İnsan neye gayret ederse, neyi isterse, ona kavuşur. Kazancının helal olmasını istiyorsa; helalinden, meşru, mubah çalışmalarda bulunmalı. Böyle çalışırsa, helal kazanç elde eder. Helal kazancını da israf etmeden; helalinden, mubah şekilde, İslam dinine ve bilime uygun harcarsa, sorun çıkmaz, sorun oluşmaz.
Kader, gayrete, azime âşıktır. Allah cc. Hiçbir bir kimse için olumsuz, kötü, çirkin, zarar- ziyan etsin, diye hüküm vermez. Tüm iyilikler, güzellikler, yararlılıklar Allah’tandır. Tüm kötülükler ise insanın kendindendir. Allah cc. İnsanların zarar, ziyan, kötülük, çirkinlik, olumsuzluk görmemeleri için İlahi mesajlar, peygamberler göndermiştir. İnsana akıl, zekâ, öğrenme yetisi vermiş. Oku, öğren, bil, ilim öğrenimi yap, derinden düşün, aklını çalıştır, diye 750 ayet ile uyarmıştır. Kur’an’a, peygambere, ilme, irfana uyma emredilmiştir.
Allah cc. Hiç kimsenin kaderini zarar verici yazmaz. Kötülük etsin, diye yazmaz. Eğer böyle yazarsa, ahirette; sorgu, sual, hesap verdirmesi, sorması doğru olur mu? Allah cc. İnsanın aklını çalıştırıp, çalıştırmayacağını, ne yapacağını, evvelinden- önceden bildiği için genel anlamda yazmıştır. Yapsın, etsin, zarar görsün, kötülük görsün, diye yazmamıştır.
Allah cc. Her şeyi sebeplere dayalı yaratır. Sebepsiz yarattıklarına mucize denir. Sebebi insan oluşturur. Allah cc. Da yaratır.
Allah cc. Hûd Suresinde buyuruyor: “ Onlara biz zulmetmedik. Onlar kendi kendilerine zulmettiler.”
Bu ayeti, Hûd Suresinde; hüsran olan, azap gören, yok olan kavimlerin insanları için söylüyor. Müminlere; öğüt, ders, ibret olsun, diye kahrolan kavimleri ve peygamberini anlatıyor. Müslüman bu olaylardan, olgulardan, vakalardan ders çıkarıp, ibret alması gerekir. Hidayete ermesi, hidayeti, irşadı, feyzi araması gerekir. Akıl sahipleri böyle yapmalıdır.
Kader ve kaza hakkında bazı âlim kişilerde, ileri – geri, yanlış, eksik akıl yürütmüşler. Ama insan şunu bilmelidir. “ İnsanın yaptığı kötülükler kendi nefsindendir. Aklını doğru işletmediğinden, doğru düşünmediğinden, ilke ve kurallara uymadığındandır. Hayatın konulan kurallarına uymadığındadır. İnsan nasıl yaşarsa, öyle olur.
Trafik kurallarına uymazsan, kaza olur! Malın zarar görür! Yaralanır veya ölürsün! Allah cc. Bu kurala uymayı emreder. Allah cc. Sana trafik kazası yaptırmaz. Sen kendine kaza yaptırırsın.
İş yaparken, “iş güvenliği ve iş sağlığı kurallarına uymak; aklın, bilimin, dinin emridir. Sen bu kurala uymazsan, kendine yazık edersin. Allah cc. Sana kaza yaptırmaz. Seni tehlikeye düşürmez. Sen kendi kendine ahmaklığından, zarar verirsin.” Allah cc. Aklını çalıştır, aklede, derinden düşün, yeterli düşünmüyorsunuz, diye uyarıyor.
Ölümümüzün imanlı, İslamlı olması için, hayatımızı- yaşantımızı, imanlı ve İslam ile sürdürmemiz gerekir. Bizler, aklımızı, zekâmızı, Allah’ın dinine, bilimine uygun şekilde; makul, mantıklı, sağduyulu, dinsel, bilimle sürdürmeliyiz. Hak ve hakikatten sapan olup; sapık, sapkın, batıl, küfür içine düşmemeliyiz. Azim ve gayretimizi bu hak ve hakikat yolunda, en dosdoğru şekilde sürdürmeliyiz.
1- Allah’ın her şeye gücü yeter. Allah’ı Esma’ül Hüsna ile öğrenip, bilmeliyiz.
2- Allah cc. Her zaman bizimle birliktedir. Bizde Allah cc. İle birlikte olmalıyız.
