Bu yapıldığında, cehalet yok edilir. İnsanın ve İslam’ın en büyük düşmanı; cehalettir, cahilliktir. Bunu hak din ve bilim kazandırmayla yok etmeli.
İnsan iyi yetiştirilmediğinde, kendine ve başkalarına zulmeder, haksızlık eder. Başkalarını da; kötülüğe, çirkinliğe, yanlışa yönlendirir. Başkalarını doğru yoldan saptırır. Kendi kötü emellerine alet eder! İnsanlara karamsarlık, kötümserlik, yalan, yanlış aşılar. İnsanların güven içinde olmalarını önler!
Allah cc. İnsanları kötülüklerden, yalandan, yanlıştan, çirkinliklerden, sapkınlıktan korumak için, sürekli peygamberler ve ilahi emirler gönderdi. Kur’ân ’da 15 kez mümin olmasını istedi.
Mümin; Yüce Allah’ın birliğine tanıklık eden, iyilik eden, hak sözünü yerine getiren, bütün işlerinde doğru ve dürüst davranan, adil olan, güvenilir kişidir. İslam dinine inanan, Müslüman kişidir. Allah’ın varlığına, birliğine, Hazreti Muhammed’in, Allah’ın kulu ve peygamberi olduğuna, onun haber verdiği bilgilere; içtenlikle, yürekten, şüphesiz inanandır. İnanıp, onaylayandır.
Mümin hidayete- doğru yola ermiştir. Müminler, İslam imanı üzere ölürse, cennete girer.
Müslüman, İslam dinini benimsemiştir. İslam dini önüne, yanına, arkasına; hiçbir felsefi görüşü, ideolojiyi koymaz. Şirke girmez. Sadece İslam dinine ve bilime bağlıdır. İslam dinin ve bilimin gerçekçi yararlı kurallarına uyar.
Müslüman, doğrudur, dürüsttür, adildir; her işi özenle en iyi şekilde hilesiz yapandır. Hak ve hukuktan asla ayrılmaz. Başkasının hakkına ve hukukuna girmez.
Müslüman, Kelime-i Tevhide ve Kelime-i Şehadete içten inanır, onaylar, açıklar. Kabul eder, anlar ve anlatır. Hem de detayı ile anlatır.
Müslüman, Kur’ân ve sünneti, peygamberimiz sav. Gibi anlar ve yaşar. Güzel ahlaklı, doğru, dürüst, adaletli, hakça hukuklu olur. Yüce Allah’a, peygamberimiz gibi, emredildiği gibi ibadet eder.
Müslüman, insanlara, hayvanlara, bitkilere, canlılara, cansız denilen varlıklara, elinden geldiği kadar; iyilik eder, yardım eder. Hiçbir olaya kayıtsız, ilgisiz kalmaz. Hiçbir varlığa, hiçbir şekilde zarar vermez. Her varlığın kul hakkı vardır. Kul hakkına girmez. Kul hakkı çok önemli bir kavramdır. Kul hakkı, ibadetlerden gelen sevapları, bütünüyle silip, süpürür; sıfırın altına indirebilir!
Müslüman, her varlığına mal, can güvenliğini sağlar. Bütün varlıkları korur, gözetir. Herkese yardım eder. Allah’ın ve peygamberinin emir ve yasaklarına uygun davranır.
İslam dinini yalanlayan, inkâr eden, kötü söyleyen, mümin olmaz. İslam dinine sevgi, saygı duymakla yükümlüyüz. Allah’ın, insanlar için nimeti sadece İslam dini değildir. Allah’ın verdiği; akıl, zekâ, sağlık, nimet, bereket, bilim, iyilik, evrensel değerler de Yüce Allah’ın nimetleridir. Tüm bu nimetlere, bereketlere şükretmeli, hamt etmeli, dua etmeliyiz.
Allah cc. Yunus suresi 100. Ayette mealen buyuruyor: “ Allah, aklını işletmeyenlerin üzerine pislik yağdırır!”
Allah’ın ayetlerini yalanlayanlar, inkâr edenler kâfir olur!
Allah’ın ayetlerini uygulamayanlar zalim, fasık olur!
