Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Nisa suresi 59. Ayetinde mealen buyuruyor: “ Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah’a ve peygamberine götürün. Bu hem hayırlı, hem de sonuç bakımından daha güzeldir.”
Dosdoğru ve gerçek ilmi, bilimsel bilgi sahibi olmayan, sorumluluk bilinci bulunmayan, ödev ve görevini hakkıyla, layığıyla yapmayan toplumlar; huzura, mutluluğa, refaha ulaşamazlar. Kendi yaptıkları pislik içinde debelenip, dururlar! Pisliğin oluşturduğu girdaba düşerler! Sarmal sorunları oluştururlar ve bu sarmal sorun içinde çabalayıp, dururlar!
Devletin ve toplumun kontrol ve denetim sistemi de, bu sapıtmış, şaşırmış, sapkın topluma işlemez! Ahlaksızlıklarla başa çıkılmaz! Böyle bir topluma; kanun, yasa, hukuk işlemez. Toplumda artık kaos, karışıklık, keşmekeşlik, kargaşa, bozukluk, anarşi, şiddet, terör, çatışma, birbiri ile boğuşma egemen olmuştur.
İnsan aklını, zekâsını dosdoğru kullanmasa, tüm ilke ve kurallar altüst olur. Toplumda daha çok olumsuzluklar, bozukluklar, rezillikler, kepazelikler, yaşanılmaz durum oluşur. Her türlü serserilik, hainlik, kaza, bozukluk; her düzeni, nizamı, intizamı altüst eder. İnsanların bireysel çıkarlarını elde etmek için haram, günah, suç, sevap gibi dini değerleri gözetmiyorsa; toplum çürümüş, devlet yönetimi kokuşmuş demektir.
Toplumu pislik çukuruna düşürmemeli. Düşürürlerse, onu kurtarmak çok çok çok zor olur. İnsanların sürekli kurtuluşunu sağlama girişimi hep sürmeli. İstenmeyen, olumsuz davranışlar olduğunda; hemen iyileştirmeli, tedavi etmeli. Toplumlar tamamı ile cehalete, cahiliye dönemine, cahilliğe düşmeden, hemen harekete geçmeli. Bilimsel, dinsel, pedagojik kurtarma hareketi sürekli sürdürülmeli. Doğru ve gerçekçi bilgi olmazsa, o toplum cehalettedir. O devlet cahiliye devletidir. Her şeyi dosdoğru ölçme ve değerlendirme yapmalı. Tüm önlem ve tedbirleri; bilimsel, dinsel yol ve yöntemlerle almalı.
Doğru İslam din bilgisi, bilimsel gerçek bilgileri olmadan yaşamak; sapıklık sapkınlık bozukluktur. Kişisel çıkarlar- menfaatler için olsun, kamu çıkarı için olsun; hata, yanlış yapılarak, sevap işlenmiş olmaz. Din ve ahlaka ters- zıt hareketler; sevap, ecir kazandırmaz. Müslüman doğru işlerle, doğru yolla doğru sonuca gitmeyi hedeflemeli.
İslam dini ve peygamberi sas. Evrenseldir. Kıyamet kadar geçerli olacak ve evrenselliği devam edecek. Kur’ân ayetleri sadece ve ancak Yüce Allah’ın kelamı- sözleridir. Peygamberimizin sözleri değildir. Kur’ân ayetleri Allah cc. Tarafından, Cebrail as. Aracılığıyla, vahiy yoluyla, peygamberimize gönderilmiş, bildirilmiştir. Peygamberimizde ezberlemiş. Ezberletmiş. Yazdırmış. Çevresindeki insanlara bildirmiştir. Gerçekleştirmesini, uygulamasını öğretmiştir. Peygamberimiz sas. Kur’an’ı insanlara tanıttı. Yaşamasını öğretti. Yorumunu ve uygulamasını yaptırdı. Bunu mescitlerde ve Suffe okulunda yaptı.
Kur’ân kendini tanıtır. Kur’an insanı tanıtır. Peygamberleri tanıtır. Muhteşem bir toplum kurma yolunu gösterir. Kur’ân’ı en güzel biçimde yaşayan peygamberimizdir. Biz Kur’an’a uyar ve peygamberimiz, rol model alırız. Kur’ân, yeryüzünden, uzaydan, gök cisimlerinden, doğadan, çevreden söz eder. İnsan haklarından söz eder. İnsan haklarını anlatır. İslam dinini yaşamayı emreder. Ayrımcılık yapmayı, olumsuz davranmayı yasaklar, haram kılar. Haksızlık yapmayı, haram eder. Allah’a iman etmeyi, peygamberine uymayı emreder.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Allah’a iman ettim- inandım de ve sonrada dosdoğru ol.”
