İnsanın, Kelimi-i Tevhit veya Kelime-i Şahadet getirip, Müslüman olmasından daha büyük başka bir nimet, bereket, rahmet, iyilik, güzellik, doğruluk, gerçeklik, yararlılık, iki âlemde huzur ve mutluluk içinde olma yoktur. En büyük nimet; gerçek anlamda Mümin ve Müslüman olmak ve böylece yaşamaktır. Aksi halde sapık, sapkın, sapan, küfür, batıl içinde her türlü olumsuzluk yaşanılır! İki âlemde perişan, fecaat, vahşet, dehşet, zorluk içinde kalınır! Dünyayı izlediğimizde, bütün bunları görüyoruz. İnsan ne ölçüde Mümin ve Müslüman ise, o ölçüde huzurlu, mutlu, rahat, kolay, kurtuluş içinde güzel bir yaşantı sürdürür. Aksi halde istenmeyen her olumsuzluğu, tehlikeyi yaşamaya açık olur!
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Bakara Suresi 177. Ayette mealen buyuruyor: “ Yüzlerinizi bazen doğuya, bazen de batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ancak iyi, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve bütün peygamberlere iman edip; akrabalara, öksüzlere, çaresizlere, yolda kalmışlara, dilenenlere ve tutsaklar uğruna seve seve mal veren, namazı kılan, zekâtı verendir. Bir de, anlaştıkları vakit, sözlerini, anlaşmalarını yerine getirendir. Hele hastalık ve sıkıntı hallerinde ve savaşın şiddetli anında, sabredip dayananlar; işte bunlardır, söz ve davranışlarında doğru olanlar. İşte bunlardır, o korunan muttakiler.”
Mümin ve Müslüman insan; en harika, harikulade, şahane, mükemmel, muhteşem, muazzam, etkin, yetkin, samimi, bilge insandır. Allah’ın yarattığı tüm güzellikleri, olumlulukları, iyilikleri, doğrulukları, dürüstlükleri, yararlılıkları, bilgileri kendinde toplar ve yaşam tarzı yapar. En iyi örnek, numune, rol model, faziletli, erdemli, olgun insandır. Sabırlıdır. Başa gelen her türlü sıkıntıyı, derdi, ıstırabı, işkenceyi, yokluğu, yoksulluğu, darlığı, zorluğu, belayı, afeti, tehdidi, cezayı, huzursuzluğu, rahatsızlığı; sabır ve tevekkül ile aşar. Dayanarak aşar. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma yaparak aşar. Sabrederek aşar. Dayanarak şar. Pes etmez. Umutsuz, ümitsiz olmaz.
İnsanlarla, toplumla birlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma içinde olur. İcma yapar. İçtihat yapar. Kıyaslama yapar. Görüş birliği içinde dosdoğru hareket eder. Yokluk halinde kapan, kaçıran, yağmalayan, komşusuna, akrabasına bırakmayan, adi yaratık durumuna düşmez. Ahlak ile davranır. Ahlaksızlık, edepsizlik, ayıp yapmaz. Nefsini terbiye eder. Orta yollu, vasat, itidalli davranır. Dalkavukluk, yağcılık yapmaz. İnsanlar arasında, insan kim olursa olsun; ayırımcılık, kayırmacılık, hukuksuzluk yapmaz. İnsanlarla iyi, güzel, hoş geçinir. Ancak savaş halinde düşmana yaptırım uygular. Ahlak sistemini uygular. “Müslümanlıkta savaşın ilkeleri, kuralları, kaideleri, normları vardır. Batılı batıl sapkınlar gibi vahşet, dehşet yapmaz.”
Müslümanlık, pek çok direk üzerine kurulmuştur. Bunlardan biride; güzel, yüksek ahlak ve etik davranmaktır. Müslümanlıkta haram, mekruh, müfsit, israf, günah kavramları vardır. Bunlara uymak zorunluluğu vardır. Öyle beyinsiz beyine uymakla, Müslümanlık yaşanılmaz. Müslüman, mükellefiyetlerini yanı yükümlülüklerini, yerine getirmekle sorumludur, görevlidir.
Müslüman, “Amentü şerhini” kapsamlı, detaylı bilir ve kabul eder. Amentü şerhi; inandım, demektir. Amentü şerhi sure değildir. Ayet değildir. Dua değildir. İslam dinin iman esaslarıdır. İnsana bir kimlik, şahsiyet, kimlik, değer verir. Yaşamına yön verir.
Amentü şerhinin Türkçe meali şöyledir: “ Ben, Allahü Teâlâ’ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere; hayır ve kötülüğün Allah’ın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmede haktır. Ben, tanıklık ederim ki, Allah’tan başka tanrı- ilah yoktur. Yine tanıklık ederim ki, Muhammed sav. Allah’ın kulu ve peygamberidir.”
