Müslüman, bilgili, bilinçli, uyanık, dikkatli, Kur’ân ve peygambere sav. Gönülden, beyinden, ruhundan inanan kişidir. Âlemlerin Rabbi, halikı olan, Yüce Allah’a, Esma’ül Hüsna üzere inanır. Allah’ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere; iyilik ve kötülüğün Allah’ın yaratması olduğuna; gönülden inanır, açıklar, anlatır. Kıyamet gününe, ahiret gününe, öldükten sonra tekrar dirilmeye, cennet ve cehenneme şüphesiz inanır. Allah’tan başka tanrı, tanrılar olmadığına, Hazreti Muhammed’in, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna kuşkusuz inanır, iman eder.
Müslüman, Allah’ın emirlerini tutar. Yasakladıklarından sakınıp, kaçınır. İslam dinini, peygamberimiz gibi yaşar. Ona, buna, şuna, sapmışa, sapığa, sapana, zalime, kâfire, Anadolu deyimiyle; gâvura inanıp, kanmaz. Aldanıp, Allah’a, Esma’ül Hüsna üzere inanmayan, Kur’ân’ı Kerim’i yeren, eleştiren, Hazreti Muhammed sas. Hakkında olur- olmaz, ileri- geri konuşandan; hak mümin, hakiki Müslüman, hatta Müslüman olmaz. Herkes aklını başına toplamalı. İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmamalı. Kendine; sapık, sapkın, batıl, küfür yollar bulmamalı. İslam’ın yerini, batıl inanışlarla, sapkın felsefelerle, sapan ideolojilerle doldurmamalı.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy diyor ki:
“Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk, bak nasıl doğranıyor?
Kalk baba, kabrinden kalk!
Diriler konuşmadı, imdadına sen barı yetiş!
Arnavutluk yanıyor, hem de bu sefer pek müthiş!
Tek kıvılcım kabarıp, öyle cehennem kustu!”
Yazılarımda Anadolu deyimi olan gâvur ve kâfir sözcüklerini vurgu olsun, diye çok kullandım. Tekrar bu sözcüklerin anlamlarını sizlere âcizane açıklayalım:
Gâvur: “ Anadolu’da dinsiz kişilere, Müslüman olmayanlara, halk arasında merhametsiz, acımasız, inatçı kişilere denmektedir. Yanı dünyamızda zalim katil katliamcılar bu gâvur sözcüğüne uygun düşmektedir.”
Kâfir: “ Allah’ı inkâr eden demektir. İkinci anlamı ise; İslam dinine, Kur’ân’ı, Hazreti Muhammed’i sas. İnkâr edenlere denmektedir. Bu İslam dininin bir deyimidir. Kur’an’ı bir deyimidir.”
Müslüman, hak mümin ve hakiki, samimi, dindar, bilge mümin olmalıdır. Arkadaş seçimine dikkat etmeli. Sahtecilik, sahtekârlık, hile, aldatma, kandırma, olumsuz davranış yapmamalı. Bütün vücut bölümlerini ve organlarını, haram ve günahtan korumalı. Allah’ın yolunda, peygamberimizin güzel örnekliğinde yaşamalı. Müslümanlığın sıfatlarını, özelliklerini, niteliklerini yaşam tarzı yapmalı. Müslüman, helalinden katma değeri yüksek ürünler üretmeli. İsraf etmemeli. Hak, hukuk çiğnememeli. Irkçı, şoven, etnik kimlikçi olmamalı.
Müslüman hak ve hakkaniyete uyar. Doğruluk ve gerçeklikten uzaklaşmaz. Kibirlenmez. Hak ve hakikati aylakta tutar. Müslüman sözüne bağlıdır. Sözünde durur, yanar- döner olmaz. Kusur araştırmaz. Her habere inanmaz. Söylenenlere kanmaz. Araştırma, inceleme, irdeleme yapar. Müslüman cimri, pinti, eli sıkı olmaz. Cömerttir. Her zaman her olayda vasat dediğimiz dosdoğru orta yolu tutar. Müslüman çok çalışkandır. Planlı, programlı, kaliteli, verimli, stratejik çalışmalar yapar. Hiçbir işte hile, sahtecilik, sahtekârlık yapmaz.
