HABER ÇİĞDEM HACIFAZLIOĞLU - RTE Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Turan Yüksek bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına yıllık 10 bin metreküp su düşmesi gerekirken Rize'de yaz aylarında bu miktarın 2 bin metreküpün altına düştüğüne dikkat çekerek "Su kaynaklarımız sinyal veriyor" dedi. Yüksek "Hem dünya sağlık örgütü hem BM, hem UNDP tavsiyelerine göre bir ülkede kişi başına tüketilen su miktarı 2 bin metreküpün altına düşerse su fakiri olarak tanımlanıyor. Rize yıllık grafiğine bakarsak verimin yüksek olduğu aylarda rakamlar 2 bin küsürlerde olduğunu, ancak kış aylarının bitmesiyle birlikte su verimliliği grafiğinin çok hızlı bir ivme kaybettiğini ve bin metreküpün altına düştüğünü görüyoruz. Rize Nisan ayıyla birlikte sinyal vermeye başlıyor "dedi.
RİZE'DE YAĞMUR YAĞMASA SUYU NEREDEN BULACAZ
Suyumuz bu kadar kıt ancak yerleşim alanlarımızı tesislerimizi hep aküfer alanlara yapıyoruz diyen Yüksek "Aküfer alan bizim en önemli su kaynaklarımızdan biri. Havza içerisindeki yağışın akışa geçip denize kavuşmadan önce vadinin tabanlarında biriktirdiği ve toplumun ihtiyacı olduğu zaman kullanabileceği rezerv su alanlarıdır. Yani su kaynağımız. Derelerimizin içinden geçiyoruz. Hidrolik yükü ve taşıyıcı özellikleri bozalım ki yarın bize daha fazla sıkıntı yaratsınlar. Kritik soru şu. Biz Rize'de yağmur yağmasa suyu nereden alacaz. Aküfere başvuracaz da aküferde suyu bulabilirsek.
SU HAVZALARININ ÜZERİNİ ÇAY BAHÇESİNE ÇEVİRDİK
Rize'de su havzalarının olduğu yerlerin tamamının tahrip edildiğine dikkat çeken Yüksek " Havzaların üzerinde ki ağaçlarımızı kesmiş ormanlarımızı silmiş, üzerine daha iyi para gelecek diye çay bahçesi yapmışız. Bu alanlarda ne suya ulaşabiliyoruz ne oradaki havzadan içilebilir sağlıklı su alabiliyoruz. Kendimize şu souyu soralım. Rize'de suyun hem doğal kaynağının korunduğu, hem erezyon ve taşkınların kotrol edildiği, hem arzu edilen miktar ve kaliteli suyun temin edildiği,hem de burada ki kaynakların kullanımının sürekli kılındığı örnek bir havza varmı. Malesef yok."dedi.
RTE Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Lütfü Çorbacı ise Rize'nin yakın bir gelecekte yüksek kıtlık yaşayan iller arasına gireceğine dikkat çekerek " Türkiye kişi başına 1.519 metreküplük su miktarı ile su sıkıntısı çeken ülkeler arasındadır. Rize'de ise kişi başına düşen su miktarı ise 1.200 metreküpün altına düştüğünü raporlarda görebiliyoruz. TUİK verilerine göre 2030 yılında ülke nüfusunun 100 milyon dolayında olacağı öngörülüyor.Bu durumda ülkede kişi başına düşen su miktarı 1.120 metreküpe düşeceği hesaplandı. Böyleye ülkemiz yakında su fakiri ülke ünvanını alacak. Rize için durum daha vahim. Tahminlere göre Rize'de 2030 yılında kişi başına bin metreküpün altına düşecek ve kıtlık yaşayan iller arasında yer alacak."dedi.
Gelişmiş ülkelerde evsel kişi başı su kullanım imkanı 500 ile 800 metreküp arasında iken, Türkiye'nin de içinde olduğu gelişmekte olan ülkelerde ise 50 ile 80 metreküp arasında olduğuna vurgu yaparak " Rize için ise biraz daha riskli tablo var. Başta yağmur olmak üzere alternatif su kaynaklarını değerlendirmediğimiz sürece, doğru uygulamalar yapmadığımız sürece çok ciddi kuraklıkla karşılaşabiliriz" dedi