Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte eğitim sistemi ve çalışanlarına yönelik önemli konulara değindi. Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulmasını temenni ettiklerini belirten Miran, sendika olarak öğretmen açığı, ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik, kariyer basamakları sistemi, öğretmenlerin yer değişikliği talepleri gibi birçok yapısal sorunla ilgili çözüm önerileri sunduklarını dile getirdi.
2024-2025 eğitim-öğretim yılında eğitim alanındaki sorunların çözümüne yönelik beklentilerin karşılanması çağrısında bulunan Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, yeterli öğretmen istihdamının yapılmaması, sözleşmeli öğretmenlik ve mülakat uygulaması, yer değişikliği taleplerinin karşılanmaması, ek ders ücretlerinin yetersizliği, okullardaki ödenek ihtiyacı ve benzeri konularda ivedilikle çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Başkan Miran, "Enflasyon baskısı altında nefes almakta güçlük çeken kamu görevlilerinin rahat nefes alması sağlanmalı; ücretlerde oluşan kayıpları ve enflasyona yenilme riskini giderecek mahiyette iyileştirmeler yapılmalıdır. Tasarruf, memurun üzerinden yapılmamalı, kamu görevlisi emeklilerinin sesi duyularak beklentileri karşılanmalıdır. Eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle özellikle öğretmen açığının olduğu eğitim kurumlarına öğrencileri öğretmensiz bırakmamak için atama kararnamesini bekleyen 20 bin öğretmenin ataması ivedilikle yapılmalıdır" dedi.
’Mülakat uygulaması kaldırılmadır’
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması beklenirken, öğretmen seçiminin mülakatla yapılmasının ve kazanma ve kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilemediğini belirten Miran, öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca birkaç dakikalık mülakatla elenmesinin adalet duygusunun zedelenmesine neden olduğunu, vicdanları yaralayan mülakatların kaldırılıp, alımların KPSS puan üstünlüğüne dayalı olarak yapılması gerektiğini savundu. Miran, "Sözleşmeli öğretmenlere, kadroya geçirilme sürecine ilişkin kalıcı bir düzenleme yapılması beklenmeksizin mazerete ve isteğe bağlı yer değişikliği hakkı başta olmak üzere kadrolu öğretmenlere tanınan haklar verilmelidir" diye konuştu.
’Yer değişikliği talepleri karşılanmıyor’
Öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamamasının da mağduriyetlerin yanında çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybına neden olduğunu aktaran Eyüp Bülent Miran, objektif bir yer değişikliği takvimi ile birlikte sıra tayininin hayata geçirilmesi ile yer değişikliği kaynaklı sorunların büyük ölçüde çözüleceğini vurguladı. Kariyer basamakları sürecine de değinen Başkan Miran, seçimlerden önce verilen sözün yerine getirilerek, öğretmenlikte 5 yılını tamamlamış olanların uzman öğretmenlik, 10 yılını tamamlamış olanların başöğretmenlik unvanı için başvuru yapabilmesi yönünde bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
’Meslek Kanunu beklentileri karşılamalı’
Öte yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ekim ayında çalışmalarına başlamasıyla Genel Kurul’da görüşülmeye devam edecek olan Öğretmenlik Mesleği ve Millî Eğitim Akademisi Kanunu Teklifi ile ilgili de konuşan Başkan Eyüp Bülent Miran, Meslek kanununun öğretmenlerin beklenti ve taleplerini karşılayan bir içerikle şekillenmesi, Millî Eğitim Komisyonu görüşmelerinde dile getirdikleri önerilerin TBMM Genel Kurulu’nda dikkate alınması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.
Öğretmen açığının giderilmesinin eğitimin niteliği ve sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıdığının altını çizen Miran, "Eğitimcilere, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, hem istihdamda zorluk çekilen bölgelerin eğitim çalışanı açığının kapatılması hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının yaşadığı mağduriyeti gidermesi bakımından elzemdir. Toplu sözleşme taleplerimiz arasında da yer alan bu teklifin hayata geçirilmesi öğretmen açığı sorununu büyük oranda çözecektir" dedi.