Müslüman, yararsız bilgi edinmez. Fitne, fesat, nifak, bozgunculuk, anarşi, şiddet, terör, kötü olay yapmaz. Müslüman, en ideal, en iyi, çok dosdoğru ve dürüst insandır. Müslüman, dürüsttür. Davasına sımsıkı bağlıdır. Alçak gönüllü, ağırbaşlıdır. Hoşgörülüdür. Cömerttir, iffetli, namuslu, adil ve merhametlidir.
Allah cc. Maide Suresi 10. Ayette buyuruyor: “ İnkâr edip, ayetlerimiz yalanlayanlar var ya! İşte onlar cehennemliktir.”
Nisa Suresi 40. Ayet: “ Gerçek şu ki, Allah zerre ağırlığı kadar haksızlık yapmaz.”
İlham kaynağımız; Kur’an, sünnet ve bilim olmalıdır.
Güçlü olmalıyız. Zor oyunu bozar, derler. Başkasının zor kullanmasına, güç kullanmasına karşı dayanıklı ve güçlü olmalıyız. Kabuğunda yaşayan; kaplumbağa, salyangoz gibi olmamalıyız.
Kendimize iyi, sağlam, sağlıklı dostlar bulmalıyız.
Hazreti Ömer ra. Diyor ki: “ Güzel dostluk kurmak aklın yarısı, yerinde soru sormak ilmin yarısı, iyi tedbir almak da hayatın yarısıdır.”
Müslümanların binlerce güzel, iyi, doğru, yararlı, önemli sıfatı vardır. Bollukta ve darlıkta şükreder. Fedakârlık yapar. Allah cc. İçin yardım eder. Samimiyet, merhamet, güzel ahlak, kardeşlik, dostlukla hep Allah’ın emirlerini yapar, Yasakladıklarından kaçınır. Sadaka, fitre, fidye, zekât, bağış, yardım eder. Cömerttir. Dünyada iken ahiretini hazırlar. Cennette yerini yapar. Dünyayı imar eder, bayındır hale getirir. Dünyayı kirletmez, pisletmez, çöp ve pislik atmaz. Allah’a ibadetten, varlıklara iyilik ve hizmet etmekten asla geri durmaz. İyilik insanıdır. İyilik tohumları eker. Dada, zorda kalanlara yardım eder. Düşeni kaldırır. Kötülüğü iyilikle savar. Kötülüğe iyilikle, iyiliğe iyilikle karşılık verir. Kötülüğe asla kötülükle karşılık vermez. Sevdiği şeylerden verir. Sevmediğinden vermek, iyilikten sayılmaz. Çöpe atacağını vermek, maharet değildir.
Müslüman, malını, servetini Allah cc. Yolunda harcar. Allah cc yolunda kazanır ve Allah cc. Yolunda helal harcama yapar. Müslüman haram işlerde çalışmaz. Müslüman haramlarda para harcamaz. İyiliği başa kakmaz. Başkasını kendine tercih eder. Bunun içindir ki, Müslüman diğerkâm insandır, diyoruz. Müslüman, iyiliği emreder ve iyilik yapar. Kötülüğü men eder, yasaklar, engeller.
Müslüman, maddi, manevi kirlerden arınır, temizlenir. Pampak olur. Cimri olmaz. Eli açıp savurmaz. Her zaman en dosdoğru olan orta halli hareket eder. Müslüman asla gönül kırmaz, incitmez. Gönüller yapar. Yoksullara, yetimlere, kimsesizlere sahip çıkar. Müslüman merhametlidir, vicdanlıdır, insaflıdır, sevgi ve saygı doludur. Müslüman dinini yaşamada saygılıdır. Müslüman hak din İslam dinini yaşamada ihmal ve gevşeklik göstermez. Sağlam maneviyatlıdır. Ruh sağlığı yerindedir. Psikolojisini bozmaz. Hastalandığında en iyi şekilde tedavi olur.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Kim din kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. “
Müslüman olarak, tüm insanlığa, varlığa karşı sorumluyuz. Darlık, zorluk, çaresizlik içinde olanlara yardım ederiz.
