İnsan doğru, gerçek, ilmi, bilimsel, dinsel bilgiye, olgu ve olayları anlatan söz ve yazılara önyargılı yaklaşmamalı. Önyargılı yaklaşanlar, hiç yararlanamazlar. Yararlı bilgiyi yaşantısında gerçekleştirmeli. Olay ve olgulardan ders çıkarmalı, ibret almalı. İkide bir yanlışa düşüp, zarar- ziyan etmemeli. Tarihten, geçmiş olaylardan ders alanlar için tarih tekrar etmez.
Sizlere her zaman bilimsel, dinsel, olay ve olguları, doğru ve gerçekçi yazmaya çalışıyorum. Hedefim: “Kötülükleri, yanlışlıkları önlemek; iyilikleri yaymak, insanlığa değerler kazandırmaktır.” Boş yazıları okumak yerine; yararlı, değerli, önemli, kıymetli, uygulanabilir yazılarımı okuyup, yararlanmak, çok önemli, kazanımlıdır.
Barış, huzur, mutluluk, rahatlık, kolaylık, huzur, mutluluk, refah, ferah, kurtuluş, sükûnet içinde yaşamak için öncelikle insan, olgun insan, insancıl insan, insaniyetli insan, İslam’ı insan olmak gerekir. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, hakkaniyet, güzel ahlâk, edep, hayâ, ilim, fazilet değerleri sahibi olmalı ve de bu değerlerle yaşamalı. Sapanlara, sapıklara, sapkınlara değer vermemeli. Pirim vermemeli. Doğrudan ve dolaylı asla destek olmamalı.
Barış içinde yaşamak için önce İslam’ı yaşayan, hak mümin ve hakiki, bilge Müslüman olmalı. Samimi, bilge, doğru, dürüst, takva Müslüman olmalı. İnsan haklarına saygılı olmalı. Güvenilir olmalı. Adil ve eşitlikçi olmalı. Çağın gereklerine uygun yaşamalı. Aleni, adi işler içinde adileşmemeli. Hak, hukuka katılımcı olmalı. Hızlı ve nitelikli iş, görev, ödev yapmalı. Hakkıyla paylaşımcı olmalı. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşmayı adil yapmalı. Etkin, aktif olmalı. Kaliteli, verimli, stratejik görevler yapmalı. Herkes hizmete ulaşabilmeli, hizmet görebilmeli. İnsan odaklı işler yapmalı. Sürekli gelişim, ilerleme, kalkınma, istikrar, iyileşme içinde olmalı. İyi insanlarla işbirliğine açık olmalı. Hesap verebilirlik içinde görev yapmalı. Çevreye duyarlı olmalı. Çevreci anlayışla yaşamalı. İnsana ve diğer canlılara kıymamalı. “Akılsızca av yapmamalı. Hayvanlar av değil candır. Hayvanları korumalı.”
Güçsüzün, yetimin, kimsesizin, hiç kimsenin hakkını yememeli. Yolda kalmışlara yardım etmeli. İnsanların kusurlarını affetmeli. Yalnız Allah’a güvenmeli. Yeryüzünde kibir, gurur, böbürlenme, büyüklenme ile yürümemeli. Ağırbaşlı, alçak gönüllü olmalı. Kimsenin canına kıyacak kadar barbar, vahşi, adi, alçak, korkak, kahpe, hain olmamalı. Katil ve katliamcı olmamalı. Başkalarının kusurlarını araştırmamalı. Mümini dinsizlikle suçlamamalı. Anne ve babaya öf bile dememeli. Kötü zandan, dedikodudan kaçınmalı. Verilen güzel sözlere uymalı. İslam dininin beş temel şartı olan ibadetleri eksiksiz yapmalı. İmanın şartlarını detayı ile öğrenmeli ve de benimsemeli.
