Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Asr süresinde mealen şöyle buyuruyor: “ Asra – zamana yemin olsun ki, insan muhakkak ziyandadır.
Ancak iman edip, salih amel işleyenler; birbirine hakkı tavsiye edenler ve birbirine sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”
Ml’min süresi 40/7. Ayetin meali: “ Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yolunda gidenleri bağışla. Onları cehennem azabından koru!
A’raf süresi 7/ 47. Ayetin meali: “ Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!”
Mümtehine süresi 60/5. Ayetin meali: “ Rabbimiz! İnkâr edenlerin fitnesine- bozukluğuna düşürme. Bizi bağışla! Rabbimiz! Şüphesiz aziz ve hâkim olan sensin!”
A’raf süresi 7/26. Ayetin meali: “ Rabbimiz! Sabır yağdır üzerimize. Müslüman olarak canımızı al!
Bakara süresi 2/201. Ayetin meali: “ Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette iyilik ver. Bizi cehennem azabından korur!”
Al-i İmran süresi 3/53. Ayetin meali: “ Rabbimiz! İndirdiğin inandık ve peygambere SAS. Uyduk. Şimdi bizi şahitlerden yaz!”
Peygamberim SAS. Buyuruyor: “ Allah’ım! Yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi ahlakımı da güzelleştir!”
Peygamberimiz SAS. Buyuruyor: “ Allah’ım! ( Haktan) ayrılmaktan, ikiyüzlülükten ve kötü ahlaktan sana sığınırım.”
Türk ve Türkiye toplumu konuşmasını bilmediğinden, pek çok olumsuzluk, şiddet, öfke, kavga yaşamaktadır! Konuşmalarında daha çok “Sen dili” kullanmaktadır. Sen dili suçlayıcıdır. Sen dilinde emir, tehditkârlık, terslik, suçlama, üstünlük taslama vardır. Paylaşım, iletişim, duygudaşlık, iyimserlik yoktur. İş hayatında “Sen dili” çok kullanılır.
Konuşmalarda daha çok “Ben dili” kullanılmalıdır. Ben dilinde duygudaşlık vardır. Paylaşım, yakınlaşma, dokunma, iletişimi kolaylaştırma vardır. İnsanlar “ Ben dili “ ile konuşmalıdır. Ben dili kullanırken, Biz de diyebiliriz.
Gerçek Müslüman her zaman Allah cc. Kur’an, peygamber, bilimi önceliğe alır. Bu 4 değerin önüne hiçbir kimseyi geçirmez. Geçirirse, zaten ondan mümin ve Müslüman olmaz.
Müslüman, sağlam imanlı, sağlıklı İslam sahibidir.
Güzel İslam ahlaklıdır.
Her işinde Allah cc. Peygamber SAS. Bilim ve İslam ahlakını önceler.
İhlaslıdır- samimidir. İslam din, samimiyettir. Samimi olmayandan Müslüman olmaz.
Müslüman cömerttir.
Bela, dert, musibet, kaza karşısında dayanıklıdır.
Küfre karşı dayanıklıdır. Tüm insanlar inkâr etse, Müslüman etmemelidir.
Sevdiğini Allah cc. İçin, sevmediğini Allah cc. Sevmez.
Müslüman dosdoğru, gerçekçi, haktan, hukuktan, adaletten, hakkaniyetten, doğruluktan, güzel ahlaktan ve Müslümanlıktan yanadır. Tarafsız veya batıl tarafında yer almaz. Batıl tarafında yer alan batıl olur.
Müslüman, İslam dininin emirlerini öncelikle yapar. Yasakladıklarını öncelikle yapmaz. Müslüman hem haram- günah işleyip, hem de ibadet etmez. Haramlar- günahlar, ibadetten gelen sevapları siler, götürür!
Haramları işlemek, insanda olan insancıllığı da siler, yok eder.
Kalbin katılaşmasına, merhametin azalmasına sebep olur.
İbadetten zevk alınmamasına neden olur.
Bereketin azalmasına vesile olur.
Rızkın darılmasını oluşturur.
İşlerin ters gitmesine neden olur.
Şehvete, zevke, keyife düşkün hala getirir.
Yüce Allah’ın azabına uğramaya neden olur.
Meleklerin duasından eksik alır.
İzzetin azalmasına, zilletin oluşmasına sebep olur.
Afet ve felaketler getirir.
Son nefeste imanlı ölmeyi olumsuz etkiler.
Kabir sıkıntısına neden olur.
Ahiret hayatının zor, çetin geçmesine neden olur.
Hak yolunda helal yaşamalı. Helal yaşama çok büyük nimettir, berekettir, rahmettir.
İslam dini çok üstün, İlahi bir dindir. İslam dinini yasayanda üstün güzel insan olur.
İyi Müslümandan, melekler övünç duyar. Müminler sevinir.
Helal yolda olan Müslümanların imanı güçlenir.
Helal yaşayan, ibadetleri daha kolay yapar.
Helal yaşayan, şeytanın hilesine karşı daha dayanıklı olur.
Hela yaşayan daha kolay ve bereketli yaşar.
Helal yaşayanın bereketi çok olur.