Allah cc. Al-i İmran Suresi 92. Ayette buyuruyor ki: “ Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu bilir.”
Nahl Suresi 90. Ayet: “ Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder. Hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp, tutasınız diye, size öğüt veriyor.”
Peygamberimiz sas. Mealen buyuruyor: “ Hoşgörülü olun. Kolaylaştırın. Merhamet edin. Zorlaştırmayın. Güzel görünün ve güzel gösterin. Müjdeleyin. Kaba saba davranarak, soğutmayın ve nefret ettirmeyin.”
Allah cc. İnsanı akıllı, zeki, şerefli, güzel bir şekilde yarattı. İnsan, ahlak, vicdan, insaf, merhamet sahibidir. İyilik yapmayı sever. Başkalarına rahatsızlık vermekten kaçınır ve kötülük yapmaktan rahatsızlık duyar. Bir örnek verelim: bir pitbull köpeği insanı ısırmaktan, parçalamaktan üzülmez. Ama olgun bir insan, başkalarına zarar vermekten kaçınır. Zarar vermekten rahatsızlık duyar. Ama hayvanlardan bayağı olanlarda bu duygu azalmıştır. Hele iyi bir Müslüman, kendine ve başkalarına zarar vermez. Müslüman, Müslüman mertebesine yükselmiştir.
Avrupa’da ve de başka kıtalarda, ülkelerde, insan olamayanların sayısı çok fazladır. Dün İsveç’te bir sapkın zavallı, kendini, Rabbini bilmeyen ahmak kişi; polis korumasında, meydanda, Kur’ân’ı kerim yaktı. Bu daha önce Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, Hindistan gibi ülkelerde sıkça yapılmaktadır. Camilere saldırılmaktadır! Oysa Müslümanlar, onların sapkınlıklarla dolu kitaplarına böyle bir hakaret yapmamaktadır.
Sizlerde Rum Suresi 41. Ayete bakabilirsiniz.
İnsan, özüne, aslına, esaslı oluşuna, temiz oluşuna dönmedikçe, böyle sapık, sapkın, sapan şekilde davrandıkça; iki ailemde huzur ve mutluluk duymayacaktır. Cehennemi boylayacaktır. Allah cc. Ona hidayet, irşat, feyiz isteme arzusu oluşturur, inşallah. Onlarda bu istekte olur, inşallah.
İnsan değerli olmalı. Önemli olmalı. Kıymetli olmalı. Bunun içinde İslam olmalı. Müslümanlığı yaşamalı. Aksi halde değersiz düşüncelerle, değersiz, kötü davranışlar yaptığından; değersiz, kıymetsiz, basit, bayağı insan durumuna düşer. İnsan, olumsuz, kötü, çirkin, yarasız düşüncelerle; olumsuz durumlara düşer. İnsan, olumsuz düşüncelerden, niyet, duygu, davranışlardan hemen, bir an önce sıyrılıp, uzaklaşmalı. Değerli düşüncelerle değerli olmaya büyük bir azim ve gayretle çalışmalı. Değersiz, basit, İslam karşıtı, hak ve hakikat düşmanı adi duruma düşmemeli. Haram, günah, çirkin iş kesinlikle işlememeli.
İnsan, gerçek anlamda bilinçli, bilge âlim Müslüman olursa, iki âlemde huzur ve mutluluk içinde yaşar. Bilge olmak önemlidir. Allah cc. Katında en değerli ibadeti olan ki; âlim kişinin yaptığı ibadettir. Abid- ibadet yapan vasat insanların ibadeti, âlim kişinin ibadetleri kadar önem ve değer taşımamaktadır. Hele fasık- günahkâr kişilerin ibadetlerinde pek değer yoktur. Zaten günahkâr kişilerin ibadetlerinin sevabı, günahlarıyla sıfıra, belki sıfırın altına düşmektedir. Zaten gerçek anlamda ibadet eden kişilerin ahlakı da güzel olur.
Fasıkların- günahkârların haberlerine, söylediklerine de inanmayın. Doğru söylemezler. Yalancı ve iftiracıdırlar. Onların her söylediği haberi, bilgiyi, mutlaka ama muhakkak araştıranız, inceleyiniz.
