İslam dini yaşanmayınca; bireyin, ailenin toplumun huzurlu, mutlu olması, güvende olması mümkün değildir.
İslam dini, insanı; insanlıklı, insancıl, insaniyetli, merhametli, insaflı, merhametli, dürüst, adil yapar. İslam dini yaşanmayınca, bireyin suç işlemesini, hiçbir hukukla, emniyet gücü ile askeri güç ile, güvenlik görevleri ile sağlamak mümkün değildir. Zararlıya vur emri çıkarsan bile, suç işlemeyi önlemek mümkün değildir. Bugün anarşistler, şiddetçiler, teröristler, hırsızlar güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilmesine rağmen, suç işleme engellenememektedir. Hatta emniyet güçleri, kolluk kuvvetleri, yargı mensupları, en çok okul okuyan, doktorlar bile çok fazla suç işlemektedir! Öyle ki, terör örgütü mensupları ile işbirliği içinde suç işlemektedirler!
Haram, suç işlemeyi önlemek için öncelikle; hak, hukuk, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, irfan, irşat, tebliğ, feyiz, hikmet merkezli eğitim- öğretim yapmalı. İnsanların beynini, kalbini, ruhunu, genlerini bozacak, öğretilerden sakınmalı. Hiç bir olumsuzluğu, kötülüğü beyne göndermemeli. Kirletilen beyin, bilinçaltı, kalp, ruh, genlerin yeniden temizlenmesi çok zor olmaktadır. Bunun için bebeklere, çocuklara, gençlere, inanlara olumsuz bilgi, mesaj, görsel vermemeli.
İslam dini ilimdir, İlahi bilgidir. Rabbanidir. İnsan bilgisiyle karşılaştırılamaz. İnsan aklını İslam bilgisi ve pozitif ilimle işlettiğinde, iki âlemde zarar görmez. Allah cc. Etkin, yetkin, eksiksiz bir varlıktır. Ezelidir, ebedidir. Âlimdir. Pek çok sıfatı ilimle ilgilidir. Kur’ân ’da ilim bilgileri öne çıkar.
İslam dini hükümleri tatbik edilmeli. Yaşama uygulanmalı. Anlaşılıp, doğru yaşanmalı. Bilmeli. Bilgi bilmeli ki, yaşayabilelim. Gerçekleştirebilelim. Bilmeden hak anlamda yaşantı olmaz. Olmamaktadır. Kur’ân bilgileri kesin ve doğru, mutlak doğru ve gerçek bilgi kaynağıdır. Öyle varsayım, faraza, teori değildir.
Bilgili olmak için Allah’a dua edip, stratejik pedolojik yol ve yöntemlerle öğrenme gerçekleştirmeli. Aklı doğru kullanmalı. Akıl, din ve bilimle kullanılırsa, doğru kullanılmış olur. Bugün dine değer vermeyenler sapıtmışlar. Hep yalan ve yanlış yapmaktadırlar. Bilime değer vermeyenlerde, eksik işler yapmaktadır.
Akıl olmasa, dinde, bilimde olmaz. Akıl çok önemlidir. Allah cc. Akıllı insanlara din göndermiştir. Bugün bazı din bilmezler, nakil bilgisi akıldan önemlidir, derler. Akıl olmazsa, nakil bilgisini hangi beyin anlayacak? Dinde, akılda, zekâ da çok önemlidir. Sıralamaya koymamalı. Hepsi değerlidir.
Bilimsel bilgi edinmek için düşünmek, sezgi yapmak, hayal kurmak, araştırmak, gezi, gözlem, inceleme, denetleme yapmak çok önemlidir. Bunları yapmayanlar, bilim ve teknikte ilerleyemezler. Hala taş devrinde yaşarlar.
Pozitivistler, bilimi, bilim elde etmeyi, deney yapmayı savunur. Akılcı düşünür. Dine önem vermezler. Oysa din ve bilim birlikte kazanılırsa, insan vahşi haydut katil olmaz. Bugün dünya katliamcı katillerin eline kalmıştır. 200 devlet başkanından 2 tane akıllı lider bulmak mümkün değildir.