Müslüman, öncelikle kendini, Rabbini, haddini, hududunu bilmeli. Haram nedir, günah nedir, suç nedir, bilmeli. Ona göre kendine yol açmalı. Yol yordam bilmeli. Bilerek, tasarlayarak, günahın, haramın, suçun içine girmemeli. Akıllı olmalı. Akil insan olmalı. Bilgili olmalı. Bilgi ile yaşamalı. Bilgi ile davranmalı. Başkalarıyla uğraşmamalı. Onlara kötülük yapmamalı. Kıskançlık, çekemezlik, kötülük yapma, gasp etme, çalma, hırsızlık yapma, işlerini, görevlerini yapmama gibi günah işlerin içine girmemeli. Kötü alışkanlıklar edinmemeli. Zararlı, kötü, çirkin, haram, mekruh hareketlerin içinde olmamalı. Kötü ahlaklı, kötü huylu, çirkin karakterli asla olmamalı. Kendimize güzel çekidüzen vermeli. Başkalarının kusurunu araştırmaktan çok; kendi yalan, yanlış, eksik, kusurlarımızı düzeltmeye çalışmalıyız. Başkalarını çekiştirmemeli. Kibir- gurur, böbürlenme, büyüklenme içine düşmemeli. Allah cc. Kibirlileri sevmez. Kibirliler ve zalimler cehennemdedir, unutmamalı!
Müslüman, hiçbir yönüyle Müslüman olmayanlara asla benzememeli. Onların hal, davranış, hareket, eylem, amel, giyim ve kuşamında kesinlikle olmamalı. Anadolu halkımızın deyimiyle, onlar gâvurluk yapar! Hele ateist olanlar kızıl komünist olanlar, kızıl gâvurluk yapar. Onlara uymamalı. Onlar insanlığın, hayvanların, çevrenin, doğanın, dünyanın, evrenin anasını ağlatmaktadırlar! Zalimdirler, katildirler, katliamcıdırlar. Tabii ki, sözüm böyle olanlaradır. İyi, güzel, yararlı, doğru dürüst, barışçı olanlara, asla sözüm yoktur, olamaz da!
Müslüman, akılla, akil insan olarak; İslam dinine, ilme, irfana, hikmete, marifete, insanlığa, bilime, sanata, mesleğe uygun hareket eder, etmelidir. Kendini en iyi şekilde böylece yetiştirmelidir. Numune, en güzel örnek, rol model Mümin ve Müslüman olmalı. Kur’ân’ı esas almalı. Peygamberimizi sav. Örnek almalı. İsraf etmemeli. Savurgan olmamalı. Cimrilik, pintilik yapmamalı. Cömert olmalı. İkram etmeli. Hediyeler vermeli. Gönül almalı. Gönül kazanmalı. Fakir, yoksul, düşkün, öğrenci kimselere her türlü yardımı yapmalı. Kur’an’ın belirlediği sıfatlara etkin, yetkin Müslüman olmalı. Sapıtmamalı. Sapmamalı. Sapkınlaşmamalı.
Müslüman, iyiliği emretmeli. Kötülükleri yasaklamalı. İyilikleri çoğaltarak, yaymalı. Kötülükleri azaltarak, yasaklamalı. Kötü, zararlı, çirkin, haram, suç işleyenlerin peşine eşek kuyruğu gibi takılmamalı! Böyle yapanlar, iki dünyasını rezil, rüsva, perişan, fecaat, kötü, çekilmez yapmışlar. Kendilerine, ailelerine, yakınlarına da üzüntü vermektedirler. Akıllı olmalı. Akil insan olmalı. Akılsız, kafasız, beyinsiz, kalpsiz, cehalet içinde kapkara moloz cahil kesinlikle, asla olmamalı.
Dünya işlerini, görev ve sorumluluklarını yaparken, ahireti, kıyameti de mutlaka ama muhakkak düşünmeli. Aşırılık, gerilik, serserilik, aptallık içine düşmemeli. Güzel, yüksek İslam ahlakı ile yaşamalı. İbadetleri samimiyetle tam, inancımız sağlam, ahlakımız İslam olmalı.
Doğru, dürüst konuşmalı, yazmalı. Yalan, iftira söylememeli. Verdiğimiz sözde, yaptığımız anlaşmalara uymalı. Bu konuda da kızıl gâvurlara benzememeli. Kâfirler sözlerinde durmazlar. Kaypaktırlar. Yalancıdırlar. İftiracıdırlar. Anlaşmalara uymazlar. Onları ibretle izleyip, dersler çıkarmalı.
Başkalarının hata, yanlış ve kötülüklerini bağışlamalı. Allah cc. Bağışlayıcıdır. Bizde bağışlayıcı olmalıyız. İslam ahlak, İslam terbiyesi, İslam edebi, adabı ile davranmalıyız. Başıbozuk, serseri gibi asla davranmamalıyız.
Allah cc. Temizdir. Temiz olanları, maddi, manevi anlamda temiz olanları sever. Allah cc. Dosdoğrudur, adildir, hakkaniyetlidir. Dosdoğru, adil, hakkaniyetli olanları sever.
Ticarette de dürüst olmalı. Günümüzde, bu yıllarda ülkemizin en başa bela olanı; ticarette ahlaksız, edepsiz, hayâsız, insafsız, vicdansız, kuralsız davranmadır. Milleti perişan etmektedirler. Hükumete olmayan muhalefet, hükumeti zor duruma bırakmak için; milli, manevi, insani, ahlakı değerlere aykırı davrandırıyor. Hiçbir konuda milletimizin, devletimizin yanında yer almıyor. Dış düşmanlarımızla eşgüdümlü, koordineli, anlaşmalı, işbirliği içinde, işbirlikçi davranıyor.
