalı. “Bugün çocukluğunu, gençliğini iyi değerlendirmeyenler; maddi, manevi zor durumdadır. Hayatları zor geçmektedir. Bu akılı, zekice bir durumun sonucu değildir.”

Çalışmalarımızda ortak doğru akıl kullanmalı. Güven vermeli. Güvenli olmalı. Her durumu düşünerek hareket etmeli. Olabilir, olasılığı bile çok dikkate almalı. Olmaz, dememeli. Her şey her zaman olabilir. Olasılıklar olabilir. Hiçbir durumu küçüksememeli.

Fazilet ve marifet sahibi olmalı. Çocukluk dönemini başarılı geçirmeli. Gençliği çok iyi değerlendirmeli. Hiçbir anı boş, yararsız geçirmemeli. Oyalanmamalı. Takıntı, alışkanlıklar yapmamalı. İstikametimiz her zaman hak hakikat olmalı. İnfak etmeli. İrşat etmeli. Feyiz vermeli. Değerli, önemli, üstün birey olmalı. Şahsiyetimiz yüksek olmalı. Kişilik sahibi olmalıyız.

“Bilmeden, düşünmeden, tasarlamadan, plan ve program yapmadan, işin sonunu ve de başını düşünmeden, danışmadan hiçbir iş yapmamalı. Her zaman danışan, sorgulayan, yargılayan olmalı. Eleştiriyi olumlu yapmalı. Yapıcı olmalı. Aklı, zekâyı; doğru bilgi ile kullanmalı.” Başkalarına muhtaç duruma düşmemeli. Müslüman öyle ayakları üzerinde duramayan; düşkün, sefil, sefalet içinde olmaz, olmamalı. Bugün her dinden olanlar perişan durumdadır. Ama Müslümanlar üzerinde Siyonist, emperyalist, sömürgeci, sömürücü, şer- kötü güçlerin hileleri yüzünden, Müslümanlar daha perişan durumdadır. Bu iyi, olgun, doğru, bilge, bilinçli mümin olmadıklarını göstermektedir. Hak mümin zor durumda kalmaz. Kalırsa da ezilmez. Her zaman bir çıkış yolu bulur. Sorununa çözüm bulur. Derdine çare bulur. Zorlukları başarıyla aşar. Ekip, takım çalışması ile her engeli aşar.

Müslüman, çocuklarını daha dünyaya gelmeden en harika, harikulade yetiştirmeye başlar. Dünya ve ahiret yaşantısına hazırlar. İlmi hazırlıklarını yapar. Gaflet, sapıklık, sapkınlık, şaşırmışlık, sapıtmışlık ile kötü davranış sahibi olmaz. Eğer bir yanlışa düşmüş isek, özeleştiri yaparız. Kendimizi sorgular. Yargılar, muhakeme eder. Hemen yanlıştan tövbe ederek, vazgeçer. Öğüt dinler. Öğüt alır. Öğüt verir. İrşat olur. Feyizlenir. Ders çıkarırız.

İslam dininde Nasuh tövbesi etmek, çok önemlidir. Bu bir kesin pişmanlık olayıdır. Bunu mutlaka yapmalıyız.

Bizler, hakkı hakikati övmekle, tutmakla, yapmakla görevliyiz. Selamlaşmalıyız. Hal hatır sormalıyız. Yardımcı, destek olmalıyız. Şaka yapmamalıyız. Şakaların çoğu aşırılık, incitici, kırıcıdır. Üzerinde fitne, fesat, nifak yapıcıdır. Yalan, iftira, kötü söz, dedikodu asla yapmamalıyız. Bu gibi hareketler İslam dininde günah kabul edilmektedir. Günahlar dünya ve ahiret yaşantısını olumsuz etkiler. Müslüman, Kur’an’ı, peygamberimiz gibi bütüncül yaşayarak, yaşantısını sürdürmelidir.

Sakin, sessiz, dinleyici olmalı. Başkaları ile tartışmamalı. Münakaşa etmemeli. Zıtlaşmamalı. Dinleyen olursa, anlatmalı. Dinlemeyene anlatmaya çalışmamalı. Akraba, komşu, varlıklara karşı çok iyi davranmalı. Sakin olmalı. Sükût olmalı. Suhulet içinde olmalı. “Asla incitici, kırıcı olmamalı. Takva mümin, vera mümin, muttaki mümin, ittika mümin olmalı. Sadece ibadet etmek yetmez. Günah ve haramlardan da sakınmak gerekir. İbadet yaparak, sevap almak fazilettir. Ama günah yaparak, sevapları silmek, sıfırlamak, eksiye düşürmek, ahmaklıktır!” Hayata laylolom bakmamalı. İlgisiz, bilgisiz kalmamalı. Bilgili, bilinçli olmalı. Tebessümle yaşamalı. Her anımızı en iyi biçimde değerlendirmeli. Biçem- usul olarak harika olmalı. Şahane olmalı.

Tefekkür etmeli. Derinden düşünmeli. Kapsamlı düşünmeli. Doğru düşünmeli. İyiliği, iyiyi tebrike etmeli. Kötülüğü yermeli. Hakka teşvik etmeli. Kötülüklerden alıkoymalı. İyiliği yaymalı. Kötülükleri gücümüz oranında engellemeye çalışmalı. Ama her şeyi yasa, hukuk çerçevesinde yapmalı. “Terörist, eşkıya gibi hareket etmemeli.” İslam, Müslümanlık, hiçbir sapkın ideoloji akımı ile sapıtmış felsefi akımlarla benzeşmez. Temelde ayrıdır. Aslı ile esası ile farklıdır. İslam dini, Allah’ın hak dinidir. Felsefe ve ideolojiler sapkın, sapıtmış insanların sapkın kurgularıdır.