Mümin, Müslüman özellikli, nitelikli, sıfatlı yaşamalı. Müminlere karşı alçak gönüllü olmalı. Darlıkta, bollukta Allah cc. Rızası için vermeli, infak etmeli. Din kardeşini, kendine tercih etmeli. “Allah’ın ayetlerini kendi kişisel çıkarlarımız için, nefsimiz, şeytan için satmamalı, terk etmemeli.” Kur’ân’a uymalı. Kur’ân son öğüttür, son İlahi emirdir. Kur’ân’ı peygamberimiz gibi yaşamalı. Son Hâk sözü ve son peygamberi dinlemeli. Diğer peygamberlerin fazilet değerlerinden yararlanmalı. Peygamberlerin tümüne sevgi, saygı duymalı.
Müslüman, Allah’ın adı anıldığında, kalbi ürperir. Allah’a ve dinine şirk- ortak koşmaz. Cana kıymaz. Haram, günah işleyip, vebale kalmaz. Namaz kılarlar. Oruç tutarlar. Zekât verirler. Hac yaparlar. Faydasız, yararsız, boş, günah iş, eylem, davranış yapmazlar. Haksızlık yapanlarla sıkı- fıkı, can- ciğer kardeş olmazlar. Cahillerden yüz çevirirler. Zalimlerle işbirliği etmezler. İttifak, müttefik olmazlar. Zalimlere doğrudan veya dolaylı destek olmazlar. Haklıdan ve hakikatten yana, taraf olurlar.
Müslüman, malları, canları, varlıkları ile İslam hukuku içinde cihat ederler, mücadele ederler. Cahillerle tartışmazlar. Dost olmazlar, cahile güvenmezler. İşbirliği yapmazlar. Başkalarının kınayacağını düşünerek, hak işlerden vazgeçmezler. Allah’tan başka hiç kimseden korkmazlar. Cesurdurlar. Cesaretlidirler. Uyuşuk, pısırık, hımbıl, tembel, pısırık asla olmazlar. Hak değerleri uğruna mücadele verirler. Etkindirler, atılımcıdırlar, aktiftirler, başarılıdırlar. Korkaktan, pısırıktan, uyuşuktan, zalimle işbirliği yapandan; hayır, iyilik gelmez.
Müslüman, emanete hainlik etmez. Can bir emanettir. Canını, cananı korur. Vatan, millet, devlet, bayrak birer emanettir. İffet, namus değerleridir. Canı pahasına sahip çıkar. Kâfire, zalime, işgalciye, emperyaliste, Siyonist’e, ideolojik sapkına karşı amansız mücadele verir. Zalimin, hainin dili ile dilinden asla konuşmaz. Allah’ın sözlerine, peygamberimizin söz ve eylemlerine ters- zıt, karşıt anlatımlar yapmaz. Hareket içine girmez.
Peygamberimiz buyuruyor: “ Akıllı kişi, kendini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır.”
“ Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
“Siz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız.”
Nahl süresi 125. Ayet: “ Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel yöntemle mücadele et.”
Ayet: “ Bütün müminler kardeştir.”
Mümin kişi kalp kırmaz, incitmez. Kusur araştırmaz. Birbiri ile savaşmaz. İffetlerine zarar getirmez. Bütün müminler tek bir ümmet, tek bir millettir. Mümin başkalarına hak, hakikat, ilim, bilim, din- iman öğretmekle sorumludur. Mümin doğrudur, dürüsttür, hak istikamet sahibidir. Müminler, birbirine hiç bir şekilde zarar- ziyan vermez. Birbirlerine eziyet etmezler. Mümin güvenilirdir. Emin kişidir. Müminler cemaat, tarikat, hizip, siyasi parti, gurup, holigan, eşkıya, haydut, barbar, anarşist, şiddetçi, terörist, sapkın, zalim olmaz. Zalime destek olmaz.
