Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. İnsanları yaratırken, belli hasletleri, yetenekleri, becerileri öğrenecek biçimde yarattı.
Ona kendi değer verdiklerini öğretti. Peygamberler gönderdi. İlahi iletileri vahiy yolu ile gönderdi. Bilimi yarattı. Hak din İslam’ı ve bilimi öğrenip; değerli, önemli, kıymetli, yararlı, olgun insan olun, dedi.
Allah cc. Mealen Diyor ki: İnsan kutsaldır. İnsana sevgi, saygı duyun. Yarattığım varlıkları koruyun, bozmayın. Sevgi, saygı duyarak, iyileşin. Kendinizi hakça düzeltin. Doğru, dürüst, adaletli, merhametli, hakkaniyetli, güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi olun. Başkalarıyla alay etmeyin. Hor, hakir görmeyin. İnsanları sevin. İyilik ettiklerinde dua edin, teşekkür edin. Hayvanları, doğayı, varlıkları sevin. Dünyanın düzenini bozmayın. Erdemli insan olun. Hak ve hakikate iman edin. Sağlığınızı ve zamanınızı en güzel şekilde değerlendirin. Başkalarının kusurlarını araştırmayın. Önce kendi kusurlarınızı düzeltin.
Allah cc. Ahkaf suresi 46/13. Ayette mealen buyuruyor: “ Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır, deyip, sonrada dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyecekler de.”
Al-i İmran suresi 3/137. Ayetin meali: “ Sizden önce ( ki, milletlerin başından) nice olaylar gelip, geçmiştir. Yeryüzünde gezin, dolaşın da, yalanlayanların sonlarının nasıl olduğunu bir görün!”
İslam dini, insanların doğasına, yaratılışına en uygun hayat dinidir. İnsanın yaratılışına uygun şekilde Allah cc. Düzenlemiştir. Haram olarak bildirilenlerin mutlak anlamda insanlara zararlı olduğu bilinmektedir. Helal olanlarında, ilme uygun şekilde kullanıldığında, yararlı olduğu görülmektedir. Haramlar hiçbir şekilde insana yarar- fayda vermez, vermemektedir.
İslam dinine ve bilime göre yaşantımızı düzenlemeliyiz. Boşa zaman harcamamalıyız. Ömrümüzün her dakikasını en güzel, iyi, yararlı şekilde değerlendirmeliyiz. Zamanı iyi kullanmalıyız. Zaman bizi istediği gibi kullanmamalı. Ömrümüzü boş, zararlı, kötü, çirkin yollarda harcayıp, tüketmemeli.
İslam dininde yan gelip yatmak yoktur. Tatil diye, boşa zaman öldürmek yoktur. Bir günün, 24 saatin değerlendirmesini şöyle yaparsak, güzel, iyi değerlendirmiş oluruz:
1- 24 saatlik bir günün 8 saatini uyuyarak, geçirmeli. Sekiz saatten fazla uyumamalı. Sekiz saatlik uyku yeterlidir. Sağlıklı, sessiz, karanlık ortamda uyumalı.
2- Her gün mutlaka 8 saat çalışmalıyız. Sekiz saatten fazla çalışıp, vücudu yıpratmamalı.
3- Sekiz saati de ilim- bilim öğrenmeye, ibadet etmeye, öğretmeye, Allah cc. İçin değerlendirmeye kullanmalıyız.
4- Ömrün her saatini iyi değerlendirmeliyiz. Yaşımıza uygun şekilde çalışmalıyız. Bugün ülkemizin kırsal kesiminde, 80- 90 yaşında ki, insanlar, kendine uygun şekilde çalışırlar. Ama şehirde yaşayanlar, 10 yılda emekli olmak isterler! Sonrada az emekli aylığı alıyoruz. Ülkemiz kalkınmamış, derler.
Devlet, millet olarak ilk önce bireyi iyileştirme, düzeltme gerekir. İnsanı düzeltmeden, iyileştirmeden, aile, toplum, devlet iyileşmez.
Aile; bir toplumun en küçük sosyal kurumudur.
Aile aynı zamanda ortak, duygu, düşünce, amaç, hedef doğrultusunda oluşmalıdır.
Birey iyileşmeden, aile; aile düzeltilmeden, toplum, toplum düzelmeden, devlet düzelmez.
İnsanları bilim değerleri ile İslam değerleri ile yetiştirmeli. İdeolojik sapkınlıkları beyne işlememeli. Her ideoloji sapkınlıktır. Sapkın düşüncedir. Doğrusu, gerçeği, ilmî, irfanı, irşadı, feyiz vermesi yoktur.
