İslam dini, insanlara; dünya ve ahiret için huzur, mutluluk, kolaylık, rahatlık getirir. Dünyayı güzel, iyi; ahireti cennet yaptırır. İslam dini, insanlar için bir yaşam kılavuzudur. İnsanı iyi, güzel, hayırlı, yararlı, dosdoğru, ilme, bilime sevk eder. İnsanlara ihtiyacı olan tüm iyi, yararlı niyet, duygu, düşünce, eylemleri sunar. İnsanların, ailenin, toplumların, devletlerin olgunlaşıp, gelişmesini sağlar. İnsanlara ödev, görev, yükümlülük, sorumluluklarını dosdoğru şekilde, peygamberimizi aracılığıyla öğretir.
İslam dininin yerini hiçbir beşeri düşünce, felsefi görüş, insani görüş, ideoloji tutmadığı gibi; bu görüşlerin tümü, hak din İslam dinine karşıdır. Hepsi hep bir ağızdan, İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmaktadırlar. Bu, bugünlerde İslam ve Müslüman düşmanlığı, aşırı sağcılık ile faşizm, Nazizm, bağnaz Haçlı anlayışı, yabancı düşmanlığı ile Batıda artmaktadır.
İslam dini vahiy dindir. Allah cc. Tarafından, Cebrail aracılığıyla Peygamberimize bildirilmiş. Peygamberimiz de; ezberlemiş, yazdırmış, ezberletmiş, yaşama şekline dönüştürmüştür.
İslam dinin pek çok özelliği, insanları yüceltir, iyileştirir, Hakk’a kul, insanlara hizmet ettirir. İslam dini olmadığında; vicdan, insaf, güzel ahlak, doğru davranış, insaniyet, tevekkül oluşmaz. İslam dini tüm âleme nizam, intizam, düzen, yüksek ahlak, edep, hayâ, doğruluk, dürüstlük, adalet kazandırır. İslam dinin yerini hiçbir felsefi, ideolojik görüş tutmaz. İslam, Allah iradesi, sözü, anlatımıdır. Diğerleri sapkın, sapık insanların safsataları, yalanları, yanlışları, kötülükleridir.
Kur’ân ayetleri, âlemlerin Yüce Rabbi olan Allah’ın sözleridir. Yüce Allah’ın anlamını verdiği cümlelerdir. Anlamda, anlatımda, sözlerde, açıklamalarda, tümcelerde Yüce Allah’a aittir. İnsan düşünceleri ile karşılaştırılamaz. Hele sapkın sapık olan hainlerin, sapıkça düşünceleri ile hiç karşılaştırma yapılamaz.
İslam dini, insanlığın, toplumların iyileşmesi için, olması gereken bir nizam, düzen, intizam, İlahi sistemdir.
Dinsiz bir toplum olmaz. Olursa; korkunç vahşet dolu dehşetler olur! Haçlı Seferleri, Moğol saldırıları, Birinci ve İkinci dünya savaşları, emperyalizmin, Siyonizm’in, komünizmin, faşizmin, Nazizm’in, firavunların vahşetleri olmuştur.
Dinsiz bir insanın normal, dinsiz bir toplumun medeni, uygar, olgun, merhametli olması mümkün değildir. Biz bunu dinler tarihinden, insanlık tarihinden beri biliyoruz. İslam, İslam inancı, İslam ibadeti, İslam ahlakı, İslam muamelatı, İslam hukuku, İslam medeniyetin yaşanmadığı bir dünyada medeniyet, uygarlık olmaz, olmamaktadır. Bugün dünyayı felakete, fecaate, faciaya, dehşete, vahşete sürükleyenler; İslam düşmanları ve onların mankutlarıdır. Bunun İslam düşmanı zalim kâfirler de biliyor. Ama atalarının sapıklıklarından vazgeçme zorlarına gidiyor.
İslam dini hak dindir. İslam dini dışındakilere batıl dinler denmektedir. Bu tabir yanlıştır. Zira sadece ve ancak İslam dini vardır. İslam dini dışında din yoktur. Bozuk, çürük, kokuşmuş, hurafeler, inanışlar vardır. İslam dini rabbani bir din olup, hak dindir. Tevhit dinidir. Diğerleri batıl inanışlar, itikatlardır. Ben din demiyorum. Allah’ın gönderdiği bir Musevi, Hıristiyan dini yoktur.