Ülkemizde 2010 yılından beri, bir ana muhalefet siyasi partisinin başkanlığını 12 yıldan beri yapan kişi vardır. Çok yalancı, iftiracıdır. Sadece Cumhurbaşkanına söylediği yalan ve iftiralarından dolayı 30 defadan fazla tazminat ödedi. Cumhurbaşkanı, 17 şikâyetinden de vazgeçti. Hala yalan söyleyeceğim, iftira atacağım, dercesine; inatla yalan söylüyor, iftira atıyor.
Müslüman kişi en ideal, en iyi insandır. İki âlemde huzur, mutluluk, bahtiyarlık, saadet, selamet, esenlik, ruhsal güzellik içinde yaşar. Faziletlidir, erdemlidir, olgundur, yararlı insandır. Nefis terbiyesi yapar. Dost insandır. Sosyal sorumluluklarını bilir ve yerine getirir. Kanaatkârdır. En güzel ahlaklıdır. Akıllı, namuslu, iffetlidir. Ahlak felsefesi içinde huzurla yaşar. İyiliksever, yardımseverdir. Bencil, egoist, hedonizm, narsis, sadisti, şiddetçi, terörist, cahil cühela, çapulcu olmaz. Şiddet uygulamaz. Cahil cühela olmaz. İslam dininin, insanlığın, insanın en büyük düşmanı; cehalettir. Cahillik kadar başa bela, insanlık düşmanı başka bir öğe yoktur. İnsan dediğin; âlim olmalı. Her gün 2- 3 saat okumakla, araştırmakla âlim olunur.
Sabretmeli. İşinde sebat etmeli. Güzel ahlak ile yaşamalı. Hoşgörülü olmalı. Müsamahakâr, toleranslı olmalı. Zorluklara tahammül etmeli. Takva sahibi olmalı. sabr-ı cemil ile hareket etmeli. Güzel huylu, iyi ahlaklı olmalı. İnsanlara yardım etmeli. Zekât, sadaka, fitre, fidye vermeli. Paraya, mala, mülke tapmamalı. Putçu, materyalist olmamalı.
içgüdülerle, sezgilerle, duyumlarla hareket etmemeli. Dosdoğru ve gerçek bilgilerle davranmalı. Sorumluluk bilinci ile hareket etmeli. Bugün bu şekilde davrananların sayısı azdır. Serserileşmiş kişiler, her varlığa zarar vermektedir.
Müslüman, sosyal adaletçi, hakçı, hukukçu, hakkaniyetli, güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi, dinsel ve bilimsel davranan olmalı. Müslüman sosyalleşmeli. Medenileşmeli. Medeni olmalı. İslam değerleri ile bilim değerleri ile yaşamalı. İlim, ilimdir. İlmin ayrısı gayrısı olmaz. Tüm ilimler bizimdir. Tüm bilimler Allah’ındır. Sadece dini ilimlere sahip çıkan ve bilimi öteleyen Müslüman görmek istemiyorum. Sadece bilimi isteyip, hak din İslam’ı iten, materyalist dinsiz de istemiyorum. Böyle durumlarda sosyal, kültürel, ilmi, irfanı, insani bozulma olmaktadır.
Müslüman, başkalarına; egoist, kinci, nefretçi, kıskanç, çekemez, hainlik eden olamaz. Hayvanlara, doğaya da edemez. Ederse, ondan zalim olur, Müslüman olmaz. Zalimlerin cehennemde olduğunu- olacağını âlemlerin Rabbi yüce Allah cc. Buyuruyor.
Müslüman, kendini denetlemesini, kontrol etmesini, otokontrol etmesini becermeli. Kendi kendini denetlemeli, kontrol etmeli. Ancak bunu nefsine egemen olan, âlim kişiler yapabilir. Sosyal eğitim, öğretim almayanlar daha çok cahil olmakta, suç ve günah işlemektedir. Eğitim- öğretim ile güzel ahlak ve terbiye alınmalı. Aksi halde zararlı bir akılsız varlık- yaratık ortaya çıkmaktadır.