Sadece İslam dinini öğrenmek, insana yetmez. Zira bilim- ilim- doğru ve yararlı bilgilerde Allah’ın ilmidir. Allah cc. Yaratmasıdır. Hayat için konulan ilkeler, kurallarda çok önemlidir. Bunlar tümü ile birlikte öğrenilip, yaşam tarzı edilmeli.
Din ve bilim ayrımı, sadece bilginin kolay öğrenilmesi için ayrılmıştır. Dallara- branşlara- kollara ayırma yapılmıştır. Bilimi, tekniği, teknolojiyi, Nano teknolojiyi, yapay zekâyı, robot yapmayı, çağa uygun gelişme yapmayı becermeli. Teknolojik gelişme sağlanmalı. Buluşlar, icatlar, keşifler yapmalı. İletişim, bilişimde ilerlemeli. Hayal gücü oluşturup, gerçeğe dönüştürmeli. Merak etmeli. İnsan yararına gelişmeler sağlamalı. Çevreye zarar- ziyan vermeden kalkınmalı.
Çevre gürültüsü oluşturmamalı.
Hava, kara, deniz, su, sokak, çevre kirliliği asla yapmamalı. Ona göre teknoloji geliştirmeli.
Işık kirliliği yapmamalı. Çöp ve atıkları tekrar kazandırmalı.
Çöp ve atıkları işlemeli.
Kanalizasyon akarını arıtarak, tekrar kullanmalı.
Kimyasal madde kullanmaktan kaçınmalı. Doğal olanları kullanmalı.
Araştırma- geliştirme, inceleme, irdelemeye kaynak ayırmalı.
Halkın güvenirliliğini kazanmalı.
Sabırla hareket etmeli.
Cesur olmalı. Girişimci, disiplinli olmalı.
Toplum, devletine sahip çıkmalı. Devlette toplumu kucaklayıp, korumalı. Sivil toplum örgütleri de topluma sahip çıkmalı. Herkes görev ve yükümlülüklerini yapmalı. Sivil toplum örgütleri yararlılık üzerine kurulup, işlevini yapmalı. Topluma yararlar katmalı, kazandırmalı. Etkinlik alanları farklı olmalı.
Sokakta, kimsesiz, sahipsiz, ilgisiz kimse olmamalı. Sokakta kalan olmamalı. Tüm dünyada bazı insanlar sokakta yaşamaktadır. Sadece kışın devletin aklına gelip, otel ve spor salonlarına yerleştirilmektedir. Oysa pansiyon, otel biçiminde kalacak yerlerin yapılması çok kolaydır. Böyle yapıp, sokaktan insanlar kurtarılmalı.
Bugün en gelişmiş ülkelerde bile yaz- kış sokaklara kalan insanlar çoktur. Bu durum, o devleti yönetenlerin acizliği, zaafı, başarısızlığından kaynaklanmaktadır. Bir ülkede ne ölçüde olumsuzluk varsa, o ölçüde devleti yönetenler başarısız demektir.
Devlet ve aile; bebeklerine, çocuklarına, ergenlerine, gençlerine, yetişkinlerine sahip çıkmalıdır. Hiç kimse zarar görmemeli. Önce İslam ahlakı kazandırmalı. Sonra suçlulara kısas uygulanmalı. Kısas uygulanamıyorsa, cezalar caydırıcı olmalı.
Devlete sivil toplum örgütleri, kurum, kuruluş ve toplum sahip çıkmalı. Aleyhinde çalışmamalı. Bugün ülkemizde olan hainler, alçaklar, kahpeler, iç düşmanlar, yıkıcılar kadar başka bir ülkede bulmak pek zordur. Türkiye’mizin düşmanları, ülkemizden kullanılacak binlerce hain bulmaktadır. İsrail adına ajanlık yapan 35 kişi 2024 yılında cezaevine konuldu. Bunlar Türk vatandaşlarıdır. Ama düşman attıkları, artıklarıdırlar. Bu gibileri etkisiz, yetkisiz bırakmalı. Hak ettiği cezayı çektirmeli.
Devletimiz ve milletimiz birlikte toplumu koruyucu, kollayıcı, suçları önleyici, suçları engelleyici, iyileştirici, düzenleyici olmalı. Zayıflar, çocuklar, kadınlar özellikle öncelikli korunmalı. Çünkü bu kesim zalimlerin ezmesine çok uğramaktadır.
Okullaşmaya, kaliteli, verimli, proje üreten, ahlak öğreten, okullaşmaya çok önem vermeliyiz.