İslam dininde tapınmak yoktur. Allah’a ibadet vardır. Diğer bozuk inanışlar gibi eşyaya, bireye, heykellere tapınılmaz. Ruhilik yoktur. Maddi varlıklara tapınılmaz. Bugün de dinler ve sapkın mezhepler tarihini okuduğumuzda, hala pagan inanışların var olduğunu görüyoruz. Hayvanlara, cisimlere, varlıklara pagan inanışlarında tapılır. Aya, güneşe, yıldızlara, eşyalara, hayvanlara tapılır. Ateşe, şeytana tapılır. İnsan tapılır. Putlara tapılır. Dünyada şu anda 43 bin batıl sapkın inanış olduğunu söyleyenler var.
İslam dininin sahibi, sözü, anlamı, içeriği Yüce Allah’a aittir. İslam dininin adını da Allah cc. Koymuştur. Kur’an, diğer sapkın sapık inanışlar gibi, insan felsefesi değildir. Diğer inanışların Allah cc. İnancı bile doğru değildir. Peygamber anlayışları da sapkıncadır. İbadet anlayışları, Allah’a yapılmaz. Yapılanlarında aslı astarı yoktur. Saptıkçadır. Allah’tan başkalarına ibadet ederler. Kutsal kitaplarının Allah cc. İle bağlantısı yoktur. İnsan uydurması, kurgusu, düzmecesi, safsatasıdır. Aklı, zekâyı doğru kullanmazlar. Şeytanı ve sapkın nefis ile davranırlar. Mükemmel özellikleri yoktur. Pagan inanışlıdırlar. Dini, sosyal, kültürel yönden sapkındırlar. Sihirbaz, kâhin, filozoflara inanırlar. İslam düşmanlığını alabildiğine yaparlar. Allah cc. Sözcüğünü bile kullanmazlar. Tanrı dediklerinde de, bir olan Yüce Allah’ı kast etmezler. Hala Şaman gibi bir pagan özellikleri vardır. Şaman inanışında tanrı diye onlarca eşyaya, varlığa tapınırlar.
İslam dini, Yüce Allah’ın sadece ve ancak tek hak dinidir. Evrenseldir. Tüm insanlığa gelmiştir. Diğer peygamberler gibi, belli bir kavime, bölgeye, yöreye gelmemiştir. İslam dininden başka din, Müslümanlardan başka doğru inançlı insan yoktur. Müslüman sadece ve ancak İslam dinine inanır ve yaşar. İslam ve Müslümanlıktan başka beşeri, felsefi, ideolojik görüşe inananlar, sapkın sapıktır. Müşriktir. İslam dini; akla, doğru bilgiye, ilme, irfana, hikmete, yüksek bir değer verir. Adil ve dosdoğru olan İslam dinine inananlar da, İslam özellikli olmalıdır. Yalancılar gibi, halkı aldatmak için, İslam değerlerini kullananlara asla inanmamalı.
İslam dininde binlerce konu hakkında; açık, net, dosdoğru bilgi vardır.
1- İtikat, inanç konusunda bilgiler bulunmaktadır. İslam dininde inanç- itikat çok önemlidir. Şaşma, yanılma, bozulma, eksiklik, ekleme asla olmamalıdır. İslam imanı kesinlikle yalan ve yanlış kabul etmez. İmanı bozuk olanlardan, Müslüman olmaz. Allah cc. İnancı, Esma’ül Hüsna üzere olmalıdır. İslam inancı konusunda bazı ilahiyatçılar, bilerek yalan, yanlış söylemler, yazılar halka söylemekte, yazmaktadır. Emperyalizmin, Siyonizm’in uşaklıklarını yapmaktadırlar.