İnanç- iman, İslam yaşantısı, maddi, manevi gelişmişlik, kalkınmışlık, ilerilik, yükseliş bakımından çok çok güçlü olmalı. Başkalarından güçlü olmalı ki, zalimlerin, katillerin, katliamcıların, sömürgecilerin eli altında ezilmeyesin! Başkaları diş geçirme cüretinde bulunmasın. Saldırı cesaretini kendinde bulmasın. Bir de güçlü olmak, sadece tek başına olmaz. Düşman ittifak halindedir. Müslümanda birlik beraberlik yardımlaşma dayanışma ittifak müttefik olmalı. İyi günce kara günde bir beraber olmalı. Güç dayanışması yapmalı. Böyle olursa, yurtta ve dünyada barış sağlanır. Aksi halde emperyalistler, Siyonistler, ideolojik sapkınlar, insanlıktan çıkmış korkunç vahşi barbar serseriler; sürekli zayıfı ezmek, elindekini almak, yok etmek için saldırır. Savaş açar!
Bendeniz kısacık ömrüm içinde çok savaş, saldırı, işgal, korkunç katliamlar gördüm. Bu hep zavallı, masum, mağdur, yoksun, güçsüz, aç İslam toplumlarına yapıldı! Aklıma kaldığı kadar tarih verip, ad verip, yazmaya çalışacağım. Bunların hepsine imanlı Müslüman Türk kardeşlerim ve bendeniz, örgütlü olarak yardım ettik. Yardım kampanyaları açtık. Yardımı ulaştırdık. Buradaki Müslüman halkların çok acı çektiğini, şehit, gazi olduğunu, sığınmacı duruma düştüğünü söylüyorum. Ama yöneticileri adam değildi. Emperyalist uşağıydı. Toplum dosdoğru İslam toplumu değildi. Cahil cühela olup, cahiliye içinde yaşıyordu.
1979 yılında çok geri, zayıf, güçsüz ve bölünmüş toplum olan Afganistan’a, dünyanın ikinci süper gücü olan SSCB Rusya saldırdı. Afganistan’da 16 dini cemaat grubu, sert ve güçlü bir dayanışma ve de savunma yaptı. Rus askerleri 10 yıl içinde 30 bin kayıp vererek, ülkeden çekildi. Bu durum SSCB yıkılmasına, komünizmin tüm dünyada yok olmasına neden oldu.
Ama Afganistan’dan Rus işgal güçleri çıktıktan sonra, AMERİKA, NATO VE NATO dışı ülkeler, Afganistan’ı işgal etti. Sivil katliamlar yaptılar. Halk emperyalist işgalcilere karşı savaştı. 2022 de işgalciler Afganistan’ı silahlarını bile alamadan, bırakıp, kaçtı. Ama emperyalistlerden daha baskıcı bir Taliban yönetimi ülkeyi mahvediyor!
AMERİKA, Afganistan’da 247 bin sivili öldürdüklerini açıklasa da, bu 1,5 milyon kadardır.
Yıl 1992 yılıdır. Bosna- Hersekliler Sırpların, Hırvatların saldırısına uğradı. BM bile Boşnakların Sırplar tarafından katledilmesini sağladı. 250 bin Müslüman Boşnak katledildi.
Yine yıl 1992’dir. Çeçenistan halkı bir milyon kadardır. Çeçen halkını, Rus zalim kâfir güçleri katletti. Yine 250 bin Çeçen halkı katledildi.
Yine yıl 1992 yılıdır. Azerbaycan bağımsızlığını 1991 de kazanmıştı. Ordusu yok, halkı çok fakirdi. Ermenistan, diğer kâfir emperyalist ülkelerin destek vermesi ile Azerbaycan’ın Karabağ Bölgesini, Ermenistan işgal etti. Bir milyon Azerbaycanlı Müslüman halk, Karabağ Bölgesini terk etti. İşgale direnen Azerbaycan Türk askerlerinden 30 bin asker şehit düştü. Binlerce sivil Azeri Türk halkı katledildi. Azerbaycanlı askerler; teçhizat, giyim- kuşam, askeri malzeme olarak çok yokluk içindeydi. Ama Ermenistan’a USA, RUSYA, AVRUPA ülkeleri asker ve askeri malzeme yardımı yaptı. Hocalı ve Karabağ’da katliamlar yaptılar. Bir milyon Azeri Türk’ü Karabağ vatandaşlarından kovuldu. Yerlerine Ermenistan’dan ermeni götürülüp, yetiştirildi.