İnsanlar bilgi edinmeyi, akıl, zekâ, beyin, beş duyu organı ile elde ederler. Kesin doğru bilgi edinmek için, daha önce doğru bilgili olmak gerekir. Yanlış bilgilerle beyin doldurulmuş ise, doğru bilgiyi kazanım haline getirmek zor olur. Yanlışa uşaklık etme durumu yüzünden, doğruyu kabul etmez. Marifetli kişiler bilgileri farklı yol ve yöntemlerle elde ederler.
Kur’ân ilme, irfana, hikmete, sanata, mesleğe, gelişmeye, bilgi ve türevlerini elde etmeye çok büyük önem vermiştir. Doğrudan ilimden 105 defa söz eden ayetler var. Ama ilim- bilim- bilgi ve türevlerinden söz eden ayet sayısı; 750’den fazladır. İslam dini, ilme – bilime çok büyük önem ve değer vermektedir. Yararlı ilim öğrenme teşvik edilmiştir.
İlim öğrenmek her Müslümana, kadın ve erkek her Müslümana farzdır.
Bugün sofilik edip, çocuğunu okula göndermeyen, okuma- yazma bile öğrenemeyen milyonlarca cahil cühela vardır.
Allah cc. Ayetinde, sakin cahillerden olma, ayeti ile insanları uyarmaktadır.
Allah cc. Bilenleri üstün tutmuştur. Bilenlerle, bilmeyenler bir olmaz, ayeti ile bilenleri övmüştür.
İnsan, akıl, irade, bilgi öğrenme ve yaşama sahibi olan akıllı bir varlıktır. Okur, yazar, öğrenir, bilir, bilme çalışması yapar. Bildiği ile yaşar. Bildiği il yaşamadıktan sonra, bilmenin de pek kıymeti olmaz.
Bilgiyi pedagojik yol ve yöntemlerle öğrenmeli ve öğretmeli. Öğretmenliğin bir meslek olduğu unutulmamalı. Herkes süreklilik, sistematik içinde öğretemez. Doğru bilgi öğrenmek amaç, hedef olmalı. İdeolojik sapkınlıklarla, saçma sapan, bozuk, zararlı, yalan, yanlış bilgi öğrenmekten sakınmalı.
Bilim gelişen ve değişen bir olgudur. Her bilgiyi kesin dosdoğru diye hemen uygulamaya çalışmamalı. Deneye tabi tutmalı. Bilimde, bugün doğru bilinenler, yarın tamamen yanlış çıkmaktadır. Bu durumu asla hiç unutmamalı.
Bilgi kesin doğru, mutlaka doğru olmalıdır. Yanlış bilgiler doğru hedefe ulaşılamaz. Taklit ve şüpheye dayalı bilgi edinmekten sakınmalı.
Haber doğru olmalı. Her habere doğru diye inanmamalı. Araştırma, inceleme, sorgulama yapmalı.
Kur’ân ve sünnetler, nakil bilgilerdir. Doğrudur. Ama bilgiyi de doğru yorumlamak gerekir.
Akıl aldığı bilgileri, akıl süzgecinden geçirmelidir.
Ancak sadece akl-i selim olanlar, sağlam akıllı olanlar, sağduyulu olanlar; hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, gerçek ilim, hak din İslam anlar. Sağduyulu olmayanlar, bu değerleri reddeder. 124 bin peygamber, âlimler, veliler, tüm ilmi eserler okunsa da, anlamazlar, anlamak istemezler. Çünkü akıllarını doğruyu yanlıştan ayırma gücünü kullanmak istemezler. Onlar gerçekten hikmet sahibi değillerdir. Onlar duyu organlarını, kalp, gönül, beyin, ruhlarını çalıştırmazlar. Onlar hakkı, hakikati anlamamak için, doğru ve gerçekleri görmemek, duymamak, anlatmamak için duyu organlarını kullanmazlar. Bu durum Ankebut suresi 43. Ayette ve bakara suresi 171. Ayette anlatılmaktadır.
