“Kur’ân-ı Kerim’i peygamberimiz gibi anlar ve de yaşarsak, İslam dinini dosdoğru, gerçek şekilde yaşamış oluruz.” Peygamberimiz, bizlere; Kur’ân’ı doğru anlatmak, yaşatmak için dosdoğru bir örnek peygamberdir. Peygambersiz, Kur’an’ın emrettiği temel farz ibadetlerin hiç birini eda etmemiz mümkün değildir. Biz müminler; namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetlerin yapılmasını peygamberimizden öğreniyoruz.
“Kur’ân Müslümanlığı,” “ Kur’an İslam’ı” diye yol tutturanlar; Kur’ân, peygamber, İslam, mümin ve Müslüman düşmanlığı yapmaktadırlar! Peygamberimizi dışlamaktadırlar! Onlar, İslam dininin yaşanmaması için; bilerek hainliğin içindedirler! “Kur’ân’ın, peygamberimiz tarafından yaşanmasına, İslam dini deniliyor.” Bu tabirler hep Allah’a aittir. “Kur’ân, peygamber olmadan, İslam dini olmaz. İslam dini hep peygamberlerle var olmuştur.” Kelam, fıkıh, tefsir, ilmihal, hadis, sünnet ilimleri, İslam dininin yaşanmasında; bizlere yol, yöntem göstermektedir. Kur’ân, peygamberlik, iman, amel, ahiret, ahlak konusunda peygamberimizden çok hikmetler öğreniyoruz. Dini ilimler, akli ilimler, bütün ilimler konusunda peygamberimizin önerileri yolumuzu aydınlatıyor.
Akl-ı selim düşünerek, Kur’ân ve sünnetten ayrılmadan, ilmi değerler çerçevesinde yaşamalıyız. Kur’ân ve sünnet esas alınarak; ilim, bilim, sanat, kültür, teknik, teknoloji öğrenmeliyiz. Doğru bilgi kaynaklarına ulaşmasını becermeliyiz. Mutlaka uzman olarak; sanatkâr, zanaat sahibi, sanat, meslek, bilgi sahibi olmalıyız. Cahil cühela takımı olarak orta yerde kalmamalıyız.
Ankebüt süresi 43. Ayette; “ ancak bilenlerin akledebileceği,” buyrulmaktadır.
Doğru bilgiyi doğru kullanmayanlar için ise, Bakara süresi 171. Ayet: “ … Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden akledemezler,” buyrulmaktadır.
Nisa süresi 80. Ayet: “ Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. İtaat etmeyenlere ise aldırma. Çünkü biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.”
Farklı ayetler: (“ Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çokça anan kimseler için, Allah’ın elçisinde size güzel bir örnek vardır.” “ Sana da, kendilerine gönderileni insanlara açıklaman ve onlarında üzerlerinde düşünmeleri için bu Kur’ân-ı indirdik.” “ Peygamber size ne verdiyse onu alın. Neyi yasakladıysa ondan sakının.” “ Ben, seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdim.” “ Allah’a, peygamberine ve indirdiğimiz nura ( Kur’ân’a) iman ediniz.” Allah’a ve o’nun ümmi peygamberi olan elçisine iman ediniz.” “Ey iman edenler! Allah’a ve resulüne itaat edin. Söylediklerini işitip, duyduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin.” “ De ki, Allah’a ve peygambere itaat ediniz. Eğer yüz çevirirlerse, muhakkak ki Allah kafirleri sevmez.” “Allah’a ve resulüne itaat edin ki, rahmete erdirilesiniz.” “ Allah’a ve resulüne itaat edenler; Allah’ın nimet verdiği peygamberler, sıddikler, şehitler ve Salih kişilerle beraberdir.” “ Biz, seni bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah’a ve resulüne iman edesiniz, ona destek olasınız, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tesbih edesiniz diye.” “… Kim, Allah’a ve resulüne itaat ederse, Allah, onu içinde ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar orada sonsuza dek kalırlar. Asıl büyük kurtuluş işte budur.” “ De ki; Allah’ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah, sizi sevsin. Günahlarınız bağışlasın.” “ Allah tarafından gelen, bir yol gösterici olmadan, sırf kendi hevâ ve hevesine uyandan, daha sapık kim olabilir ki?” ”Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden ve de kendilerine bir azabın uğramasından, sakınsınlar.” Allah ve resulü bir konuda hüküm bildirdiği zaman, ne bir mümin erkeğin ne de bir mümin kadının, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur. Allah cc. Ve resulüne isyan eden ise apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” “ Arkadaşınız ne saptı ne de şaşırdı. O kendi hevâ ve hevesine göre de konuşmaz. Onun söyledikleri kendisine vahyolunandan başka bir şey değildir. Kendisine, onu muazzam kuvvetlerin sahibi öğretti.” “ Ben sadece vahyolunana uyarım.” “ Bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde, o hususta Allah’a ve resulüne başvurunuz.” “ Biz her peygamberi, ancak Allah’ın izni ile kendisine tabi olsunlar, diye gönderdik.”)