3- Allah cc. Her yaptığımızdan haberdardır. Biz de Allah’ı unutmamalıyız. Onun öğretisini göz ardı yapmamalıyız.
4- Allah cc. Ezelden ebede- sonsuza dek her şeyi en ince detayı ile bilir, görür, işitir. Gönlümüzden geçeni de bilir. Yarattığı her şeyden haberdardır.
5- Her an sorumluluk bilinci taşıyarak, yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın hesabını vereceğimizi düşünerek, bilinçli şekilde hareket etmeli, davranmalıyız. Hak ve hakikatten sapmamalıyız.
6- Allah’a olan kulluğu- ibadeti asla, katiyen, kesinlikle ihmal etmemeliyiz. Boş vermemeli, anlamazlık yapmamalıyız. Allah cc. İnsanlara ödev, görev, sorumluk, yükümlülük vermiş. Bunun hesabını sorar. Nasıl ki, devlet memuruna, amiri verdiği görevin hesabını sorduğu, yargıcın yargıladığı gibi; Allah cc. Da verdiği görevin hesabını sorar. İnsan başıboş yaratılmamış ve başıboş da bırakılmamıştır.
7- Allah cc. İnsanlara, varlıklara iyilik yapmayı, korumayı, yardım etmeyi, paylaşmayı emretmiştir. Kul hakkı Allah cc. Tarafından affedilmemektedir. Kul hakkı Allah cc. Tarafından bağışlanmamaktadır. Bugün liberal, kapitalist, serbest piyasa deyip, halkı kazıklayanlar, hak – hukukuna girenler; mahvolacaktır! Cehennemin Veyl ateş, duman, irin çukurunda sonsuza dek kalacaklardır. Ülkemiz insanlarına ve dünya insanlarına, varlıklarına verdiği zararın cezasını mutlaka ama muhakkak çekeceklerdir. Onları engellemeyen yöneticilerde sorgulanacaktır. Zalimler hak ettiği cezayı görecektir. Allah’ın adil olması, adaleti bunu gerektiriyor.
8- İnsanlara kötü, çirkin, yanlış, olumsuz muamele eden, işlem yapan, saldıran, zalimlik yapan, zulmeden, zalim katil katliamcı gaddar, haydut, eşkıya, terörist kişiler kahrolacak, mahvedilecek, cehennemin Veyl çukurunda ebedi kalacaklardır. 1979 yılından beri 43 yılda, 43 savaş izledim. Daha çok Müslümanlara, kâfir gâvurlar saldırıp, mahvetti. Bugünde Rus kâfir gâvuru, Ukrayna halkını, halkın her şeyini, 24 Şubat 2022 gününden beri mahvetmektedir! Rus zalim yöneticileri ve ona destek veren halkının %80’i hiç değişmemiştir. Destekçileri ile beraber Veyl çukurunda ateş içinde kalacaklardır. Allah cc. Böyle buyuruyor.
9- Rusya, Ukrayna’ya 48. Gününde de saldırılarını, savaşını sürdürüyor. Ukrayna’da taş üstüne taş bırakmadı! Bu kızıl komünist ateist dinsiz imansız kâfir gâvur; Afganistan, Azerbaycan, Gürcistan, Suriye, Libya’da da aynısını yapmıştı. Ukrayna saldırılarını, bu beş ülkede, savaşta, vahşet yapmış subaylarını, komutan olarak kullanıyor.
10- Müslümanlar bilgili, bilinçli, entelektüel, aydın, münevver olmalı. Öngörüleri ile olacak vahşetlere, birlik beraberlik içinde hazırlanmalıdır. Eğer Müslümanlar hak mümin hakiki Müslüman olabilselerdi, insanlık bu korkunç dehşet veren vahşetleri çekmezdi. Müslümanlar olumsuzlukları önlerdi. Ama ne yazık ki, üzgünüm ki, bu savaşlarda kâfir gâvurlar, kendine Müslüman diyen, ahmak cahilleri her pislikte kullanmaktadırlar.
Hep bizler yazdık, söyledik! Önemli olan âlemlerin Rabbi, Halikı olan, Yüce Allah’ın ne söylediğidir. Allah cc. En doğrusunu söyledi. Onun sözlerine bir bakalım. Dersler çıkaralım. İbret alalım. İrşat olalım. Feyiz alalım. Hidayete erelim, inşallah.
Furkan Suresi 77. Ayet: “ Ey Muhammed! De ki, duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak!