2- Ameli hükümler vardır. Bunlarda eksiklik olabilir. Ama yalan ve yanlışlık, bilerek asla olmamalıdır. İslam dinini, samimiyet dinidir. Sahtecilere bu konuda olanak ve fırsat verilmemelidir. Türk televizyonlarının sapkın olanları, Kurban Bayramı arifesinde bir ilahiyatçı ve felsefeci profesörü canlı olarak yayına bağladı. İslam dininde, Kur’an’da kurban kesmek, kurban etmek var mı? Diye sordu. O da kurban etmek yoktur. Peygamberde kurban kesmemiştir, dedi. Bu profesör, onlarca sapık televizyonu tarafından kullanılmaktadır.
3- Ahlakı hükümlerde İslam merkezlidir. Aklen, kalben, gönülden ahlaklı olmalı. İslam ahlakı taşımalı. İslam ahlakı taşımayanların, ibadetleri de kabul olmaz.
4- Müslüman, ilim merkezli hareket edip; Kur’an ve sünneti harfiyen yaşamalı. Kur’an ve sünneti yaşamayanların, Müslüman olarak kendine, aile halkına ve insanlığa pek yararı dokunmamaktadır. Aklı, doğru bilgiyi yerinde ve dosdoğru kullanarak İslam dinini yaşamalı. Bugün böyle olanların sayısı çok azdır. Pek güzel örnek olamamaktadırlar.
5- Dünyada şu anda 6,5 milyon Türkiyeli Türk- Müslüman var. 3,5 milyon Türk -Müslüman ‘da yurt dışına yaşamış ve ülkemize dönmüştür. Bunların bilgisi, güzel örnek oluşu, birlik ve beraber halinde davranışları pek olmadığından, ülkemize ve Müslümanlığa pek yararları olmamaktadır.
6- Neden birlik ve beraberlik içinde değil, Müslümanlar, dersiniz? Çünkü bölgecilik, ırkçılık, ayrımcılık, cemaatçilik, tarikatçılık, kültür farklılığı, ideolojik ayrımcılık, ideolojik farklı sapkınlık gibi yüzlerce nedenle bir ve beraber hareket edememektedirler. Hatta camileri bile farklıdır. Allah cc. Akıl fikir versin.
7- Müslüman aklını, Kur’ân ve sünnet ile kullanmadığında, birlik ve beraberlik sağlayamaz, sağlayamamaktadır. Aklı dosdoğru kullanmak çok önemlidir.
8- Aklı doğru kullanamayanlar; irşat olamaz, feyiz alamaz, ilham alamaz, hak ve hakikati kabul edemez. Edememektedir.
İSLAM DİNİNİ, MÜSLÜMANLIĞI ÖĞRENMEYE BAŞLAMADAN ÖNCE; “Kul hakkına girmekten, haram işlemekten, çalmaktan, hırsızlık yapmaktan, gasp etmekten, başkalarının hakkını yememekten kendimizi temizlemeliyiz. Aksi halde, İslam dininin, Müslümanlığın pek insana, topluma, devlete faydası- yararı olmaz. Haramla beslenen, haram yiyen, içen, işleyen, giyen bir insana; İslam dini pek yarar sağlamaz. Haramlar, insanın genlerini, kanını, ruhunu, ahlakını bozar. Haram yiyenden, içenden, giyenden, işleyenden âlim olmaz, evliya olmaz, takva mümin Müslüman olmaz. Bugün kendine Müslümanım diyenlerin; %76’sı elektriği kaçak, hırsızlık ederek kullanmaktadır! Suyu kaçak kullanmaktadır! Fırsatı bulduğunda kamu mallarını çalmaktadır.
Ülkemizin deniz kıyısında 28 İli vardır. Kıyılar halkındır, kamunundur. Haramzadeler bu kıyıları yağmalamıştır. Ülkemizin 15 İli, komşu ülkelerle sınırdır. Bu İllerden kaçakçılık çokça yapılmıştır. Kamu ve özel mallar hala yağmalanmaktadır. Vakıf malları kaçak ve ücretsiz kullanılmıştır. Devlete ait olan araziler yağmalanmıştır. Yağma, çalma, hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık zirve yapmıştır! Kul hakkı kavramı dikkate alınmamaktadır. Bunları yapanların iyi Müslüman olması mümkün değildir. Zaten de olmamaktadır. Zaten ben Müslümanım diyenlerde artık çok değildir. Herkes kendine İslam, Müslümanlık karşıtı bir felsefi, ideolojik görüş bulmuştur.”