Helal yaşayanların ailelerinde bereket, rızık, güzellik, huzur, mutluluk olur.
Helal yaşayanlar, huzurlu, mutlu olur.
Helal yaşayanların işleri iyi gider. Haram yapanların yaşantısı zehir, illet, zillet, mahkum olur. Her türlü zorluğa düşer, düşebilir.
Hela yaşayan, haram ve şüphelilerden sakınanlar, takva- muttaki mümin ve Müslüman olur.
Müslüman takvanın zirvesinde, İslam ve bilim olmalıdır. İslam ve bilim olmadan, takva Müslüman olmaz. Ham sofiden iyi bir Müslüman olmaz.
Helal yaşayan, zorluk karşısında pes etmez. Ümitsizliğe düşmez.
Helal yaşayanlar, ahiret sorgusunu kolay atlatır.
Helal yaşayanlar cennete sonsuza dek kalır.
Helal yaşayanların dünyası da güzel yaşanır.
Peygamberimizi SAS. Örnek almalı. Ona uymalı. Önder, lider olarak kabul etmeli.
Peygamberimiz gibi; daima dosdoğru ve gerçekçi düşünceli, çok az konuşan, dinlemeyi seven olmalı.
Lüzumsuz, gereksiz, boş, argo asla konuşmamalı.
Gerektiği kadar ilmi, edebi konuşmalı.
Dünya işleri için başkalarını kırmamalı, incitmemeli. Her düzeltmeyi uygun dil ile yapmalı.
Şahsı işimiz için azarlamamalı, kırıp dökmemeli.
Asla kötü, çirkin, haram söz söylememeli.
Düşmanlarını affeder. Düşmanlarına düşmanlık etmez. Düşmanlarını affettikten sonra iyi davranır.
İnsanlara iyi, güzel, doğru davranmalı.
Kimseyle çekişmezdi.
Boş işlerle uğraşıp, zaman geçirmemeli.
Umanı ümitsizliğe düşürmemeli.
İnsanlara yardım etmeli. Hep biriktirip, yığan olmamalı. Peygamberimiz 100 koyundan fazla beslemezdi. Yüz taneden fazlasını keser, insanlara dağıtırdı. Hurma üretirdi. İhtiyacı olanlara verirdi. Kendi fakir gibi yaşardı.
Peygamberimiz hoş olmayan işleri dinlemezdi.
Peygamberimiz herkesi dikkatle dinlerdi. Herkesi güzel ağırlar, uğurlardı.
Kendine yapılan aşırı övgüden rahatsız olurdu.
Peygamberimizden yardım isteyeni, boş geri çevirmezdi.
Dünyaya bağlı olmayın. Dünya çıkarı için yanlış yapmayınız.
Sıkıntıları giderirken, kabalaşmayın.
Fakir zengin ayrımı olsun, ırk ayrımı olsun, hiçbir konuda ayrımcılık yapmayın. Adil, dürüst, dosdoğru olun.
İnsanları zenginliğine göre değerlendirmeyin.
Peygamberimiz dürüstleri sev erdi. Dürüst olmayanları sevmezdi.
Peygamberimiz temiz ve sadede giysi, giyecek giyerdi.
Gösterişten uzak dururdu. Gösteriş için iş yapmazdı.
Birisi ile konuşurken, yüzüne bakardı.
Konuşana yüzünü dönerdi. Yüz çevirmezdi.
Kendisi için ayağa kalkınmasını sevmezdi.
Kendi işini kendi yapardı. Aile içinde eşlerine yardım ederdi.
Dostlarını sıkça ziyaret ederdi.
Evinden topluma çıkarken, dua ederdi.
Sıradan bir insan değildi. Ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
Dünyadaki, pek çok kişinin, toplumun, devlet yönetimin şakulü kaydı. Dürüst insan bulmak çok kolay değildir. Her alanda bozukluk, çarpıklık, yanlışlık hüküm sürmektedir. Ticaret alanında da alabildiğine ahlaksızlık, çarpıklık hüküm sürmektedir. Bu hafta ABD Başkanı Donald Trump denilen 79 yaşındaki, ölçüsüz, dengesiz, ahlak yoksunu kişi; 185 ülkeye gümrük vergilerini ek- ilave olarak artırdı.% 145 oranında artırdığı da oldu. Dünya düzenini bozan bu emperyalist+ Siyonist ülkeler, daha da bozmaya çalışıyor. Hiçbir iş, işlem, muamele doğru, dürüst, adil, hakkaniyetli değildir. Bu kafasızlıkla olacağa da pek benzemiyor.
Donald Trump daha bir ay önce ikinci kez başkan seçildi. Daha önce Biden başkan seçilmişti. Biden 80 2 yaşında, Demans, bunamış, hareketleri ve sözleri anormalleşmişti.
İslam dininde hakça, hela üretim ve hakça ticaret yapmak çok önemlidir. Yemek, içmek, giymek, insanca yaşamak, İslam’ca yaşamak öğütlenmektedir.
1- Allah’ın hükümlerine uygun ticaret yapmalı. Üretmeli. Harcamalı. Yaşamalı.