’Şiddete karşı cezalar caydırıcı olmalı’
Başkan Miran, eğitim yöneticiliği konusunda da belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini savundu. Miran, "Bir eğitim kurumuna öğretmen olarak atanabilme yeterliliğine sahip olmak o kuruma yönetici olarak atanabilmenin birinci şartı olmalı, eğitim kurumu yöneticiliği ikinci görev kapsamından çıkarılmalı, bu önemli vazife görevlendirme ile değil kadrolu olarak yürütülmelidir" diye konuştu.
Eğitimde yaşanan şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai ve hukuki tedbirlerin alınmasının elzem olduğunun altını çizen Başkan Miran, şiddet eylemlerinde mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesinin önemli bir sorun olduğunu dile getirdi.
’Şube Müdürlerinin sorunları çözülmeli’
Başkan Miran ayrıca 657 sayılı Kanun’un ek 32. maddesine göre öğretmenlere ödenmekte olan eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin Milli Eğitim Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına ödenmesi gerektiğini söyledi. Şube Müdürlerinin özlük hakları ile ilgili sıkıntılar olduğunu aktaran Başkan Miran, Yönetim hizmetleri kadro grubuna, görev, yetki ve sorumluluklarının genişliğiyle uyumlu olmayan, yetersiz özlük hakları verilmiştir. Şube müdürleri ve şeflerin özlük hakları, sorumlulukları ekseninde iyileştirilmeli, rotasyondan kaynaklanan sorunlar çözülmelidir. Millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, şef ve eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik, başöğretmenlik unvanına dayalı haklar tanınmalıdır” dedi.
’Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları yapılmalıdır’
Öte yandan Başkan Miran görevde yükselme ve unvan değişikliği konusunda sınav takviminin ilan edilmesi çağrısında da bulundu. Miran, Millî Eğitim Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında norm kadro açığı ile hizmet gereklerine göre belirlenen münhal kadrolar için görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açması ve sınav takviminin ivedilikle ilan edilmesi gerektiğini dile getirdi. Yardımcı hizmetler, teknik hizmetler ve diğer hizmet sınıflarında çalışan personelin de sorunları olduğunu aktaran Başkan Miran, personel Milli Eğitim bünyesinde Genel idare hizmetleri, teknik hizmetler, yardımcı hizmetler ve diğer hizmet sınıflarında çalışanların mali ve özlük hakları iyileştirilmeli, eğitim-öğretim sınıfı çalışanlarına tanınan haklar kendilerine de tanınmalıdır. Personele, haftalık 40 saati aşan çalışmalarının karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmesi ya da personel yetersizliği gerekçesine sığınılmadan fazla çalışma karşılığı izin hakkından faydalanmalarının sağlanması yönünde düzenleme yapılmalıdır” dedi.
’Okullara ödenek tahsis edilmeli’
İşgücü Uyum Programına ve okullardaki ödenek sıkıntısına da değinen Başkan Eyüp Bülent Miran, "İşgücü Uyum Programı güvencesiz yapısı ve düşük gelir getirisiyle okulların temizlik sorununa çözüm olamaz. Dolayısıyla bu palyatif çözümün de yeni eğitim-öğretim yılında okulların güvenlik, temizlik ve benzeri ihtiyaçlarına bir çözüm getirmeyeceği anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra sınıf ve öğrenci sayısı, personel sayısı, büyüklük gibi kıstaslar esas alınarak her okula münhasır bir ödenek tahsis edilmeli; okulların yardımcı personel ihtiyacı ya doğrudan giderilmeli ya da bu konuda kaynak aktarımı yapılmalıdır" diye konuştu. Başkan Miran, sendika olarak eğitimde yaşanan sorunların çözümüne yönelik takibi sürdüreceklerini belirtti ve yeni eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diledi.