Aslında hesabımız, Çetin Altan'ın vurduğu gibi, 'şeytanın gör dediği' cinsinden olacak da, etrafımızda ve yaşadığımız toplumda bunca 'şeytan' varken, hangisininkini göreceğiz? Şaşırmayalım diye; kendimize böyle bir 'delik' açtık!

           

Geçen hafta sonu, Cumartesi günü, yeşil-mavili kulübümüz Çaykur Rizespor'un, 85. Olağan Mali Genel Kurulu yapıldı! Aslında bu rakam da şaibeli! Çünkü 1953'te kurulan bu kulüp, her yıl 'olağan mali genel kurul' yapsa, bugün 64.'sü yapılıyor olmalı idi.

           

Doğal olarak, yıl aralıkları sırasında yapılanlar, 'olağanüstü' sayılacağından bu sayıya dahil edilmemeli… Velev ki edildi, bu kulüp 21 tane 'olağanüstü mali genel kurul' ne zaman yapıldı…

           

'Genel Kurul' değil, Mali Genel Kurul… Olağanüstü değil, hem de Olağan!

           

Rakamlara takılmayalım, diyerek geçiştirmiyor, not ediyoruz bir kenara… Sadece biz değil, siz de elbette.

           

Bazı yalama tayfasıyla birlikte neredeyse 9 senedir bir 'Dernek' havası tutturulmuş gidiyor! Yok, neymiş Ç.Rizespor Kulübü değil de 'derneğin' kongresi yapılıyormuş! Neymiş adı, Çaykur Rizespor Gençlik ve Spor Kulübü Derneği! Bazıları buna başka isimler de takıyor.

           

Öncelikle, 'Kulüp' diye bir yapılanma ve organizasyon yok! Bütün spor kulüpleri ve benzeri organizasyon ve yapılar 'Dernek' statüsündedir! Genellikle bunların sporla uğraşanları, 'Kulüp' adı ile anılır ve isimlerinde de bu vurgu vardır!

           

Bu nedenledir ki, Çaykur Rizespor Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Ç.Rizespor Kulübü'dür! Hiç kimse çıkıp da, yok dernektir, yok odur, şudur, budur deme cüretini göstermesin! Bu Kulüp, kimsenin babasının malı ve oyuncağı değildir!

           

Gelelim 'Şirket' işine… O dönemde de uyardık, şimdi de dillendiriyoruz! Evet, ortada bir şirket var ve bu Kulüp, bu şirkete getiriliyor! Ne denmiş bu şirketin adına, Rizespor Futbol Yatırımları, Sanayi ve Ticaret A.Ş. Çaykur'u yok, Kulübü yok! Sadece şirket!

           

Kulüp, Aralık 2008'de yapılan Kongrede alınan çoğunluk kararı ile 'futbol başta olmak üzere, profesyonel spor dallarındaki faaliyet haklarını' bu şirkete devretmiş! Şartlı/koşullu. Kulübün de şirkete hisseli ortaklığı oluşturulmuş! Çünkü yönetmelik ve prosedür gereği bu!

           

Yine aynı gerekler doğrultusunda şirket yönetim kurulu başkanı, aynı zamanda Kulübün de yönetim kurulu başkanı oluyor ancak bu fiili durum Kulübün, onların deyimiyle 'derneğin' Kongresinde yapılan seçimle yürütme buluyor!

           

Yani işin açıkçası, Kulüp olmazsa şirket de olmuyor! Şimdi, bu durumda çıkıyor bu Kulübün ve şirketin Başkan ve yöneticisi, 'Kulüp değil, dernek' diyor… Halt ediyor!

           

Mali Kongre yapıldı… 2008'den beri Başkan Metin Kalkavan, taraftara sitem etti, delegelere sitem etti, basına ve kim eleştiriyorsa sitem etti… Neymiş? Kulüp, taraftara ve sokağa sahip çıkar mıymış? Ne yaparmış?

           

Amatör dallarda bir sürü branş açılmış da, stadyum yapılmış, tesisler düzenlenmiş de, kendilerine neden 'teşekkür' edilmiyormuş? Topun çizgiyi geçmesi başarı sayılmamalıymış!

           

E tabi birileri, 'ne dersun' dememiş olmuyor! Bir kulübün yöneticisinin görevi eğer o kulübün takımlarını, tesislerini ve branşlarını geliştirip başarıya taşımak değilse nedir? Eğer birileri görevini yapıyor diye birilerinden 'aferin/teşekkür' bekliyorsa, bunun altında başka şeyler vardır? Asli görevleri yapmak, takdir ve taltif getirmemeli!

           

Öte yandan kongre, mali idi ya… Kalkavan, 9 yıl önce Kulübü 28 milyon lira borçla teslim aldıklarını, bugün ise bu borcun 38-40 milyon lira dolayında olduğunu, sokuşturdu laf arasına!

           

O dönemde açıkladıkları 28 milyon liralık borcun ne olduğu, nerelere gittiği veya gideceği konusunda hiçbir açıklama, belge ve bilgi verilmedi. Ne kamuoyuna ve ne de delegelere…

           

Bugünkü 38-40 milyon liralık borç hakkında da yok böyle bir açıklama! Sadece eldeki takım var imiş! Ederine göre… Ancak bu borç şirketin borcu ha, kimse Kulübe/derneğe mal etmesin! Şirket, o dönem aktif ve pasifleriyle kabul ederek devraldı profesyonel faaliyetleri!

           

Ve hepsinden daha acısı ne oldu biliyor musunuz bu Mali Kongrenin… Hadi, evinde dahi başkan olamayan bir zatın getirilip Divan Başkanı yapılmasını geçtik!

           

Kulübün toplan 736 kayıtlı üyesi olmasına karşın bunlardan sadece 147'sinin üyelik koşullarını yerine getirerek yıllık 60 TL olan aidatlarını yatırması ve bu 147 kişiden sadece 64 kişinin bu Kongreye katılması idi… Bu, Kulübün ve tribünlerin 9 senede ne hale getirildiğinin de tam ve net bir göstergesi değil mi?

           

Neymiş? Dernek mi, şirket mi, Kulüp mü?

           

Ha bu arada, mevcut iktidar ve güç merkezi değiştiğinde sizin de böyle bir yükünüz olmayacak!