TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Daha İyi Yargı Derneği işbirliğinde hazırlanan 'Türkiye’nin İkilemi: Orta Gelir ve Orta Demokrasi Tuzakları' politika raporu, Ankara'da gerçekleştirilen Yapısal Reformlar Zirvesi'nde açıklandı.
Ankara'da otelde, Ekonomi Gazetecisi Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen zirveye, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gün, Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Masası Şefi Bernard Brunet, Bilkent Üniversitesi Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Erinç Yeldan ve İç Anadolu Sanayici ve İnsanları Dernekleri Federasyonu (İÇASİFED) Başkanvekili Ahmet Kurt ile çok sayıda davetli katıldı. Ekonomik gelişmişlik ile demokrasi ve hukuk arasında sıkı bağların bulunduğu belirtilen politika raporunda, Türkiye’nin 'Tam Eksiksiz Demokrasi' seviyesine gelmesi için 'orta gelir', 'orta demokrasi' ve 'orta eğitim' tuzaklarından kurtulması önceliğine dikkat çekildi.
'TÜRKİYE İLERİ DEMOKRASİYİ YAKALAYABİLİR'
İDaha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gün, açıklanan raporun Daha İyi Yargı Derneği ile TÜRKONFED’in bir araya gelerek yargı hizmetlerinde kalite ve kalitenin unsurlarının iş dünyası açısından ne olduğunu ortaya çıkaran bir belge olduğunu söyledi. Türkiye'nin geleceğe dönük potansiyelinin Singapur ve Güney Kore ile değil, demografik ve jeopolitik olarak benzer olduğu Almanya ile kıyaslanarak bir vizyon çizilmesi gerektiğini kaydeden Gün, "Her iki ülkenin de yaklaşık 82 milyon nüfusu var. Buna karşılık Türkiye’de kişi başına düşen toprak miktarı Almanya’nın iki katıdır. Yani Türkiye, Almanya’nın iki katı nüfusa bakabilir. Almanya’nın iki katı kadar milli gelir üretebilir. Fakat günümüzde Almanya’nın milli geliri Türkiye’nin orta gelir seviyesinin kat kat üstünde. Bunun iki önemli nedeni var, Almanya Türkiye’nin iki katından daha ileri bir demokrasiye sahip. Diğeri ise, Almanya hukukun üstünlüğü endekslerinde de Türkiye’nin yaklaşık iki katı ileride. Almanya’nın hukukun üstünlüğünde ileri olmasının sebepleri ise, uyuşmazlıkları Türkiye’den daha hızlı ve isabetli çözüyor ve yargısının da daha fazla hesap verir olmasıdır. Türkiye'de iyi işleyen benzer bir yargıyla fikir çeşitliliği ve ifade özgürlüğünü geliştirerek ileri demokrasiyi yakalayabilir" dedi.
'GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'Yİ EL BİRLİĞİYLE İNŞA EDEBİLİRİZ'
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması ve rekabetçiliği için 'orta gelir', 'orta demokrasi' ve 'orta eğitim' tuzaklarından kurtulması gerektiğini kaydetti. Ekonomi ile demokrasi arasında doğrudan bir ilişki olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Turan, şunları söyledi:
"Kalkınma için ekonomik faaliyetler artık yeterli değil. Yüksek demokrasi standardı, hukukun üstünlüğü, fikir ve ifade özgürlüğü gibi evrensel değerler, ekonomide güven ve istikrarın da anahtarıdır. Serbest piyasa ekonomisinde finansal istikrarı sağlamanın birincil koşulu bağımsız, güçlü kurumların varlığıdır. Güçlü bir ekonominin temelini güçlü kurumlar oluşturur. Bir ülkenin kurumları, gücünü demokrasiden alır. Hukuk devleti başta olmak üzere kurumlarımızı ve demokrasimizi güçlendirecek her adım ekonomimizi de güçlendirecek, finansal istikrara katkı yapacaktır. Ülkemizin ‘Orta Gelir Tuzağı’ndan kurtulmasının ve kapsayıcı bir ekonomik büyüme dinamiği yakalama hedefinin daha katılımcı ve kalıcı bir demokrasiye kavuşma hedefiyle örtüştüğünü aklımızdan çıkartmamız gerekiyor. Ekonomide demokratikleşme, gelecekte 20 yılda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’da (GSYH) yüzde 25 artış anlamına geliyor. Güçlü kadın, güçlü toplum, güçlü KOBİ, güçlü ekonomi ve güçlü demokrasi ile güçlü bir Türkiye’yi el birliğiyle inşa edebiliriz."
BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez ise, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, gelecek için ilham verici ve kapsayıcı bir vizyon sunuyor. Yoksulluğun, adaletsizliğin ve ayrımcılığın olmadığı bir dünya, şimdiki ve gelecek kuşaklar için sağlıklı bir dünya. Amaçlar, tüm sektörlerin sürdürülebilirlik için ortak vizyonunu temsil ediyor” dedi.
Avrupa Birliği’nin genişlemesi sürecinde aday ülkelerden üç konuda gelişim beklediklerini söyleyen AB Türkiye Masası Şefi Bernard Brunet, "Bunların ilki, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve özgürlükler, ikincisi ekonomik gelişme, üçüncüsü ise kamu yönetiminin kalitesidir. Bu üç sütun eş zamanlı olarak inşa edilmesi gerçek anlamda ilerlemeyi sağlar. Bir başka önemli konu da düzenleyici yapıların kalitesidir. Devletler, düzenleyici kurumlarını ne kadar hukukun üstünlüğü kuralına göre şeffaf ve vatandaşlarını kapsayacak şekilde yaparsa ilerleme o kadar hızlı olacaktır" diye konuştu.