2018 yılında seçim vardı. Muhalefet belediyeleri, piyasadan soğan ve patatesi çekti. Kilosu bir lira olan soğan ve patates, 10 liraya çıktı. Bunun üstünden politika yaptı. Geçen yıl Ayçiçek sıvı yağının 5 litresi 30 liraydı. 100 liraya çıktı. Ayçiçek yağı kıtlığı yaşanacak, yaygarası ile millet galeyana getirildi. Beş litresini 4 gün içinde 290 liraya çıkardılar. Millette marketlerden 5 litrelik yağlardan 5 - 50 teneke, bidon aldı! Aç gözler! Yağmacılar! Komşu, akraba düşünmeyen; egoist, çıkarcı, hortumcu, narsis, hodkâm, sadist, gözleri doymazlar! Ama suç hep bu davranış bozukluğu olanlarda değildir. İşletilemeyen devletinde çok büyük suç ve yanlışları olmaktadır. Denetim, kontrol, piyasayı ayarlama yapılmıyor. Göstermelik yapılan işlerde, işe yaramıyor! Böyle Müslümanlık olmaz.
Her şey yasalara, dinimize, kurallara, ahlaka, edebe uygun yapılmalı. Ticarette böyle yapılmalı. Takva ile muttaki davranmalı. Peygamberimiz gibi İslam dinini yaşamalı. Allah’ın iyi, güzel, has kulu olmalı. Ahiret mutluluğuna erişme hedeflenmeli. Cennet nimetlerini, cennet yaşantısını da düşünmeli. Harama, günaha girmemeli. Kendimiz iyi insan olduktan sonra çocuklarımızı da iyi olacak şekilde yetiştirmeli. Güvenilir, güvenli Müslüman olmalıyız.
Müslüman, gâvur gibi yazmaz, konuşmaz, davranmaz. Anadolu Müslüman halkımız, gâvur sözcüğünü şu kimseler için Osmanlı’dan beri söylemektedir: “ Dinsiz, acımasız, merhametsiz, zalim, dehşet saçan, inatçılıkla zalimce, zulmeden kişilere söylemektedir. Haçlı Seferleri, Moğol işgal vahşetleri, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, Otuz yıl ve Yüzyıl Savaşları, emperyalist vahşet işgalleri, İsrail’in Filistin vahşetleri, Müslümanlara ve mazlum, masum coğrafyaya yapılan dehşet veren vahşetler, barbarlıklar birer gâvurluktur.
Türkçeye, “gâvur” sözcüğü, Farsçadan geçmiştir. Farsça “ gebr” sözcüğünden değişime uğrayarak, “gâvur” şeklinde dilimize geçmiştir.
Şu anda Rusya ordusunun, Ukrayna halkına yaptığı tam anlamıyla kızıl gâvurluktur. Savaşı kuzey ülkesi olan Ukrayna’da 24.02.2022 günü başlatmasının nedeni; toprağın kar ve soğuktan donmuş olması, tank ve zırhlı araçların çamura batmaması için yapıldı. Halk, eksi, sıfırın altında 20 santigrat derecede ya sığınaklara, depolara, metrolara sığındı. Bazıları da yanlarında, 18 - 60 yaş grubu erkekler olmadan, 14 günde; 2 milyonu aşkın kişi sığınmacı olarak karda, soğukta yurt dışına çıktı. Sivil halkın yaşadığı kentler, çocuklar vuruluyor! Ateşkesin 6 saat ilan edilip, sivillerin kenti terk etmesi halinde bile; siviller, hastanelere, okullar, kentler; havadan, karadan, denizden, 500 kilogramlık zararlı bombalarla vuruluyor. Tüm dünyada protesto edilen, Rus kızıl gâvuru, hiç kulak bile vermiyor. Dünya Rusya’ya ekonomik, siyasi, sportif gibi her türlü yaptırımı uygulamayı sürdürüyor. Ama kızıl gâvur hala anlamıyor. İşte bu yapılanlara gâvurluk diyor, benim güzel Anadolu’mun, iyi insanları!
Kâfir; Allah’ı, Kur’ân’ı Kerim’i, peygamberimizi sav. İnkâr edenlere denmektedir.
Bu iki deyimin kapsam alanına girmemek için hak mümin hakiki, samimi, bilge, takva Müslüman olmamız gerekiyor. Müslüman, başka bir Müslümana kâfir, gâvur diyemez. Derse, kendi dediği gibi olur! Öyle aptalca, cahilce, cehaletçe, aptalca konuşup, yazmamak gerekiyor.
Bizler, Müslümanlar olarak; vatanımıza, devletimize, milletimize, insanlarımıza, insanlığa, varlığa, hak dinimize sahip olmamız gerekiyor. Tüm varlığımızla bu değerleri yaşatmak için çalışmalıyız. Kişisel çıkar- menfaat, eğlence, dinlence, çılgınca yaşama için para harcayacağına, ülkemizin varlığı ve geleceği için para harcamalıyız. Devlet, millet olarak, güçlü olmalıyız. Her yönüyle güçlü olmalıyız.
Devletimizde, ülkemizde; anarşi, şiddet, terör, iç karışıklık, çatışma, ekonomik ve siyasi kriz çıkaran alçak hainler gibi olmamalıyız. Onlar başkalarının; akılsız, geri zekâlı mankutlarıdır. Mal gibi kullanılmaktadırlar. Onlara kesinlikle uymamalıyız. Onlar ülkemizde, düşmanlarımızın emirlerine uyarak, darbe yapmaktadır, yaptılar. Anarşi, şiddet, terör yaptılar. Ekonomik kriz ve sıkıntı çıkardılar. Kamu mallarını çaldılar. Başarılı çalışan hükumetleri yıktılar. Alevi- Sünni, Kürt- Türk ayrımcılığı ile terör yaptılar. Terör örgütleri ile insanlarımızdan yaklaşık 100 bin insanımızı acımasızca katlettiler! Vatandaşlarımızın evlerini, işyerlerini yakıp, yıktılar. Başbakan, Bakan, yetişmiş yararlı insan demeden, idam ettiler! Gençlerimizi katlettiler! Bunu sadece terör örgütleri, ajan provokatörler yapmadı. Siyasi partiler, ülkemin solda, sağda olan partileri de yaptı. Terör örgütlerinin; siyasi, kapitalist uzantıları vardır.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy diyor ki:
“Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk, bak nasıl doğranıyor?