İslam dinine okullarda yeterince yer verilmeli. Aksi halde anarşist, şiddetçi, terörist, gangster, psikopat yetişir. Bugün olduğu gibi!
Sağlıklı nesiller yetiştirmek için hastaneler kaliteli olmalı. Herkes hizmet alabilmeli.
Barınma, konut işi halledilmeli. Bugün savaştan kaçan sığınmacılar yüzünden millet konut sıkıntısı çekmektedir. Bunda yetersiz konut yapma da etken olmuştur.
Ulaşım, iletişim, bilişim gelişmiş olmalı. Ulaşımda kurallara uymayanlar, ulaşımdan alıkonmalı. Trafiğe çıkmaları yasaklanmalı.
Devlet kurumları, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalı.
Ülkemizde aç, açık, kimsesiz, yoksul insan kalmamalı. Bu adil bir rejimle sağlanabilir.
Devlet kurumları görevlerini hakkaniyet ölçüsünde dosdoğru ve yeterli yapmalı.
Sivil toplum kuruluşları, devletin eksiğini tamamlamalı.
Çevreci anlayış kazandırmalı. Bugün insanlar yaban hayvanlarından çok daha tehlikeli olmaktadır. Ormanları yakmaktadırlar. İnsanları öldürmektedirler. Çete, mafya, terörist olarak çok büyük zararlar vermektedirler. Bu ahlaksızlıktan, dengesizlikten, yargının ve adaletin işlemesinden kaynaklanmaktadır. İçişleri bakanlığı da yeterince etkin olamamaktadır. Sokaklarda 236 suçu olan caniler gezebilmektedir.
Doğal varlıklar korunmalı.
Toprak verimli kullanılmalı. Devlet, toprağın nasıl işleneceğine karar vermeli. Ama doğru karar vermeli.
Tarihi varlıklar korunmalı. Tarihi yapıtlara asla zarar verilmemeli.
Devlette işbölümü yapılmalı.
Yasalara herkes uymalı. Uymayan kim olursa, olsun; cezalandırılmalı.
Çalışanların ücretleri zamanında, eksiksiz verilmeli. Sosyal hakları yenmemeli.
Çalışma alanları sağlıklı olmalı.
Sivil toplum örgütleri boş ve zararlı işlerle ilgilenmemeli. Bugün pek çoğunun zararı olmaktadır.
Eğitime, sağlığa, çevreye, kalkınmaya, artı değer üretmeye azami ölçütlerde önem vermeli.
Devlet, millet birlikte çalışmalı. Asalaklar beslenmemeli. Hırsızların cezası verilmeli.
Çevre, eğitim, sağlık, çocuk hakları, insan hakları, kadın hakları, barınma ihtiyacı mutlaka ama muhakkak karşılanmalı.
Sapkın, sapık düşünce rejim işlemesiyle, milletimizi o hale getirdiler ki; hak ile batılı, hak ve hakikat ile yalan ve yanlışı ayırt edemeyecek, beyni bulanık hale getirdiler. Bu önlenmelidir. Halkımız hak ve hakikate yönlendirilmeli.
İslam dinimizin gerçeklerine, bilimin doğrularına uyar hale milletimizi getirmeliyiz.
Toplumsal hayatı düzenleyen yasaları hak din İslam ve bilime uygun hale getirmeli. Aksi halde toplumda huzur ve mutluluk, rahatlık ve kolaylık, can ve mal güvenliği sağlanamaz.
İnsanların mal, can, namus, iffet, nesil, akıl, düşünce sağlığı ancak İslam ve bilim uygulamaları ile sağlanır. Aksi halde topluma kötüler egemen olur.
Bugün sapkın, sapık düşüncede olanların istediği özgürlük; sadece nefislerini, şeytanlarını tatmin etmek içindir. Müslümanlar için özgürlük istemediği gibi engellemeye çalışırlar.
İnsanların özel hayatına müdahale edilmemeli. Müslüman, dinini özgürce, serbestçe yaşamalı. Bu ülkemizde 100 yıldır engellenmektedir.
Hayatın kurallarına uyulmalı. Trafik kuralları, iş sağlığı ve güvenliği kuralları, okul, iş, görev kurallarına eksiksiz uyulmalı.
Toplumun hayatı- yaşamı kolaylaştırılmalı.
Eğitim, sağlık, tarım, hayvancılık, turizm, sanayi, iş alanları yeterince doğru ve iyi düzenlenmeli. Herkes hakkını mutlaka almalı.
