Kahramanmaraş merkezli 11 ili yıkan büyük depreme Hatay’da ailesiyle birlikte yakalanan ve enkazdan 25. saatte kurtarılan Türkçe Öğretmeni Aslı Serçemeli Öcal, 1,5 yıllık yoğun tedavisinin ardından çok sevdiği mesleğine İzmir’de geri döndü. Sol bacağı ampute edilen Aslı öğretmen, ilk günkü heyecanla mesleğine ve öğrencilerine kavuşmanın gururunu yaşıyor.
Türkçe Öğretmeni Aslı Serçemeli Öcal (45) ve Gökhan Öcal (47) çifti, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili vuran büyük depreme Hatay Antakya’da yakalandı.
Deniz Apartmanı saniyeler içerisinde çökerken, 6. katta yaşayan Öcal çifti, iki çocuğuyla enkazda kaldı. Gökhan Öcal, il dakikalarda enkazdan kendi imkanlarıyla çıktı. Çiftin çocukları Mete (18) ve Efe (17) Öcal da, 10. saatte enkazdan kurtarıldı.
Enkazda tek başına mücadele verdi, 25. saatte çıktı
23 yıldır Hatay’da öğretmenlik yapan İzmirli Aslı Serçemeli Öcal ise enkazda tek başına saatlerce mücadele verdi. Aslı öğretmen, 25. saatte kurtarılarak hastaneye kaldırılırken, apartmanda 19 kişi yaşamını yitirdi.
1,5 yıl tedavi gördü, sol bacağı ampute edildi
Aslı Serçemeli Öcal; Adana, Ankara ve İzmir’de tam 1,5 yıl tedavi gördü. Aslı öğretmenin sol bacağı diz altından ampute edildi, sağ ayağına ise bir cihaz takıldı. Tedavisi tamamlanan Aslı Serçemeli Öcal, ailesiyle Hatay’dan memleketi İzmir’e yerleşti ve ailesiyle yeni bir hayat kurdu.
Öğrencilerinden önce okula geliyor
Aslı öğretmen, 23 yıldır gururla yaptığı mesleğine ise Kemalpaşa Merkez Cumhuriyet Ortaokulunda yeniden döndü. Aslı Serçemeli Öcal, her gün heyecanla okula öğrencilerinden önce gelirken, bir yürüteç yardımıyla ihtiyaçlarını karşılıyor.
Çok sevdiği mesleğine memleketi İzmir’de geri dönmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Aslı Serçemeli Öcal, deprem anını unutamadığını ifade etti. Depremin ilk anında binanın çöktüğünü ifade eden Aslı Serçemeli Öcal, "Derin uykumuzda, sabaha karşı büyük bir sarsıntı ve gürültüyle uyandık. Maalesef binamız sarsıntının ilk saniyelerinde çöktü. 6. kattan zemine indikten sonra, birkaç saniye içinde yukarıdan ayaklarıma doğru yine büyük bir cismin indiğini hatırlıyorum. İki ayağımda maalesef sıkışmıştı. İlk anda o acıyla, buradan çıkmanın imkansız olduğunu düşünmüştüm. Bizim en büyük şansımız, eşimin ilk saniyelerde hemen enkazdan çıkması oldu. Eşimin çıkması bizim tahliyemizi, çıkışımızı, kurtuluşumuzu hızlandırdı. Diğer iki oğlumda 10. saatte çıktılar" dedi.
"Ayaklarımı kaybedeceğimi ilk anda fark etmiştim"
Aslı öğretmen, zorlu bir tedavi sürecinin olduğunu anlatarak, eşinin ve çocuklarının çıkışının enkazdayken umutlarını yeşerttiğini söyledi.
Aslı Serçemeli Öcal, "Ayaklarımı kaybedeceğimi ilk anlarda fark etmiştim; çünkü tarifi imkansız bir acıyla karşı karşıyaydım. O yaşıma kadar hiç hissetmediğim acılardı. Bir anda ne olduğunu anlamadığımız bir cehennemin içindeydik. Çocuklarımın çıkışı yaşama dair ümitlerimi yeşertti. Bunu görünce, ’evet dedim ben de çocuklarımın arkasından mutlaka çıkmalıyım.’ 25. saatte 3-4 saatlik bir çabayla çıkabildim. Sonra tedavi sürecim başladı. 10 Mart’ta sol ayağım ampute edildi. Sağ ayağımda da düşük ayak olduğu için, ayak bileğinin hareketini sağlayan bir cihaz var. O cihaz sayesinde sağ ayağımı kaybetmedim; ama adım atmada sorun yaşıyorum. O cihazı sağ ayağımın hareketini sağlıyorum" diye konuştu.
"23 yıl doyamamıştım. Bu ayrılık, mesleğime karşı hassasiyetimi, özlemimi artırdı"
Okula dönmesini ve öğrencilere kavuşmasını anlatan Aslı öğretmen, son olarak şöyle devam etti:
"’Acaba bu halde okula dönebilir miyim? Tekrar öğrencilerime kavuşabilir miyim?’ diyerek çok istekliydim. 23 yıllık öğretmenlik hayatı belki bir cümleyle ifade ediliyor; ama öğrencilerimi çok seviyorum. Mesleğimi çok seviyorum. Ailecek öğretmen ailesiyiz. Küçüklüğümüzden beri o yüzden ilk hayalim öğretmen olmaktı. 23 yıl doyamamıştım. Bu ayrılık, mesleğime karşı hassasiyetimi, özlemimi daha da artırdı. Çok daha büyük bir istekle, çok daha büyük motivasyonla tekrar memleketimde çocuklarla buluştum. İlk hafta çok gergindim. ’40 dakika ayakta kalabilecek miyim? Tahtayı rahat kullanabilecek miyim?’ dedim; ama zamanın su gibi aktığını gördüm ilk derslerde. O sevinçle eve döndüğümde, annem, ’gözlerinin içinde o mutluluk, o enerji çok belli. Değişmişsin bambaşka biri olmuşsun’ dedi. Umarım yine kendi branşımda çok güzel işler yaparım. Çocuklarıma güzel bilgiler aktarabilirim. Burada olmaktan, bu mesleği yapıyor olmaktan gurur duyuyorum."