Umutlu olmalı. Ümitli olmalı. Yılgınlığa düşmemeli. Tevhit dini olan İslam dinine göre ilimle, akılla, zekâ ile uyarak, yaşamalı. Hayırlı, yararlı, sevap kazandırıcı işler yapmalı. Savurgan olmamalı. Ekonomik yaşamalı.

Başkalarına göre yaşantı oluşturmamalı. Her birey her yönü ile farklıdır. Herkes kendi durumuna göre hayat düzeni kurmalıdır. Sabırla, işimizde sebat ederek yaşamalı. Sabretmeli. Sabrı önermeli. Sabırlı olmalı. Her şeye balıklama, çivileme atlamamalı. Sonuna kadar, derinlemesine bilmediğin, işin içine asla girmemeli. Müslüman basiret sahibidir. İleri, derin, kapsamlı görüş sahibidir. Ufku geniştir. Sadece dünya için düşünmez. Ahireti de düşünerek yaşar. Düşünce ufku sonsuz özelliklidir. “Kendi çıkarını, nefsinin zevk ve keyfini düşünerek, ahmakça hareket etmez.”

“Müslüman, bilgili, bilinçli, ilimli, sanatlı, meslekli, helal çalışan, ekonomik meşru harcayan olmalı. Vahdet, tevhit içinde ibadet eder, gibi yaşamalı. Cami adabında, hac yapılmasında, oruç tutulmasında, sadaka, zekât verme cömertliğinde yaşamalı. Olgun, mükemmel, şahane, harika, harikulade, bilgili, samimi, bilinçli mümin olmalı. Sadece namazda, zekâtta, hacda, oruçta, İslam ahlakı taşımamalı. Bir ömrü ibadet gibi yaşamalı.”

“Müslüman her zaman insanı, hayvanları, doğayı merkeze alıp, öyle davranmalı.” Dini öğrenmeli. Öğrenmeden, İslam yaşanılmaz. Camilerin kitaplığından, kahvelerin kitaplığından, kütüphanelerdeki kitaplardan yararlanan yok! Dünyaya boş gelmiş, cehalet dolu pisli çuval gibi gitmek olmamalı. İlim, sanat, meslek, din- iman öğrenip, yaşam tarzı yapmalı.”

Bakara süresi 83. Ayet: “ Ancak Allah’a ibadet et ve anne, babana ve de muhtaçlara yumuşak davran.”

Hadis-i şerif: “ Güzel ahlak, Allah’ın yüce ahlakıdır.

Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olanıdır.

İman bakımından, müminlerin en olgunu ahlakı en güzel olup, ailesine karşı en yumuşak, en cömert davranandır.

Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”

Şimdide müminlerin bazı özelliklerini deyimlerle açıklayayım. Ama deyimlerin anlamlarını sizler araştırıp, öğreniniz. Şöyle ki:

“  Müslüman dirayetli olur.”

“Müslüman akıllı, zeki, bilgili, bilinçli, samimi, güzel ahlaklı olur.”

“Müslüman sağlam itikatlı, azimli, gayretli olur.”

“Müslüman fetanetli, metanetli olur.”

“Müslüman, küfürden, batıldan, boş işlerden, zararlı uğraşlardan firar eder.”

Müslüman maddi, manevi, ilmi anlamda güçlü olur.”

“Mümin havf olur.”

“Mümin huşu ile ibadet eder.”

“Mümin diğerkâmdır, özverilidir, empatilidir, sevendir, sevilendir.”

Mümin, Allah ve peygamberinin yolundadır. Hak, hakikat, ilim, bilim, sanat, din- iman, güzel ahlak, edep, hayâ, cihat yapan, haddi aşmayandır.

Mümin akıllıdır, zekidir, imanlıdır. Sabırlıdır. Sabrı ve hakkı önerir. Ümitlidir, umutludur. Yılmaz, bıkmaz, usanmaz, pes etmez. Huzur ve mutluluk içinde yaşar. Kur’ân’ı yaşam tarzı edinir. Dünyanın sınav yeri olduğunu aklından çıkarmaz. İnsanları dost ve kardeş edinir. Sever, sevilir. Güvenir, güvenilir. Kurtuluşa ermek için inancında sebat eder.

Mümin, Rasulullahın yolunu izler. Sapıtmışlara, şaşırmışlara, sapkınlara, sapıklara, hak, hakikat düşmanlarına, zalimlere, kâfirlere uymaz.

Mümin güzel olana iltifat eder. Kötüye iyi demez.

Müslüman’ın istikameti dosdoğrudur. Allah’a yönelir. Allah ve peygamberimiz yolunda gider, yürür, izler.

Mümin orta yolda, hak yolda, hakikat yolunda, Allah cc. yolunda olur. Doğru ve gerçeğin dışına çıkıp, sapkın olmaz.

Mümin, takva, muttaki, ittika, vera olur. Böyle olmayan Müslümanların ibadetlerinden kendileri kâr, yarar görmez. Ahlakı düzgün, güzel, iyi olmaz.

Mümin’in niyeti, duygusu, düşüncesi, eylem ve davranışları hakçadır.

Mümin en güzel dil ile en tatlı ve ilmi konuşur. Teşbih- benzetme yaparken, zırvalamaz. Doğru teşbih yapar.

Din nasihattir. Nasihat- öğüt verir.

İslam dini öğrenim, eğitim ile öğrenilir. Okur, öğrenir, bilir ve yaşar.

Din maddi, manevi anlamda temizliktir. Mümin temiz olur.

Müminler cömert ve eli açıktır. Herkes mümin’in meziyetlerinden yararlanır. Mümini örnek alır. Mümin her hali ile başkalarına örnek olur. Güzel, iyi, doğru örnek olur. Asla kötü, yanlış, çirkin örnek olmaz.