Şuara Suresi 183. Ayet: “ İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak, karışıklık çıkarmayın.”
Bakara Suresi 183. Ayet: “ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için; oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”
Bakara Suresi 190. Ayet: “ Sizinle savaşanlara karşı, Allah yolunda sizde savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.”
Peygamberimizin, dinimiz hakkındaki söz ve davranışları İlahi özelliktedir. Peygamberimiz boş konuşmaz. Boş, yararsız işler yapmaz. Sünnetleri de Allah’tandır. Peygamberimizi sav. Dinleyelim:
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “İnsanların en kötüsü, kötülüğünden dolayı, insanların kendisinden çekindiği kimsedir.”
“ Bir genç, ihtiyar- yaşlı bir kimseye, yaşından dolayı saygı gösterirse, Allah da ona, yaşlılığında, kendisine saygı gösterecek birisini hazırlar.”
“Benim için yeryüzü, temiz ve namaz kılmaya uygun kılınmıştır.”
“ Mümin, cana yakındır. İnsanlara yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.”
“ Hazreti Peygamber’e sas. Sordular. Hangi sadakanın verilmesi daha çok hoşunuza gider? Hazreti peygamberde; “ Su” cevabını verdi.”
“ İnsan ölünce, şu üçü dışında amellerinin sevabı kesilir. Bunlar; yararı süregelen hayır, yararlanılan ilim, dua eden hayırlı evlattır.”
Bir birey, aile, toplum, devlet, millet, ümmet, insanlık ancak bilinçli, samimi, takva şekilde İslam dinini, bilimi; ilimle, bilimle, irfanla yaşarsa, huzura, mutluluğa, rahatlığa kavuşur. Aksi halde birbirini yer, bitirir, tüketir, korkunç dehşet veren vahşetler yaşanır. Günümüzde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, galip zalim sapkın ülkeler, Birleşmiş Milletler adında bir küresel kurum oluşturdu. Daimi üyeliğini de ABD, SSCB, ÇİN, İNGİLTERE, FRANSA oluşturdu. Bunlardan herhangi biri bir olay için veto kararı kullanırsa, BM’den karar çıkmıyor. Zaten dünyanın başına bu zalim kâfir zalim gâvurlar bela olmuştur. Hedef; İslam dini ve Müslümanlar olmaktadır. Putperestler bazen birbirini de yemektedirler!
ABD, 1963- 1973 yılları arasında Vietnam’a saldırdı. Milyonlarca insan öldürüldü! Şehirler yakılıp, yıkıldı!
İsrail 100 yıldan beri Filistinli katletmekte, evlerini, kentlerini yıkmaktadır! Komşu ülkelere saldırmaktadır. ABD ve batıl sapkın Batı dünyası destek vermektedir.
Fransa, 1954 de Cezayir Müslümanlarını 10 yıl boyunca katletmiştir! 1,5 milyon Cezayirliyi katletmiştir. Sadece Afrika’da 26 ülkeyi sömürgeleştirmiştir. Ruanda’da iç savaş çıkararak, 1994 yıllarında 800 bin kişinin ölümüne neden olmuştur.
İngiltere, kendi öğrencilerine okuttuğu gibi; dünyada 172 ülkeyi sömürgemiz yapmıştık.
ABD, dünya üzerine 212 kez saldırıda bulunmuştur. Yanı ülkesinin yaşı kadar saldırı, savaş yapmıştır. Dünya üzerine 1,200 kadar kara, hava, deniz üssü vardır. Bunlarla ülkeleri kontrol ve denetim yapmaktadır.
Amerika, 2001- 2021 yılları arasında 30 NATO ülkesi ile ve diğer ülkeler ile 43 ülke ile Afganistan’ı yakıp, yıkmıştır! Kendi deyimi ile 247 bin sivili öldürdük, dedi! Afganistan’dan Batılı zalim katil katliamcı güçler; 31 Ağustos 2021 de ayrılmıştır. Ülkenin 7 milyar dolarına da el koymuştur!
Irak’a 17 Ocak 1991 de saldırdı. 2003 de işgal etti. İşgali 2012 yılına kadar sürdü. Hala, 2022 yılında da yine askerini tam çekmemiştir. 1,5 milyon Iraklıyı katletti! 500 bin Iraklı kadına tecavüz ettiler. Irak’ta işgal 34 batılı ülke ile yapıldı.
