O yaşadı. Yollar gördü yaşadığını. Şarkılar türküler gördü. Çocuklar, gençler gördü. Onu tanımak bana bir şanstı.

O yaşadı. Yollar gördü yaşadığını. Şarkılar türküler gördü. Çocuklar, gençler gördü. Onu tanımak bana bir şanstı. Bir kare fotoğraf bazen çok şey anlatır. Öyle çok şey anlatır ki fotoğrafın içinde kaybolursun, Geçmiş gelir aklına yaşanmışlıklar gelir. Bir hüzün kaplar içini. Bazen bir veda, bir özlem alır götürür seni ta gerilere… 26 Haziran 2009 tarihinde Rize Askoroz’da Koca yürekli Ayhan Ağabeyime elini şapkasının kenarına getirip bizi selamlarken çektiğim fotoğraf benim için güzel bir hatıra olarak kalacak… 

Ayhan Alptekin tahsilini soran bir gazeteciye “Rize’de meslek lisesinde okudum. Mezun olamadım. Tasdikname aldım” der. Ayhan Alptekin duruşuyla sanatıyla insanlık okulundan “pekiyi” ile diploma almıştır. Sahne aldığı veya gittiği her yerde iz bırakmış, müzik dünyasına ölümsüz eserler kazandırmıştır.

AVARE AYHAN

1965 yılında Ardeşen’de doğdu. Meslek Lisesi mezunudur. Dokuz yaşından beri müziğe ilgisi var. İlk enstrümanı melodika ve mandolin idi. Gençliğinde müzikle uğraştığı için ailesi ona tepki göstermedi, özellikle ağabeyi onu teşvik etti ve destek oldu. Fakat bazı insanlar ona, o zamanlar “avare” , “işsiz” gibi isimler taktılar. 1982 yılında ilk sahne deneyimini bir düğünde sahne alarak yaşadı. Arkadaşlarıyla “Grup Yıldızlar” isimli müzik grubunu kurdu. “Grup Yıldızlar” 1983-85 yılları arasında Hopa Kemalpaşa’dan Rize’ye kadar çeşitli köy ve ilçelerde, düğün ve toplantılarda sahne aldı.

HALK ONU ÇOK SEVDİ

Sanat müziğinde kanun, halk müziğinde bağlama, taverna müziğinde org ile programlar yaptı. Askerlik sonrası ekonomik şartlardan dolayı grupları dağıldı. O da keyboard ile müzik yapmaya başladı. Unkapanı piyasası ile tanışana kadar taverna müziği yapıyordu. Daha sonra repertuarı babaannesi, anneannesi ve Nuri Dede’den duyduğu Lazca şarkılar ile zenginleşti ve kimlik kazandı. İlk albümü 1993 yılında piyasaya çıktı. Lazca şarkılar ve anonim destanları halk tarafından sevildi.

BAMBAŞKA BİR SOLUK

''Oy Nana'' isimli albümü ile Karadenizli sanatçılara yol gösterdi ve onunla diğer sanatçıların müzik anlayışları değişti. 2003 yılında “Ah ulan ah” isimli içinde Lazca şarkılar da olan bir albüm çıkardı. Ayhan Alptekin, Gel beni dinle, Gelme, Sidoma Ayhan-Lazuri, Oy nana, Şahlandı Karadeniz, Ah Ulan Ah – Hülya, Hey gidi gönül, Çona, Karadeniz Tavernası 1, Karadeniz Tavernası 2 ve Ayhan Alptekin Box Set isimli albümlere imza attı.

LAZCA YAŞAMALI

Ayrımcılıktan ve etnik düşüncelerden uzak, lazcanın dilin yaşaması gerektiğini düşünüyor. Yüreğinde Laz dilinin derdi olduğu için Lazca şarkılar söylüyor ve böylece eski dile omuz veriyor. Evli ve dört çocuk (iki kız, iki erkek) babasıdır. Ağabeyi Engin Alptekin, Karadeniz müzisyenlerine hocalık yapan ve güzel eserlere imza atan değerli bir müzisyendir. Oğlu Gökhan Alptekin, bölgemizin sevilen ve başarılı tulum sanatçılarındandır.

