Müslüman, âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın emri gereğince; insanlara, hayvanlara, bitkilere, çevreye, varlıklara hizmet etme, yardım etme, infak etme, iyilik etme durumundadır.

Bu durumu anlamayanlar; hizmet etmez, farklı yol ve yöntemlerle zarar- ziyan verir.

Müslüman, insanların mallarına, canlarına, servetlerine, nesillerine, dinlerine, akıllarına, iffetlerine, onurlarına zarar- ziyan vermez. Zalim kâfir gâvurlar gibi davranamaz. Onlara benzeyemez. Zalim kâfir gâvurlar gibi hareket edemez. Onlar insanlık, İslam, Müslüman düşmanıdırlar. Yaptıkları hem Allah’ın, hem insanların, hem varlıkların zararınadır. İyi görünürler. Edebi sözler ederler. İnsanları aldatıp, kendi taraflarına çekerler. Sonrada kendi pis, kirli, kötü, çirkin, düşmanca amaç ve hedefleri için kullanırlar.

Zalim, kâfir, gâvurların, İslam ve insanlık anlayışları yoktur. Laiktirler. Sekülerdir. Putperesttirler. Yahudi ve Hristiyan olduklarını söylerseler de; o batıl, bozuk inanışlarına da inanmazlar. Sadece kullanırlar. Onlar iki bin yüzlüdürler. Duyguları, niyetleri, düşünceleri, tavırları bambaşkadır. İçlerinde bin bir şeytan dolaşır. Şeytan gibi, aldatmak için iyi görünürler. Ama hiç iyi olmazlar. İnsanlık tarihi boyunca zalimdirler. Haşindirler. Katildirler. Katliamcıdırlar. Haydutturlar. Vahşidirler. Korkunç soykırımlar yaparlar. Buna Dünya tarihi tanıktır. Bu gibi zalimleri övenler, örnek gösterenler, imrenenlerde; onlar gibidirler. İnsanlık, İslam ve Müslümanlık düşmanıdırlar.

İslam ve insan dokunulmazdır. Kutsaldır. Mukaddestir. Ulvi değerlerdedir. Müslüman başkalarının haklarına saygı göstermek zorundadır. Kul hakkına saygılı olmak durumundadır. İnsanlara zarar- ziyan verme, her yönüyle yasaktır.

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Müslüman, diğer Müslümanların, onun dilinden ve elinden zarar görmediği kimsedir.”

Bir Müslüman asla Musollini, Adolf Hitler gibi faşist olmaz. Olursa, Müslüman kalmaz.

Bir mümin, Marksist, Leninist, Mao Zedong, Komünist, solcu, sosyalist, ateist, cuntacı, diktatör olmaz. Olursa, ondan mümin olmaz.

Bir Müslim, sömürücü, işgalci, haram ve helal anlamayan; kapitalist, liberal olmaz. Adam Smith anlayışında olamaz.  Olursa, ondan Müslüm olmaz.

Bir Müslüman, laik, seküler, materyalist olmaz. Olursa, ondan Müslüman sıfatı beklenemez.

Bir Müslüman, feminist, homoseksüel, saldırgan, katliamcı, soykırımcı olmaz. Olursa, Müslüman olarak kalmaz.

Müslümanların sıfatları, özellik, nitelik, nicelikleri Kur’ân, sünnet, bilim içeriklidir. Allah’ın dediği, peygamberimizin anlattığı şekilde olur. Sapkın, sapıkların söylediği gibi olmaz. Olursa, o da sapık, sapkın olur. Bu kötü durum Yüce Allah’ın ve insanların hoşuna gitmez. Hatta hayvanların, doğadakilerin bile hoşlarına gitmez.

Müslümanlar, peygamberler gibi olur, olmalıdır. Şeytan gibi olmamalı.

Müslüman, adil, dosdoğru, dürüst, doğru bilgili olmalı. Zulmeden, zalim kâfir gibi olmamalı.

Müslüman sadece ve ancak; Kur’ân, sünnet, gerçek bilim, peygamberlere uyar. Sevgi, saygı duyar.