2- Peygamberimiz SAS. Yaşayışını örnek almalı.
Bu iki esasa uymadan yaşamak; haramdır, mekruhtur. Yanlıştır.
Ticarette doğru olmayan kişiler, milyonlarca insanın hak ve hukukuna girmiş olur ki, bu bir kul hakkıdır. Kul hakkıyla ancak cehenneme gidilir!
Peygamberimiz tarım yapardı. Yanı hurma ağacı yetiştirirdi. Ama helalinden yetiştirirdi.
Peygamberimiz hayvancılık yapardı. 100 kadar koyun yetiştirirdi. Fazlasını fakir, yoksul halka kesip, et olarak dağıtırdı.
Peygamberimiz SAS. Ticaret yapardı. Eşi Hatice annemiz zaten peygamberimiz ile evlenmeden önce ticaret yapıyordu.
Ama tüm çalışması halk yararına olurdu. Sömürü üzerine ticaret ve çalışma yapmazdı.
İslam dini, dünyada güzel ahlak ve doğru işlem- muamele ile işler yapılmasını öğütlemektedir.
İslam dini hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, güzel muamele, doğruluk, dürüstlük ile gönülleri fethetmektedir.
Bugün İslam dinini ne Diyanet başkanlığı ve görevlileri, ne de cemaatler anlatmaktadır.
Hele cemaatler ne yaptıklarının pek şuurunda- bilincinde değildir.
Ülkemizde 1839 yılından beri, yanı 186 yıldan beri; İslam, Müslümanlık, Osmanlı düşmanlığı yapılmaktadır. Şeriat düşmanlığı ve Osmanlı düşmanlığı en çok yapılmaktadır. Namaz kılan Müslümanlar bile şeriat düşmanıdır. Buna rağmen cemaat ve tarikatlar; şeriat diyerek, vaiz etmektedir. Oysa İslam, İslamiyet, Müslümanlık derseler, daha şık, benimsenen, tercih edilen olur.
· Ticaret yapanlar, makul, mantıklı, doru, dürüst ticaret yapmalıdır.
· Güveni kötüye kullanmamalı.
· Satın alırken, malı kötülememeli.
· Satarken, malı gereksiz övmemeli.
· Borç ertelenmemeli.
· Alacaklı, borçluyu sıkıştırmamalı.
· Helal kazanma hedeflenmeli.
· İsraf etmeden, helal yolla ve helal yerlerde harcanmalı.
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. İhlas süresinde mealen şöyle buyuruyor: “ De ki: O Allah tek birdir. Allah, O eksiksiz Samet’tir.( Her şey o’na muhtaçtır.) doğurmadı ve doğurulmadı. O’na ( hiçbir şey denk de olmadı!”
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ı en güzel, iyi, doğru şekilde, Kur’an’da ve hadislerdeki Esma’ül Hüsna ile tanırız.
Peygamberimiz SAS. Buyuruyor: “ Allah’ım! Seni anmak, sana şükretmek, sana güzelce kulluk etmekte, bana yardım et!”
Peygamberimiz SAS. Buyuruyor: “ Allah’ım! Fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalpten, kabul olunmayan duadan, doymayan nefisten sana sığınırım!”
Peygamberimiz SAS. Şöyle konuşurdu:
“ Ölçülü, dengeli, açık, net, anlaşılır konuşurdu.
Herkese anlayacağı şekilde konuşurdu.
Herkesin düzeyine uygun konuşurdu.
Herkesi dinler ve uygun yanıtlar verirdi.
Hiç kimseyi kırmaz, incitmezdi.
İçten, nazik, kibar, sıcakkanlı konuşurdu.
Konuştuğu insanın sözünü kesmezdi.
Şakayı inceden yapar, kırıcı asla olmazdı.
Konunun önemine göre ses tonunu değiştirir, vurgu yapardı.
Gereksiz söz söylemezdi, kırıcı, aşağılayıcı lakap söylemezdi.
Uzun konuşmazdı, kısa, net, anlaşılır, gereği kadar söz söylerdi.
Etkili, anlaşılır konuşurdu. Sözü öteberiye çekilecek durumda olmazdı.
Konuştuğu zaman, konuştuğu insanın yüzüne bakardı. Dinlerken de, konuşanın yüzüne bakardı.
Hiçbir konuşması ile başkalarını kırmazdı.
Uzun konuşmaktan kaçınırdı…”
Bütün insanlığa tebliğ ediyorum, bildiriyorum.
Hiçbir an; haktan, hukuktan, adaletten, doğruluktan, dürüstlükten, hakkaniyetten, güzel İslam ahlakından, edepten, hayâdan, hakça muameleden, insanlıktan, ilimden, bilimden, İslam dininden, hikmetten, irşattan, feyiz vermekten, milli, manevi değerlerden bir milimetre uzaklaşılırsa; batıla, zararlıya düşülür. Bunun için bilgin, bilge olmalı. Her konuştuğumuzu bilerek yapmalı. Yaptıklarımızın bilincinde olmalıyız.
Hazreti Ali ra. Diyor ki: “ Yaptığın her şey geri dönecektir. O yüzden sadece iyilik yapınız.”