Müslüman, karamsar, kötümser, ümitsiz, umutsuz olmaz. Sıkıntılara boyun eğmez. Zorlukları aşmasını becerir. Sosyal uyuşmazlık içinde bulunmaz. Sosyal uyum, sosyal geçim içinde olur. Başkalarının olumsuz davranışlarından ve kötü etkilemelerinden etkilenmez. Tutum ve davranışları; harika, harikulade, şahane, yetkin, etkin olur. Sosyal ahlak esaslarından ayrılıp, ahlaksız, edepsiz, hayâsız, kötülük yapan olmaz, olmamalı. Müslüman, anti sosyal olmaz, olmamalı. Kişilik bozukluğu içinde olup, kendini ve başkalarını haşat etmemeli. Olgun insan olmaktan hiçbir koşul ve ortamda vazgeçmemeli.
Müslüman, başkalarının hak hukuklarını çiğnememeli. Sömürme, hak yeme, hukuk çiğneme, sövme, küfretme, argo konuşma gibi öküz işler yapmamalı. Küfretme, sövme, çirkin ve kötü konuşma; ahlaksızlığın, terbiyesizliğin, cehaletin sonucudur. Yalan söyleme, mübalağa- abartı konuşma, beddua etme de olgun olamayışın sonucudur. Müslüman, ayıp, çirkin benzetme, safsata, lafebeliği yapma, eleştiriyi yol edinme de yapmamalı. Yapıcı olmalı. Müslüman kişi suç, günah işlememeli.
Müslüman, iffetlidir, namusludur, eşine bağlıdır, sadakatle bağlıdır. Aldatma yapmaz. Eşine haksızlık yapmaz. Zalimlik, zulüm yapmaz. İslam dinin kişiye, aileye, birbirine, İslam değerlerine getirdiği değerlere eksiksiz uyar. Zaten uyarsa; iffetli, namuslu, faziletli, erdemli, olgun değerlere sahip olursa; saygın, haysiyetli insan olur. Eşe karşı nazik, nezaketli, zarafetli, kibar, ince, olgunca davranmalı.
Anlayışlı olmalı. Duygudaşlık yapmalı. Çok kural koyma yerine bilgilendirme, öğretme, eğitme yapmalı. Kurallar katı olmamalı. Kural koyma yerine batılı, küfrü, zararlıyı anlatmalı. Kural sayısı 7 taneyi geçmemeli. İnsan yaratılış gayesinin ne olduğuna doğru yanıt bulmalı. İnsanın ve İslam dininin en büyük düşmanı; cehalet, cahillik, batıl, küfür, sapkınlıktır. Bunlardan uzak kalmalı. Hak ve hakikate sımsıkı sarılmalı.
Bir insanı, İslam, Müslüman düşmanlığı ile yetiştirirseniz, o yaptığı şiddetin, anarşinin, terörün, haramın, günahın farkına varmadan, yapar. Anarşi, şiddet, terör, eşkıyalık, teröristlik iyi gibi sanır. Batıl ve küfür yoluna insanı sokmamak gerekir. Önce kendimizi iyileştirip, sonra da başkalarını iyileştirmeye çalışmalı. Aksi halde pek yararlı olamayız.
Bilge, bilgin, âlim olmamız için öncelikle okumaya, gelişmeye, araştırmaya, inceleme yapmaya; gezi, gözlem yapmaya her gün zaman ayırmalıyız. Kendi bilgi düzeyimize göre okul ders kitapları okumalıyız. Şöyle yapalım:
1- Okul ders kitaplarını, okul öğrencilerinden veya öğretmenlerinden temin edip, okuyalım. Farklı okul ders kitaplarını okuyalım.
2- Gerekirse, üniversite ders kitaplarını, kütüphanelerden temin edip, okuyalım. Bendeniz pek çok farklı okul kitaplarını temin edip, yararlandım.
3- Birden fazla kütüphaneye üye olalım. Kitaplarından yararlanalım.
4- Camilerin ve okuma salonların kütüphanelerinden yararlanalım.
5- Geçtiğimiz Cuma günü Karabali Camisine gittim. Orada bir kitapta, peygamberimizin 4 bin sünneti toplanmıştı. Yararlanalım.
