Âlemlerin rabbine hamt ediyor, peygamberine dua ediyorum

Abone Ol

Hamt, sadece ve ancak âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’adır. Esirgeyen, bağışlayan, ödül ve ceza gününün sahibi olan Yüce Allah’ıma sonsuz kere hamt, şükür, dua, ibadet, zikir, tövbe, ibadet ediyorum. Peygamberlerine ve Hazreti Muhammed’e dua ve selam ediyorum. Sadece Esma’ül Hüsna ile bildirilen Yüce Allah’a ibadet ediyor, yardımı sadece O’ndan diliyorum. Bizi dosdoğru hidayet, irşat, feyiz, rahmet, sıratı müstakim yoluna iletmesini gönülden, dilden diliyorum. Gazap edilenlerin, sapıkların, sapkınların yollarından korumalarını diliyorum. Akıl, fikir, doğru düşünce ve davranış nasip etmesini dua ile istiyorum. İki âlemde bizleri; huzur, mutluluk yoluna iletip, peygamberlerle, peygamberimizle birlikte cennete koymasını sonsuz kere dua ile istiyorum.

Peygamberlerden Hazreti Âdem, İdris, Nuh, Hud, Salih, Lüt, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup, Yusuf, Eyüp, Şuayip, Musa, Harun, Davut, Süleyman, İlyas, EL Yesa, Zülkifl, Yunus, Zekeriya, Yahya, İsa ve son peygamberimiz sav. Hazreti Muhammed’e selam, rahmet, merhamet diliyorum. Ahirette, cennette birlikte olmamızı âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ımdan niyaz ediyorum.

İsa as. Annesi Hazreti Meryem annemize, İmran ailesine, peygamberimize ve Ehl-i Beytine, sahabeye sonsuz kere dua ediyorum. Onlarla cennette birlikte olmamızı Rabbim olan Yüce Allah’ımdan niyaz ediyorum.

Tüm Mümin ve Müslümanlara, İslam ehli olanlara, Bedir Savaşı, Uhud, Hendek, Hudeybiye, Huneyn, Tebük, Mekke’nin fethine katılanlara, gazi ve şehit olanlara sonsuz kere dua ediyorum. Rabbim olan Yüce Allah’ımdan; af, bağışlanma, rahmet, merhamet, cennet ve birliktelik diliyorum.

Ayrıca Kur’an’ı Kerim’de adları geçen, salih- iyi insanlardan; Hazreti Üzeyir as, Lokman, Zülkarneyn, Eşmuil, Hızır, Harut, Marut, Talut, Calut as. Müminlere selam ve merhamet diliyorum. İyi mümin ve Müslümanlarla cennette beraber olmamız âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ımdan diliyorum.

Müslümanların, dünya ile ahiret denge ve ölçüsünü çok iyi kurmalarını diliyorum. Dünya nimeti isterken, ahiret nimetlerini istemeyi unutmamalarını saygılarımla arz ediyorum. Ecel, ömür, ölüm hakkında derinden doğru düşünmelerini, öldükten sonra dirilmeyi unutmamalarını diliyorum. Hesap gününe hazırlanmalarını, habersiz olmamalarını temenni ediyorum. Cehennem azabından habersiz olmamalarını, doğru ve gerçeklerin olacağını bilmelerini diliyorum.

Kur’ân’ı Kerim’i konularına göre incelemelerini, peygamberimizden dinimizi öğrenmelerini istirham ediyorum. Bozuk felsefi görüşlere, sapkın ideolojik görüşlere, batıl inanışlara aldanıp, kanıp; gerçek ve doğrulardan uzak kalmamalı. Son pişmanlık fayda vermez, yarar sağlamaz. Bunu asla unutmamalı.

İslam dinimiz öncelikle şunların korunmasını istemektedir:

1-      İslam dinini koruma!

2-      Nefsi- kendimizi koruma!

3-      Malımızı, servetimizi koruma!

4-      Soyumuzu, neslimizi, ırzı, iffeti koruma!

5-      Aklımızı koruma, dinimiz tarafından istenmektedir.

Kendimizi ve neslimizi korumak çok, çok önemlidir. Kendimiz sapkın olursa, gelecek nesillerimiz hep çoğunlukla sapkın olmaktadır.

                Müslüman, İslam dinine sevgi, saygı, itaat ile bağlanmak, samimiyetle, sadakatle bağlanmak, durumundadır. Böyle olursa esenlik, huzur, mutluluk içinde olunulur.

