"Hamle Eksiklikleri"

Çaykur Rizespor, ligin 15. haftasında deplasmanda Gaziantep FK'nın konuğu oldu.

Abone Ol

Henüz maçın başında bir kenar toptan kalesinde gördüğü golle rakibine 1-0 mağlup olan İlhan Palut'un öğrencilerinin 3 haftadır süregelen galibiyet serisi de bu maçla son buldu. Kadro tercihinde, geçtiğimiz hafta Kayserispor'a karşı başarılı olan formülünden Emrecan ve Papanikolaou'yu çıkararak, yerlerine Akintola ve Amir Hadziahmetovic'i dahil eden İlhan Palut, planını merkezde iki yönlü, kenarlardaysa bir içe dönük, bir de arka alana dönük iki kenar oyuncusunu tercih etti. Bahsettiğim gibi, erken gelen gol bu anlamda Rizespor'un dengesini bozdu. Daha öncesinde Eyüpspor karşısında, 1-0 yenik durumdaki Rizespor takımı, planını ikinci bölgede rakibi karşılama ve bunun üzerinden oyunu oynama üzerine kurmuştu ancak, Selçuk İnan'ın Gaziantep takımı Rizespor'un oyunun bütününde topa sahip olmasına izin verdi. Ev sahibinin tercihi ilk yarıdan itibaren Rizespor'un bağlantı oyununu kesmek ve tempoyu istenilen seviyede tutmak üzerineydi. Rizespor ise bu oyuna, maçın belli bölümlerinde takım boyunu uzatarak, Taha ve Mithat üzerinden geçiş setleri kurmak üzerine bir planla yanıt vermeye çalıştı. Haklarını yememek gerekiyor, Mithat'ı bu bağlamda ayrı bir yere koymak üzere her iki bek oyuncusu da, oyun kurulumunda takıma hayli katkı sağladı. Özellikle Mithat, Gaziantep FK'nın Sorescu'nun üzerinden üçüncü bölge bağlantısı sağlamasını bir hayli engelledi. Çok fazla mücadeleye girdi ve girdiği mücadelelerin de büyük çoğunluğunu kazandı. İlk yarının sonuna değin, elde etmek istediği şeyi elde eden Gaziantep FK, kompakt kalmayı başarıyor ve devre arasına da 1-0 önde giriyordu. Rizespor özellikle, merkezde hem Varesanovic'ten, hem de Hadziahmetovic'ten istediği verimi alamıyordu. Burada Varesanovic'e bir parantez açmak gerekiyor, zira Bosnalı oyuncu, sırtına iki tane fizikli ve alan daraltan stoper aldığında - Gaziantep FK maçında Arda ve Viana bu roldeydi - istediği tipte oyunu sergileyemiyor. Buradan şu çıkıyor ki; Dal Varesanovic, geniş alanda kat edebilme, yaya yanaşabilme fırsatı bulabildiği, Eyüpspor maçında olduğu gibi, takım boyu geniş takımlara karşı çok daha iyi bir on numara profili sergiliyor. Ancak alan daraltan, merkezi kalabalıklaştıran rakiplerine karşı çuvallıyor. Bu bağlamda, Rizespor'un Varesanovic'in alan bulmasını sağlayan, rakip baskıdayken, baskıyı üzerine çeken ve inisiyatif alan bir merkez oyuncusuna ihtiyaç duyuyor. Bu durumda da, geçtiğimiz sezon bu rolü üstlenen Jonjo Shelvey ve benzeri profillere giderek, devre arasında Rizespor'un elini bu anlamda güçlendirmek gerekiyor. Maçın ikinci yarısına dönersek, 46. dakikanın ilk saniyelerinden itibaren Rizespor'un topa hakimiyeti, 90. dakikaya kadar sürdü. Ancak Gaziantep FK'da Selçuk İnan hamle yapmakta acele ederek, ikinci yarının başında aksayan yönü olan Sorescu'yu oyundan çıkardı. Yerine aldığı Daubin ise, merkezde Gaziantep FK'nın dinamizm seviyesini arttırıyordu. Öte yandan Güneydoğu temsilcisinin golünü de kaydeden Okereke, sağ kenarda rol alarak, kenarlarda da gerekli hareketliliğin sağlanmasına ön ayak oldu. Maçın son dakikalarına değin, Rizespor istediği pozisyonları bulamıyor, bulduğu pozisyonlarda ise Ali Sowe istenilen performansı gösteremiyordu. Ali Sowe'nin de bu maç özelinde iyi bir gün geçirmediğini söylemeliyiz, zira Gambiyalı oyuncu hem gelen fırsatları değerlendirmek, hem de mücadele kazanmak noktasında hemen hemen sezonun en kötü maçını geçiriyordu. Selçuk İnan yaptığı hamlelerle, Rizespor oluşturabileceği geçiş setlerini ve bağlantıları kesiyor, tempoyu belli bir seviyede tutmayı başarıyordu. Son dakikalarda Akintola'nın yerine giren Hojer üçüncü bölgede oyunu hareketlendirse de, tablo değişmiyordu. Rizespor sahadan 1-0 yenik ayrılıyordu. Bu noktada maçı, şanssızlıkla eşleştirmek mümkün, zira Rizespor hem golü çok erken kalesinde gördü, hem de akabinde bulunan pozisyonlardan beklenilen şey çıkmadı. Ancak ben mağlubiyeti İlhan Palut'un özellikle ikinci yarıda oyuna istenilen seviyede müdahale etmemesiyle daha çok eşleştiriyorum. Oyunu bu kadar "stop" ettiren Varesanovic ve Hadziahmetovic, oyunu açma noktasında istenileni veremeyeceği belli olan Akintola ve girdiği iki net pozisyondan yararlanamadığı gibi, bir de fiziksel anlamda da iyi bir görüntü vermeyen Ali Sowe gibi oyunculara bu denli sabretmesi bu tercih hatalarından ilki... İkincisi, geçtiğimiz hafta çok güzel bir gol atıp özgüven kazanan Emrecan Bulut'u kenarda tutup oyuna almaması... Evet, İlhan Palut Rizespor'un bu seviyede top oynamasını sağlayan, bir sistem takımı hali gelmesinde büyük emeği olan ve bence yeri uzun vadede tartışılmaması gereken teknik direktörüdür. Ancak hedef büyütmek, Avrupa kupalarını hedeflemek isteniyorsa, bu maçta olduğu gibi Süper Lig'in alışılagelmiş, "kapalı savunma" ezberleriyle ilişkili sorunları çözebilmesi gerekiyor. Öte yandan, İlhan Palut bunları çözebilecek de bir adam... Maçta performansı beğendiğim isimlere de değinmek isterim. Mithat sahanın Rizespor adına en iyi ismiydi, gerçek anlamda devşirildiği mevkiye, kendi oyun ezberlerini çok iyi yansıtıyor. Kendisini geliştirirse, Türkiye'de sıkıntısı çekilen bek profillerinden birisine dönüşerek Milli Takım kapılarını zorlaması işten bile olmaz. Ghezzal'ı ve savunma ikilisini de tebrik etmek gerekiyor, maç içerisinde üzerlerine düşen her şeyi yaptıklarını düşünüyorum. Gaziantep FK'yı galibiyet için tebrik ediyor, her iki takıma da başarılar diliyorum.