Alemlerin Rabbi Yüce Allah’ın hak dini ve yarattığı bilim ile hareket etmeyip; yalan, yanlış, bozuk, ideolojik saplantılarla hareket etmek, insanları başarısız yapar!

Her işimizi, görevimizi, hak din İslam, bilim, teknik, teknolojiye uygun yapmalı ki, başarılı olunsun.

Bugün hak ve hakikatten büyük ölçüde ayrı çalışmalar yapıldığı için; bireyler, aileler, toplum, devlet, çok büyük dert, bela, musibet, kaza, olumsuzluk çekmektedir. Beşeri, doğal, jeolojik, metrolojik afetlerde büyük zararlar görmektedir. Böyle olmasına rağmen; doğru, hak ve hakikat bilgisini yakalayamadığından, hala aklını toplayamamaktadır.

Yalan, yanlış bilgilerle, beynin kimyasal yapısı, kalbin vicdan, insaflı davranışı, ruhun güzelliği, hücre ve DNA yapısı, sapkın fikirlerle bozulmaktadır. Böyle olunca da, doğru bilgiyi, gerçek bilgiyi, iyi davranışları kabul etmemektedir. Yalanın, sapkın düşüncenin, sapık eylemlerin, zararlı davranışların tutsağı olmaktadır. Allah’ın ilmini, doğru ve gerçek bilgiyi kabul etmeyip; sapkın düşünce sahiplerini ilah edinmektedirler. Böyle bir beyine, kalp işleyişine, ruha, DNA yapısına; hak ve hakikati anlatmak, benimsetmek çok zor olmaktadır.

Bizler eğer hak din İslam, teknik ve teknolojiye uygun davranabilsek, dünyada hiçbir doğal afetten zarar görmeyiz. Beşeri afetlerde olmaz.

Bizler en çok depremlerden zarar görüyoruz. Böyle olmasına rağmen aklımızı başımıza toplayıp, doğru hareket edemiyoruz. Deprem fay hatları üzerine, çürük zeminlerde, dayanıksız yapılar, binalar yapmayı sürdürüyoruz. Akılsız baş sonunda sakat kalmakla, ölmekle bedelini çok ağır şekilde çekmektedir. Millet olarak da, acı olayların bedelini maddi olarak ödüyoruz.

Erzincan depremi 27.12.1939 günü oldu. 33 bin kişi öldü. 100 binden fazla kişi yaralandı. Devlet o zamanda zarar görenlere, evinizi yapın diye,  8’er çivi- muh verdi!

1976 yılında Van- Çaldıran depreminde 3840 kişi öldü1

1992 yılında 157 çiğ düşmesi sonucu 443 kişi öldü!

17 Ağustos 1999 Marmara- Gölcük depreminde 17,480 kişi öldü. 47 bin kişi yaralandı. Kayıp olanlar bulunamadı.

Kahramanmaraş merkezli, 06 Şubat 2023 de olan iki depremde 55 bin kişi kadar insan öldü! 100 binden fazla kişi yaralandı. Dün bu deprem ikinci yılını tamamladı. Hala kayıp olanlar bulunamadı. Devlet bu depremde evleri yıkılanlara 2 yıl içinde 201 bin bağımsız konutu teslim etti. 2025 yılı sonuna kadar da 453 bin konut teslim edecek. İşyerleri, köy evleri de yapılıp, teslim ediliyor. Bu yapılan binaların yarı maliyet parası depremzededen alınıyor. Ayrıca ölenlere 100’er bin lira Verildi. Kendi evini yapanlara binanın yarı fiyatı olan 750 bin lira verilmektedir. 40 bin lira ev plan yaptırma bedeli verilmektedir. Ayrıca kiraları devlet tarafından veriliyor. Giderleri, bakımları karşılanıyor. Tabii ki, tüm bu yapılanlar milletten çıkıyor. Devlet, yıllık bütçenin yarısından fazlasını sadece bu depreme harcıyor.

ALLAH CC. İnsanları en güzel şekilde yarattı. Biçim, şekil verip, donattı. Ona akıl, irade, düşünme yetisi, çok yetenek, beceri kazanma yetisi verdi. Yanlış, hata, kusur yapmasın diye peygamberler, İlahi mesajlar gönderdi. İlmi yarattı. İlim öğrenmesini herkese farz kıldı. Bozuk olmayın, bozgunculuk yapmayın diye uyardı! Kur’an’da 750’den fazla ayetle ilme, irfana, bilime, doğru bilgiye ulaşması talimatını verdi. Peygamberleri, insanlara doğruyu, gerçeği, hakkı, hakikati öğretmesi, eğitmesi için gönderdi. Bu öneri ve emirlere uyanlar dünya ve ahirette huzurlu, mutlu, rahat edecekler. Uymayanlar, yaptıklarının karşılığını iki âlemde çekecekler!