                Müslüman öncelikle farz, sünnet ibadetleri, peygamberimiz gibi yapmalı. Öncelikle şu ibadetleri mutlaka ama muhakkak yapmalı:

1-      Beş vakit namaz kılmak, Cuma namazı kılmak farzdır.

2-      Zekât vermek, yılda bir kere emredilen şekilde zekât vermek farzdır.

3-      Ramazan orucu tutmak farzdır. Ramazan orucu tutmanın sevabı çok fazladır.

4-      Koşullar uyuyorsa, ömürde bir kez hac yapmak farzdır. Hac yapamayanlar, umre ibadeti yapabilirler.

Müslüman, İslam dininin iman, itikat, inanç, akait değerlerine sahip olmalıdır. Bunlarda şunlardır:

1-      Allah’ın varlığına, birliğine, eşi -benzeri olmadığına, Esma’ül Hüsna da bildirilen şekilde inanmalı.

2-      Meleklere inanmak,

3-      İlahi kitaplara inanmak,

4-      Peygamberlere inanmak,

5-      Ahiret gününe inanmak,

6-      Kadere; hayır ve kötülüğün Allah’ın yaratması olduğuna inanmaktır.

Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı, Esma’ül Hüsna olarak bilip, kabul etmeliyiz. Kâfirler gibi Allah’a başka adlar- isimler, lakaplar, sıfatlar uydurup; yalan ve de iftira etmemeliyiz.

Bendeniz, buraya Allah’ın güzel adlarını yazmıyorum. Sizler internetten şu soruyu sorarak, yazarak, sözlü sorarak öğrenebilirsiniz. Detayı ile mutlaka öğreniniz, lütfen!

1-      Allah’ın Güzel adları, 99 adı hangileridir? ( 99 güzel adından başka adları da vardır)

2-      Allah’ın Zati sıfatları hangileridir?

3-      Allah’ın Subûti Sıfatları hangileridir?

Müslüman, Araştırma- Geliştirme yapan, araştıran, inceleyen, irdeleyen, öğrenen, öğrenmeyi bilen, gezi, gözlem, inceleme yapan, ders çıkaran, ibret alan, bilgili, bilinçli, bilge olan; alametifarika, olgun, erdemli, faziletli insandır.

Allah cc. Kur’ân ’da bildirilen şekliyle 25 peygamber gönderdi. Bunların bazılarına kitap, bazılarına “Suhuf” denilen “sayfa emirler” gönderdi. Şöyle açıklayalım:

İlahi kitaplar şunlardır:

“ Tevrat, Hazreti Musa as. Peygambere gönderildi.

Zebur, Hazreti Davut peygambere gönderildi.

İncil, hazreti İsa as. Peygambere gönderildi.

Kur’an-ı Kerim ise Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. Gönderildi.

“Kur’an’ı Kerim dışında ki, sayfa- Suhuf emirler ve kitaplar günümüze ulaşamamıştır.”

Peygamberimiz sav. Şöyle dua ediyordu:

“ Allah’ım! Sana teslim oldum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim. Sana yöneldim. Senin yardımınla mücadele gücü elde ettim. Allah’ım! Beni dalalet- sapkınlık içinde bırakmandan, senin yüceliğine sığınıyorum. Zira senden başka ilâh yoktur. Sen ölmeyecek olan dirisin. Cinler ve insanlar ise ölümlüdürler. “

Bakara Suresi 127. Ayet meali: “ Hani İbrahim, İsmail ile birlikte, Kâbe’nin temellerini yükseltiyor; Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Kuşkusuz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin,” diyordu.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz. Allah korkusundan ağlayan göz ve gecesini Allah yolunda nöbet tutarak, geçiren göz!”

Hadis-i Şerif: “ Kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin.”

“ Şu anda TRT BELGESEL adlı televizyon kanalında; “ Son Kabileler” adlı bir belgesel insan, topluluk filmi izliyorum. Üslerine dokuma, tekstil giyecekleri yok! Evleri, kaldıkları barınakların üzerinde su geçirmez örtü yok! Sadece çalılardan oluşturdukları konik biçimde barınakları var. Yağmur yağdığında, içeri yağdığından; öyle yatak, yorgan, yastık eşyaları yok! Orman içlerinde yaşıyorlar. Ateş yakmayı biliyorlar. Tarım yapmasını beceremiyorlar. Avcılık yapıyorlar. Hayvan da yetiştiriyorlar. (Hayvan yetiştiremeyip, sadece avcılık, toplayıcılık yapanları da, başka belgesellerde izledim.) Sadece bir bıçakları var. Ama günümüz emperyalist, Siyonist, modern dedikleri; zalim sapkın, insan katleden, dünyayı tarım yapacağım, diye ateşe veren, kabileler arasında savaş çıkaran; korkunç, dehşet saçan vahşiler değillerdir. Bugünkü, insanlığını yitirmiş batılılar, batıllar, sapkınlar, zalimler, katiller, katliamcılar gibi değillerdir. Doğuştan getirdikleri insanlıklarını, bozuk eğitim- öğretim ile yetiştirmemişler. Bugün, insanlara verilen eğitim- öğretim; insanlığın doğasına, yaratılışına, yaratılış temiz özelliğine zıt olduğundan, insani vahşileştirmişler, canavarlaştırmışlar.