Kalk baba, kabrinden kalk!
Diriler konuşmadı, imdadına, sen bari yetiş…
Arnavutluk yanıyor! Hem de bu sefer pek müthiş!
Tek kıvılcım kabarıp, öyle cehennem kustu.”
Aliya Izzetbegoviç: “ Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz! İlahi kitaba uyacağız…”
Richard Feynman: “ Eğitimi asla zekâ ile karıştırmamalı. Doktora yapabilir ama yine de aptal insan olunur.”
Eğitimci öğretmen, düşünür, gazeteci, araştırmacı yazar Mehmet Kasap diyor ki: “ Kimsenin sefil durumuna, hikâyesine gülme! Yol uzun! Senin yolun daha bitmedi! Herkese karşı anlayışlı, hoşgörülü, empatili ol.”
Â’la Suresi 2. Ayet: “ O ( Allah) yaratıp, şekillendiren, ahenk veren ve düzene koyandır.”
Allah cc. Mümin Suresi’nde Mümin ve Müslümanları anlatıyor. Bendeniz, surenin mealini kısaltarak alıyorum: “ Sure, Hâ, Mim diye başlıyor. Bu kitabın indirilişi, O çok güçlü, her şeyi bilen Allah’tandır. O günahkârları bağışlayan, tövbeyi kabul eden, cezalandırması şiddetli olan, lütfu olandır. Nankörler, kâfirler, batıl olanlar, cehennem azabıyla cezalandırılacaklar. Tövbe edip, hak yolunda yaşayanlar, “Adn Cennetine” koyulacak. Allah’a çağrıldığında, inkâr edenler, ortak koşanlar, yaptıklarının cezalarını cehennem azabıyla, cehennem ateşi ile göreceklerdir! Allah cc. Gören, işiten, yaratan, bilen, hakkı yerine getirendir. Allah cc. Adildir, adaletlidir. Herkese kazandığının karşılığı eksiksiz verilecektir. Haksızlık yapılmayacaktır. Zalimler cehenneme konulacak. Yardımcıları olmayacaktır. Bozgunculuk, aşırılık yapanlar; zalimler, nankörler, yaptıklarının cezasını, hak ettiği gibi cehennem azabı çekecekler!”
Müslümanlar, namazlarını huşu içinde kılarlar. Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Zekâtlarını verirler. İffetlerini korurlar. Emanetlerine ve verdikleri sözlere uyarlar. Namuslarını korurlar. İyiliği emreder, kötülüğü meneder- yasaklarlar. Allah’ın azabından korkarlar. Zorluk çıkarmaz, aşırılık, gerilik yapmazlar. Allah’a ibadet eder, iyilik yapar, ortak- eş koşmazlar. Akrabaya, komşuya, insanlara iyi davranırlar. Özellikle anne ve babaya iyilik yaparlar. Yetimlere iyi davranır, yardım ederler. Yoksullara yardım ederler. Yakın komşuya yardım ederler. Uzak komşuya yardım ederler. Arkadaşlarına, kardeşlerine iyi davranırlar. Yolda kalmışa, çalıştırılan işçi, memura, her insana, hayvana, çevreye, doğaya en iyi şekilde davranırlar. Gâvurluk yapmazlar.
Müslüman, maddi, manevi anlamda çok temizdir. Pislik, kirli, bozuk, necis değildirler. Ticarette ahlaksızlık, vurgunculuk, stokçuluk, yüksek kâr ile satma yapmaz. Karaborsacılık yapmaz. Bozuk, hileli mal satmaz.
Müslüman, cimri değildir. Pagan inanışlı değildir. Bugün Yahudilik ve Hristiyanlık pagan inanışları barındırmaktadır. Hristiyanlık; eski Yunan’dan ve Roma putperestliğinden kalan, putperest inancını taşımaktadır. Ağırlık olarak putperestliktir. Vahiyden çok az kırıntılar, esintiler vardır. Bu saçma sapan, batıl inanışta olanları Müslümanlığa çağırıyorum.
Allah cc. Hakkında ki, inançları bile doğru değildir. Uydurma, düzmece, pagan inanışıdır. İhlas suresine ters, aykırı batıl inanıştır. Bu batıl, küfür inanışlardan uzak durmalı. Bu bozuk, batıl, küfür inanışlar; insanların inançlarını, beyinlerini, kalplerini, ruhlarını bozdu. İnsanları, insanlıklarından çıkardı. O batıl inanışlarda olanları; Kur’an ve sünnete, İslamiyet’e çağırıyorum, davet ediyorum.
İdeolojik ve felsefi görüşte olanlarda, onlar gibi sapık, sapkın, sapan, batıl, küfür içindedir. Hakk’a, hakikate davet ediyorum. Gerçek din, hak ve hakiki din, dosdoğru vahiy dini sadece İslam dinidir.
