Türkiye’de bir Sakal’ı Şerif komedisi yaşanıyor.

Türkiye’de bir Sakal’ı Şerif komedisi yaşanıyor. Diyanet’e göre Türkiye’de 1818 camiide Sakal’ı Şerif var.

Abone Ol

Rize - Akpınar köyü Kuran kursunda muhafaza edilen Sakal’ı Şerif’i geçtiğimiz hafta Mevlit Kandili münasebetiyle camiye getirmek isteyen cemaat Sakal’ı Şerif’in çalındığını farketmiş. Samimi , tertemiz müminler olduğuna inandığım hemşehrilerimizin üzüntülerini anlayabiliyorum.

Ancak asıl olan şu ki ; Türkiye’de bir Sakal’ı Şerif komedisi yaşanıyor. Diyanet’e göre Türkiye’de 1818 camiide Sakal’ı Şerif var. Dünyada ise Körfez ülkeleri haricinde bütün Müslüman ülkelerde özellikle Mısır , Afganistan ve Pakistan’da on binlerce Sakal’ı Şerif bulunmakta. İçlerinde bir ihtimal Sahabe tarafından Hz.Peygamber’den gizli olarak sakalını , saçını alıp saklayanlar olabilir ve bu güne kadar gelmiş olabilir.Ancak bu dahi çok çok zayıf bir ihtimal. İlahiyat camiası şunu cevaplasın ; Hz.Peygamber sakalının bir telinin bir sahabe tarafından alınıp saklanmasına izin verir miydi? Sakalını yüzlerce yıl saklanmasını , ramazan ayında camiileri dolduran müminlerin gözyaşları içinde Sakal’ı Şerifin konulduğu kutunun önünden birbirlerini ezerek geçip kutuya yüz sürüp , öpmelerinden hoşnut olur , böyle bir şeyi kabul eder miydi?

Diyanet ve ilahiyat camiası her şeyde olduğu gibi bu garip durumda da topu taca atıp güya açıklama yapıyor. Neymiş efendim ; burada ziyaret ve hürmet Sakal-ı Şerife değil, Peygamber Efendimize yönelikmiş. İslamiyetin içine sokulmuş hangi bidatı , hurafeyi , hangi saçmalıkları ayıkladınız ki..? Halis ve sıradan müminlerin hayallerini , inançlarını yıkmamak veya gücünüzü , servetinizi korumak uğruna Allah’ın insanlığa armağan ettiği son dini mahvettiniz.Diyemediniz ki ; Ey müminler ; “Hz.Muhammed’e saygı, onun hatırasına da saygıyı gerektirir. Onun hatırasına saygı onun yaşamını , sözlerini , sünnetini örnek almaktır. Onun hatırası sakalı , hırkası değil ona vahyedilen Kuran’ı Kerim çerçevesinde koyduğu ilkeleridir.”

Hz. Peygamberin sandaleti , kılıcı , oku , yayı , hırkası , ayak izi , dişi , sakalı Topkapı Sarayında Kutsal Emanetler bölümünde sergileniyor. Çok şükür ki Camiilerde ki manzaralar orda yaşanmıyor. Sakal’ı Şerif’i gerçekten Hz.Peygamberşn dahi olsa sadece belli gün ve gecelerde dini görünümlü ritüellerle sergilemek , adeta bir ibadet , günay çıkarma seansı haline getirmek Hz. Peygamberin arzusu olabilir mi?

Yoğun bakımda kadın erkek bir arada olmasın diyen , asansörde halveti anlatan , bıyıksız sakalsız erkeklerden , üstüne örttüğü battaniyeden tahrik olan , genç kaynana şehvet uyandırır diyen , pantolon giyen genç kızın cehenneme atılmasını isteyen , camileri genelev yaptılar diye nefret kusan , erkek cemaate ; genç bir kız öğrenci görünce şeytan size üflemiyorsa ya erkekliğinizi ya imanınızı kaybetmişsinizdir diyen , doğacak çocukları ahlaklı olsun diye cinsel ilişki sırasında müritlerin şeyhlerini düşünmelerini öneren , satranç oynamayı şirk kabul eden , namaz kılmayan hayvandır , 6 yaşında çocukla evlenilebilir diyen , bizleri okumuşların şerrinden koru yarabbi diye dua eden , Marsa uydu gönderen gavurla dalga geçenlerin hangi bidat ve hurafeyi ayıklamasını bekliyorsunuz ki? “Allah yolunda ayağı tozlananlara Cehennem ateşi haramdır , Rabbim ayaklarımızı tozlandırmayı nasip eylesin.” hadisini cemaatine anlatıp 15 milyonluk Mercedes binip havuzlu , boğaz manzaralı , tripleks villasına giden hoca efendiden mi..?

Tam tersine imanları bacaklarının arasına , beyinleri kıçlarına , elleri para dolu ceplerine hapsolmuş bazı şeyh , hoca efendi , profesör ünvanlı madrabazlar varlıklarını , sömürülerini sürdürmek için bol bol bidat ve hurafe pompalıyorlar.

Bir hoca ; Sakal’ı Şerif’in gerçek olup olmadığı hakkında karbon testi yerine şunu öneriyor ; Sakal’ı Şerif’in üzerine ışık tutulduğunda zemine gölgesi düşmez , ateşte kesinlikle yanmaz. Eee bu ne şimdi? Gördünüz mü olanı , inanılanı..?

Şimdi birileri hemen sizde o zaman Atatürk heykeli önünde dikilmeyin , Anıtkabir’e de gitmeyin , sanatçılardan imza almayın , futbolcularla resim çektirmeyin vs. diyecekdir de ; Hz. Peygamberi ; Atatürk’le , Tarkan’la , Ronaldo ile karşılaştıracak kadar akılsız adamlara cevap bile vermeye değmez.

Bütün muhaddislerin mutabık olduğu Hz.Peygamberin 17 hadisinden biri “yâ rab, benim eşyalarımı tapınak vasıtası yapma!..’ değil midir?

Kuran’ı Kerim Hz.Muhammed dahil bütün peygamberlerin insan olduğunu ısrarla vurgular. Ali İmran 144.ncü ayet Hz.Peygamber’in ölümlü bir beşer olduğunu vurgular. “Muhammed yalnızca bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçti. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geri dönecek misiniz?” Cenab’ı Allah ; Peygambere kutsallık atfetmeyin , ona tapmayın demiş , ona itaati emretmiş.

Allah hepimize hidayet nasip etsin , tüm Müminlerin yolunu , gönlünü ve aklını aydınlatsın. Amin…