2011 yılında Suriye’de iç savaş çıkarıldı. 72 ülke savaşa müdahil oldu. 1200 kadar terör örgütü Suriye’de savaş çıkarmaktadır. ABD, PKK/ YPG denilen terörü örgütüne 70 bin silah, mühimmat vererek, ülkenin %35’ini işgal ettirdi. Kendi eğitti, donattı, kolladı.
Rusya’da rejim güçlerine destek verdi. Suriye’de taş üstüne taş bırakmadılar. Yakıp, yıktılar! Halep diye bir kent artık yok! Ülkemize 5 milyon kadar Suriye’den, savaştan kaçıp, sığınmacı geldi. Türkiye, Suriye’de barışı sağlamak için 4 askeri harekât yaptı. Güvenliği sağladığı bölgelere, 500 bin Suriyeli sığınmacı döndü. O bölgenin güvenliği, yönetimini, Türkiye sağlamakta, 6 milyon Suriyeli, Türkiye’nin kontrolünde, güvende yaşamaktadır. Şu ana kadar bir milyon Suriyeli öldü ama 12 milyon Suriyeli evlerinden kaçtı.
2011 yılında Libya’da iç savaş çıkardılar. 20 taneden fazla batılı ülke, Libya’ya; kara, hava, denizden saldırdı. Daha sonra Libya’yı bölüp, parçalamak için Hafter diye asker kökenli bir terörist bulup, desteklediler. Amerika, Rusya’nın Wagner askeri teröristleri, Avrupa ve Arap teröristleri, resmi hükumeti düşürmek için başkente kadar yaklaştı. Türkiye askeri destek verdi. İnsansız hava araçları ile Hafter ve batılı güçler durduruldu. Resmi hükumet kurtarıldı. Libya Hükumeti ile deniz anlaşması yapılıp, deniz sahalarımız birleştirerek, Akdeniz’e 30 kilometre genişliğinde bir deniz sahası kazandık. Yanı Akdeniz’i set çektik. Bunu Birleşmiş Milletlerde onadı.
Somalıya, Amerikalılar girdi. Dünyanın en fakir, açlıktan ölen ülkesi yaptı. Biz dünyanın tümünden fazla yardım yaptık. İslamcı teröristlerden korumak için askerimiz oradadır.
Amerika, Sudan’a saldırdı. İlaç fabrikasını, silah fabrikası diye bilerek vurdu. Ülkede terör ürettiler. Sudan ülkesini iki ayrı devlete böldüler.
Güney Afrika ülkesinde azınlıkta Müslümanlar var. Orada Müslümanlara işkencelerle soykırım uygulandı.
Ruanda da siyahi insanlar, canlar yaşıyor. Fransa orada iki büyük kabileyi birbirine düşürdü. 800 bin kişiyi birbirine kırdırdı, katlettirdi. Hem de silahla değil; kazma, kürek, balta, nacak gibi ev aletleri ile katliam yaptırdılar.
Fransa, 1954 yılından başlayarak, Cezayir’de 1,5 milyon Müslümanı katletti. Zaten bu batılı batıl sapkın manyak batılılar, dünyanın her yerinde katliam yaptı, yapıyor ve serserilikleri devam ettiği süreçte de yapacaklar! Bunlar insan olamadılar. İnsan olmak için İslam olabilmek gerekir. Ama doğru dürüst samimi Müslüman olmak gerekir. İslamcı terörist demiyorum. Zaten İslamcılık, İslam değildir. Bir sapkın ideolojidir. Bugün bin taneden fazla İslamcı terörist örgütü, batılılar kurdu. Batılılar, av köpeği gibi kullanmaktadır. Bunlarla Müslüman katliamları yaptırmaktadır. Kendi çıkarlarına hizmet ettirmektedir.
Dünde bir İlahiyatçı solcu profesör öldü. İslam ve Müslümanlarla dalga geçiyordu. “Horozdan kurban olur. Hatta deri ayakkabıdan bile kurban olur. Kurban eti ile içki içilir, gibi yüzlerce saçmalıklarla haftanın pek çok günü televizyonlardaydı.” Bunların medyada sayısı 42 tane olarak saptanmıştı. Farklı versiyonlarla dinimizi ve Müslümanları bozmak için İlahiyatçıların büyük çoğunluğu kullanılmaktadır. Bunları medya şöyle sıralıyor: Yaşar Nuri Öztürk, Mustafa İslamoğlu, Cemalnur Sargut, Mehmet Okuyan, İlhami Güler, Caner Taslaman, Emre Dormen, Edip Yüksel, Cemil Kılıç, İhsan Eli açık, Zekeriya Beyaz, Yine Mustafa adında başka bir İlahiyatçı profesör var. Tarikat ve cemaat liderlerinin büyük çoğunluğu da sapkındır. Öyle ki 3 yıl önce ölen bir cemaat lideri vardı; kendini resul olarak ilan etmişti. Mehdi olarak ilan edenlerde az değildir.