Yine de dürüst insanlara diyorum ki: İslam dinini, Müslümanlığı iki ilmi, bilimsel koldan öğrenmeye çalışmalı. Dini ilimleri öğrenirken, pozitif- akli ilimleri de mutlaka ama muhakkak öğrenmeli. İnsan kuş gibi iki kanatlı olmalı. Din ilimleri de, akli ilimleri de Allah cc. Katındandır.
İslam ilimlerini öğrenirken; Kur’ân ilmini, hadis ve sünnet ilmini, fıkıh ilmini mutlaka öğrenmeli.
Kur’ân okumasını mutlaka öğrenmeli. Kur’an okuduktan sonra anlamını de muhakkak öğrenmeli.
Kur’an okuduktan sonra manasını- anlamını da meal ve tefsirden bakmalı. Bilerek, Kur’an okumalı.
Hadis, sünnet ilmide öğrenmeli.
İtikadı fıkıh, akait, ameli fıkıh, vicdanı fıkıh da öğrenmeli.
İlmihal öğrenmeli. İslam ahlak ilmini mutlaka öğrenmeli. Ahlakı olmayanın, itibarı, saygınlığı, değeri, önemi, kıymeti olmaz. Kötü örnek olur.
İslam ilimlerinden; dinler tarihi, mezhepler tarihi, İslam tarihi, peygamberler tarihi, siyer, tefsir, hadis, sünnet, tevhit, fıkıh, İslam ahlakı, tasavvuf gibi ilimleri bilmeyenden; bilgin, bilge, âlim, olmaz. Kur’an Arapçası da bilmek gerekir.
Bütün bu dini ilimleri öğrenirken, mutlaka, muhakkak akli ilimlerden en az 15 bilimsel dal öğrenmeli. Sadece medrese öğrenimi yetmez. Dünyayı, uzayı, yeryüzünü, yeraltını, Allah’ın yarattıklarının özelliklerini de bilmeli. Bilen ve bildiği hak değerlerle yaşayan iyi, güzel insan olur.
Kur’ân ilmini, hem sözünü hem de anlamını öğrenmeli. Anlamını öğrenerek, okumak, çok daha büyük sevaptır. Kur’ân’ın tüm inceliklerini öğrenmeli. Peygamberimiz gibi anlamaya çalışmalı. Aksi halde sapıtıp, şaşırıp, sapkınlaşırsınız. Meal ve tefsirini öğrenmeli.
Hadis ve sünnetleri de öğrenip, yaşam tarzı yapmalı.
Dört hak mezhep konusunda bilgili olmalı. Mezheplerin bazı eksikleri vardır. Şu anda Kurban bayramındayız. Kurban kesme, ayetlerle bildirilmektedir. Hanefi, kurbana vacip derken, vacip farz gibidir. Diğer 3 mezhep sünnet demektedir. Cuma namazı kılma konusunda da ayrılıklar vardır. Cuma namazını kadınların kılması, bayram namazını kadınların kılması konusunda da farklılıklar vardır. Bu hükümlere uyanlar, kendini ibadetten yoksun bırakmaktadır. Mezhepler, âlim kişilerin sözleridir. İnsanlar yanlış yapabilirler. Kur’ân ve peygamberimizin ibadet yaşantısını örnek almak gerekir.
Müslüman; imanın şartlarını çok iyi bilip, kuşkusuz- şüphesiz, eksiksiz uymalıdır. İman, kuşku, şüphe, eksiklik, yanlışlık kaldırmaz.
Müslüman şu değerleri korumalı:
1- Dinini muhafaza – koruma etmesi.
2- Kendini muhafaza- koruması.
3- Aklını koruması, hastalıklardan koruması. Kirletmemesi.
4- Neslini koruması,
5- Malını, mülkünü, servetini koruması.
6- İffetin, namusun koruması, olarak bildirilmektedir.
