YEREL

Trabzon’da Tohum Koruyucuları Projesi tanıtıldı

DOKA GENEL SEKRETERİ KEMAL AKPINAR YAPTIĞI KONUŞMADA, "COĞRAFYAMIZDA ORTAYA ÇIKAN İKTİSADİ, İÇTİMAİ, HATTA EKOLOJİK DEĞERLERİ HEM MUHAFAZA ETMEK HEM DE GELECEK NESİLLERE AKTARMAK İÇİN BU KONUDA KIYMETLİ PAYDAŞLARIMIZLA BİRLİKTE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE BULUNMANIN HEYECANI İÇERİSİNDEYİZ" DEDİ.

Abone Ol

Türkiye, Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan ülkelerinin ortak olarak yer aldığı Tohum Koruyucuları projesi ile ilgili tanıtım toplantısı yapıldı.

Avrupa Birliği Başkanlığı (ABB) tarafından yürütülen ENI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği programı 2021-2027 dönemi birinci teklif çağrısı kapsamında başarılı bulunarak uygulamaya geçen Tohum Koruyucuları projesi hayata geçiriliyor. 11 Temmuz 2024 ve 10 Ocak 2026 tarihleri arasında 18 ay süreyle toplam 489 bin 48 Euro’luk bir bütçenin kullanılacağı projenin tanıtım toplantısı yapıldı. Trabzon’da bir otelde yapılan toplantıda proje ile ilgili bilgiler verilirken, proje ile kültürel bir miras olan ve gelecekteki gıda ihtiyacını karşılamada büyük rol oynayacak olan yerli tohumların korunması, çiftçi elinde muhafazası, çoğaltılması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor. Tohum kültürünün kayıt altına alınacağı projede Trabzon başta olmak üzere DOKA çerçevesindeki illerde çiftçi görüşmeleri yapılacak. Doğu Karadeniz Bölgesi Yerel Tohum Koleksiyonu’nun da oluşturulacağı proje ile ilgili bilgiler veren DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar yaptığı konuşmada, "Coğrafyamızda ortaya çıkan iktisadi, içtimai, hatta ekolojik değerleri hem muhafaza etmek hem de gelecek nesillere aktarmak için bu konuda kıymetli paydaşlarımızla birlikte işbirliği içerisinde bulunmanın heyecanı içerisindeyiz" dedi.

"Bir ekosistem oluşturmayı arzu ediyoruz"

Projenin bölgede ilk denilebilecek bir proje olduğunun altını çizen Akpınar, "Pandemi döneminin dünyadaki küresel ekonomiyi getirdiği noktayı hepimiz yaşadık, gördük. Burada küresel tedarikin entegrasyonu kadar yerelde de çok güçlü tedarik zincirleri, gıda üretim zincirleri oluşturmanın ehemmiyeti pandemi ile birlikte bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Projenin hem tarımsal bilgi birikimimize, mutfak birikimimize, gıda kültürümüzün gelecek nesillere aktarılmasına sağlayacak katkı kadar bu yerel çeşitleri güçlendirecek bir tedarik zinciri oluşturmak çok önemli bir boyuta geldi. Kendi kendimize yetebilecek, üretimi yapabilecek kapasiteye sahip olmamız gerekiyor. Bu ilk aşama bir farkındalık ile başlıyor. Aslında Ata Tohumu Projesi’nin Doğu Karadeniz’deki tohumu bu aslında. Bu yüzden bu projeyi de bir tohum olarak görmekte fayda var. Kültürel mirasımızı, gelecekteki gıda ihtiyaçlarını karşılamada rol oynayacak ata tohumlarımızı hem koruyacağız. Hem de çiftçinin bunu muhafaza etmesini, çoğaltmasını ve diğer ekonomik türlere dönüşmesine katkı sağlayacağız. Bir ekosistem oluşturmayı arzu ediyoruz. Bu tohum koleksiyonunu oluşturduktan sonra hem tarımsal mirasımızı, hem de hafızamızı kendi yerel inisiyatifimizle geliştireceğiz. Yerel ve bölgesel kurumlarımızla oluşturacağımız işbirliği sayesinde sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde değil Karadeniz Havzası’ndaki diğer ortaklarımız ile birlikte daha uluslararası bir biçimde bir sinerji oluşturulacağına katkı sağlanacağını düşünüyorum" diye konuştu.