Kur’ân’ı bırakıp, sapkınların kitaplarını okuyanlardan, peygamberimizi bırakıp, zalimleri, katilleri önder, lider edinenlerden; hayır, iyilik gelmez. Kendileri de iyi insan olamaz. Hak ile batılı, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, yararlı ile zararlıyı, adalet ile haksızlığı, barış ile savaşı birbirinden ayıramaz. Gidip, serseri, çapulcu, katil, katliamcı, kahpe, alçak, adilerin peşine takılır. Onlara kulluk, paryalık, marabalık, kölelik, mankutluk, esirlik yapar. Ermenistan tarafından işgal edilen Azerbaycan toprakları, vatanı varken; Azeri Türkleri bu toprakları kurtarma savaşı verirken, bir Fransız gibi gidip, Ermenistan’ın yanında yer alır. Yanı bir Fransız zalim sömürgecisi gibi hareket eder. Bir Ukrayna, Gürcistan gibi bile olamaz, olamadılar!
Komünist, Marksist çapulcu, terörist PKK haydutları, Ermenistan cephesinde, Azerilere karşı savaşırken, gidip, Azeri köylerini, şehirlerini top ve füzelerle vururken, bir kınama bile yapamayandan, insan olmaz. Azeri Türkleri cephede, Ermeni saldırgan askerlerine karşı savaşıyor. Elhamdülillah başarılıdırlar. Ama PKK teröristlerinin ülkemizdeki, Kürt kent ve köylerine yaptığı vahşiliği, bugün PKK ve Ermeni yaratıkları, Azeri köy ve şehirlerine karşı yapıyor!
Solcu komünistlerden, Atatürkçü- Kemalistlerden ses çıkmıyor. Çıkan ses olursa, Azeri ve Türkiye aleyhtarı oluyor. Azerbaycan’da yaşayan Ermeni ve Yahudiler kadar bile olamıyorlar. Bu azınlıklar, kilise ve sinagoglarda, Azerbaycan’ın zaferi için ayin düzenleyip, dua ediyorlar. Dünya ise daha sivil katledilse, diye bakıyor. Her gün bir kentin sivillerine 200- 400 top, roket, füze atılıyor. Pek tepki veren yok! İnsan, İslam olmayınca, demek ki, insanlıkta olmuyor!
Müslüman, adildir, adaletlidir, dürüsttür, merhametlidir, insaflıdır, vicdanlıdır, kişiliklidir, ağırbaşlıdır, çalışkandır, dosttur, ortak akıl kullanandır, özgüvenlidir, hoşgörülüdür, yardım severdir, sevgi- saygı duyandır, sorumluluk sahibidir, iyilikseverdir. Allah isteği ile hareket edendir. Diğerlerinde bu sıfatların tersi- zıddı bulunur.
Müslüman, vatanseverdir. Empati yapandır. Cömerttir. Tutumludur, iyi huyludur. Dayanışma yapandır. Fedakârdır, diğerkâmdır, özverilidir. İnançlıdır. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, efendidir. Onurludur. Allah’ın yarattığı tüm iyilikleri, güzellikleri, dürüstlükleri yaşayandır. Yasakladıklarından sakınandır. Kimseye zarar vermeyendir. Kendini hak, hukuk içinde koruyandır. Mazluma sahip çıkandır. İnsaf, vicdan, acıma, merhamet etme duygu, düşüncesi yüksektir.
Müslüman, devleti, milleti, vatanı, bayrağı, memleketi, değerleri, bağımsızlığı, özgürlüğü, iffeti için savaşır. Değerleri zalime peşkeş çekmez. Zalim katillerin yanında olmaz. Zerre kadar destek vermez. Kalbi ile duyguyla, düşüncesiyle, davranışları ile zalime tepkilidir. Ülkemizdeki bazı adi, alçak, kahpeler gibi gidip de; PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütlerine ve siyasi uzantılarına doğrudan ve dolaylı destek olmaz. Bu şerefsizliğe, alçaklığa düşmez. Allah’ın emirlerini yapar. Yasakladıklarından sakınır. Olgun, takva mümin gibi davranır.