Haram, yalan, yanlış düşünceler, insan beyin yapısını bozar.

İnsanın hücre, DNA yapısını bozar.

İnsanların doğru düşünme yetisini bozar.

İnsanların yanlış, olumsuz hareket etmesini oluşturur.

İnsanların hak ve hakikat merkezli düşünmesini engeller.

Haram düşünceler, insanda bu olumsuzlukları yaptığı gibi, haram yiyecek, içeceklerde insanda aynı tahribatları, bozuklukları yapar. İnsanların Allah cc. Dinini, gerçek ilmi, bilimi, irfanı, hikmeti bırakıp; sapık, sapkın düşüncelere uyar. Hak ve hakikati inkâr eder, yalanlar, kabul etmez. Kapitalizmi, sosyalizmi, komünizmi, faşizmi, Kemalizm’i, feminizmi, eş cinselliği, bozuk düşünce ve felsefi, beşeri yanlış düşünceleri kurtuluş sanır. Onlara sımsıkı yapışır. Onlar için canlarını verir! Başkalarına zarar verir! Zarar vermeyi alışkanlık yapar. Anarşi, şiddet, terör, karışıklık, kargaşa, bozukluk çıkarır. Zira bozuk insan olmuştur. Bozgunculuk yapmayı marifet sanmaktadır. Kula kulluk eder, kölelik eder. Bugün en zararlı olanlar, bozuk olan zalim kişilerdir. Bozuk felsefi, beşeri inanç ve düşüncelerini kullandıklarından, en vahşi, yırtıcı hayvandan çok daha tehlike oluşturmaktadırlar. Zarar vermektedirler. Katliam ve soykırım yapmaktadırlar. Bunlar için, Allah cc. Akıl, fikir versin, demekle olmuyor, olmaz. Çünkü Allah cc. Akıl ve düşünme yetisi vermiş. Bu nimetle iyi niyet, güzel duygu, doğru düşünce taşımalı. Hakça, hukukça davranış sergilemeli.

Dünya işlerinde başarılı olmak için sadece okumuş, bilmiş olmak yetmez. Sorumluluk, ödev, görev, yükümlülük sahibi olmalı. Eksiksiz işlem, görev yapan olmalı. İşte biz böylesi bir toplum oluşturamadık. Örnek iyi insan olamadık. Çünkü bu bilinçle insan yetiştirmedik.

Her işimizi ilimle, bilimle, din ile iman ile sanatla, kültürle, teknik ve teknolojiyi ile hakkıyla yapamadık. Vurdumduymaz, sorumsuz, ilgisiz insanlar yetiştirdik.

Bolu, Kartalkaya’da yanan otelde 78 kişi yanarak öldü! Yangına karşı hiçbir önlem alınmamış. Otelin mutfağında, ocakta tutuşan kızgın yağa su dökülerek, yangın büyütülmüş! Bunu aşçı yapmış.

Sadece bunu bu ustalar yapmamış! Kapalı varile, kapalı yakıt deposuna, kapalı tankere kaynak yaparken, patlama oluşturan ustalar az değildir!

Tarihi yapıları onarırken, kaynak veya yalıtım yaparken, tüm binayı yakanlarda az değildir! Ev kazaları, iş kazaları, inşaat kazaları, trafik kazaları derken; kazalarda yüz binlerce insan ölüyor! Milyonlarca insan sakat- engelli kalıyor! Bu kazalar bilgisizlikten çok, önemsememekten, vurdumduymazlıktan kaynaklanıyor.

Son yıllarda dağlardaki teröristler etkisiz hale getirildi. Ama kentlerdeki mafya, çete, yasadışılık arttı. Allah’tan jandarma, polisimiz eskisi gibi değildir. Görevlerine eskiye göre daha başarılı yapmaktadırlar. Hepsine sağlık, esenlik diliyorum. Allah cc. Razı olsun, diyorum. Teşekkür ediyorum.

