Yüce Allah cc. İnfitar 5. Ayette ve Araf 12. Ayette mealen buyuruyor: “ Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip, ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan, cömert Rabbine karşı, seni aldatan nedir?” “ Ben sana emretmişken, seni secde etmekten alıkoyan nedir?”
Mümin ve Müslüman olmak için, öncelikle; sağlam, sağlıklı, dosdoğru, eksiksiz bir İslam imanına- inancına- itikadına sahip olmalı. İman bozuksa, temelsizse, insanın; Müslüman olması mümkün değildir. İman tüm Allah cc. Kur’ân ve peygamber bilgilerini kapsar.
Yüce Allah’a Kur’ân bilgisi ile inanmalıyız.
Kur’an’ın tümünü şeksiz şüphesiz kabul etmeliyiz.
Peygamberimizi sağlam kaynaklardan öğrenip, sevgi ve de saygı duymalıyız.
Rabbimiz Yüce Allah cc. Demeliyiz.
Dinimiz İslam demeliyiz.
Dinimiz İslam deyip, sapık sapkın ideolojik görüşleri yaşam tarzı yapmamalıyız.
Kitabımız Kur’ân’ı Kerim deyip; okumalı, anlamalı ve peygamberimiz gibi yaşamalıyız.
Kıblemiz Kâbe deyip, saygı duymalıyız.
Mezhebimiz, Kur’ân ve sünnete uygun olmalıdır. Uygun olmayanlarda bidat, batıl, küfür, hurafe, sapkınlık, çarpıklık vardır.
Elhamdülillah Hakk’a mümin ve Müslümanım deyip, gereğini yapmalıyız.
Kelime-i Tevhit ve Kelime-i Şehadet cümlelerini bilerek, anlayarak çok söylemeliyiz.
İmanın şartları 6 tanedir, denir. Bunlar:
1- Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın varlığına, birliğine, eşi –benzeri, dengi olmadığına, Kur’ân üzere, Esma’ül Hüsna üzere inanmalı.
2- Allah’ın meleklerine inanmak,
3- Allah’ın peygamberlerine inanmak,
4- Allah’ın kitap ve suhuflara- sayfa emirlere inanmak,
5- Ahiret gününe, tekrar dirilmeye inanmak,
6- Kader ve kazanın Allah‘tan oluğuna inanmak, şek şüphesiz inanmak farzdır.
Allah’tan vahiy yolu ile gelen 4 büyük kitap, şu peygamberlere gönderilmiştir:
1- Tevrat, Hazreti Musa as. Peygambere,
2- Zebur, Hazreti Davut as. Peygambere,
3- İncil Hazreti İsa as. Peygambere,
4- Kur’an ise Hazreti Muhammed’e vahiy yolu ile yaklaşık 23 yılda gönderilmiştir.
Ancak Kur’ân dışındaki, kitaplara zamanında inanmadıklarından, daha sonra bireyler tarafından düzmece, kurgulama olarak, akla geldiği gibi yazılmıştır. Vahiy ile ilgileri kalmamıştır. Bozulmuştur. Allah cc. Tanımı bile doğru değildir.
Hazreti Mevlana Celalettin Rumi ra. Diyor ki:
“ Ben yaşadıkça, Kur’ân’ın kölesiyim.
Ben Hazreti Muhammed Mustafa’nın yolunun tozuyum.
Biri benden, bundan başkasını naklederse,
Ondan şikâyetçiyim; o sözden şikâyetçiyim.”
Ben, Mehmet Kasap da aynen Mevlana ra. Gibi söylüyorum.
Yüce Allah’ı çok doğru ve iyi tanımak gerekir. Allah’ın her şeye gücü yettiğini, her zaman bizimle birlikte olduğunu, sıfatlarında sınır olmadığını bilmeli. Allah’ın bilgisi haberi dışında hiçbir olayın olmadığını unutmamalı. İnsan aklı, zekâsı, doğru bilgisi sayesinde, Allah cc. Yolunu terk etmemeli. Bu yolda yaşayarak, huzur ve mutluluk bulmalı. Allah’a ibadet, varlıklara iyiliği sürekli sürdürmeli. İslam imanı, ibadeti, ahlakı, muamelatı ile yaşamalıyız.
Dünya hayatında- yaşamında- yaşantısında eş seçimini doğru yapmalı.
Arkadaş seçimini doğru yapmalı.
Samimi ve dürüst olmalı.
Beden, vücut olarak haram ve suçlardan uzak durmalı.
Allah’ın ve peygamberinin yolunu asla bırakmamalı.
Huzursuzluk, mutsuzluk, endişeli, gamlı, gergin, öfkeli, sinirli olmamalı.
Korku ile yaşamamalı.
Karamsar, kötülük duygu, düşüncesi taşımamalı.
Yoğun üzüntü, çaresizlik içine düşmemeli. Gerektiğinde dost, arkadaş, komşu, akrabalardan yardım almalı. Yardım alacak şekilde iletişim, diyalog geliştirmeli.
Kur’ân, sünnet içinde kalarak, bilimsel verileri değerlendirerek, aklı ve zekâyı en doğru şekilde işleterek; hareket, davranış, eylemlerde bulunmalıyız. Aksi halde yanlış yaparız.