İslam dini hayat, yaşam dinidir. Hayatını İslam dinine uygun yaşar. Yaşamını İslam dinine uyarak, uydurarak yaşar. Müşrikler gibi hem Allah’a inanıp, hem de putlara, sapkınlığa uymaz. Böyle olunduğunda, Müslümanlık kalmaz.

Bir Müslüman; demokrat, sosyal demokrat, solcu, sağcı, sosyalist, komünist, kapitalist, liberal, faşist, ırkçı, cuntacı, diktatör, Budist, Hinduizm… Gibi felsefi, ideolojik görüşleri benimseyemez. Laikim, sekülerim, deistim, ateistim gibi saçma sapan, sapkın, sapık düşünsel akımlara bağlanamaz. Bağlanırsa, neye bağlanırsa, o görüşün sahibi olur. Müslümanlığın değil! Bugün Müslümanların %90’i bu ilkeden, kuraldan, özellikten ne yazık ki, yoksundur.

İslam, Müslümanlık, Yüce Allah’ın âlim sıfatının, ilim sıfatının sonucu bir ilimdir.

Sapıtmış, şaşırmış, sapkın zalim olmuşların kurgusu değildir.

Müslüman çok farklı, üstün, dosdoğru, gerçekçi ilme sahiptir.

Müslüman, diğerkâmdır. Başkalarına hizmet, yardım, infak eder.

Büyüklere sevgi, saygı duyar.

Küçükleri sever. Merhametle davranır.

Selam vererek, barışı yayar.

Başkalarına dargın, küs durmaz.

Başkalarının birbirine olan dargınlıklarını giderir. Barıştırır.

Akraba, komşu, dostları ziyaret eder. Hediyeleşir.

Misafir- konuk ağırlar.

Misafirlere nezaketle, kibarlıkla, centilmence, efendice davranır.

Uygun yerlere çağrıldığında, gider. Giderken, küçükte olsa, bir hediye götürür.

Başkalarına karşı saygılı olur.

Başkalarının kusur, ayıp, eksiklerini araştırmaz.

Kendine kötülük, yanlış yapanları bağışlar.

Hastaları ziyaret eder. Yaşlıları ziyaret eder.

Cenazelere katılır

Din kardeşlerinin iyiliğini ister.

Gerçek anlamda mümin ve Müslüman olmalı. Samimi, içtenlikle, çıkarsız, bilgili, alçak gönüllü, çalışkan olmalı. Böyle olunursa, mutlaka başarılı olunur. Müslüman olmayanın başarılı olması mümkün değildir. Batılıların başarılı olması; başkalarını sömürmesindendir. Bu başarı değildir.

Peygamberimiz sas. Diyor ki: “ Bir Müslümanın diğer din kardeşi ile 3 günden fazla dargın durması helal olmaz.”

“ Sadakanın en hayırlısı, dargın olan kimseleri barıştırmaktır.”

Sana vermeyene sen verirsin.

Sana gelmeyene, sen gidersin.

Sana zulmedeni bağışlarsın.

Allah cc. Buyuruyor: “ Müminler ancak kardeştir. O halde iki kardeşinizin arasını düzeltiniz.”

Bugün devlet yönetimi yapanların; laik, seküler, bilimden yoksun olmaları; başarısızlığı, memnuniyetsizliği oluşturuyor. Bu kötü durum da başarısızlığı getiriyor.

Müslüman aslı ile esası ile özü ile sözü ile davranışları ile hem din hem de bilim uygulamalıdır. Bilim ve hak din İslam’ın olmadığı davranışlar, yönetimler yanlış olur. Millet kötülüğe, mutsuzluğa gider. Bugün bunu çocuklar, kadınlar her gün çokça yaşamaktadır. Her gün kadın ve çocuklar katledilmektedir. Kadınlar kötü yolda kullanılmaktadır. Bu da ölümü, şiddeti doğurmaktadır.

Müslüman her yönüyle Müslüman olmalıdır. Yarısı zalimlik, diğer bir kısmı gâvurluk, işe geldiğinde de Müslümanlık yaşanılmaz. Her durum ile Müslüman olmalı. Müslümanca davranmalı.

İbadetleri, adil davranmayı, Allah cc. İçin yeterince yapmalı.

