Recep ayının 27. gecesine Miraç gecesi denir. Miraç kelime anlamı itibariyle göğe çıkma, yükselme anlamlarına gelir. İsra ve Miraç hâdisesi, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hicretinden 18 ay evvel vuku bulmuştur. Miraç hadisesi, Peygamber Efendimiz ’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksay’a oradan da Allah’ın huzuruna yükseldiği hadiseye denir. Peygamber Efendimiz bu gece pek çok rûhânî ahvâl ve ikrama kavuşmuş olmakla birlikte hiç bir kulun ulaşamayacağı manevi âlemlere varmıştır. İşte bu gece her yıl Miraç Kandili olarak idrak edilir.
Isra ve Miraç olarak ifade edilen bu ilâhî ikram, bütün beşerî perdeler kaldırılarak idraklerin ötesinde ve tamamen ilâhî ölçülerle gerçekleşen bir lütuftur. Meselâ, beşerî manada mekân ve zaman mefhumu ortadan kalkmış, milyarlarca insan ömrüne sığmayacak kadar uzun bir yolculuk ve sayısız müşahedeler, bir saniyeden daha az bir zaman içerisinde vuku bulmuştur. İsra Süresi: 1. Allah-ü Teâlâ buyurur: “Kulunu (Muhammed aleyhissalâtü vesselâm-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescit-i Aksay’a götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsrâ, 1) Miraç Kandil’ini ibadetle geçirmenin sevabı çok büyüktür. Çünkü bu gece Peygamber Efendimize ve ümmetine "namaz" hediye edilmiştir. Beş vakit namaz farz kılınmıştır. Peygamberimize (s.a.v) “Peygamberlerden hiçbiri Sen’den evvel, ümmetlerden hiçbiri de Sen’in ümmetinden evvel cennete girmeyecektir!” müjdesi verilmiştir. (Râzî, XXVIII, 248)
Yine Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Miraç’ta) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Suresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, İman, 279) müjdesi verilmiştir.
Miraç gecesine özel ibadet bulunmamaktadır. Fakat gündüzünde oruçlu olmanın, geceyi nafile ve kaza namazları ile eda etmenin ecri büyüktür. Bu geceye özel toplanıp, cemaatle namaz kılınması bidat sayılmaktadır. Zaten, Teravihten başka hiçbir nafile namazın, çağrışarak cemaatle kılınması sünnet değildir, mekruh sayılır. Ancak bir yerde bulunan, iki üç kimsenin bu gibi namazları cemaatle kılmaları câiz görülmüştür..” (İslâm İlmihali, Ö. Nasuhi Bilmen sh: 207)
Peygamber Efendimiz “Bir kimse Recep ayında oruç tutsa, Allah Teâlâ tarafından üç türlü lütuf ve inayete mazhar olur. Bunlardan biri, Allah Teâlâ onun geçmiş günahlarının tümünü mağfiret eder. İkincisi, ondan sonraki hayatında da onu korur. Üçüncüsü, mahşer yerinde, susuzluktan emin olur.” buyurdu. (Gunye 1/181-182) Miraç’taki en mühim hususlardan biri, beş vakit namazın farz kılınmasıdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir. Hak Dostları tarafından Miraç gecesinin Kadir gecesinden sonra en faziletli gece olduğu söylenir. Miraç kandiliniz mübarek olsun.