Ülkemiz, müminlerin çalışma ve yönetimleri ile kalkınıyor. Materyalistlerin zararlı, kötü eylemleri ile hep geriliyor. Ülkemiz kalkınma ile 1950 yılında tanıştı. 1960 askeri cunta darbesine kadar kalkındı. 1954- 1957 yıllarında sol terör arttı. Askeri darbeye zemin hazırlandı. Darbe ile Başbakan, Bakan ve Hükümet üyeleri idam edildi ve de cezalandırıldı. Ülkemiz ekonomi ve siyaset olarak geriledi.
Bugün, Rize, Güneysu İlçesi’nden bir hemşerim ile muhabbet ettim. İstanbul’da tekstil fabrikaları varmış. 1960 darbesi ile işler iyi gitmeyince, satıp, Karamürsel İlçesi’nden 200 dönüm yer almışlar.
1965- 1968 yıllarında durum iyileşti derken, 1968 de yine komünist terör başladı. Bu terör 1971 yılı 12 Mart askeri muhtırasına zemin hazırladı. Sivil hükümet düşürüldü. Ama terör 1980 yılı 12 Eylül cunta darbesine kadar devam etti.
Millet ekmek, gaz, yağ, tuz, un bile bulamaz hale geldi. Her darbede devlet soyuldu, zarar gördü. Millet zarar gördü. Tutuklandı, işkenceden geçirildi. Hep komünistler terör yapıyor. Solcu egemen güçler bu terörü bahane ederek, darbe yapıyordu. Malı götüren, darbeciler, yandaşları, yoldaşları oluyordu.
1996- 1997 yıllarında Refah- Yol ortak hükümeti kuruldu. Buda asker, iş adamları, sendikalar, medya, gençlik derken, şer güçler, iç ve dıştaki hainler, post modern darbe ile hükümeti düşürdü. Yine lanetlik bir üçlü ortak hükümet kuruldu. Millet, 1997- 2002 yılları arasında Ecevit başkanlığında lanet ve çok zarar verici bir hükümet kurdu.
03 Kasım 2002 tarihinde seçimle Ak Parti Hükümeti kuruldu. 18 yıldır devam ediyor. Ama iç ve dış alçak, kahpe, hainler; hükümetin düşürülmesi için var gücü ile çalışmaktadır. Halka yalan, iftira, karatma, kötülük, umutsuzluk, karamsarlık aşılamaktadır. İki parti dışında tüm partilerle ve terör örgütleri ile işbirliği yapmaktadırlar. Amerika siyasi partileri, onlara destek vererek, hükümeti düşüreceklerini; açıktan, net söylemektedir.
PKK ve sol terör eylemleri sürekli hükümeti yıkmak, milleti iç savaşa sürüklemek, devleti parçalamak için yapılmaktadır.
Bunu 2013 yılı Taksim- Gezi Olaylarında, 15 Temmuz 2016 Fetö darbe girişiminde, Güneydoğu da 2015 yılı PKK kalkışmasında hep gördük, yaşadık. Lanetledik. Dimdik durduk. Vatanımıza, devletimize, milletimize sahip çıktık.
2013 yılı Mayıs, Haziran aylarında, 80 ilimizde, pek çok İlçemizde 3,5 milyon anarşist, şiddetçi, teröristin katılımı ile yapıldı. Ama pek tutuklanan yok! Yargıda hak, hukuk, adalet işlemiyor! 8 kişi ölmüştü. Ülke tahrip edilmişti. Bunu yapanlar 7 yıldır bunu başarı olarak anlatmaktadır. Ama pek tutuklu yok!
Hatay ilinin 3 İlçesinde 09.10.2020 günü, iki gün önce kasıtlı yangın çıkarıldı. İlçe merkezleri çevresinde yangınlar çıkarılıyor. Yerleşkeler yanmaya devam ediyor! Bir – iki kişi tutuklanmış. Ormanlarımız bu alçak hainler tarafından sürekli yakılıyor! Şu anda İskenderun, Arsuz, Belen’de yangın devam ediyor. Bu bir terör olayıdır. Teröristler TBMM’dedir. Yargıdadır. Devlet içindedir.
