İzmir’de düzenlenen ve tarım sektörünün paydaşlarını bir araya getiren çalıştayda dijital teknolojilerin ve genç istihdamın Türk tarımının geleceğini nasıl etkileyeceği tartışıldı.

Karşıyakalı Kenan Sipahi, asistleriyle zirveye oynuyor Karşıyakalı Kenan Sipahi, asistleriyle zirveye oynuyor

Yaşar Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Mesleki Yeterlilik Kurumu ( MYK) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) ortak etkinliği olan “Türkiye’de Tarım Mesleklerine Dijital Becerilerin Entegrasyonu Çalıştayı’nda konuşan Rektör Prof. Dr. Levent Kandiller, tarımda 59 varan yaş ortalamasını 30’lu yaşlara çekmek gerektiğini belirterek, dijital tarım teknolojilerinin sektörü gençleştirmeye katkı sağlayacağını söyledi.

Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleşen tarım sektörünün paydaşlarını bir araya getiren çalıştayda, Türkiye tarım-gıda sektöründeki mevcut ulusal mesleki standartlar ve yetkinlikler çerçevesinde yeni dijital becerilerin tarımsal mesleklere nasıl entegre edileceği konusunda izlenecek yol haritası ortaya konuldu.

Gençleri sektöre kazandırmalıyız

Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Topluluğu’nun kurduğu vakfın üniversitesi olarak özellikle gıda ve tarıma yatırım yapmayı tercih ettiklerini ifade etti.

Tarım sektörüne gençleri kazandırmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Kandiller şunları söyledi: “Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nde teknolog yetiştirmek istiyoruz. Ziraat fakültelerini klasik eğitim yöntemlerinin yanında yenilikçi eğitim öğretim yapıyoruz. Tarımda 59 varan yaş ortalamasını 30’lu yaşlara çekmek gerekiyor. Bu nedenle gençleri sektöre kazandırmalıyız. Üniversite olarak hedeflerimizden biri tarımdaki verimliliği ve etkinliği artırmaya katkı sağlamak. Bu amaçla üniversite ile bir araştırma merkezinin aynı kampüs içinde kümelendiği bir modeli oluşturmaya çalışırken İzmir Ticaret Borsası (İTB) ile çok önemli bir adım attık. İTB öncülüğünde İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Tarım Orman Bakanlığı’nın katkılarıyla Menemen’de kurulan Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi yerleşkesinin içine bir hızlandırıcı ile birlikte teknoloji merkezi kurmaya başlıyoruz. Hızlandırıcımız açılmak üzere. Sektörün tüm paydaşları, finans kuruluşları da orada olacak. Teknoloji geliştirilen ve lobi faaliyetleri de yapılacak bir merkez olacak. Oradaki ana tema dijital tarım teknolojileri bunu paydaşlarla hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz.”

Tarımda dijitalleşme

FAO Türkiye Kıdemli Program Koordinatörü Özcan Türkoğlu da tarımda dijitalleşmeyi ön plana alan projeler yaptıklarını belirterek, “Gittiğimiz uluslararası organizasyonlarda Türk tarımına büyük bir ilgi olduğunu görüyoruz. Türkiye tarımsal gayri safi hasılaya bakıldığında dünyadaki 8’inci ülke. Bu büyük bir potansiyel. Ayrıca Türkiye’nin milli ekonomisinde tarımın yüzde 6.5 oranında olması sektörün önemini ortaya koyuyor. 1982 yılından bu yana FAO Türkiye hizmet veriyor. Bugün itibariyle 17’si aktif 13’ü uygulamayı bekleyen 30 projemiz var. Bunların arasında dijital tarım ile ilgili olanlar var. FAO’nun dünyanın farklı noktalarında hayata geçirdiği Dijital Köyler Projesini Ankara’nın 7 ilçesinde başlattık. Ayrıca dijital uygulamalı çiftçi okulları modelimizi hayata geçirdik. Kadın kooperatifleri için bir e ticaret platformu olan “Hep Yerinden”i kurduk. Bu konudaki çalışmalarımız artarak sürecek” dedi.

Tarımda uzman eksikliği

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz tarım sektörünün en önemli eksiklerinden birinin işgücü temini ve nitelikli uzman eksikliği olduğunu söyledi. Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörün ülkemiz ve dünyadaki en büyük eksikliği ise işgücü temini ve nitelikli uzman eksikliği o nedenle sektörde topyekün bir dönüşüm şart. Teknolojik dönüşümle tarımsal üretimin daha verimli, sürdürülebilir ve karlı olması mümkün. Modern teknolojilerle daha az kaynakla daha fazla üretim yapabilir, akıllı sistemlerle su ve enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Erken uyarı sistemleri ile iklimsel riskleri minimize edebilir, robotlar ve otomasyon sayesinde işgücü ihtiyacını azaltabiliriz. Tarımda yeni nesil mesleklere hazırlık yapmalıyız. İTB olarak tarımda dönüşümü sağlayacak her çalışmaya destek vermeye devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek olan İzmir Tarım ve Teknoloji Merkezi de bunlardan birisi. Ülkemizde bir ilk olacak hibritlemeyi kurgularken eş zamanlı olarak tarımsal eğitim ve meslek edindirme konusunda faaliyet gösterecek vakfımız İzmir Ticaret Borsası Eğitim, Kültür ve Sosyal Entegrasyon Vakfı’nı (BORSAV) kurduk.”

Tarım okuryazarlığını konuşmalıyız

Mesleki Yeterlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ise; sağlıklı geleceğin sağlıklı gıda ve tarımla mümkün olabileceğini ve artık “tarımsal okuryazarlık” kavramını konuşmamız gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. İlhan şunları söyledi: “Günümüzde tek sağlıktan bahsediyoruz “One Health” diye bir yaklaşım var. Tek sağlık denilince tarımdan gıdaya, sudan sürdürülebilir kaynaklara, hayvancılıktan çevreye kadar pek çok bileşeni bir arada düşünmemiz gerekiyor. Doğru tarım uygulamaları ile insanların iyi gıdaya, suya ulaşmalarını sağlamalıyız. Artık tarım okuryazarlığını konuşmalıyız.”

Çiftçiliğin bir meslek olarak kabul görmesi gerektiğini vurgulayan Mesleki Yeterlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Bu çalıştayın sonuçları ülkemizde tarım meslekleri için yeni bir perspektif açacak. Tarım mesleklerinde istihdamı artıracak ve tarım mesleklerinin bir meslek olarak benimsenmesini sağlayacak. Çiftçiliği de bir meslek olarak tanımlayabilir ve gençlerin de ilgisini bu alana çekebilirsek tarımın geleceği için çok önemli bir adım olur.” dedi.

Kaynak: iha