6- Eğer bir mesleğimiz yoksa devletin Mesleki Eğitim Kurslarına katılalım. Bir meslek sahibi olalım.
7- Farklı kurslara katılalım. Zamanımızı en iyi şekilde değerlendirelim. Belediye, Milli Eğitim Müdürlükleri, Halk Eğitim Müdürlükleri, Meslek Odaları yüzlerce çeşit kurs açmaktadır. Mutlaka ama muhakkak yararlanalım. İşe yarayan olgun insan olalım.
8- Öğrencilerin iyi, güzel, doğru yetişmesi için, her öğrenciye özel ders verilmesi gerekir. Okulda, sınıfta öğrenciler ders programını tam anlayamıyor. Anlayanların oranı yaklaşık %20 oluyor. Geri kalan %80 oranındaki, öğrenciler, dersi kavrayamıyor. Her öğrencinin aynı hızda, aynı durumda, aynı konuyu bütünüyle anlaması mümkün değildir. Bunun için çocuklara iyi anlayamadığı derslerden özel dersler aldırmak gerekir. İlkokulda anne ve baba yardımcı olabilir. Ama lisede bu öğretimi vermek için uzman branş gerekir.
9- 2016 yılı öncesi, öğrencilerin daha iyi yetişmesi için “dershanelere” gönderiyordu. Şimdi “kurslara” gönderiyorlar. Oysa özel ders aldırsalar, çok daha yararlı olur.
Müslüman, yararlı işlerde en iyi, en güzel ve yüksek ahlaklı, iyi niyetli olmalı. İyi niyetli olmak çok önemlidir. Zira iyi niyet taşıyan kişiler, iyi düşünce ve yararlı davranışlarda bulunurlar. Kötü niyet, kötü sanma, zararlı düşünce taşıyanlardan her kötülük beklenir. Onlarda akıl, zekâ, insaf, vicdan iyi yolda kullanılmaz. Her adiliği, şerefsizliği düşüncesizce yaparlar! Yalancıdırlar. İftiracıdırlar. Hakaret ederler. Bu doğru ve yararlı düşünce yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. Objektif, doğru, dürüstçe düşünemezler. Bu kişiler daha çok İslam ve Müslüman düşmanı kişilerdir, bireylerdir. Bu kişilerde güzel ahlak, iyi ahlak, edep, hayâ sahibi değillerdir. Her halleri, davranışları ile zarar- ziyan vericidirler.
Güzel ahlaklı olmayanlar; kıskançtır, çekemezdir, hak ve hakikat düşmanıdırlar. Öfke ve kinlerine yenilerler. En büyük düşman olarak; İslam ve Müslümanları seçerler. Çünkü sapkınlıklarına karşı olanların; İslam ve Müslümanlar olduğunun farkındadırlar. Hak ve hakikate karşı öfke, kin, nefret, hayâsızlık, edepsizlik, azgınlık, taşkınlık yaparlar. Sabırla, hoşgörüyle, yumuşaklıkla, ağırbaşlılıkla, alçak gönüllükle, nazikçe davranmazlar. Anarşi, şiddet, terör ile davranmayı seçerler! Dünyanın nizamını, intizamını, düzenini, barışını bozarlar. En çok İslam dinine, Kur’ân’a, Hazreti Muhammed’e hakaret edici hareketlerde bulunurlar. Saldırgandırlar.
Batıl, küfür, bozuk düşünceler, davranışlarına yansımaktadır. Kişilik bozuklukları vardır. Acımasızdırlar. Yıkıcıdırlar. İyi şahsiyet sahibi değillerdir. Bu durum birazda kişiye özel bir durumdur. Ne ölçüde sapıtmışsa, o ölçüde sapkın saldırganlık gösterirler. Karakterleri bozuktur. Karakter, huy, mizah, ahlakları sapkındır. İnsanların haklarına, hukuklarına saygı göstermezler.