                Bu ilkel kabile dediğimiz kabileler, hayvan derilerinden yarım yapalak giysiler yapmaktadır. Aralarında akrabalık ilişkiler, dostlukları bulunmaktadır. Gelenek, görenek, adetleri bulunmaktadır. Düğün törenleri vardır. İffetlidirler. Emperyalist ülkelerden, saldırgan, katil, katliamcılardan daha, çok daha medenidirler. Medeniyet dediğin; insanlıklı, insancıl, insaniyetli, sosyal insan olmak olmalı. Kravat ile medeniyet olmadığı görülmektedir.”

                Müslüman, iyi niyetli, güzel ve doğru düşünceli, yararlı davranışlı olmalı. Zararlı davranışlardan sakınmalı. Haram, günah işlememeli. Haram, günah, insanı perişan eder; ömrünü sonlandırır! Şüpheli olan şeylerden de sakınılmalı. Yararsız, zararlı her işten kaçınmalı. Dünya çıkarı için günah işlememeli. Sağlıklı davranışlar işlemeli. Helal bellidir. Haram da bellidir. Biz müminler, helal, meşru, mubah, temiz işler yaparız. Her işimiz; ilim, bilim, fen, teknik, İslam dinine uygun yapılmalı. Tertemiz halis niyet ve samimiyetle yararlı işlerde bulunmalıyız. İslam dininin temel esaslarına uymayan işler yapmamalı. Bugün, bunun acısını, ceremesini insanlar; birey, aile, toplum, devletler olarak çok kötü şekilde çekmektedir. Milyonlarca insan telef olmakta, yaşantısı son bulmaktadır. Aklı, fikri doğru kullanmadıklarından, zarar etmektedirler. Bireyler, sahte alkol- içki, zararlı madde kullanmakta, ölmektedir. İlçemizde bile onlarca kişi bunun için genç denilen yaşta toprak altında, akılsızlığı yüzünden konmaktadır.

                Bilgi, bilim, fen, din, iman, bilişim, iletişim, dijital, ulaşım, haberleşme, modern çağda yaşıyoruz. Bilgi öğrenmek için her olanak- imkân, ortam var. Bunlardan yararlanmayanlar, kendi umursamadığından, tembelliğinden, ilgisizliğinden, vurdumduymazlığından öğrenmemektedir. Öğrenmek isteyenler, ücretsiz, bedava öğrenirken; meslek öğrenene, ayrıca asgari ücret para verilmekte, sigorta yapılmaktadır. Ama yine de işsiz, mesleksiz, sanatsız, beceriksiz, çalışmak istemeyen milyonlarca insan vardır. Bunlar tembel ve haytadırlar.

                Kalp temizliği, hak ve hakikat bilgilerin yaşam şekli yapılması ile olur. Öyle kalbi su ile deterjan ile yıkamakla olmaz! Başta İslam dinini yaşamak gerek! Az yemek, Rabbin emrettiği şekilde yaşamak, varlığa iyilik etmek, az ve helalinden temiz, sağlıklı yemek, gece namazı kılmak, sabah namazını kılıp, dua etmek, iyi insanlarla bir arada olmakla olur.

                Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı Kerim’i öğrenen ve öğretenlerdir.”

                “ İnsanların en hayırlısı, onlara en çok yararlı olandır.”

                Bakara Suresi 208. Ayet: “ Ey Müminler! Hepiniz toptan barış içine giriniz.”

                Hac Suresi 78. Ayet: “ Allah, dinde sizin üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi.”

                Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Bu din, kolaylıktır. Siz kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.”

                “ Allahü Teâlâ, işlerin en yüksek değerde olanlarını sever. Bayağı olanlarına kıymet vermez.”

                “Sizden her biriniz, kendi nefsi için sevip, istediği şeyleri, mümin kardeşleri içinde sevip, istemedikçe; olgun iman sahibi olmaz.”

                “Müslümanın kanının akıtılması haramdır.”