İçki, kumar, hırsızlık, dolandırıcılık, gasp bugün toplumu esir- tutsak aldı. Devletin başa çıkması yeterli değildir. Toplum çok zarar görmektedir. Bir örnek verelim: “ Son 1,5 yılda sanal, dijital kumar ve bahis oynatan çeteler, halkın 10 milyar dolarını alıp, yurt dışına çıkarıyor. Bu paraları yatırdığı 280 bin banka hesabı saptandı.

Kadınlar kötü yer, ortam, mekânlarda çalıştırılıyor. Kadın bedeninden çıkar- menfaat sağlanıyor. Meyhanede, kerhanede, pavyonda, kumarhanelerde, alkol alınan ortamlarda, otellerde kadın çalıştırılıyor. Kadın için sonuç; çok kötü sonuçlanıyor. Kadını bu hale getirenler, zarar gördüğünde de, kadın haklarından söz ediyorlar.

Çocuklar kötü yollarda kullanılıyor.

Sanal, dijital medya ahlaksızca kullanılıyor. Ahlaksızlığa, şiddete yönlendiriyor.

Devlet bu yanlışları, ahlaksızlıkları önleyemiyor.

Emaneti, iffeti, namusu koruma gibi büyük bir gayret yoktur. Dünyayı kötüler ele geçirmiştir. Hak ve hakikati, doğru ve gerçekleri sanal medya üzerinden yayınladığım için, yabancı merkezli bu şirketler; doğruyu yazmamı engelliyor. Sekiz yıl içinde 23 defa sayfamı kapattılar. Bir yararlı bilgiyi paylaşmakta zorluk çekiyorum.

Müslüman bir görevi en iyi, doğru, adil şekilde yapmalıdır. Yapamıyorsa, görevden çekilmeli. Zira başka bir kişi daha iyi yapabilir.

Yalan, iftira, bozukluk, bozgunculuk içinde bulunmamalı. Bu çok kötü bir durum olur.

İkiyüzlü asla olmamalı.

Kâfirlerin, kâfir olmasının sebebi; doğru ve gerçekleri söylememelerindendir.

Müslüman iyi insanlarla arkadaşlık, dostluk kurmalı.

Müslüman seven, sayan, saygı duyan üstün, olgun insandır. Olmalıdır.

Hiçbir varlığa kesinlikle haksızlık etmemeli. Müslüman haksızlık etmez.

Müslüman haram, günah, suç yapmaz, yapmamalı.

Müslüman intikam alma gayreti göstermez.

Müslüman İslam ilkelerine uyduğu gibi hayatın kurallarına, bilimin verilerine de uyarak yaşar, yaşamalıdır. Hayatın kurallarına uymalı. Bilimi de yaşamalı.

Çalışmayı amaç edinmeli. Öyle 10 yıl çalışıp, emekli olmaya çalışmamalı. Müslümanın tatili, yan gelip yatması olmaz, olmamalı. Millet çalışmakla refaha ulaşır. Devlet çalışmakla yükselir.

Vatana, millete, devlete hainlik eden Müslüman olmaz. Alçak, kahpe, zararlı öğe olur.

Müslüman peygamber sıfatlı olmalı. Peygamberimiz kendine örnek alıp, rol model yapmalı.

Müslüman ümitsizliğe düşmemeli.

Müslüman muhakkak, mutlaka Kur’ân, Sünnet, ilim, bilim, dosdoğru bilgi ile sağlıklı yaşamalı. Sapıtanlarla, hak yoldan çıkanlarla olmamalı. Sapkın düşüncede olanlara zerre kadar gönül vermemeli. Vatan, vatan bütünlüğü, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, evrensel değerler, dini değerler, İslam’ı değerlerden bir milimetre bile şaşmamalı. Bir milimetre Şaşma ile sapık, sapkın, batıl, küfür düşünceye geçilir. Zarar- ziyan verilmiş olur.

Müslüman hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, hakkaniyet, İslam ahlakı, edep, hayâ, hakça muameleden sapmamalı. Aksi halde Müslümanlığın kendi değil, adı kalır. Ad ile de Müslümanlık olmaz. Uyanık, dikkatli, tedbirli, önlemli, temkinli, bilinçli hareket etmeli. Vurdumduymaz olmamalı.