Allah cc. Böyle buyuruyor:
Bakara Suresi 153. Ayet: “ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak, Allah’tan yardım dileyin. Kuşku yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.”
Nisa Suresi 19. Ayet: “ Kadınlarla iyi geçinin.”
Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Aile bireylerine en iyi davranan kimsenin, kendisi olduğunu bildirmiştir.”
Hadis-i Şerif: “ Kadınlara iyi davranmanızı öneriyorum. Vasiyetimi tutunuz…”
Allah cc. Kur’ân hakkında şöyle buyurmuştur:
İsra Suresi 105. Ayet: “ Kur’ân’ı ancak hak olarak indirdik ve o da indiği gibi hak olarak kaldı.”
Hakka Suresi 51. Ayet: “ O, kuşkusuz kesin gerçektir.”
Şuara Suresi 192. Ayet: “ Şüphesiz Kur’an, âlemlerin Rabbinin indirmesidir.”
Hicr Suresi 9. Ayet: “ Doğrusu kitabı biz indirdik, onun koruyucusu elbette Biziz.”
Kamer Suresi 17. Ayet: “ Ant olsun ki, Kur’an’ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?”
İsra Suresi 9. Ayet: “ Doğrusu bu Kur’an, en doğruya götürür.”
Allah cc. Hiç yoktan yaratan, şekil veren, büyüten, yok edecek olan ve tekrar yaratacak olan tek güçtür. İnsanı, varlıkları, dünyayı, evreni, her canlıyı, cansızı, hayatı, ruhu, ırkları, soyları, dili- lisanı, cini, şeytanı, dostu, düşmanı, gökleri, yerleri, suyu, havayı, ateşi, güneşi, yıldızları, gezegenleri, galaksileri yüce Allah cc. Hiç yoktan yarattı.
İman eden müminleri, Müslümanları, tevhidi, toprağı, madenleri, güneşi, ayı, gece- gündüzü, takvimi, bitkileri, meyveleri, doğa- tabiat olaylarını hiç yoktan, Yüce Allah cc. Yarattı.
Allah cc. Hak dini, batılı, küfrü, her şeyi zıddı- tersi- aksisi ile yarattı. Hak ve batılı yarattı. İnsana akıl, zekâ, doğruyu seçme kılavuzu verdi ki, sapmasın, sapan olmasın, sapkınlaşmasın. İman ile küfrü anlattı. Küfrün zararlarını bildirdi. Batılı anlattı. Kaçınmamızı, İslam dinini kabul etmemizi buyurdu. Anlaşmazlıkları, ayrılıkları, gruplara ayrılıp, bölünmeleri, materyalizmi maddeciliği, bidat ve hurafeleri İslam dini ile çözün diye yol gösterdi. Peygamber gönderdi, görevlendirdi. Bunlara uyun, diye buyurdu.
“ Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere inanın, iman edin, dedi.”
Allah’ı Esma’ül Hüsna ile bilmek için, adlarını Kur’ân ’da anlattı, açıkladı, söyledi.
Allah’ın azabından korkun, merhametine sığının, buyurdu. Allah’ın hoşnutluğunu- rızasını kazanmanın yol ve yöntemini gösterdi. Vahye uymayı emretti. Peygambere sav. Uymayı, örnek almayı emretti. Hayır ve iyiliği yaymayı, şer ve kötülüğü yasaklamayı emretti. Batıla uymanın, kötülük yapmanın cezasını açıkladı.
Allah’a güvenmeli. Dünya sınavını- imtihanını başarıyla vermeli. Belalara sabretmeli. Güçlükleri aşmak için her türlü yolu denemeli. Kolaylık, hidayet ile yaşamaya devam etmeli. Eğer İslam, mümin, Müslüman değilseniz, bilesiniz ki; sapık, sapkın, sapan, küfür, batıl içinde, küfür içindesiniz. Cehenneme bu gibiler devamlı kalacaklar! İslam dinine inanmayanlara; zalim, kâfir denir. Zalimler ve kâfirlerin sürekli cehennemde olacağını, Allah cc. Bildiriyor. “Kâfirler, müşrikler, münafıklar, zalimler cehennemdedir. Bunda şek ve şüphe yoktur!”
Müslüman, maddi, manevi anlamda, niyette, duyguda, düşüncede, davranışta İslam olmalı.
Müslüman, boy abdestli, namaz abdestli, evi tertemiz, çevresi çok temiz, kenti, köyü çok temiz olmalı. Salih- iyi ameller işlemeli. Kötü davranışlarda asla olmamalı. İbadette, iyilik yapmada, yardım yapmada, yardımlaşma, dayanışma, paylaşmada Müslüman gibi davranmalı. Olgun insan, erdemli, faziletli, insanlıklı, insancıl, insaniyetli, merhametli, sevgi, saygı dolu, harika Müslüman olmalı. Gâvurlar gibi saldırgan, işgalci, katil, katliamcı, emperyalist asla olmamalı. Hak ve hukuka eksiksiz uymalı.
“Müslüman, öncelikle vakit namaz kılmalı. Beş vakit namaz kılmalı. Cuma namazı kılmalı. Bayram namazı kılmalı.
Ramazan orucu tutmalı. Sadece farz olan Ramazan orucu tutmaktır. Ramazan ayında tutmalı.
Hac yapmalı. Hac yapmak, koşullar oluştuğunda farzdır.
Zekât vermeli. Zekâtın koşulları oluştuğunda, zekât vermek farzdır.”
