Bu yazımda sizlere son zamanlarda dillerimizden düşmeyen ve trend müzik listelerinde,medyalarında başı çeken bir türkü'nün ortaya çıkışına ve hayat hikayesine buyurun hep birlikte göz atalım.

Tekirdağ'ın küçük bir köyünde yaşıyor Ali Cabbar, beş çocuklu ailenin ortanca oğludur. Ali,köydeki düğünlerde babasıyla gırnata(klarnet) çalışıyordu.Ali Cabbar yine bir gün gittiği düğünde köyünden genç bir kıza sevdalanıyor. Ancak kızın ailesi,kızı isteyen bir başkasıyla nişanlanıyor. Bir gün akşam vakitlerinde babasının 'Al gırnatanı oğlum, diye sesleniyor ve "akşama düğün var" diyor."Yürü Ali Cabbar" demesi üzerine düğüne doğru yola çıkıyorlar. Ali Cabbar, gittiği düğünde gırnatasını çalarken sevdiği kızın evlendiğini görüyor,yüreği sızlaya sızlaya klarnetini çalıyor fakat ne yazık ki aşkı artık kara sevdaya dönüşüyor ve Ali Cabbar tabii gördüklerinden sonra o acıyla peşinen askere gitmeye karar veriyor.6-7 gün sonra ise köye şehit olduğunun haberi geliyor.Ardından bu dizelerle Ali Cabbar'a veda ediliyor;

Ne ateş var ne de duman amma

Tutuşur alevler yanar Ali Cabbar

Sevdiğin kız başkasına varmış

Dayanabilirsen dayan Ali Cabbar

Baban der "al gırnatanı oğlum.

Akşama düğün var, yürü Ali Cabbar"

Sevdiği kız başkasına varmış

Oynar el oğluyla çalar Ali Cabbar

Bu ne derttir bu nasıl sınavdır

Anlayabilirsen anla Ali Cabbar

Yükün' almış buralara küsmüş

Askere yazılmış gider Ali Cabbar

Gideli 6-7 ay olmuş

Haberi de düşmüş köye Ali Cabbar

Sesi susmuş, gırnatası susmuş

Bir türkü bırakmış bize Ali Cabbar...

Böylece Tekirdağ'da efsaneleşmiş,Türk halkının ekseri çoğunluğu olmak üzere bu türküyü dinlemekte ve sevdasını bulamamış,kavuşamamış tüm aşıklara örnek olarak yazılmış bir eser ve hikayedir.

Hikaye'nin sonunda sevdalanmış bir delikanlının acısı sevdiği kızı başkasıyla görünce vatan sevgisine dönüşüyor ve şehadet aşkını buluyor.