İster hak din İslam bilgisi olsun, bilim bilgisi olsun, hayatta bizleri koruyan bilgiler olsun; dini bilgi gibi çok önemlidir.
Dini bilgileri uygulamayan, iki âlemde rezil, sefil, perişan olur.
Bilime uymayan da perişan olur.
Hayatta bizleri, trafik kazalarından, iş, ev kazalarından koruyan bilgilerde önemlidir. Bunları önemsemeyip; heder olanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir.
İnsanı yücelten bilgidir.
Ama ben yararlı bilgiden söz ediyorum. İnsanı perişan eden, zararlı bilgilerde vardır.
Peygamberimiz şöyle dua ederdi: “ … Allah’ım! fayda- yarar vermeyen ilimden, huşu- huzur duymayan kalpten, doyma bilmeyen nefisten ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırım.”
İnsan, İslam imanı ile istikamet üzere, din ve bilim üzere yaşamalıdır. Bilimde din gibi önemlidir.
İstikamet; dosdoğru olmalıdır. Hedefe varmalıdır. İman sağlam, ibadet hak, ahlak İslam, sosyal ve ticari ilişkiler hak olmalıdır. Dosdoğru olunmalıdır. Müslümanlık bunları gerektirir.
Mevlana ra. Hazretleri diyor ki: hak yolunda hakikate varmak, sözle olmaz. İnandığını yaşamakla olur.”
Süfyan-ı Sevri diyor ki: “ erdemli- olgun kimse için gurbet olmaz. Cahile de vatan bulunmaz.”
Sadi Şirazı der ki: “ İyileri besleyen kötülük görmez. Ama kötüyü besledin mi, kendine düşmanlık edersin.”
Mehmet Kasap eğitimci öğretmen diyor ki: “ Allah cc. Sevgisi, İslam dini sevgisi, peygamber sevgisi, bilinci bilgisi bulunmayanda; değer yargısı olmaz. Yaptığı işlerden zarar- ziyan görünür. Dinsiz kişiler çoğaldıkça, arttıkça, devlet bile baş etmekte çok zorlanır. Bunun için devlete düşen birinci aslı, esaslı görev; insanları bilinçli Müslüman yetiştirmektir. Yüce Allah’ı sevmeyen, hiç kimseyi sevmez. ”
Bugün, Müslüman olduğunu düşündüğünüz, binlerce insan, inanç- iman, yanlış düşünce nedeniyle İslam dini dışında kalmıştır!
Allah cc. İnancı; Esma’ül Hüsna üzere değilse,
Kur’an’a samimice dosdoğru inanmıyorsa,
Peygamberimize sav. İnanmıyor, dışlıyor, ileri- geri düşünüyorsa; İslam olmaz, Müslüman olmaz. Bugün peygamberimiz dışlayan bir ilahiyatçı grup türemiştir. Bu durum tevhit ve şehadet inancına terstir, zıttır, aykırıdır.
Kur’ân ’da peygamberimiz sav. İle ilgili pek çok ayet vardır. Peygamberimize sav. Uyulma ayetlerde emredilmektedir. Ancak sadece 4 ayette “Muhammed” adı geçmektedir. Bunların ikisinde Resûlullah adı kullanılmıştır. Seksen altı ayette, Resul denmektedir. 17 ayete bizim Resulümüz, O’nun Resulü ayeti geçmektedir. Bütün bunca ayetlere rağmen, peygamberimizi dışlayan ilahiyatçı satılmışları eleştiriyor, kınıyor, yeriyor, Allah’a havale ediyorum.
Ziya paşa der ki: “Milli, manevi ahlakı olmayan milletin, medeniyeti olmaz.”
Takva Müslümanlar, sonsuza dek cehennemde yaşayacaklar. İslam olmayanlar ise sonsuza dek cehennemde kalacaklardır. Zalimler, kâfirlerin cehennemde kalacağı bildirilmektedir.
Cennette; her istediğimiz yerine getirilecek.
Sürekli barış, huzur, mutluluk, rahatlık olacak.
Beden ve ruh olarak en iyi, güzel şekilde yaşayacaklar.