Emniyet- güvenlik ve yargı bugün yeterince işlevini yerine getirmemektedir. Bu da toplumda huzuru bozmaktadır. Hükumetleri yıpratmaktadır.
Devlet ve millet; hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâdan asla kopmamalı.
Devletin ve özel sektörün sapık medyasına, sapkın sosyal medyasına, rezil tiyatrosuna, ahlaksız filmlerine özenip, taklit asla etmemeli. Bugün bunların sapkın sapıklığı insanlığı, insanlığından kopardı.
Devlet, adalet, güvenliği, piyasa düzenlemesini, toplumun eğitim düzeyinin yükselmesini mutlaka sağlamalı. Ahlaklı, kaliteli, eğitmeli toplum oluşturmalı.
Devlet sağlıklı toplum oluşturmalı. Bunun için zararlı, bağımlılık yapan madde kullandırmamalı.
Halkımız spor yapmalı. Mutlaka spor yapmalı. Savaşta, barışta etkin olacak düzeyde olmalı.
Halkımız yeterli, dengeli, doğal, helal beslenmeli.
Halkımız kronik hastalıklardan korunmak için tıbbın gerektirdiği her konuyu yapmalı.
Yaşlılığında da olması gereken gibi yaşamalı.
El, ağız, diş sağlığına dikkat etmeli.
Boy abdestli, namaz abdestli olmalı.
İlk yardım, sivil savunma, doğal afetlerden korunmayı öğrenmeli.
Bireyin, toplum hakları korunmalı.
Toplum birlikte yaşamayı öğrenmeli. Kudurmuşlar gibi birbirine girmemeli.
Bireylerin hakça tercihleri yerine getirilmeli.
Toplum hayatı hakça düzenlenmeli.
Devlet ve millet ideal birliği içinde çalışılmalı.
TBMM, Yüksek Mahkemeler, milletin aleyhine kararlar vermemeli. Cumhuriyet ve demokrasi dönemlerinde, dindar insanların aleyhinde pek çok uygulamalar yapıldı. Bu haksızlık, zalimlik, zulümdü. Milleti haklarından yoksun bıraktı. Böyle olmamalıydı. Cumhuriyet, demokrasi halk yönetimidir, dendi. Ama halkın aleyhine her uygulama yapıldı. Başörtüsü yasağı ile okula alınmadı. Devlette iş verilmedi. Devlet dairelerine sokulmadı. Askerlik yapan oğullarının yemin töreni izletilmedi. İş verilmedi. Allahü Ekber demesi yasaklandı. Din öğrenilmesi engellendi. Acilde bile tedavi edilmedi. Hayat zindan edildi.
Cumhuriyet, demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi sözler, Müslümanlara uygulanmadı. Sapıklık için artırıcı etki etmesi sağlandı.
Devlet, milletinin doğal, dini, hakça yaşamasına müdahale etmemeli. Bu devlet ile milletin arasını açar ve bozar. Bunun için halk 1939 yılına kadar 30 kez devlete karşı ayaklandı. Binlerce kişi öldü! Demokrasi, özgürlük sadece nefis tatmini, şeytani işlerin yapılması için kullanılmamalı. TBMM ve Yüksek Mahkemeler milletin doğal haklarını kısıtlamamalı. Toplumsal yaşam hakça düzenlenmeli.
Halkın egemenliğine demokrasi denir, deyip; sonrada zalimlik, zulüm, cuntacılık, diktatörlük yapılmamalı.
Yasalar hazırlanırken, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmalı.
Milletin ve devletin hedefi; iyi, güzel, doğru, dürüst, adaletli, hakkaniyetli, güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi, yararlı, Allah’a kul olan, insanlığa ve varlığa iyilik ve hizmet eden nesiller yetiştirmek olmalı.
İdeolojik saplantıdan uzak, bilim ve hak dine uygun yaşayan, güzel insanlar yetiştirmeli. Milli, manevi, dini, evrensel, bilimsel değerlerle yaşayan; harika, harikulade, şahane insanlar yetiştirmeli.
Hak, hukuk, adaletten ayrılmamalı. Vatanını, milletini, devletini, bayrağını, vatan bütünlüğünü, özgürlüğünü sevmeli. Asla hainlik, alçaklık etmemeli. Toplum olarak kendi ayakları üzerinde durmalı. Kendine yetmeli. Merhametli, insaflı, vicdanlı nesiller yetiştirmeli. Sevgi, saygı, kibarlık, zarafet, nezaketle hareket eden, numune insanlar olmalı.