Mersin’de 112 Acil Çağrı Merkezi’nde görevli doktor Gülizar Özer, çalıştığı yere atanan oğlu Kayra Özer ile ’mesai arkadaşı’ oldu. Babası da doktor olan Kayra Özer, komuta kontrol merkezinde annesi ile birlikte nöbet tutuyor.
Mersin’de yaşayan Özer ailesinin tek oğlu 24 yaşındaki Kayra Özer, doktor olan anne ve babasının izinden giderek Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Bu yıl okulu bitiren Özer, 118. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülük kurasında tercih ettiği Mersin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne atandı. Doktor olan annesi 54 yaşındaki Gülizar Özer ile mesai arkadaşı olan Kayra Özer, bir yandan tecrübesini artırırken, diğer yandan da annesiyle görev yapmanın gururunu yaşıyor.
Anne Gülizar Özer, 29 yıllık meslek hayatının 20 yılında 112’de görev yaptığını söyledi. Uzun süre ambulansta görev yaptıktan sonra 8 yıldır da komuta kontrol merkezinde görevine devam ettiğini ifade eden Özer, "Burada değişik faaliyetlerimiz var. Biz doktorlar ve diğer arkadaşlarımızla ambulansların Mersin’deki hastalara dağılımını ve yönlenmesini, hastaneler arasında nakil işlemlerinin koordinasyonunu sağlıyoruz. Bunun dışında vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz, danışma hizmeti veriyoruz, sorunları gideriyoruz" dedi.
"Birlikte göreve gidip geliyoruz"
Oğlunun meşakkatli bir eğitim sürecini tamamladıktan sonra atandığı 112 Acil Çağrı Merkezi’nde beraber görev yapmaya başladıklarını belirten Özer, "Öncelikli olarak liseye kadar gerçekten bayağı zor bir eğitim hayatı yaşadı. Çok çalıştı, tıp fakültesini kazandı. Fakülteyi bitirdikten sonra atama dönemi geldi. 118. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülük kurasında da komuta kontrol merkezimizi tercih etti. Şükürler olsun ki ataması buraya, yanıma oldu. Şu anda birlikte çalışıyoruz, birlikte göreve gidip geliyoruz. Çok mutluyuz ve gerçekten çok gururluyuz" diye konuştu.
"Bir evde 3 doktor birlikte çalışıyoruz"
Oğlunun tıp fakültesini tercih etmesinde pek etkilerinin olmadığını dile getiren anne Özer, "Ama çevremizde, arkadaş çevresinde, iş çevresinde, devamlı gelip giderken gördüğü şeyler, bir tıp çevresiydi, doktor çevreydi. Belki de bundan dolayı örnek olmuş olabilir, etkilenmiş olabilir. Onun için belki de tıp fakültesini seçmiş olabilir. Tabii doktor olduğu için şu anda çok mutluyuz, çok gururluyuz. Eşim de aynı zamanda doktor. Bir evde 3 doktor birlikte çalışıyoruz. Ayrıca oğlumun buraya atanmış olması benim için ve eşim için gerçekten bir gurur kaynağı, mutluluk kaynağı. Bir anneyle oğlunun bir arada çalışması gerçekten çok güzel bir şey. İnsanı çok mutlu eden, motive eden, mutluluk veren bir olay. İnşallah darısı herkesin başına diyoruz" dedi.
"Apayrı bir motivasyon kaynağıymış"
Oğlunun yanına atanma oranının çok düşük olduğuna işaret eden Özer, şöyle devam etti: "Normal şartlarda öncelikli olarak burada bir kadronun açılmış olması gerekiyor; kadro açıldı. Bunun dışında oğlum burayı tercih etti; tercihte de burası geldi. Aynı ortamda anne ve oğulun bir arada alışıyor olması çok motive edici bir durum. Zaten buradaki arkadaşlarla bir ev ortamı gibi, arkadaş ortamı gibi birlikte çalışıyoruz. Ancak insanın kendi oğlunun çalıştığı ortamda bulunması apayrı bir duyguymuş. Hatta apayrı bir motivasyon kaynağıymış."
Ev ile işi birbirinden ayrı tutmaya çalıştıklarını anlatan Özer, "İşle ilgili şeyleri pek eve taşımak istemiyoruz. Yani iş işte, ev evde kalsın. İllaki bazen doktorlukla ilgili konular evde gündeme geliyor. Ama işimizi iş yerinde bırakarak ev hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Annesiyle beraber nöbet tutmaya başladı
Annesiyle beraber nöbet tutmaya başlayan Kayra Özer de bu yıl Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra güzel bir tercih dönemi yaşadıklarını söyledi. Kendileri açısından heyecanlı bir süreç olduğunu dile getiren Özer, "Bizim için çok heyecanlıydı. Komuta kontrol merkezinde kadro açıldı ve annem de burada doktor olarak çalışıyordu. Tabii ki ilk düşüncem burayı tercih etmek oldu. Tercih sürecinde çok heyecanlıydık, ’gelecek mi, gelmeyecek mi, nasıl olacak’ diye. Ve sonunda geldi. Çok mutlu olduk. Küçükken annemin 112 montlarını, 112 tişörtlerini giyerdim. Şimdi o tişörtler, o montlar bana ait. Küçükken yaptığımız şeyler şimdi gerçek oldu. O yüzden çok mutluyum. Annemle birlikte çalışmak çok güzel. Ev hayatımızı burada profesyonelce devam ettiriyoruz" dedi.
"Annemin disiplini sayesinde çok daha kolay öğrenebiliyorum"
Annesinin çok disiplinli olduğunu vurgulayan Özer, şunları kaydetti: "Annem bence disiplinin vücut bulmuş hali. Burada çalışmamın benim için pozitifliği; ben yeni mezun bir doktorum sonuç olarak. Buradaki sistemi tam olarak bilmiyorum, buradaki işleyişi bilmiyorum. Annemin disiplini sayesinde bunları çok daha kolay öğrenebiliyorum. Başlamadan önce biz çok heyecanlıydık, ’nasıl olacak, sistem nasıl yürür’ diye. Burada şimdi ben bir doktorum ama biraz da annemin oğlu olarak devam ediyorum açıkçası. O yüzden heyecanlıydık. Ama şu an her şey çok güzel. Alıştık bugün 4. nöbetim. Her şey çok güzel ilerliyor. Annemle çalışmaktan çok mutluyum. O da benimle çalışmaktan çok mutlu."