Bendeniz, solcu olan, ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk’ü 30 yıldan fazla süreçte televizyonlarda izledim. Müslümanlara ve Müslüman değerlerine, camiye hakaret ederdi. Müslüman düşmanı medya, sürekli televizyonlara çıkarırdı. Konferanslar verdirirlerdi.
İhsan Eliaçık denilen İlahiyatçı, kendinin Marksist, Leninist bir kişi olduğunu söylerdi. 2013 taksim Gezi terör olaylarında, terör örgütlerine destek verdi. Ama bir bir öbür dünyaya gidiyorlar. Hainliklerin ve samimiyetsizliklerinin hesabını mutlaka ama muhakkak en adil şekilde vereceklerine inanıyorum. İnsan kendine, ağzına, diline, sözlerine, düşüncelerine, davranışlarına sahip olmakla yükümlüdür.
Hele Fetö denilen kişi bir hain terörist çıktı.
Adnan Oktar ise sapıttı, cinsi sapık oldu. Böylesi; yüzlercesi var!
Müslüman bilge olmalı. Bilinçli olmalı. Samimi olmalı. Dindar olmalı. İdeolojisi olmamalı. İdeolojisi olursa, işte bu sapkın sapık sapan ilahiyatçılar gibi olmaktadır. Müslüman, ümmetçi olmalı. Evrensel olmalı. Cemaat ve tarikatın dar kalıpları içinde de olmamalı. İslam’ın evrenselliği, İslam’ın cemaati, peygamberimiz ümmeti kapsamında olmalı. Müslümanları hiçbir şekilde bölüp, parçalayıcı olmamalı.
Müslüman, zamanını en iyi şekilde değerlendirmeli. Samimi, doğru bilgili, hidayette, gerçek anlamda irşat eden, feyiz veren, hak ve hakikatten ayrılıp, ideolojik sapkınlığa düşen olmamalı. Kişisel ve cemaatsel çıkarlar için dini, Müslümanları satmamalı. Peygamberimize benzemeyip; zalim sapkın sapan sapıklara uymamalı.
Müslüman, mübarek insan olmalı. Mübarek demek; bereketli, hayırlı, iyi, yararı bol ve çok, feyizli, anlamlarına gelmektedir. Müslüman asla ve kesinlikle felsefi ve ideolojik sapkınlığa düşmemeli. Başkalarının av köpeği olmamalı. Bazı dini, ulvi günleri çok daha iyi değerlendirmeli. Hicri yılbaşı, Aşure günü, Mevlit, Regaip, Miraç, Berat, Kadir gecesi, Ramazan ve Kurban bayramları, Arefe günleri, Cuma günlerini çok iyi değerlendirmeli. Recep, Şaban, Ramazan aylarını çok daha iyi değerlendirmeli. Kur’ân ve peygamberimize uygun yaşamalıyız. Hain, ikiyüzlü sapkın ilahiyatçılara göre değil; gerçek İslam dinine göre yaşamalıyız. Hedef, amaç; Kur’ân ve sünneti yaşamak olmalıdır.
Müslümanlar, gerçek ve doğru anlamda mümin ve Müslüman olmadıklarından, dünyanın her tarafında; felaketler, fecaatler, perişanlıklar, zulüm yaşamaktadır.
Çin, Budist, komünist ülkesi; 100 yıldan beri Doğu Türkistan Uygur Türklerine asimile etmektedir. Sürgün etmektedir. Katletmektedir!
Budist Myanmar, ülkesindeki, Arakan Müslümanlarını 100 yıldan beri katletmektedir. 2017 yılında da ülkeden sürdü. Köylerini, evlerini yaktı.
Yine Budist, Hindu Hindistan, Keşmir Müslümanlarını katletmeyi sürdürmektedir. Ayrıca Hindistan’daki Müslümanlara da dinlerini yaşamada, başörtüsü takamda kanuni yasak getirmiştir. Yanı 2012 yılına kadar Türkiye’deki Müslümanların başörtüsü takma özgürlüğü yok iken, Hindistan gibi ilkel, geri, sapkın bir ülke yönetimin bunu yapmasını beklemek, hayal olur. Tüm sapık inanışlar, düşmanlıklarını İslam ve Müslümanlık üzerine kurmuşlardır. Biliyorlar ki, İslam öğrenilirse, kendi sapkın inanışları yok olacaktır.