                Bugün, 1979 yılından sonra, İslamcı denen bir katil, katliamcı, serseri tipli, kullanılan bir nesil türedi. Batılı kâfirlerin mankudu olarak sadece Müslüman masumların kanını akıtmaktadır! Uzak durunuz. Adı; sözde Müslüman – İslamcı, kendi katil serseri caniler çoğaldı!

                Bakara Süresi 179. Ayet: “ Ey akıl sahipleri! Kısasta ( masum bir insanı öldüren kimsenin, aynı ceza ile cezalandırılmasında ) sizin için hayat vardır.”

                Böyle bir ceza uygulansa, milyonlarca masum insan acımasızca katledilmez.

                Bakara Suresi 153. Ayet meali: “ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak, Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.”

( Herkesin duası kabul edilmez. Duanın kabul olma koşulları vardır. Birincisi; samimi Müslüman olma, haram yememe, dürüst olma gerekiyor. Nasuh tövbeli olma, hayır ve iyilik işleme, inancın sağlam, ibadetin doğru olması gerekiyor. Günah, haram işlememe, temiz olma, adil olma, sözün eri olma, yalancı, iftiracı olmama gibi pek çok sıfatın insanda, Müslümanda olması gerekiyor. İbadetlerin ve duanın kabul olması için en başta samimi İslam ahlakı ile yaşayan olmalı.)

                Al-i İmran Suresi 179. Ayet meali: “ Siz sabreder ve takvaya sarılırsanız, düşmanlarınızın planları (hileleri) size asla zarar vermez.”

Kasas Suresi 83. Ayet meali: “ En güzel sonuç; dosdoğru yol üzere olanlar ve kötülerden sakınanlar içindir.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Hayâ- ar- utanma- arlanma tamamıyla hayırdır. Edep ve hayâ, ancak iyilik getirir. Edep ve hayâ imandandır.” “ Her iyilik bir sadakadır.”

Kehf Suresi 46. Ayet: “ Allah katında baki kalan- kalıcı olan; iyi amellerdir- davranışlardır.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Amellerin karşılığı niyetlere göredir. Kurtuluş doğru sözlü olmaktadır. Temizlik imanın yarısıdır. Zulüm haramdır. Zulümden sakınınız.”

Allah cc. Farklı ayetlerde mealen kısaca şöyle buyuruyor: “ Allah hiç kimseye zulmetmez. Hiç kimseye haksızlık etmez. Allah haksızlık edenleri asla sevmez. Haksızlık yapanlara en küçük şekilde bile meyletmeyiniz.”

Uyanık, dikkatli, bilgili, bilinçli, samimi, hak yolda, hakikat sevdalısı olunuz. Milli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel değerlere sahip olunuz. Dinimizin, imanımızın değerini, kıymetini biliniz. Kendinizi; milli, manevi, ilmi, dini değerlere uygun yetiştiriniz. Çocuklarınızı da bu güzelim hak değerlere uygun yetiştiriniz ki; büyüdüğünde, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, insanlık düşmanı olmasın. Dünyada en çok hain, kendini, Rabbini, haddini, hududunu- sınırlarını bilmez, insan, ülkemizde vardır. 123 terör örgütü, 100 kadar siyasi parti, pek çok cemaat, tarikat, siyasi oluşumlar; vatan, millet, devlet düşmanıdır.

Kendinizi ve çocuklarınızı, İslam dininin tüm değerlerine uygun yetiştiriniz. Milletimizin bütünlüğü içinde; ideal, has, iyi, güzel, dürüst, yararlı insan olunuz. Her türlü ayrımcılıktan, kayırmacılıktan, bölücülükten, batıl felsefi inanıştan, sapkın ideolojik görüşlerden uzak durunuz. Allah cc. Kur’an, peygamber sav. Yerine kimseyi yerleştirmeyiniz.  Her türlü ayrımcılık sapkınlıktır. Bölücülük sapıklıktır. Zalimliktir, zulümdür. Çocuklarımıza cemaat ve tarikatlarda değil, İslam dinin bütünlüğü, ümmet anlayışı içinde dersler aldıralım. Tarihi yerleri ziyaret edelim. Camilere götürelim. Sonrasında, anarşist, terörist, eşkıya, serseri, vatan ve millet düşmanı, din hasmı diye yakınmayalım. Kendimiz nasılsa, çocuklarımızı nasıl yetiştirirsek, öyle olur. Her şey kendi ektiğimiz ürün gibi olur. Aklımızı başımıza toplayalım. Olumsuz, kötü, zararlı kişi ve gruplara uymayalım.