Batıl, küfür içinde olanların kişilik psikolojilerinde sorunlar vardır. Güven vermezler. Sözlerinde ve anlaşmalarında durmazlar. Kendinden olmayanlara sevgi, saygı göstermezler. Emperyalist ülke insanlarına bakınca bunu görmek çok kolaydır. Ama görecek göz, anlayacak beyin, kavrayacak gönül, doğruyu işitecek kulak gerekir.
Müslüman, ideolojik sapkınlık, düşünsel bozukluk, otokrasi- despotik düşünce ve uygulama sahibi değildir. Müslüman, sosyal duyarlılık sahibidir. Sabırlıdır. Aceleci değildir. İşlerini hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, sosyal adalet, güzel ahlak, edep, hayâ, usulü, üslubu, edebi, adabı ile halleder. Hak din ve ilim değerlerini kullanır. Öyle sapkın, sapık İslamcılık gibi kullanmaz. İslamcılık= İslam, Mümin, Müslümanlık anlamına gelmez. Sapkın bir ideolojidir. 1979 yılından beri de milyonarca insanı acımasızca katletmişlerdir. Ülkemizdeki, İslamcılarda şu anda; vatan, millet, devlet, bayrak sevdalısı, aşığı değillerdir. Her tülü katil ideoloji sahipleriyle işbirliği içindirler; ittifaktırlar, müttefiktirler. Terör örgütleriyle, uzantılarıyla ortak hareket etmektedirler.
Müslüman, hak din İslam’ın, Müslümanlığın, Müminliğin, ilmin, irfanın, hikmetin, marifetin değerlerine sımsıkı bağlıdırlar. İnsani değerlere bağlıdırlar. Bağlı olmalıdırlar. Müslüman sadece ve ancak hak olana iltifat eder. İslam dinin kesin yasakladığı harama düşmez. Şüpheli olanları da işlemez.
“ Lütfen, internete giriniz. Arama motoruna şunu yazınız: “ Allah’ın haram- yasak kıldığı söz ve davranışlar nelerdir?”
Lütfen! Hırsla, vicdansızca, insafsızca, aşırılıkla, gerilikle menfaat sağlamak için asla, katiyen, kesinlikle şarlatanlık yapmayınız. Şarlatanlık; aklın, ilmin, dinin dışında kalıp, ün ve varlığa ulaşmak için her türlü davranışı uygun bulmaya denir. Bunu sadece İslam’dan haberi olmayan sapkın yalancılar, verdiği sözde durmayanlar, yalancılar yapmaktadır.
Mevlana Hazretleri ra. Diyor ki: “ Nefsin tabiatında- doğasında merkeplik- eşeklik vardır.
Başka bir kişide diyor ki: “ Nefis horoza benzer!”
Müslüman, nefsini kontrol ve denetim altına almadıkça, gerçek anlamda mümin ve Müslüman olamaz. Nefis, şeytanlık, pislik, kötülük, çirkin, zarar, ziyan vermeyi ister. Nefis ancak İslam yaşantısıyla kontrol ve denetim altına tutulur.
Müslüman, cimride, eli sıkıda olmamalıdır. Cimri, fakir gibi yaşar ama zengin gibi hesap verir.
Müslümanlıkta; Allah’ı Esma’ül Hüsna ad ve sıfatları ile tanıma, kabul etme vardır.
Lütfen hemen İnternete girip, arama motoruna şunları yazın ve öğrenin:
1- Allah’ın Esma’ül Hüsna denilen ad ve sıfatları nelerdir?
2- Allah’ın Zati sıfatları, Subûti sıfatları nelerdir?
Müslüman, hak ve hakikatleri, ilmi, bilimi, doğru bilgiyi öğrenmeyi kendine hedef edinir. Mutlaka bir meslek, sanat, zanaat sahibi olur. Dünyada bilim- ilim- doğru ve yararlı bilgi insanı olan, geçerli bir meslek sahibi olan, helalinden çalışıp, israf etmeden, helalinden harcayan kişiler geçim derdi çekmez. Her zaman aklı, gönlü, zekâyı; bilimle, İslam ile işletmeli. Akılsızlık, geri zekâlılık, sapkınlık yapmamak için irademize sahip olmalı. Hedef; hak istikamet olmalı. Amacımız; iki dünyayı kazanmak olmalı.