Oysa Allah’ı ve söylediklerini tanımak için Kur’ân, peygamberimiz sas. Ve evrende açık kanıtlar vardır. Bunu Allah cc. 20- 21. Ayette açıklamaktadır. Evreni araştırıp, incelediğimizde; astronomi, jeoloji, biyoloji, doğa bilimleri okuduğumuzda, Allah’ı anlar, görür, kavrarız. Kavrayacak beyin vardır. Bu beyini hakça işletmek de marifettir.
İnsan doğruyu, gerçekleri anlamak istemezse; ona ilmi, bilimin gerçeklerini, dini- imanı anlatamazsınız. O ruhu ile genleri ile akılsızlığı ile her hak olanı reddeder. Bunun içindir ki; çocuklara, bebek yaşından itibaren hak olanı anlatmalı. Kötü, çirkin, zararlı, batıl olanı beynine göstermemeli. Onlar hak ve hakikati, Allah cc. Peygamberi kabul etmemek için; dinsizliği, deizmi, ahlaksızlığı kabul ederler. Kendilerine yüzlerce tanrı, yalancı peygamber bulurlar. Şamanlarda öyle yapmıştır. Hindu ve Budistlerde pek çok tanrı edinmiştir.
İnsan aklının almadığı, alamayacağı bilgileri düşünürken, sapıtmamalı. Çünkü aklın kapasitesi sınırlıdır. Anlaması da sınırlıdır. Anlayacağı değerlerle yaşamalı.
Akıl çok önemlidir.
Ruh çok önemlidir.
Aklı doğru kullanmalı.
Bugünde aklı doğru kullanmayanların başına pislik yağmaktadır.
Aklı hak din İslam ve bilim kılavuzluğunda kullanmalı. Aksi halde ayaklar ve baş çok çeker!
Bir Müslüman en ideal, üstün, yetenekli, becerikli olmalıdır. Şu özellikleri elde etmek için eğitim- öğretim, kurs mutlaka görmeli. Şu özellikleri kazanmalı:
1- Çok iyi, yüksek eğitim- öğretim görmeli. Kariyer yapmalı.
2- Bir dalda mutlaka yüksek uzman olmalı.
3- Bilim insanı olmalı.
4- Mutlaka bir sanat, meslek sahibi olmalı.
5- Aranan kaliteli eleman olmalı.
6- Sıradan insan olmamalı.
7- Toprak ile ilgilenmeli. Tarım ve hayvancılık yapmalı.
8- Toplum olarak kendimize yeter duruma gelmeli.
9- Doğru haber ile işlem yapmalı.
10- Dinimizi ve bilimi doğru kaynaklardan öğrenmeli.
11- Tarih, edebiyat, sanat tarihi, siyaset, yakın tarihi doğru öğrenmeli.
12- Yalan haber yayanlara karşı dikkatli, uyanık olmalı. Oyuna gelmemeli.
13- En büyük günah; yalan söylemektir. İnsanların kâfir, gâvur, zalim olmaları, doğru ve gerçekleri yalanlama yüzünden olmaktadır.
14- Haber nakledenlerin kimler olduğu çok iyi bilinmeli.
15- Bilgimiz; Kur’ân, sünnet, bilime uygun olmalı.
Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, vatan bütünlüğü, din- iman düşmanlarının hiçbir sözüne asla inanmamalı.
Eğitime, öğretime, medyaya, basına, yayına, bilgilendirmeye çok büyük önem vermeli. Her yönüyle millet olarak güçlü olmalı. Milli birlik, beraberlik, kardeşlik, dostluk mutlaka sağlanmalı. İçte birlik, beraberlik olursa, dışarıdan gelen saldırılar daha kolay def edilir.
Romen Diyojen dedi ki: Bir millet ancak içeriden yıkılır.
Zaten tarihte kurulan tüm Türk Devletleri içeriden yıkılmıştır. Osmanlı da içeriden yıkılmıştır. Tarihten ders, ibret almalı. Tarihin sürekli tekrar etmesine yol açmamalı.