Akıl, vahiy ile ilişkili olmadığında; doğru duygu, niyet, düşünce, eylem ortaya çıkmaz! Akıl, doğru bilgi, duyu organlarını ve aklı doğru bilgi ile kullanma, iman, vahiy, nakli ve akli bilgiler olmalı. Aksi halde doğru hüküm verilemez. Bir insanın bütüncül olarak olgun olması için, dini ilimlerle doğa ilimlerini beraber bilip, yaşam tarzı etmesi gerekir. Aksi halde olgun, doğru, dürüst, iyi, güzel, yararlı insan olmaz. Olmadığını da görüyoruz.
İslam dini tektir, evrenseldir, vahye dayanır, hükümleri değişmez, bağlayıcıdır. Tebliğcisi, örnek yaşayıcısı peygamberimizdir. Bugün İslam dinini inançta doğru anlayamayanlar; Haricilik, Mürcie, Şia, Mutezile, Cebriye gibi şubelere ayrılmıştır. İtikatta yanlışa düştüklerinden, amelde de yanlışa düştüler! En iyisi; Kur’ân ve sünnete bağlı, Ehl-i Sünnet itikadında olmaktır. Böylece amellerimizde Kur’ân ve sünnetteki gibi olur.
Bugün sapık dini inanışlar olduğu gibi sapık ideolojik görüşler, felsefi görüşler de vardır. Bunların bazıları; “Hıristiyanlık ( Katolik, Ortodoks, Protestan vb.), Afrika inanışları, Yahudilik, Ateizm, Deizm, Panteizm, Hinduizm, Taoizm, Konfiçyanizm, Budizm, Animizm, Şamanizm, Paganizm, Sih, Bahaî, Cainzim, Şinto, Politeizm, Agnostisizm, Pozitivizm, Nihilizm, Sekülerizm, Satanizm, Tenasüh ve Ruh Göçü gibi dinsel; batıl, küfür inanışlar vardır.” Biz bunlara din demiyoruz. İnanış diyoruz. “Allah cc. Katında gerçek din sadece İslam dinidir.”
İdeolojik, sapık, zalim rejimlerde vardır. “Komünizm, Faşizm, Nazizm, Kapitalizm, Liberalizm, İslamcılık, ırkçılık, diktatörlükler gibi ideolojiler de; doğru ve gerçek, ilim, bilim karşıtı sapık, zalim insanların, sapık dünya görüşleridir.” Bu sapık, batıl inanışlardan, insanlık ve diğer doğa canlıları hala çok çekmektedir! Bunların Allah’ın gerçek hak dini İslam dini ile ilgisi yoktur. Allah cc. Bu sapık inanış sahiplerinden hoşnut değildir. Bunların tümü, Allah’ın dini olan İslam karşıtıdır.
İslam dininin kaynağı; “Kur’ân ve peygamberimizin söz ve de davranışlarıdır.” Kelime-i Tevhit, Kelime-i Şahadet getiren; müminler, bu doğru bilgilere sahip olmalı. “İnanan insan; mümindir, Müslüman’dır.” Bunun dışındakiler; münafık, kâfir, müşrik olarak kalır. İnanç, iman tam, İlahi nitelikli olmalı. Allah cc. İnancı tam olmalı. İman eksiklik ve kuşku kaldırmaz. Allah cc. Kimi sever, kimi sevmez, hak nedir, batıl nedir, mutlaka bilinmeli. İman ve İslam hükümlerine eksiksiz sahip olmalı. İlim, bilim, sanatta yüksek uzmanlık sahibi olmalı. İslam’dan başka kurtuluş yolu yoktur. Asla unutulmamalı.
- - - -