Hükümet iki yasa çıkardı. Biri; devlete memur alımlarında güvenlik soruşturması yapılsın. Teröristler devlette amir, memur olmasın, denildi. Bir de; karayollarında siyasi içerikli gösteri, yürüyüş yapılmasın, denildi. Anayasa Yüksek Mahkemesi bu iki yasayı da iptal etti. Gerisini sizler düşününüz. Ne haldeyiz? Başörtüsü yasağının kalkmasını, başörtülülerin okul, kamudan yararlanması için iki defa yasa çıkarıldı. İkisini de farklı zamanlarda yine bu mahkeme iptal etmişti. Ne haldeyiz? CHP iptal başvurusu yapıyor. O da noter gibi iptal ediyor? İnsan hakları böylece çiğneniyor.
Bu gibiler; hain, alçaklar cahil- cühela, çapulcu tayfasıdır. Ümmilerin cahilliği çekilir ama okumuş cahillerin cahilliği çekilmez. Bunlar bildiklerini, kötülükte ve zarar vermekte kullanırlar.
6-7-8 Ekim 2014 Kurban Bayramı’nda, PKK- HDP terör olaylarında, Diyarbakır ve 35 İl ve İlçede terör yaptılar. 53 kişiyi işkenceyle öldürdüler! Öldürdüklerine işkence yaptılar. Yasin Borü ve arkadaşları, Kurban Eti dağıtırken öldürüldü ve na’şına işkence uygulandı. Şehirler yakılıp, yıkıldı! Bu terör olayı ile ilgili 87 kişiye tutuklama kararı çıktı. İlk etapta 22 kişi tutuklandı. Bu tutuklamalara TBMM içinden 4 parti tepki veriyor. İşte ülkemizin geldiği noktayı sizler derinlemesine düşününüz.
Ülkemiz, bu hainlerin engellemelerine rağmen yine de kalkınmasını sürdürmektedir. Son 18 yılda sanayiinde, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, iletişimde, bilişimde, teknolojide, savunma sanayiinde, muz, antepfıstığı, çilek, nar, fındık, çay, şeker, eğitim ve öğretimde, kentleşmede büyük ilerlemeler gerçekleştir. Şöyle ki:
Muz, 2001 de 64 bin ton idi. 2019 da 498 bin tona yükseldi.
Nar üretimi 2001 de 59 bin tondu. 537 bin tona yükseldi.
75 bin ton olan Antepfıstığı üretimi, 240 bin tona yükseldi.
Çay üretimi bu 18 yıl içinde 758 bin tondan, 1 milyon 415 bin tona yükseldi.
Fındık ise 470 bin tondan, son 18 yıl içinde 515 bin tona yükseldi.
Şeker pancarı bu süre içinde, 2001 yılından 2019 yılına 12 milyon tondan 18 milyon tona yükseldi.
İhracatımızda 37 milyar dolardan, 180 milyar dolara yükseldi.
Savunma sanayisinde 3 milyar ihracat yaptık. Gelecek yıl 10 milyar dolarlık ihracat hedeflenmektedir. Savunma sanayisinde son 18 yılda 700 proje gerçekleştirdik. Ordumuzun gereksinimin %75’ini karşılar durumdayız, elhamdülillah.
Kalkınmak zorundayız. Solcuların karamsarlık, yalan ve engellemelerine rağmen, sömürgecilerin engellemelerine rağmen, kalkınıyoruz. Üretim artmalı. Zira son 45 yılda nüfusumuz 45 milyon artı. 6 milyon sığınmacı geldi. 50 milyondan fazla turist geliyor.