Dün akşam televizyonda Yılmaz Tunç adındaki Adalet Bakanının konuşmasını canlı yayında izledim. 2024 yılında Türk mahkemeleri 13 milyon 900 bin karar vermiş! Türk Adliyesinde 25 bin hâkim- yargıç ve savcı görev yapmaktadır. Bu kadar bir yılda mahkemelerin karar vermesini; Türkiye toplumu medeni bir toplum değildir, kanaatini oluşturdu. Yanlış eğitim- öğretim böyle bir sonuç oluşturdu.

Doğa olaylarından korunmak için bilgili, bilinçli, önlem alan olmalıyız. Bugün bu görevi yapmayanlar, kendilerine, millete, devlete çok büyük zararlar vermektedir. Sel taşkınlarından korunmak için bilime ve tekniğe uygun hareket etmeli.

Doludan, yağmurdan, fırtınadan korunma önlemleri alınmalı.

Dondan korunma için önlem alınmalı.

Orman yangını çıkmaması için, çıktığında söndürme için gerekli üst düzeyde önlemler alınmalı.

Kuraklık konusunda geniş kapsamlı yatırımlar ve önlemler bilimsel düzeyde alınmalı.

Şiddetli yağıştan korunma tedbirleri alınmalı.

Şiddetli rüzgârdan zarar görmemek için fiziki önlemler alınmalı.

Yıldırıma karşı ne yapılması gerektiği bilinip, yapılmalı.

Çığdan korunma bilinmeli.

Kar fırtınasından korunma becerilmeli. Bu konularda kitaplar okumalı. Kurslar görmeli. Eğitim almalı.

Depremden zarar görmeme mümkündür. Sağlam zeminde, sağlam konutlar, binalar yapmalı.

Sel taşkınlarından korunma önlemleri alınmalı.

Kaya düşmelerine maruz kalmamak için gereken yapılmalı.

Fırtınalardan zarar görmeme sağlanmalı.

Hortumlardan korunma öğrenilmeli. Bu olaylar, iklim değişiklikleri nedeniyle arttı. Dünyanın doğasını bozmamalı.

Volkanlara yaklaşmamalı.

Yangınlara karşı tedbirli olmalı.

Heyelanlara karşı bilinçli olmalı.

Aşırı kar yağışlarına karşı önlem almalı.

Sisten zarar görmemek için bilinçli hareket etmeli.

Bulaşıcı hastalıklardan korunma öğrenilmiş olmalı.

Böcek işgaline karşı önlem alınmalı.

Ülkemizde en çok; %61 oranında deprem olmaktadır.

%14 oranında sel olmaktadır.

%5 oranında kaya düşmesi olmaktadır.

%1 oranında çığ düşmesi olmaktadır.

%4 oranında yangın olmaktadır.

Diğer doğal- tabiat olaylarında ve beşeri olaylarda da zarar- ziyan görmekteyiz.

Bu olaylardan ve terörden ülkemiz çok büyük zararlar görmektedir. Ayrıca hırsızlık, yolsuzluklardan da büyük zararlar görmekteyiz.

Gidip deprem fay hattı üzerine, çürük zeminde; dayanıksız, çürük, bilimden ve teknikten uzak bina, yapı yaparsanız, bu yapı yıkılır!

Gidip de dere yataklarında, sel olacak yerlerde, ovalarda bina yaparsanız, bu binayı sel alır! Köprüleri düz yaparsanız, dere yükseldiğinde, sele gider.

Gidip de bayırda, heyelan olacak kaygan zeminlerde bina yaparsanız, yağmurlarda heyelanda gider.

Dağlarda, kaya olan dağların eteklerinde ev yaparsanız, depremde ve yağmurlarda taşlar üzerinize düşer!

Yangına karşı önlemli olmazsanız, tedbir almazsanız, yangın çıkar. Yangın olmaması için gerekli bilgiye sahip olmalı. Yangın söndürmek içinde yeterli beceriye ve donanıma sahip olmalı.

Çıplak dağların eteklerinde yapılan mahallere çiğ düşer!

Diğer doğal ve beşeri olaylardan zarar görmemek için bilgili, birikimli olmalı.

İyi insan yetiştirmeli ki, anarşi, şiddet, hain, terör oluşmasın.

Eğer bilmiyorsak, soralım, öğrenelim. Okuyalım. Kurslara gidelim.

HAYAT- YAŞAM HATA, YANLIŞ, EKSİKLİK KABUL ETMEZ. BİR KURALA UYMAMAKLA, DÜNYAMIZ KARARIZ! DÜNYAMIZ DEĞİŞİR! KURALLI VE İLKELİ, DİNSEL VE BİLİMSEL YAŞAMALIYIZ.