1979 yılında Fransa’dan İmam Humeyni İran’a geldi. Halkı devlete karşı kışkırttı. Halk ile asker arasında çıkan çatışmalarda 150 bin kişi öldürüldü, öldü! Şii mollalar devleti ele geçirdi. 1980 yılında SSCB yanlısı olan Saddam Hüseyin ile arası açıldı. Amerika ve emperyalistler iki Şii halkı birbirine savaştırdı. Batıl batı dünyası, Irak yönetimini tuttu ise de, İran’a çok pahalı el altından silah sattılar. İki ülke 8 yıl savaştı. 1988 yılına kadar savaştılar. Bir buçuk milyon insan öldü! İki kafasız, beyinsiz, düşüncesiz, acımasız zekâsızları batı dünyası birbirine kırdırdı. Bu İran dinilen, Şii dünyasını da kışkırtmaya hala devam ediyor.
Azerbaycan, Ermenistan arasında olan savaşta, haksız ve zalim olan Ermenistan tarafında yer alıyor. Silah veriyor. Azerbaycan’a karşı savaş çığırtkanlıkları, askeri tatbikatları yapıyor. Suudi Arabistan, Bahreyn Şiilerini devlete karşı kışkırtıyor. Yemen Şiilerini devlete karşı kışkırtıp, ayaklandırdı. Suudi Arabistan, B.A.E. Ve USA da yemen devletini tuttu. On binlerce çocuk ve insan yemen de açlıktan, savaştan öldü!
Yıl, 1991 yılı 17 Ocak günüdür. Amerika, Irak’a 120 bin hava saldırısı yapıyor. Ülkeyi harabeye çeviriyor. 2003 yılı geldiğinde, 30 NATO ülkesi ve NATO dışı ülkelerle, 34 ülke ile, emperyalist ülkelerle veya emperyalizmin mankudu ülkelerle, Irak işgal edildi. Herhangi bir karşı koyma olmadı. Zira elektronik, bilişim, iletişim sistemi radyo sinyal dalgaları ile karıştırıldı. Ülkede iletişim kesildi. Irak’ın 350 savaş uçağı olmasına rağmen, hiç birini kaldıramadı. Hava savunması yapamadı. Amerika, size özgürlük getireceğim, dedi. Emperyalist uşaklarına da Irak’ta nükleer silah var, dedi. Böylece 1,5 milyon Irak halkı ve ülkesi yok edildi! Birkaç yıl öncede İran savaşında 1,5 milyon insan kaybetmişlerdi. Beyinsiz kafasız geri zekâlı, doğru düşünce ve analiz yoksunu olunca, burun pislikten kurtulmaz. Kadınlar iğfal edildi. Erkeklere aşağılık her türlü işkence yapıldı.
Irak devlet Başkanı Saddam Hüseyin bir yeraltı çukurunda yakalandı. Mahkeme kararı ile idam edildi. Saddam da darbe ile başa gelmişti. Zalimdi. Ama Amerika kâfir gâvuru ondan da zalimdi.
Suriye halkı, komünist yanlısı rejim hükumetinden insan haklarına ve halka saygılı bir devlet sistemi istemek için sokaklara döküldü. Arap Baharı denilen bu ayaklanma, zemheri kışına dönüştü. Protestolar arttı, artırıldı, kışkırtıldı. Protestolar artınca, devlet güçleri sert müdahalelerde bulundu. Sonrasında bu iş çatışmaya, savaşmaya dönüştü. Suriye nüfusu 22- 24 milyon söyleniyor. Bu ilkel, sorumsuz devletler, halkının nüfusunu doğru bilmiyor. Bir nüfus sayımı ya da kayıt merkezi sistemi oluşturmamış. Halkın ve devlet güçlerinin işi aşırıya götürmesi; devletin mahvına, halkın yok edilmesine neden oldu. Özellikle bizim ve diğer ülkelerin başına bela oldular. Kendi ülkelerinin düzenini bozdukları gibi bizim ülkemizin de düzenini bozdular. Beş milyon savaş kaçkını ülkemize geldi. Ülkemizin sosyal, kültürel, ekonomik, siyası yapısı zaten doğru işlemiyordu. Suriye ve Afganistan kaçkınları ile daha da berbat oldu. Ülkeden kaçanların beş milyonu ülkemize, Lübnan, Irak‘a kaçtı. Bir milyonu da Avrupa’ya kaçtı. 12 milyon insan yer değiştirdi. Bir milyonu öldürüldü! Akılsız başlar çekmeye mahkûmdur. Devlet ile millet anlaşmalı. Asgari düzeyde anlaşmalı. İşi zamana bırakmalı.