İnsansız Hava Araçlarımızdan olan; İHA, SİHA, TİHA hava araçlarımız, terörde, savaşta, ülkemiz içindeki terörde, Irak, Suriye, Libya, Azerbaycan savaşlarında destan yazıyor. Yüz tanesi aynı anda kontrol edilip, hedefleri vuruyor. Uydu ile ve yerdeki kontrol merkezi ile iletişimli çalışıyor. Gerektiğinde jet savaş uçaklarını devreye sokuyor. Dünyada 4 ülke üretiyor. ABD, İSRAİL, ÇİN ve biz! Ama en iyisi bizim İHA’lardır. Bizden İHA almak için pek çok ülke sıradadır. Sahada başarısını görünce, sıraya geçtiler.
Ülkemiz son 18 yıl içinde diğer ülkelerden daha insancıl davranmaktadır. Müslüman ve insan haklarına özenle dikkat etmektedir. Batının haksız, adaletsiz, insafsız, vicdansız olduğunu yüzlerine bağırarak, defalarca söylüyoruz. Katil, katliamcı, sömürgeci olduklarını haykırıyoruz. Kul hakkına dikkat ediyoruz.
Kalkınan bir Türkiye istenmiyor. İçteki ve dıştaki hainler istemiyor. Kendileri de, birbirlerini çökertmeye çalışıyorlar. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı yapılıyor. Dünyadaki silah ticaretinin %75’ini ABD, RUSYA, ÇİN, FRANSA, İNGİLTERE, ALMANYA yapıyor. İslam ülkelerinde savaş çıkararak silah satıyorlar. Karışıklık, çatışma, savaş çıkararak, silah ve diğer ürünleri fahiş – yüksek fiyatla satıyorlar. Bunlar emperyalist, sömürgecilerin başıdır. Bunlar BM daimi üyesidir. Bunun için de dünyada barış ve adalet sağlanamıyor.
Biz, can- ciğer Türkiye’m, 3 kıtada 12 farklı ülkede operasyon birlikleri oluşturduk. Askeri birliklerimizi 12 ülkede bulunmaktadır. O ülkelerin askerlerini hem ülkemizde hem de ülkelerinde eğitiyoruz. Ülkemizde 57 ülkenin asker ve polisini eğitiyoruz. Sudan, Somalı, katar, Libya, Suriye, Irak, Azerbaycan’da askeri üslerimiz vardır. Kosova, Lübnan, Afganistan, Bosna- Hersek, KKTC de askeri varlığımız var. O ülkeleri emperyalistlerden, terörden korumak için varız.
Irak’ta PKK terörüne karşı sürekli kara, hava harekâtımız var. Askerimiz oralarda karakollar oluşturuyor.
Suriye’de PKK, DEAŞ, Suriye rejim askerlerine karşı peş peşe Fırat kalkanı, Zeytin dalı, Barış Pınarı, bahar kalkanı harekâtımız oldu. 8,400 km2 alanı biz kontrol edip, yönetiyoruz.
Libya’da meşru hükümeti, Hafter teröristinden ve destekleyicilerinden biz koruyoruz.
Ege ve Doğu Akdeniz’de şu anda büyük bir mücadele içindeyiz.
KKTC de Maraş bölgesi 46 yıldan beri kapalı idi. Ölü kentti. Bir kısmını dün açtık. İşler tüm olumsuz engellemelere rağmen, elhamdülillah başarılı gidiyor.
Lütfen! Yazılarımı çok dikkatli, özümseyerek, benimseyerek, içselleştirerek, önyargısız okumaya çalışınız. On kitaptan yararlanamayacağınız kadar doğru bilgiyi sadece 5- 6 sayfalık bir makalemden kazanabilirsiniz. “Allah’ın emirlerini öğrenir, yasakladıklarından sakınırsınız. Kötülüğü engeller, iyiliği çoğaltırsınız.” İnsan haklarına değer verip; hak, hukuk, doğruluk, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, iyilik, güzellik, yararlılık içinde, düzgünce, dürüstçe, merhametle yaşar; iki âlemde huzurlu, mutlu inşallah olursunuz.