Dünyaca ünlü eser İzmir'de sahnelenecek Dünyaca ünlü eser İzmir'de sahnelenecek

Kastamonu’nun Devrekani ilçesin Şenlik köyünde bakımsızlıktan harabeye dönen tarihi camide, İhlas Haber Ajansı’nın gündeme getirilmesinin ardından yapılan restorasyon çalışmaları sona erdi. İbadete açılan camide protokol üyeleri ve vatandaşlar birlikte namaz kıldı.

Kastamonu’nun Devrekani ilçesine bağlı Şenlik köyünde bulunan Deli Musa Camii, zamanla ilgisizlik sebebi ile yıkılmaya yüz tutmuştu. Yaklaşık 30 yıldır kullanılmayan tarihi Deli Musa Camii, köylülerin girişimleri neticesinde Vakıflar Bölge Müdürlüğüne 2000 yılında devredildi. Minber, kubbe, tavan ve asma katındaki ahşap el işçiliği ile dikkat çeken camide, 2022 yılında İhlas Haber Ajansı tarafından bakımsızlığının gündeme getirilmesinin ardından restorasyon çalışması başlatıldı. Yıkılma riski bulunan tarihi caminin, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yüklenici firma tarafından Aralık 2022 yılında imzalanan sözleşme ile restorasyon çalışmalarına başlandı. Yaklaşık 2 yıl süren restorasyon çalışmasının ardından tarihi cami yeniden ibadete açıldı. Tarihi caminin tavan bölümü yeniden yapılarak, taş duvarlar da onarıldı. Ayrıca tavanda bulunan Ayetel Kürsi ayetinin yazdığı motifler ile süslemeler eski haline getirildi.

Cami için açılış töreni düzenlendi. Aörene Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten, Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Halil Alper, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kerem Seven ile köy sakinleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

“Geçmişte vakıf eserleri maalesef ihmal edildi ama son 20 yıldır gerçekten önemli eserler restore edildi”

Caminin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından konuşan Vali Yardımcısı Ahmet Atılgan, “Bir topluluğu millet yapan en önemli unsurlar ortak dili, inancı ve gelenekleriyle birlikte vücuda getirdiği böyle güzel mimari eserlerin olduğu şehirlerdir. Kastamonu, hakikaten eşsiz güzellikleriyle beraber Türk milletinin sahip olduğu zengin tarihi ve kültürel mirasını da bünyesinde taşıyor. Bu ecdattan emanet aldığımız mirası gelecek kuşaklarımıza aktarma konusunda hepimizin ciddi sorumluluğu var. Bugünde bu sorumluluğun bir gereği olarak buradayız. Bu cami Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün mülkiyetindedir. Tescilli bir eserimizdir. Bu cami gibi buna benzer elimizde bir hayli eser bulunuyor. Benim köyümde de buna benzer bir cami bulunuyor. Sağ olsun Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından camimiz 4-5 yıl önce restore edildi bizim köyümüzde de. Derdimiz ise bu eserleri gelecek kuşaklara aktarmaktır. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, son 20 yıldır gerçekten önemli eserlerin restorasyonların altına imza attılar. Geçmişte vakıf eserleri maalesef biraz ihmal edilmişti. Çünkü bu eserleri onarmak için paraya ihtiyaç vardı. Aslında ecdadımız bu eserleri onaracak bizlere para ve malı da bıraktı ama bizler ne yazık ki bu mala ve paraya yeterince sahip çıkamadığımız için çoğu yerde ben biliyorum özellikle emsallerinin 10’da 1’i kadar kiraya verilmişti. Diyarbakır’da çalıştım, 8 bin dönüm araziden bir lira kira alamıyorduk. Zaman içerisinde Vakıfların Genel Müdürlüğü, hukuk birimlerini iyi çalıştırdı. Gelirlerini geçmişte ecdadın vakfettiği bu eserleri yaşatmak için ortaya koyduğu gelirleri toplamaya başladı ve biz bunun semeresini bugün ise fazlasıyla alıyoruz. Köyde bile artık bir vakıf eserini restore edecek aşamaya geldik. İnşallah sizlerde bu yeniden ibadete açtığımız camide bundan sonra sağlıklı ve huzurlu şekilde tekrar ibadet hayatına devam edersiniz” dedi.

“Restorasyonu bitti, atalarımızın mirasına sahip çıktık”

Köy sakinlerinden Hasan Engin ise, “Camimizin ilk hali harabe şekildeydi. Çok kötü durumdaydı, sansarlar içerisinde geziniyordu. Hoş bir görüntüsü yoktu, çatısı yıkılmıştı, yağmurda akıyordu. Her tarafı eski haldeydi. Haberi bir şekildeydi içerisi. Sonrasında İhlas Haber Ajansı’na camimizin durumunu bildirdik. Onlar da sağ olsun, köyümüze geldiler, çekim yaptılar. Ondan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğümüz camimizde incelemelerde bulunarak tadilat yapılmasını kararlaştırdı. Şimdi de restorasyonu bitti, atalarımızın mirasına sahip çıktık. Çok güzel oldu. Devletimize çok teşekkür ediyoruz, Allah razı olsunlar, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Şu anda camimizin içerisi çok güzel oldu. Bizlerde uzun bir aradan sonra ilk namazımızı kılmış olduk. Emeği geçenlere, devletimize teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Deli Musa Cami, eklentiler sökülerek orijinal haline dönüştürüldü

Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından camideki restorasyon çalışmaları ile ilgili yapılan yazılı açıklamada da, “Deli Musa Camii, köyün merkezinde dikdörtgen bir plana sahiptir. Zemin kat ve birinci kattan oluşmaktadır. Zemin kat ana mekan, birinci kat bayanlar mahfili olarak kullanılır. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir. 1893 yılında inşa edilen caminin tavan ve tabanı ahşaptır. Tavan göbek süslemesi Ayetel Kürsi ile çevrelenmiştir. Eser orijinal halini kaybetmiş ve binaya sonradan eklentiler yapılmıştır. Restorasyon sürecinde çatının kullanılamaz hale geldiği ve caminin su aldığı görülmüştür. Mevcut durumda çökme tehlikesi olan çatı tamamen sökülmüş ve yeniden yapılmıştır. Binaya eklenti olarak yapılan cami girişinde bulunan eklenti bina sökülerek eser ortaya çıkarılmıştır. Cami parsel etrafına çevre duvarları yapılmıştır. İhtiyaçlar doğrultusunda abdest alma yeri ve tuvalet binası yapılmıştır. Cami içerisinde orijinal ahşap tavan göbeği korunarak cami tavanı değiştirilmiştir” denildi.

Konuşmaların ardından Vali Yardımcısı Atılgan, beraberindeki heyet ile birlikte camiyi gezerek, Vakıflar Bölge Müdürü Halil Alper’den bilgiler aldı. Ardından restore edilen camide yaklaşık 30 yıl sonra köy sakinleri, protokol üyeleri birlikte ilk namazlarını kıldı.

Kaynak: iha