Farz ve sünnet ibadetleri yapmalı. Sünnet deyip, geçmemeli. Sünnetlerde Allah cc. Emridir. Allah cc. İsteği ile yapılmıştır. Ayet ve surelerin dışında peygamberimize Cebrail meleği 3500 kez kadar gelmiş. Ona İslam dininin yaşanmasını öğretmiştir. Namaz kılma, oruç tutma, zekât verme, hac yapma gibi ibadetlerin tadil-i erkânı, detayı, özelliği, niteliği, yapılması böyle öğretilmiştir. Yoksa bu ibadetlerin yapılış şekli Kur’ân ’da yazılmamıştır.
İslam dininde ahlak çok önemli değerdir. Nefis terbiyesi, kalp güzelliği, niyet iyiliği, günah işlememe, tövbe etme, hakça mücadele etme, üstün nitelikli mümin olma, emanete hainlik yapmama, ayıp işler yapmam, kusur, yanlış yapmama, dosdoğru orta yolda yaşama çok önemli, çok değerlerdir.
Müslüman haktan, haklıdan, hakikatten, zayıftan, ezilenden, hakkı elinden alınandan yana olmalı. İnsanlarla dost, kardeş, can, canan olmalı. Arkadaş olmalı. Antlaşmalara uymalı. Boş ve zararlı işler, olumsuz, kötü işler, çirkin, ayıp işler yapmamalı. Aceleci, şiddetçi, anarşist, terörist, saldırgan, katil, katliamcı, lanetlenen olmamalı. İhlas ve samimiyetle hak yolda hakikatçe yaşamalı. Barışı istemeli. Barışı yaşamalı. Barışçı olmalı. Birlik ve beraberlik içinde; dostça, kardeşçe yaşamalı. Af, bağışlama yapmalı. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, utanma, arlanma, hayâ etme, merhametli, şefkatli, müşfik olmalı. Hakta sebat etmeli, kararlı, tutarlı olmalı. Kötü, çirkin, ayıp, olumsuz ahlakta asla olmamalı.
Müslüman, ihtiraslı olmaz. Yanı aşırı istekli, aşırı güçlü, aşırı ısrarcı olmaz. Bu durum irrasyonel bir durumdur. İnsanı mahveder. Tersi olmakta yine zararlıdır. Müslüman aşırılık, gerilik içinde olmaz. Müslüman dosdoğru orta yolu izler. Bilim, hak din, akıl, zekâ, mantık, sağduyu, hikmet, marifet yolunu izler. Sapıtmaz, sapkınlaşmaz. Bozuk felsefe ve yanlış ideolojik görüşlere sapıp, sapın olmaz.
Müslüman, riya- ikiyüzlü, kinci, nefretçi, düşmanlık eden, dedikoducu, yalancı, iftiracı, hain, kibirli- gururlu olmaz. Onurlu- şerefli olur. Boşboğazlık, kötü zan, lakap takmak, alay etmek, dalga geçme, gammazlık- Koğuculuk, dalkavukluk, kıskançlık, fitne, bozguncu, ayrımcılık yapan olmaz. İhtiraslı yanı hırslı ve aşırı hevesli, tutkulu olmaz. Ahlaksızlık, terbiyesizlik asla yapmaz. İslam dininin değerlerinden sapıp; sapkın şaşırmış sapık olmaz, olmamalı. Çünkü bu olumsuzluklar, Müslüman sıfatları değildir.
Müslüman, hamt eder, şükreder, hakça peygamberimiz gibi ibadet eder, dua eder, zikreder, hayır eder, iyilik yapar, teşbih çeker, zikreder, secde eder, selam verir. Allah’a sığınır, nimetlere, bereketlere dua eder, şükreder, hamt eder. Mübarek gün ve gecelere ayrıca çok önem verip, ibadetle, iyiliklerle değerlendirir.
Müslüman, tebliğ eder. Tebliğ etmek sadece söylemek, açıklamak, bildirmek, demek değildir. Tebliğ etmek bir eğitim, öğretim yöntemidir. Sadece söz söylemekle eğitim olmaz. Tebliğ bir öğretmen mesleği, bir imam mesleğidir. Öğretir, eğitir, uygular, pratik yapar, yaptırır. Teorik ve uygulama yaptırır.
Tebliğ ile irşat yapmalı. İrşat; “doğru yolu göstermedir.” Müslüman irşat eder. Her zaman en doğru, gerçek, hak, hakikat yolunu gösterir. Bilimi ve İslam dinini anlatarak bunu yapar. Peygamberimizden ilham alır. Dinin ve ilmin tüm değerlerini irşatta kullanır. Asla yalan, çarpıtma, iftira, karalama, haksız tutum ve davranışta bulunmaz. İyiliği emreder. Kötülüklerden sakındırır.
Lütfen! Yazdıklarımdan feyiz alınız. Yanı bilginizi artırınız, daha bilge, daha verimli, kaliteli olunuz. İrşat olunuz. Bendeniz, aklımla, zekâmla, bilgimle, hikmetle, marifetle, bilimle, Kur’ân ve sünnet ışığında yazmaya çalışıyorum. Hatalarım olabilir. Zira ben bir insanım. Hata yapabilirim. Bunun için Rabbimden af, sizden bağışlanma diliyorum.
