Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te faaliyetlerini sürdüren ve yaklaşık 20 yıldır devam eden çalışmalarında özellikle endemik bitkiler ve doğal gıdaların insan sağlığı üzerindeki etkileri araştıran ve 17 spesifik ve stratejik patentleri ile gündeme gelen Karya Farma HBX Ar-Ge ekibi, üzüm ve çekirdekleri üzerinde çalışma yaptı. Üzüm kanser önleme ve tedavi sürecindeki potansiyel rolünü araştıran ekip, üzümün çekirdeği ile tüketilmesini önerdi.
Üzüm, dünya genelinde geniş çapta tüketilen bir meyve olmasının yanı sıra, içerdiği antioksidanlar, flavonoidler, polifenoller ve diğer biyolojik olarak aktif bileşenler sayesinde kansere karşı koruyucu etkileri olduğu düşünülen gıdalar arasında yer aldığını belirten Karya Farma HBX Ar-Ge Bilim Kurulu Üyesi Kimyager Aslı Aktaş, üzüm çekirdeğiyle birlikte tüketmenin daha sağlıklı olduğunu belirtti. Aktaş, konuyla ilgili açıklamasında "Üzüm çekirdeği, güçlü antioksidan özellikleriyle bilinen proantosiyanidinler açısından zengin bir kaynaktır. Bu antioksidanlar, vücutta serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını azaltmaya yardımcı olur. Üzüm çekirdeği tüketimi, kalp sağlığını destekler, cilt sağlığını iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca, anti-enflamatuar özellikleri sayesinde kronik hastalıkların riskini azaltmaya da katkıda bulunur." dedi.
“Üzüm çekirdeği kanserin düşmanı çıktı”
Üzümde bol miktarda bulunan resveratrol, kansere karşı koruyucu etkileri en fazla araştırılan bileşenlerden biri olarak öne çıktığını kaydeden Kimyager Aslı Aktaş, “Çalışmalardan aldığımız sonuçlara göre özellikle üzüm çekirdeği, resveratrol, meme, prostat, kolon ve cilt kanserleri gibi çeşitli kanser türlerinde hücre çoğalmasını engelleyici, apoptotik (hücre ölümünü teşvik edici) ve anti-anjiyogenik (tümör kanlanmasını engelleyici) özellikler sergiliyor. Bu bileşen, hücre döngüsünü durdurarak kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyebiliyor. Bunun yanında üzüm çekirdeği ekstraktı (GSE), kanser hücreleri üzerinde toksik etkiler gösterirken, sağlıklı hücrelere zarar vermeden bu hücreleri öldürebilme potansiyeli taşıyor. Bu da üzüm çekirdeğinin kanserler üzerinde umut vaat eden sonuçlar ortaya koyduğunu gösteriyor” diyerek üzümün çekirdeği ile tüketilmesini önerdi.
Yaptıkları çalışmalarda üzümün doğal bir antikanser ajan olarak büyük bir potansiyele sahip olduğunu gördüklerini kaydeden Aktaş, üzümde bulunan resveratrol ve diğer polifenolik bileşenlerin, kanser hücrelerinin büyümesini engelleyici, antioksidan, anti-inflamatuar ve apoptotik etkileri ile dikkat çektiğini söyledi.