ARDEŞEN’DE DOĞDU GÖNÜLLERE TAHT KURDU

Ayhan Alptekin’in kaleminden müzik yaşantısı:1965 yılında Ardeşen Ortaalan Köyü’nde dünyaya geldim. Müziğe ilkokul üçüncü sınıfta başladım. İlk enstrümanım, melodika ve mandolin oldu. Ailem Müzik ile ilgilenmeme hiçbir zaman karşı çıkmadı. Ağabeyim Engin Alptekin çocukluğumdan beri beni müziğe teşvik etti ve destek oldu. Buna rağmen çevremizde: Avare, Çalgıcı, Boş Gezen lakapları ile yaşadık. Meslek lisesi mezunuyum. Rize’de okudum hatta mezun olamadım. Tastiknameliyim yani...

1982 yılında ilk olarak bir düğünde sahne aldım. 1983 yılında Besim Özyıldız hocanın önderliğiyle Sadık, Şahin, Engin, Cavit ve ben Grup Yıldızlar’ı kurduk (orkestra) teorik olarak hiçbir bilgimiz yoktu. Ama hepimizin kulağı çok sağlam ve yetenekli idi. 1983-85 yılları arasında Hopa Kemalpaşa`dan Rize`ye kadar çeşitli köylerde ve ilçelerde yapılan düğün ve toplantılarda sahne aldık. On yılı aşkın bir süre Engin Ağabeyim ve memleketteki müzisyen arkadaşlarımla amatörce çalıştık. Çalışmalarıma asker ocağında da devam ettim. Kanun, Bağlama, Org ile programlar yaptım. İkinci eğitimim Asker ocağı oldu ordu evinde değerli müzisyen üst devre arkadaşlarımdan en azından pratik ve teorik olarak bilgi sahibi oldum. Askerden sonra kendi kendimi veya meslektaşlarımla fikir alışverişi yaptık. Askerlik sonrası ekonomik şartlardan dolayı grubumuz dağıldı. Keyboart furyasına kapıldım. Unkapanı piyasasıyla tanışana kadar taverna müziği yapıyordum.

OY NANA

İlk kasetim 1993 yılında piyasaya çıktı. Lazca müziklerim ve anonim destanlarım çok sevildi ve beğeni topladı. Ağabeyim ve benim teşvikim ile yirmiden fazla müzisyen arkadaş şuan bu işten ekmek yiyorlar. Hepsine verdiğimiz emekler helal olsun. Popüler olanlarında dâhil olduğu otuz kadar sanatçı arkadaşımıza; yetiştirme, alt yapı, bestelerimle emek verdim. Ağabeyimle birlikte Lazca ve Türkçe üç yüz adet beste yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. İkinci kasetim; 'Oy Nana'dan sonra Karadenizli sanatçılarımızda altyapı anlayışının değiştiğini ve modern folk müziğinin teşvik unsurunun ''Oy Nana'' olduğunu söyleyebilirim. Daha sonra yaptığımız albümler ve eserlerle çalışmalara devam ettik. Ağabeyim ile yaptığım bestelerin ezgileri, her ne kadar orijinal Laz ezgisi olmasa da, yöre ezgilerine yakın, uygun notalar seçmeye çalışıyorum. Tarzımı, aşırıya kaçmadan çok sesli yapmayı düşünüyorum.

Mektepli değilim normal yurdum insanı gibi okul sonrası çalışmak zorunda idik. Çorum’da amele İstanbul’da bulaşıkçı, Memlekette ormancı gibi.. Yaşantımın normal seyrinde devam ediyorum. İnişlerimiz çıkışlarımız olmuştur. Bunlar yüce yaratanın önceden belirlediği projelerdir. Gücüm ve aklım bitene kadar müziğe devam edeceğim. Karadeniz müziğini Zihni Cinan Bey’in tavsiyesi üzerine yaptım. Türk müziği kökenliyim. Bu gün yöresel müzikte Ayhan Alptekin’e ait kendine has bir müzik tarzı oluştu. Çevremde biraz seçmece hareket ediyorum. Hiçbir siyasi görüş ve ideolojisini müziğe yansıtmayan Karadenizli yorumcu veya müzisyenleri takip eder, dinlerim. Anadolu’da yaşayan bütün halkımı, yedi bölgemi, Türkiye’mi çok seviyorum.