Barış zamanında barışçı olunuz. Ama savaş zamanında da hak yolla cihat edici olunuz. Barış zamanında savaşçı, saldırgan asla olmayınız. Savaşmak, Allah cc. Emri oluştuğunda, yine emirler doğrultusunda yapılır. Hak, batıl mücadelesinde; bilimle, dinle mücadele edilir. Savaşın ve barışın kurallarına uymalı. Sivil halka, savaşmayana, tutsaklara asla zarar vermemeli. Barışı isteyen olmalı. Kâfirler gibi katiyen olmamalı. Onlar savaşta daha çok köylere, beldelere, kentlere, Pazar yerlerine, sivillere, okullara, hastanelere, mabetlere, çocuklara, yaşlılara saldırır, yok ederler! Onların bu davranışlarını bilip, barış zamanında hazırlık yapmalı. Saldırılarını etkisiz yapacak, önlemleri almalı.
Evlenirken, bilgili, yüksek ahlaklı, edepli, sevgi, saygı dolu kişilerle evlenmeli. İslam ilkelerine göre evlenmeli. Bozuk ahlaklı, edep yoksunu, ahlaksız, zararlı olabileceklerle evlenmemeli. Bu konuda çok bilgili, bilinçli olmalı. Gözlemci, değerlendiren olmalı. Avanak, ahmak, nefse uyan olmamalı. Bugün ülkemizde her yıl 450 bin kişi evlenmektedir. 150 bini aşkında boşanma her yıl gerçekleşmektedir. Eşini katleden, yaralayan çok fazla paranoyak vardır. Anlaşamıyorsanız, medeni insan gibi boşanın. Şiddete gerek yok! Katil olup, cehennemde kalmaya gerek yok! İki, dünyanızı cehenneme çevirmeye gerek yok! Akıl, beyin, kalp, bilgi doğru işletilmeli.
Akıllı, akil, zeki, bilge, samimi Müslüman olmalı. Aksi halde iki âlemi zehir, cehennem yaparsınız. Bendeniz, ömrüm boyunca insanların, hayvanların, bitkilerin güzel, iyi, doğru yaşaması için var gücümle gayret etmişim, etmekteyim. 28 Şubat 1997 zorbalık, darbe, hayvanlık döneminde bile; 7- 8 dernek, vakıf, yardım kuruluşu, Türk Kızılay gibi etkinliklerde bilfiil ve resmi olarak gönüllü görev yaptım. Ömrümü İslam dinine ve insanlığın rahatlığına vakfettim. Hiçbir varlığa zarar vermemeye azmettim, gayret ettim. Allah’ımdan daha çok yardım, iyilik etmem için hayırlı, sağlıklı ömür diliyorum.
Müslüman, medeni kanunlara, hukuka uygun hareket etmeli. İzzetli, iffetli, değerli, önemli, tesettürlü olmalı. Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı işler asla yapmamalı. Hem yaşadığımız devletin hukukuna, kanunlarına, hem de dinimizin emir ve yasaklarına uygun davranmalıyız. Hem suç işleyip, kendimizin ve ailemizin, sevdiklerimizin üzülmesini, yoksun, yoksul kalmamasını sağlamamalıyız. Hem de Allah’ın dinine muhalefetlik yapmamalıyız. Hayatımızı; ölçü, denge, sağlık, iman, İslam, hukuk üzerine kurup, yaşamalıyız. Öyle saçma, sapan, sapkın, serseri işlerde bulunmak; İslam ve güzel ahlakla bağdaşmaz, örtüşmez. Bilgili, bilinçli, samimi dindar mümin ve Müslüman olarak yaşamak; hedefimiz, gayemiz olmalıdır.
Hazreti Ali ra. Diyor ki: “ Ölüme hazır ol ki, ölüm elbet gecikmez.
Ölüm gelince, artık feryat fayda etmez.”
Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Ali cennettedir. Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olanlar buğuz eder.”
Ümmetimin en hayırlısı Ebu Bekir, dinde en sağlam olanı Ömer, en hayırlısı Osman, en iyi hüküm vereni Ali’dir.”
Hazreti Ali ra. Ehl-i Beyitten olduğu için peygamberimizin farz ve sünnet ibadetlerinin yapılmasını, daha iyi bilirdi. İbadetlerin detaylarını bilir ve yapardı.
Hazreti Ali ra. Diyor ki: “ İlim, maldan daha hayırlıdır. İlim seni, sen de malı korursun. Allah’a sevgili kul olmak, kötü insanlardan uzak durmakla olur. Söz ilaç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır. Her şeyi kararı kadar kullanmalı. Dosdoğru orta yoldan ayrılmamalı.”
Müslüman, akılla, zekâyla, ilimle, bilimle, dosdoğru ve gerçek bilgiyle, hak din İslam ile davranmalı. Samimi, dürüst Müslümanları kendimize örnek yapmalı. Sapkınlıktan ve zalim olan kâfirlerden uzak kalmalı.
