İstanbul Topkapı’da bulunan Ayios Nikolaos Kilisesi, Sultan 2. Mahmud döneminde yeniden inşa edildi. Gazi Ahmet Paşa Camii cemaatinin topladığı bağışlarla ihya edilen kilise hakkında konuşan Tarihçi Zafer Bilgi, “Onarımı karşılanamadığı için yakınındaki camii cemaatin bağışıyla gerçekleştirildi. Osmanlı, bir bedende etnik çeşitliliği İstanbul’da yaşattı” dedi. Surların dibindeki tarihi kilise havadan görüntülendi.

Topkapı’da surların hemen arkasında Bizans döneminden kalma Surp Nigoğayos Kilisesi yanında da Ayios Nikolaos Kilisesi bulunuyor. ‘Noel Baba’ karakterine ilham kaynağı olduğu düşünülen Aziz Nikolaos’a atfedilerek inşa edilen kiliselerden Ayios Nikolaos zamanla harap oldu. Patrik Isdepanos 2. Ağavni, harap durumdaki kilisenin yapımı için Sultan 2. Mahmud’a başvurdu. Kilisenin kendi cemaati ve halk inşaat giderleri için bağış toplamaya çabalamış olsa da elde edilen miktar, onarım masrafını karşılamadı. Gazi Ahmet Paşa Camii imamı Hacı Kaim Efendi, camiinin cemaatinden ve dükkanlardan para topladı. Müslümanların bağışı ile 1831 yılında kilise tekrar inşa edildi. Osmanlı Cihan Devleti’nin yaşattığı etnik çeşitliliğin simgesi olan tarihi kilise havadan görüntülendi.

“Ayios Nikolaos Kilisesi ismini Demreli Noel Baba olan Aziz Nikola’dan almıştır”

Ayios Nikolaos Kilisesi hakkında bilgi veren Tarihçi Zafer Bilgi, “İstanbul’un kadim kiliseleri biz, önünden geçerken görmesek de hala yaşıyor. Topkapı’nın fetih kapı kısmı o dönemde de yoğun bir geçiş güzergahıdır. O yüzden burası inanç merkezlerine de adanmıştır. Yakınında Gazi Ahmet Paşa Camii ve caminin bitiminde ise Ortodoks olan Surp Nigoğayos Kilisesi yanında da Ayios Nikolaos Kilisesi bulunmaktadır. Ayios Nikolaos Kilisesi ismini Demreli Noel Baba olan Aziz Nikola’dan almıştır. İçerisinde gemicilikle ilgili motifler de var. Sultan 2. Mahmud döneminde, 1831 yılında bugünkü halini almıştır” diye konuştu.

“Osmanlı, İstanbul’da etnik çeşitliliği bir bedende yaşattı”

Müslümanların bağışı ile inşa edilen kilisenin Osmanlı’nın kozmopolit yapısının bir yansıması olduğunu söyleyen Bilgi, “Merhametin ve şefkatin topumdaki tecellisi olarak düşünülebilir. Onarımın yeterli miktarda karşılanamadığı için yakınındaki camideki cemaatin bağışıyla gerçekleştirildi. Osmanlı, İstanbul’da etnik çeşitliliği bir bedende yaşattı. Geniş çevreyi, geniş ırkı, farklı dinleri, dilleri bir arada tutmanın bir yansıması olarak da böyle cami cemaatinin onardığı kiliseleri veya kilise cemaatinin camiye destek olmasını görebiliyoruz. Ayios Nikolaos Kilisesi’ni yapan kişi Kayserilidir. Mimar Sinan’ın kültürünü benimseyen bir mimar. O Kayserili mimarın yansıması olarak Anadolu kültürünü yaşatmaya çalışmışlar. Kilise müdavimleri kendilerini Osmanlı’nın tebaası olarak görüyordu. Bunu da hep iftihar duyarak anlattılar. Osmanlı’da inanç merkezleri birbirlerine destek olarak toplumda yaşamaya devam ediyordu” şeklinde konuştu.

“Onarım, cami cemaatinden elde edilen gelirle sağlandı”

Yazar Rumeysa Betül Doğan’ın kitabı "Dünyadan Uzak" okuyucuyla buluştu Yazar Rumeysa Betül Doğan’ın kitabı "Dünyadan Uzak" okuyucuyla buluştu

Fetih kapı tarafından girildiğinde solda kalan Ayios Nikolaos Kilisesi’nin yakınındaki cami cemaatinin bağışıyla onarıldığını belirten Zafer Bilgi, “Yeniden restore ediliyor. Onarım, cami cemaatinden elde edilen gelirle sağlandı. Hemen yakınında Surp Nigoğayos diye ayrı bir kilise var. O da aynı azize ithaf edilmiştir. Aslında ikisi de Noel Baba olarak bildiğimiz Aziz Nikola adına yaptırılmıştır. O da gemicidir. Gemicilerin kurtarıcısı olarak kabul edilmiştir. Bugün o kiliselerden Ayios Nikolaos Kilisesi’nin içinde gemiyle ilgili motiflerin olması bugün o geleneğin devam ettiğini gösteriyor. Surp Nigoğayos Kilisesi ise Ermenilerin ilk matbaayı şehre tanıttıkları kilise olarak biliniyor. Her kilisenin karakteristik bir özelliği vardır, bu kiliselerde bu şekilde yaşamış oldu” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha