Sağlık

Türk Veteriner Hekimleri Birliği: “Sonu gelmeyen şuursuz saldırılar artık bizleri isyan noktasına getirmiştir”

Abone Ol

Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Kırklareli’nde bir veteriner hekimin tehdit edilmesi üzerine olayı kınayan bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada “Sonu gelmeyen şuursuz saldırılar artık bizleri isyan noktasına getirmiştir” dendi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Kırklareli’nde yaşanan bir firma sahibinin, veteriner hekimi tehdit etmesi iddiası üzerine olayı kınayan bir açıklama yaptı.

Açıklamada “Gün geçmiyor ki bir veteriner hekim daha görevi esnasında saldırıya uğramasın, darp edilmesin, yaralanmasın, hatta katledilmesin. İzahı imkansız boyutlara ulaşan çirkin saldırılar engel tanımaksızın bütün şiddet ve hızıyla devam ediyor. Çetin ve zorlu bir mesleği icra etmekte olan veteriner hekimler, tekrar tekrar şiddet ve dehşete maruz kalırken, yasalardan kaynaklanan boşluklar bu tür olayların faillerini daha da cesaretlendirmektedir. Vatandaşımızın sağlıklı gıda tüketimini temin etmek üzere, sırf görevini yerine getirmekte olan veteriner hekimler bir kez daha şiddete maruz kaldı, silah yoluyla ölümle tehdit edildiler” ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz Pazartesi günü Kırklareli İlimizin Merkez Karahıdır Mahallesinde faaliyet gösteren Güven Et Sanayi Ticaret Ltd. Şti’ ye ait kesimhanede yasal denetim görevini yapan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli veteriner hekimler tarafından yapılan denetim sonrası, kesimhanede görevli resmi veteriner hekim muayenesi ve bilgisi dışında kesimi yapılan mühürlenmemiş bir kısım büyükbaş hayvanın mevzuata aykırı olarak kaçak yollardan kesiminin yapıldığını tespit etmiş, durumu tutanak altına almış ve tüketilmesi halk sağlığı için tehlike arz eden ve mevzuata göre imha edilmesi gereken etlerin imha prosedürünü başlatmıştır. Bu esnada firma sahibi tarafından silah yoluyla ölümle tehdit edilmiş, buna rağmen meslektaşlarımız görevlerini yerine getirmiş ve durumu kolluk kuvvetlerine de bildirmek suretiyle adli süreç başlatılmıştır.

Geçtiğimiz Nisan ayında Yozgat Sorgun’da aynı şekilde kesimhanedeki görevi esnasında, gıda güvenliğine aykırı teklifi reddetmesi üzerine uğradığı bıçaklı saldırıda hayatını kaybeden meslektaşımız Veteriner Hekim Volkan Lale’den sonra sonu gelmeyen şuursuz saldırılar artık bizleri isyan noktasına getirmiştir. Yapılan bu saldırılara özel bir karşılık verilmemek suretiyle, yasal ve vicdani görevini yerine getiren meslektaşlarımıza saldırıların kamuoyunda sıradanlaştırılması, adeta normalleştirilmesi tehlikesi baş göstermiştir.

Maalesef ülkemizde tıp biliminin beşeri tıbba, hekimlik mesleğinin de beşeri hekimliğe münhasıran indirgendiğini gözlemliyoruz. Bunun doğru bir yaklaşım olmadığını, tıbbın insan ve hayvan organizmasına dair genel bir kavram olduğunu, insan sağlığı ile hayvan sağlığının iç içe geçmiş bir bütün olduğunu, ayrı ayrı ele alınamayacağını, veteriner tıbbının iştigal alanı olan hayvan sağlığı ve gıda güvenliği disiplinlerinin doğrudan insan sağlığı için var olduğunu, "Sağlıkta Tek Çatı" yaklaşımı benimsenmedikçe kamusal sağlık uygulamalarının uyum içinde yürümesinin mümkün olmadığını, bu meyanda nihai olarak insan ve toplum sağlığını korumak gayesiyle mesleki faaliyet yürüten veteriner hekimlere yönelik saldırıların da beşeri hekimlerde olduğu gibi "Sağlıkta Şiddet" yasası olarak bilinen çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini her düzeyde ve her fırsatta dile getiriyoruz. Bu talebimizin mesleki taassup ve kişisel gaye beklentisi değil kamusal fayda endişemizin bir sonucu olduğunun daha geç olmadan anlaşılmasını umuyoruz. Mevzuatlarla belirlenmiş mesleki unvanımız "Veteriner Hekim" iken, "Hekim" yönümüzün görmezden gelindiği algısı yaratabilecek uygulamalardan kaçınılmasını bekliyoruz.

Yapılan çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu tür olayların artık son bulmasını diliyor, telafisi mümkün olmayan yeni olaylar, kayıplar yaşanmadan ve denetim uygulamalarının amacına uygun şekilde, güven içinde yapılmasını teminen mezbaha denetimleri esnasında denetim görevlisine bir kolluk personelinin eşlik etmesini yetkililerden talep ediyoruz. Bu tür olayların faillerinin de en ağır şekilde cezalandırılmasını diliyoruz.”