Manevi olarak tatmin olacaklardır.
Allah’ı görecekler ve Allah ile konuşacaklar.
Bütün hal ve hareketler, edep içinde olacak.
Cennet, dünya gibi olmayacak. Orada yaşamak farklı özellikte olacak.
Cehennemde kalacak olan zalimler, kâfirler sonsuza dek kalacak. Ateş, duman, irin içinde yanıp duracaklar.
Koçi Bey der ki: “Adalet, ömrün uzamasına neden olur.”
İnsan bir tümce- cümle ile Müslüman olur. Bir cümle ile de Müslümanlıktan çıkar; kâfir olur. Bunun için Müslüman ne dediğine, yazdığına, söylediğine, yaptığına dikkat etmeli.
Müslüman, farz ve sünnet ibadetlerini yapar. Yaptıkça da, kötülüklerden uzaklaşır. Eğer kötülüklerden uzaklaşmıyorsa; kendini çek yapmalı, çeki düzene sokmalı.
Ankebut suresi 45. Ayette; namazın insanı kötülüklerden, çirkinliklerden hayâsızlıktan alıkoyduğu anlatılmaktadır. Ama bugün böyle olmadığını görüyoruz. Demek ki, gerçek anlamda samimice namaz kılınmıyor.
Atai diyor ki: “Üç şeyi kötü günlerde dene; dostunu, eşini ve sabrını.”
İnsanlar genelde, ayete göre 3 gruba ayrılır. Bunlar:
1- Ölçü, denge ve adaleti tanımayıp, zulme- haksızlığa girenler. Bunlar Allah’a karşı kulluk bilincini yitirmiş. İnsanların hak ve hukuklarını gözetmeyenlerdir. Bunlar insanlara haksızlık eder, zalimlik ederler.
2- Dosdoğru hak yolu, doğru yolu izlerler. Hak ve hukuku gözetirler. Böyle tanırlar.
3- Hayra koşarlar. Olumlu anlamda daha ileri bir aşamaya ulaşırlar. Bunlar herkesin hak ve hukukunu korurlar.
4- Allah cc. Pek çok ayette zalimler, zulmedenler cehennemde olacak, demektedir.
5- Takva Müslümanlar cennette olacak, denilmektedir.
LÜTFEN! İSLAM DİNİNE DAVET EDİN, ÇAĞIRIN, İSLAM DİNİNİ İNSANLARA ÖĞRETİN, ANLATIN, İSLAM İLE EĞİTİN, İSLAM’I İNSANLIĞA BİLDİRİN Kİ; ÇOK ÇOK ÇOK SEVAP ALASINIZ.
İslam dinine davet, âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın emridir, peygamberimizin sav. Sünnetidir. Bir kişiye İslam dinini öğretirseniz, kıyamete kadar sevap alırsınız. Bir kişiyi Müslüman etmeye vesile olmuş iseniz, dünyalar kadar sevap alırsınız. Bir kişinin de İslam dininden çıkmasına, başka ideolojiler, sapkın felsefi görüşler edinmesine sebep olursanız, kıyamete kadar günahınız devam eder. Bir yol- çığır aç ki, hak olsun. Hakikate varsın. İslam olsun. Yüce Allah’ın dinini yayın ki, iyi insanlar çoğalsın.
İnsanlara hak din İslam’ı öğretin, İslam ibadetlerini eğiterek, öğretin. Allah cc. Kur’ân, peygamber, ilim öğretin. İyilik yapmayı benimsetin. İyilik hareketini yayın. Kötülükleri, çirkinlikleri, yalanları, yanlışları ortadan kaldırın. Bu hem eğitim- öğretimle, hem de yasa ile olur. Dini tebliğ edin. Tebliğ farz ve sünnet olan çok önemli bir ibadettir.
Al-i İmran suresi 3/104. Ayette mealen Yüce Allah cc. Buyuruyor: “ Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men eden, bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”
Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Nefsim kudreti altında bulunan, Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder ve kötülüklerden yasaklarsınız, ya da Allah size azap eder! Sonra Allah’a yalvarırsınız. Fakat duanız kabul edilmez.”