Muş’ta Bayramlaşma Töreni

Atatürk Parkı’nda düzenlenen bayramlaşma törenine Vali Seddar Yavuz, İl Garnizon Komutanı İsmail Işık, Belediye Başkanı Feyat Asya, kamu kurum amirleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kurban Bayramı’nın önemine değinerek önemli mesajlar veren Muş Valisi Seddar Yavuz, “Hepinizin bildiği gibi bayramlar; birlik, beraberlik, kardeşliğin pekiştiği, dargınlıkların giderildiği ve Müslümanların koşulsuz kucaklaştığı müstesna günlerdir. İki büyük bayramımızdan bir tanesi biliyorsunuz Kurban Bayramı’dır. Kurban kelime itibarı ile yaklaşmaktan geliyor. Dolayısıyla hepimiz biraz daha Allah’a, Resulüne ve O’nun emirlerine yaklaşmayı ifade ediyor. Yoksa kestiğimiz kurbanların ne eti ne de kanı Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşan elbette takva ve ilmidir” dedi.
Ülkenin dört bir tarafının ateş çemberi haline geldiğini belirten Vali Yavuz, “Hepimizin bildiği gibi ülkemizin dört bir etrafı ateş çemberi haline getirilmiştir ve 150 yıldır İslam dünyası kan ve gözyaşıyla yoğrulmaya devam ediyor. Ne hikmetse ölenler hep Müslümanlar olmuştur. Demokrasi ve insan hakları getirmek vadiyle girilen Ortadoğu, bugün itibarı ile eski günlerini arar hale gelmiştir. Coğrafya yeniden çiziliyor, etnik ve mezhepsel dini parçalanmalar dünyada meydana geliyor. Ama diğer taraftan da Amerika ve Avrupa’da onlar birlikteliklerini daha da güçlü hale getiriyorlar. Bundan hepimizin bir ders çıkarması gerekiyor. Globalleşme, küreselleşme dediğimiz şey dünyada bütünleşme getirirken, İslam dünyasında neredeyse güç grupları, aşiretlere kadar bölünmeye kadar giden bir yaklaşım içerisindeyiz. Anlaşılıyor ki bu İslam dünyasındaki 1. Dünya Savaşı sonunda, yani Osmanlının yıkılmasında çizilen sınırlar yeteli bulunmuyor. İslam dünyasında artık güçlü bir devlet istemiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yaşayan 79 milyon vatan evladının gidecek ikinci bir adresinin olmadığının altını çizen Vali Yavuz, “Ümmetin son kalesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Gördüğünüz gibi Müslümanlığın ve mazlumların sığınabildiği ikinci adresleri Türkiye’dir. Ancak Türkiye’de yaşayan 79 milyon vatan evladının ikinci adresi yoktur. O yüzden hepiniz bu konuda hassas ve duyarlı olmayı mutlak suretle başarmalıyız. Devletin varlığını, iyiliğini, kötülüğünü tartışabiliriz. Eksikliklerini ve kusurlarını tartışabiliriz. Ama olmamasının ne demek olduğunu Irak’a bakın, Suriye’ye bakın, o zaman bugünleri eleştirdiğimiz ve kusuru gördüğümüz devletin ne kadar büyük bir nimet olduğunu daha iyi tahmin ederiz. Bu şu anlama gelmiyor, elbette biz mutlak suretle ben dahil olmak üzere eleştirmeliyiz ki geliştirmeliyiz. Hatalarımızı, kusurlarımızı görmemezlikten gelmemeliyiz, ama bu yok etme anlamına asla gelmemelidir” diye konuştu.
Hiçbir ayrıma izin vermeyeceklerini dile getiren Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz 79 milyon vatan evladını aynı gözle görüyor, aynı gönül kapılarıyla kapılarımızı açıyoruz. O nedenle de birimizin birimizden farkı asla yok. Ben Uşak’tan ilinize geldim. İnşallah bu ilde vatandaşımızı tehdit eden, onun yaşam hakkı dahil olmak üzere hürriyetlerden istifade etmesini engelleyen her türlü engelle etkin bir mücadele vereceğiz. Bu mücadeleyi yaparken hukuk içinde bir mücadele yapacağız. Biz elbette terörist değiliz. Devletin çarkı hukuka uyması vesilesiyle yavaş işler, ama mutlaka işler. Hukuku mutlaka işleteceğiz. Bu ilde huzur ve güvenliği temin edeceğiz. İnsanlar hak arama, yol ve yöntemlerini şiddete bulaşmadıkları sürece sonuna kadar kullanırlar. Ama şiddette bulaşan hiçbir hak arama yöntemini mazlum görmemizi hiç kimse beklemesin. O nedenle değerli kardeşlerim, şu ümmetin son kalesi Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkalım. Eşit vatandaşlar olarak bu ülkeyi birlikte inşa edelim, birlikte geliştirelim. Muşlu ne kadar değerlisi ise bizim için Edirneli de o kadar değerlidir. Gelir gelmez sosyal medyada da zaten bu firiklerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Vanlı ne kadar kıymetli ise bizim içinde Antalya da o kadar değerlidir. Hiçbir ayrımın yapılmasına asla izin vermeyeceğiz.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin çok büyük ve güçlü bir devlet olduğunu dile getiren Yavuz, “Bundan kuşkunuz olmasın. Türkiye Cumhuriyeti her türlü tehdidi bertaraf edebilecek bir güce sahip. Özellikle Türkiye son 10 yılda akıl almaz ve akıllara durgunluk verecek derecede ilerledi ve kalkındı. Başta askeri teknoloji olmak üzere eğitimden sağlığa Türkiye’de sessiz bir devrim yaşandı. Bizler içinde yaşadığımız için bu değişim ve dönüşümü tamda idrak edemedik. Ama yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz Türkiye’ye geldiklerinde bu görüş ve düşüncelerini daha net bir şekilde sizlere ifade ettiklerini açıkça biliyorsunuz. Gelin bu pastayı büyütelim, gönül coğrafyamıza sahip çıkalım” şeklinde konuştu.