Avrupa’nın ortasında, Sırp ve Hırvat teröristlerin ve de batılı emperyalistlerin destekleriyle, 1991- 1995 yılları arasında, Bosna- Hersekli Boşnaklara soykırım yapıldı. BM bu vahşeti soykırım olarak tanıdı. 250 bin Boşnak işkencelerle şehit edildi. Ayrıca Arnavutlar, Kosovalılarda ayrıca şehit edildi. Serepniça da, BM’nin Hollanda askeri korumasında olan sivil Boşnak halkı, göz yumularak, desteklenerek, 8 binden fazla sivil Boşnak Müslüman halk katledildi!
Yine 1991- 1995 yıllarında, Rusya, sadece bir milyon nüfusu olan Çeçen halkından 250 binini katletti. Başkentlerini, Grozni’yi yıktı, yaktı! Şimdi çeçen halkının Cumhurbaşkanlığına Kadirof adında Rus yanlısı birisini getirdi. Kadirof, çeçen halkını av köpeği olarak kullanmaktadır! Ukrayna ile savaşta çeçen askerleri, Rusya kullanmaktadır. Rusya SSCB döneminde kendine eklediği 15 cumhuriyeti ve şu anda içinde bulunan 83 federasyonu; saldırı, işgallerle kendine katmıştır. Batıl kâfirler her an saldırı halindedir. Şu anda dünyada 39 savaş ve saldırıları bulunmaktadır.
SSCB Rusya’sı, İkinci Dünya Savaşında Türk ve Müslümanları özellikle ön cepheye sürdüğü için, milyonlarca Türk ve Müslüman şehit oldu. Eğer böyle olmasaydı, Türk ve Müslümanların nüfusu bükünkinin iki katı olurdu.
İran hiçbir zaman İslam olamadı! Şii oldu ve hep Şiicilik yapmaktadır. İslam ülkelerini karıştırmakta, mezhep ayrımcılığıyla birbirine düşürüp, savaştırmaktadır. Terör çıkarmakta, çatışma ve savaş çıkarmaktadır. Yemen’de Şiileri, devlete karşı kışkırttı. 2015 yılından beri, 7 yıldır savaştırmaktadır. 7 yıl içinde 380 bin Yemenli öldürüldü! Açlıktan ölen çocukların sayısı yüzbinleri geçti! Lübnan’da Şii Hizbullah ile terör yapmaktadır. Suriye’de Şii olmayanları, Rusya ve Suriye rejimi ile birlikte katletmektedirler. Amerika da İran karşıtlığı ile ateşi artırmaktadır. İran, Osmanlı zamanında da Doğu İllerimizde tecavüz ve katliamlar yapmıştır. Azerbaycan ile Ermeni savaşında, Ermenilere her türlü desteği vermiştir.
Ermeniler, 1915 yılı sonrası 510 bin Türk, Kürt mümin kardeşlerimiz katletmiştir. Ama kendi soykırım yapmasına rağmen, Türkleri suçlamaktadırlar.
Ermeniler, 1991 yılında bağımsız devlet olan Azerbaycan’a 1992 yılında Rusya ve Batı batıl dünyası ile saldırmış. Azerbaycan’ın 1995 yılına kadar Karabağ Bölgesinde 7 İlini işgal etmiştir. 1,5 yıl önce Türkiye’nin de büyük destekleri ile bölge 1,5 yıl önce geri alınmıştır.
Zalim sapkın barbarlar hiç durmamış, durmadı, durmayacak! Ona göre Türk ve Müslümanlar birlik beraberlik içinde olup, kendilerini savunmaları için ellerinden gelen gayreti yapmalıdır. Dinsiz imansız zalim katliamcıların merhameti yoktur. En çok çocukları ve sivilleri katletmektedirler! Allah cc. Zalimlerin şerrinden mazlumları korusun deyip, tüm önlemler şimdiden alınmalıdır.
Hazreti Ömer ra. Diyor ki: Yanlış yaptığımızda, bizi uyarmazsanız, sizde hayır yoktur. Uyardığımız halde, sizi dinlemezsek, bizde hayır yoktur.”