Suriye diğer ülkelerin işgaline uğradı. Amerikalılar ve Amerika emperyalizminin uşakları 67 ülke, Suriye’ye girdi. Rus yanlısı 5 ülke de Suriye’ye girdi. Dünyanın sapkın 1200 terörü ülkeye girdi. Amerika, PKK ve uzantılarına ülkenin %40’ini işgal ederek, aldı. Rusya rejim yanında yer aldı. İran da Şii diye Suriye rejimini tuttu. Lübnan Şiileri de Suriye’ye girdi ve Şii olmayan halkı İran ile birlikte soykırıma uğrattı. Bu olaylar 2011 Mart ayından beri 12 yıldır devam ediyor. Bugün 02.10.2023 günüdür. Türkiye’mize buradaki terör örgütü PKK+YPG saldırılarda bulundu. Türkiye’mizde bunların bulunduğu bölgelere 5 askeri hareket düzenledi. Belli bir bölgede halkın huzurunu sağladı. Ülkemizden 500 bin Suriyeliye ülkelerinde ev – konut yaptık. 500 bin kişi geri döndü.
Lübnan 1975 yılından 2000 yılına kadar iç savaş yaşadı. Kumar merkezi Beyrut’ta taş üstüne taş kalmadı.
İsrail ise Filistinlilere tam yıl yıldır binlerce saldırı, zalimlik, zulüm, öldürme, katliam, kentlerini yıkma yaptı.
Afrika, Asya, Filipin Müslümanları- Mora Müslümanları, Keşmir Müslümanları, Hindistan Müslümanları. Avrupa Müslümanları. Orta Afrika Müslümanları. Afrika, Asya Müslümanları binlerce kez saldırıya uğradı. Ülkemizdeki, Müslümanlarda aynı zalimliği, zulmü gördü. Çünkü zalim kâfirlerin uşaklığını yapanlar çoktu. Müslümanlarda daha adam gibi adam olamamıştı.
Arap baharı dediler. 22 Arap krallık ülkesinde isyan, ayaklanma çıkardılar. Libya da bunlardan birisi idi. Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi de düşürülmek istendi. Halk ayaklandı. Yıl 2011 dir. Kaddafi bir künk deliğinde yakalandı. Linç edilmek için saldırdılar. Sonrada öldürdüler. Libya krallığı özler oldu. Ülkeye 20 taneden fazla batılı ülke hava, kara, denizden saldırdı. Daha sonra bölmek için Hafter adlı bir generali kullandılar. Ülke iç savaşa girdi. Bölündü. Tüm Amerika, Batılı ülkeler, Rusya, Arap ülkeleri bölücü olan Hafter’in yanında yer aldı. Türkiye asker eğitici ve silah verdi. İnsansız savaş uçağı verdi. Kukla Hafter henüz durduruldu.
Libya’ya savaşçı bölücü gönderen ülkeler arasında Arabistan, BAE, Mısır vardı. Afrika’dan paralı asker getirerek, özellikle Sudan’dan; Hafter’e katkı sağladı.
Sudan iç savaşla ikiye bölündü.
Sudan şu anda yine iç savaş yaşıyor.
Azerbaycan’ın 1992 de Karabağ bölgesi, işgal edilmişti. 28 yıl işgalde kaldı. 27 Eylül 2020 de Azerbaycan topraklarını geri almak için harekete geçti. 44 günde topraklarının %75’iini eğri aldı. Ancak Dağlık Karabağ bölgesi, Rus müdahalesi yüzünden alınamadı. 09 Kasım 2020 de savaş bir anlaşma ile bitirildi.
Ancak Dağlık Karabağ bölgesinde kalan 150 bine yakın ermeni seçim yaparak bir devlet kurdu. Oradan Azerbaycan sürekli taciz edildi. Ama can boğaza gelmişti. Azerbaycan 19 Eylül 2023 günü saat: 01.00’de ordu ile harekete geçti. 10 bin terörist saldırgan 24 saatte teslim alındı. Silahları ellerinden toplandı. Ağır silahları da vardı. Top, tankları vardı. Hepsi alındı. Sivil halka hiç zarar verilmedi. Ama sivil halk şu anda Ermenistan’a kendi istekleri ile gidiyor. Çünkü yaptıklarının kötü olduğunu bildiklerinden, korku ve kaygı içindedirler.
Batı dünyası ve Rusya bunları kışkırtıyor. Daha önce Taşnak, Çetnik, Asala terör örgütleri vardı. Şimdide VOMA ve TOGA terör örgütlerini kurdular.
Çok bilgili, bilinçli, analitik düşünen, dünyayı takıp eden olmalı. mankut olmamalı. Kullanılan malzeme, araç- gereç, materyal olmamalı. Akıllı olmalı. Zekâyı doğru işletmeli. Bu yazdıklarım hep öküz olmanın acı sonuçlarıdır. Aklı, zekayı doğru işletmeyenler, doğru, ilmi hareket etmeyenler hep, sürekli zarar eder. Herkes aklını başına almalı.