Pavyon kelimesi halk dilinde oldukça sık kullanılan ve belli başlı anlamları içermesine rağmen, toplumumuz insanları tarafından akıllara ilk gelebilecek ifade şekli şu şekilde bilinmektedir. “Geceleri geç vakte kadar açık, içkili eğlence yeri”
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalı aracılığı ile seyircilerin karşısına bir dizi gösterime sunuldu. Dizinin içeriğinde pavyonda geçimini sağlayan bir hanımefendi, cezaevine kendisinin yapmadığı bir suçtan ötürü girmiş ve cezasını tamamlamış bir mahkumu, kitapları ve her şeyin aslında göründüğü gibi olmadığını anlatan oyuncu kadrosu ve konusu işlenmekteydi. İşlenmekte olan konu, insandan insana değişebilen, bilgi, deneyim ve bakış açılarımıza uygun olarak farklılık gösterebilmektedir. Ancak ortak olabilecek konular şunlar olabilmektedir.
-İnsan, insani özelliklerinden uzaklaşmamalı
-Hiçbir konu özelinde yargı yapılmamalı
-Kendini eğittikçe, bir şeyler öğrendikçe insanın ne kadar bilgisiz olduğunun farkında olmalıdır.
Pavyon kelimesinden yola koyulduk, biz insanlar için ortak değerler olabilecek maddeler ile yolumuza devam ettik. Peki neden bir kelime bu kadar tek yönlü bakılabiliniyor, neden bir dizi sonrası, hatta öncesi yayınlanan fragmanı sonrasında, yayımlanan insanın özüne yakışmayan sosyal medya paylaşımları, söylemleri ve eylemleri bulunmaktadır? Cevabi basit, akıllı insanlar problemi arar, bulur ve çözer. Problem ortada biz insanlarız, değişmekten, gelişmekten korkuyoruz, veya bizleri hazıra konmayı sağlayan sistemin birer seçicileriyizdir. Sevdiğim bir söz vardır. Zamanınızı engel arayarak harcamayınız, belki de engel denilen şey yoktur diye. Bu güzel sözden yola çıkacak olursak, zamanınızı kendinizi bulmak ile harcayınız, belki de zannettiğiniz kadar zor değildir.
Kitaplar ve kendisine benzemeyen insanlar; Kitaplar okundukça yüzümüzün gülmesini, hüzünlenmesini, olgunlaşmamızı, kendimizi bulma yolunda yol haritası olabilmeyi sağlayan, ancak kendimizi bulmak için de kitaplardan daha fazlasına gerek olduğunu bizlere sunabilen, kısacası aklı ve gönülü bizlere nasıl ustalıkla kullanabileceğimizi, her daim ve her zaman bilgiye ulaşabileceğimizi bizlere sunan, farkındalık kazandıran bir araçtır. Kendisine benzemeyen insanlar ise; görünüşleri, yaşamı ile sözleri, davranışları arasında olumsuz yönde farklılıklar olan bireyler için ifade edilen bir kelime olduğunu naçizane kendimce düşünmekte ve bilgim dahilinde ifade etmekteyim. Kendisine benzemeyen insanlara sıkça rastlıyoruz ve rastlamaya da devam edeceğiz, insanlık var oldukça. İnsanın kendisine benzememesi, insana has olan duygu ve düşüncelerinden uzaklaşması, farklı yol ve seçimleri tercih etmesiyle başlar. Başladığı gibi de değişimi, gelişimi zor bir yola girmeye başlar başlamasına ancak farkında olanlar bu yoldan geç de olsa dönmesini becerebilirler. İnsanı tanımadan, anlamını bilmeden kendisine benzemekten uzaklaşır, uzaklaştıkça pavyon gibi kelimelere, dizi içeriğine, hayata karşı tek yönlü bakmaya başlarlar, yargılamadan sadece akışta olan hayatı gözlemlese belki de değişimi kendisinde arayacaktır. Buradan şu sonuç çıkmamalıdır. Bir dizinin, bir kelimenin destekleyicisi çıkmamalı, mühim olan dizi, kelime veya olaylar değildir, mühim olan bilgi denilen ucu bucağı olmayan okyanustan faydalanılmaması, bilgiden, gelişmekten, değişmekten uzaklaşılması ve insanın kendini bulmasında gecikmelerin olmasıdır.