İnsan, doğru ve gerçek bilgili olursa; iyi niyetli, güzel duygulu, yararlı davranışlı, örnek insan olur. Aksi halde insanlık müsveddesi, insanlığın yüz karası, vahşi, dehşet saçan barbar olur! Hak bilgiye sahip değilse; doğru soruşturma, kovuşturma, araştırma, inceleme, yargılama yapamaz. Bunun için doğru bilim ve doğru din bilgisine sahip olmalı. Bilmek içinde okumalı, görmeli, dinlemeli ve de anlamalı. Anlamak içinde dinlemeli. Doğruyu bilmeyenden bir nane olmaz! Ülkemizde doğru ve gerçek bilgi bilmeyenler var. Bunlar; yalancı, iftiracı, yıkıcı, anarşist, şiddetçi, terör yanlısıdırlar. Bunların sayısı, vatan ve milletseverlerden çok daha fazladır ve etkilidir! Ülkemizde 123 terör örgütü ve bunların 100 kadar siyasi parti uzantısı vardır. Bunlara destek veren; beyinsizler, kalpsızlar, ruhsuzlar, milli ve maneviyat yoksunu zavallılar vardır. Yararlı yazı ve görsellerimi bile sosyal medyadan silip, sosyal medya paylaşımlarım; 6 yılda 20. Kez engellenmiştir. Yazılarım; kelime, kelime takıp edilmektedir. Ama bu durum zararlı öğeler için bunca yapılmamaktadır.
Bizler, barışın dünyasını kurmaya çalışıyoruz. İslam dini; barış, esenlik, mutluluk, huzur, yaşatma dinidir. Zalimler cehenneme konulacak! Katiller, katliamcılar sonsuza dek cehennemde kalacaklar; diyen âlemlerin Rabbi Yüce Allah’tır. Müslüman, katil, katliamcı, anarşist, şiddetçi, terörist, saldırgan, cani, bozuk, haram ve günah işleyen olamaz. Bu gibi davranışlar yasaklanmıştır. Barış zamanında, Müslüman saldıramaz, savaşmaz, çatışmaz.
Müslüman, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, İslam hukuku, helal, sevap sahibi olmalı. Gerektiğinde gazi, şehit olmak için atılımda bulunmalı. Had- sınır aşmamalı. Çaresizlik içine düşmemeli. Hürriyet- özgürlük için, değerlerini yaşamak için şehit olmasını becermeli. Mankut, köle, tutsak asla olmamalı. Adaleti, barışı kurmalı. Adaletli, barışçı bir dünya oluşturmalı. Zalimlere, zulmedenlere, haksızlık edenlere, olanak ve fırsat vermemeli. Zalimlerin cezasını adil şekilde mutlaka vermeli. Katilleri affetmemeli. Katliamcılara yaşama olanağı tanımamalı. Adaletli hüküm vererek, her zalim hak ettiği cezayı eksiksiz, tam almalı.
Hangi yol doğruya, hangi yol yanlışa ve cehenneme götürür, bilinmeli. Hak ile batılı karıştırmamalı. İlim sahibi, hikmet sahibi olmalı. Allah’ın yarattıklarından ibret, ders almalı. Öyle boşa yaratılana bakmamalı. Meydana gelen olaylardan ders ve ibret almalı. İbret almak, akıl sahiplerinin işidir. Hiçbir iş için aşırılık ve gerilik içinde asla olmamalı. Her işte dosdoğru orta yol, acelecilik yapmadan yaşanmalı. Üretmeli, satmalı, kazanmalı. Hakkıyla ticaret etmeli. Ticarette ölçüye, tartıya, hakkaniyete uymalı. Ziraat ve çiftçilikte kendimize yetmeliyiz. Şu anda Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendimize yetmiyoruz. Hiçbir üründe %100 yetmiyoruz. 19 milyar dolarlık tarım ürünü satıp, 12 milyar dolarlık tarım ürünü satın alıyoruz. Enerjide 50- 60 milyar dolar dışarıya para veriyoruz. Doğalgazda %1, ham petrolde %7 üretim yapabiliyoruz. Ama ülkemizde 25 milyonu aşkın kara taşıtı bu enerjileri kullanıyor. Evler doğalgaz ile ısınıyor. Sanayide her tülü enerji kullanılıyor. Bu böyle gitmez!
Müslüman, zararlı, kötü, çirkin, haram, mekruh olan kazanç yollarına girişmez. Faiz, tefecilik, kumar, içki- alkol, uyuşturucu- bağımlılık yapan madde, hırsızlık, rüşvet, gasp denilen zorla alma asla yapmaz. Akıllı, okumuş, meslekli, sanatkâr insan, çalışınca; aç - açık kalmaz. Planlı programlı projeli stratejik çalışmalı. İsraf- savurganlık etmeden, öncelik sırasına göre idareli harcamalı. Savurganlık etmemeli. Tutumlu olmalı. Yerli malı kullanmalı. Yurdun malını, mülkünü, servetini yabancıya satmamalı. Artık ülkemizin kaynakları kendimize yetmiyor. 85 milyon nüfus olduk. Her yıl 50 milyonu aşkın turist ve 10 milyon sığınmacı insanı ülkemizde bakıyoruz. Her yıl 170 ülke insanına hibe yardım yapıyoruz. Boyumuzu aştığımız için artık zorunlu gereksinimlerimizi karşılayamıyoruz. Emperyalistler yıkıyor. Biz ancak yapıyoruz.
Ülkemizde ve dünyada barışın dünyasını kurmaya çalışmalıyız. Savaş içinde kalkınma, refah, huzur, mutluluk olmaz. Savaştan kaçınmalıyız. Hele acımasız vahşilerle savaşmamalıyız. Onlar daha çok sivilleri yok etmeye çalışıyorlar. Acımasız katil katliamcı barbar haydut vahşidirler. Bunların yaptıklarını 67 yıldır hayretle ve üzüntü ile ağlayarak izliyorum. İnsanlıkları yok, merhametleri yok, şefkatleri yok! Allah cc. Hidayet, merhamet, şefkat, sevgi, saygı, müşfik duygusu istemeyi nasip eder, inşallah.