Gönül verir insana, doğar, büyür, yaşar ve sonsuzluğa yelken açar…
Ve insanlar tanır yaşarken, koşar, yaşama el verir, mücadele eder, ortaklaştırır hayatı… İşte böyle güzel bir dost, coğrafi olarak Trabzon ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yetiştirdiği önemli değerlerden, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Gazeteci-Yazar Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu'nu verdik, o lanet hastalığa!
Bir yudum yaşamı doldurup ciğerlerinin sol köşesine bir güzel insan daha, o beyaz yeleli güzel atlara binip, sonsuzluk ülkesine göçtü!
Birlikte çalıştık, ortak haberlere imza attık… Yaşam mücadelesinin orta yerinde, sıkılı yumruklarımızı birlikte savurduk, kurdun-kuşun, otun-böceğin yaşam hakkına sahip çıkmak uğruna!
Azimle ülkenin geleceğine, geçmişin izlerinden anılar, tecrübeler bırakmak için çırpınan koca bir yürek… Dört kitap bıraktı masasına: 'Darbe Yazıları', 'Stratejik Savaşta Trabzon Bilmecesi', 'Avrasya'nın Kilidi Karadeniz', ‘Karadeniz'e ihanet, Hançer, Lanet’…
Trabzon'un bordo-maviden gökkuşağına uzanan en güzel renklerinde idi Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu!
Babası Mehmet Mollamehmetoğlu, emekli ilköğretim müfettişi, annesi Elmas Mollamehmetoğlu ev hanımı olan Ahmet Şefik, Eylül 1962'de Trabzon Akçaabat Demirkapı Köyü’nde doğdu.
İki kız, 2 erkek kardeşi de öğretmen olan Ahmet Şefik’in diğer bir adı da Halil İbrahim’dir. İlkokulu, Trabzon Merkez 24 Şubat İlkokulunda okuduktan sonra Trabzon Cumhuriyet Ortaokulu'ndan ve Trabzon Lisesi'nden mezun oldu.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın-Yayın Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümüne girmeye hak kazandı ve 9 Eylül 1980'de kayıt olduktan 3 gün sonra 12 Eylül 1980 faşist askeri darbesi gerçekleşti.
Bu olayı kendi espritüel yaklaşımıyla Ahmet Şefik, ülke için bir kayıp ama özellikle de gazetecilik mesleği için bir kazanç olarak niteledi.
Üniversitedeki, Mümtaz Soysal ve Ahmet Taner Kışlalı gibi hocalarının inkar edilemez katkısı ile çok iyi bir eğitim aldı. Üniversite hayatının 2 yılını öğrenci yurdunda 5 yılını ise evde geçirdi.
Felsefe gruplarında, çeşitli tartışma toplantılarında başı çeken sosyal öğrencilerinden biriydi. Bu dönemde amatör olarak mesleki denemelerde de bulunma fırsatı yakaladı. Bir grup arkadaşı ile 'Görünüm' adlı okul gazetesini çıkardılar. Ayrıca darbe sonrası askeri idarenin had safha olduğu dönemde, İzmir gibi yerlerde de temsilcilikleri olan ve 20-25 bin tiraja ulaşan 'Yeni Olgu' adıyla da bir dergi çıkartılmasına katkı sağladı.
Üniversitenin ilk 3 sınıfını 3 yılda bitiren Ahmet Şefik, 4.sınıfı ise meslekte daha iyi pişmek adına tam 4 yılda bitirdi. Bu dönemde Reha Muhtar, Faruk Bildirici, Hulki Cevizoğlu ve Tayfun Talipoğlu ile de okul arkadaşlığı ve meslektaşlık yaptı.
Profesyonel olarak gazeteciliğe 1982 yılında staj yaptığı Nota Dergisi’nde başladı. Politika muhabirliği yaptığı bu dergide tam anlamıyla bir staja imza attı.
Ülkenin siyasi geçişte olduğu bu dönemde, gazeteciler açısından da en iyi dönemdi. Zira Ahmet Şefik’in ilk görevi, politika muhabiri olarak Çankaya’da Cinnah Caddesi’nde Büyük Türkiye Partisi’nin kuruluşuyla ilgili basın toplantısını izlemekti.
İyi bir gazetecinin 4-5 yılda yetiştiği Türkiye’de bu yıllarda bir yıl onun için fazlasıyla yeterli oldu. 6 ay süreyle Nokta Dergisi’nde çalışan Ahmet Şefik artık resmen gazeteciydi. Nota Dergisi’nin ardından Newspot gazetesinde görev aldı. Bu gazetedeki meslek hayatı aralıklarla 3 yıl sürdü. Başbakanlık Basın Yayın Müdürlüğünce İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça çıkarılan Newspot gazetesinde de politika muhabiri olarak görev yaptı. Ardından Zaman Gazetesi’nde çalıştı. Buradan Hürses gazetesine geçti. Buradaki görevi de kısa sürdü.
Son görev yeri Ulusal Basın Ajansı oldu. Aralıklarla 4 yıl sürdürdüğü bu görev onun gazeteciliğinin gelişmesinde de çok etkili oldu. Düşünme, araştırma, kavrama ve yazma pratikliğini bu görevi sırasında kazandı. Çalıştığı bütün gazetelerde politika, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık muhabirliği yaptığı için Türkiye’nin hemen-hemen her yerini görme fırsatı yakaladı. Ankara’daki gazeteciliğini sona erdirerek 1990 yılında Trabzon’a yerleşen Ahmet Şefik’in bu tercihinin en büyük nedeni ailesinin Trabzon’da bulunmasıydı.
Trabzon’a geldiğinde Günaydın gazetesinin Trabzon büro şefliğine atandı. Ardında Y. Günaydın ve Güneş gazetelerinde çalışma fırsatı buldu. Günaydın gazetesinin ekonomik darboğaza girmesi maaşının ödenmemesine rağmen gazetesini habersiz bırakmayarak genç gazetecilere örnek olmayı bildi.
Ardından, uzun yıllar Cumhuriyet temsilciliği yapan ve 11 Haziran 2009'da kaybettiğimiz Ömer Güner'in görevden ayrılmasının ardından, 1992 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin Trabzon temsilciliğine atandı. Kuzey Expres Gazetesi’nde, 'Pencere' başlığı altında köşe yazarlığı yaptı. Daha sonra KTÜ İletişim Fakültesi’nde, 'Haber Toplama ve Yazma Teknikleri' dersi verdi ve 'Vira Trabzon.com' haber sitesi yayın yönetmenliğini üstlendi.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti üyesi olduktan sonra yönetimlerinde görevler alan ve bir dönem de başkanlığını yapan Ahmet Şefik ayrıca, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği üye de idi.
Okul arkadaşlığından hayat arkadaşlığına yol aldığı eşi Cemile Mollamehmetoğlu ile bir de Göksu Osman adında oğulları oldu.
Geride bıraktığı 57 yıllık yaşam süresine sığdırabildiği bedeni 9'uncu ayın 9'unda 2019'un, doğduğu Akçaabat Demirkapı Köyü'nde toprağın bağrına bırakıldı.
Hayat dolu ancak hayata doyamamış bir güzel yürek... Gece yarısı düğümlendi yaşam ve noksan kaldı o kıvırcık gülüşleriyle dünya.
En son Ankara'da, Trabzon'un 100.yılı etkinliklerinde son kitabı ‘Karadeniz'e ihanet, Hançer, Lanet’in imza günü ve söyleşisinde birlikte olduk…
Teşekkürler dostluğuna… Rahat ve ışıkla uyu… Selam söyle ötelere!