Allah cc. Kâfirlerinde, zalimlerinde cehennemde olacağını birçok ayette açıklamaktadır.
Fasık; Allah’a itaat etmeyip, dinin sınırlarını aşan demektir.
Zalim; haksız ve acımasız davranan, kötü yürekli, kıyıcı kimsedir.
Kâfir; mutlak doğru ve gerçekleri yalanlayan, inanmayan, inkâr edendir.
Bir Müslüman toplum, bir ulus, bir millet; hem dini bilgilere, hem de aklı bilgilere- bilime sahip olmalıdır. Bazı tarikatlar diyor ki; çocuklarınızı sadece bizim medreselere gönderin. Okula göndermeyin! Bunu en azılı düşmanlarımız bile söylemez. Böyle bir durum; bir milletin intiharı olur. Toplum kendi ihtiyaçlarını, yeme – içme, giyinme, barınma, yaşamasını bile karşılayamaz. Müslüman toplum, hem dini bilgilere, hem bilime, tekniğe, teknolojiye, tarıma, çiftçiliğe, hayvancılığa sahip olmalıdır. Kendi ayakları üzerinde duracak, düzeye yükselmelidir. Din bilgilerini ve bilimin, tekniğin gereklerini birlikte yapmalıdır. Bunu bugün bile yapamayanlar; ekmeğini, suyunu, giyimini, barınağını bile hiç yapamamaktadır. Başkalarının yardımlarına rağmen milyonlarca insan, açlıktan ve hastalıktan ölmektedir.
İnsanlara sadece bilim, fen bilgisi, sayısal ilimler, teknik, teknoloji öğrettiğimizde, bu bilgi ve becerileri kötülükte, vahşette, barbarlıkta, saldırıda, savaşta, çatışmada, haydutlukta kullanır, kullanmaktadır. Bugün böyle olmaktadır. Dün de böyle olmuştu.
Demek ki, hak din İslam ile bilimi, tekniği, teknolojiyi birlikte öğretmeli. Bilgi ve becerileri insanlık, varlık yararına, iyiliğine kullanmalı.
İnsan yaratılış itibarıyla, hem iyiliğe hem kötülüğe eğilimli; akıllı, zeki, düşünebilen bir varlıktır. Ne öğretilirse, nasıl öğretilirse, öyle davranır.
Beyine, yüreğe ne ekilirse, o ürünü verir. İnsanı kötülüklerden, çirkinliklerden, olumsuzluklardan, yalandan, yanlıştan korumalı. Korunma öğretilmeli.
Müslüman şan, şöhret, makam, mevki için mücadele vermez. Müslüman sadece Allah cc. İçin hakça, hak için mücadele eder. Müslüman hakkı, hakikat, İslam dinini, insanlığı yaymak için, azami gayret eder. Tüm dünyaya Allah’ın hak dinini yaymaya, öğretmeye çalışır. Bu çalışma, ibadet etmekten, daha sevaptır. İnsanlara, varlığa merhamet, şefkat, müşfik olma, acıma öğretilmeli.
Allah cc. Araf suresi 199. Ayette mealen buyuruyor: “ Sen bağışlama yolunu tut! Cahilleri cezalandırmaktan yüz çevir.”
Peygamberimiz sav. Büyüklere, yaşlılara saygıda bulunulmasını öğütlüyor.
İslam dini ilme, bilime, doğru bilgiye, bilgiyle yaşamaya çok büyük önem vermiştir. Kur’ân ’da 750 ayet ilim- bilim ile ilgili ayettir. Peygamberimizin de, bilgi öğrenmeye, bilgiyle yaşamaya çok büyük önem ve değer vermiştir.
Yunus Emre der ki:
“İlim, ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır?”
İnsan başıboş, sorumsuz değildir. Allah cc. Katında sadece hak din olan İslam dinini yaşamalıdır. Her çocuk fıtrat- kalıtım üzere doğar. Ebeveynler kendi vücutlarının yapısını bozmamalı ki, kendilerinden doğacak, olacak, çocuklar da sakat, engelli, eksik doğmasın.
İslam dinine, Kur’an ve peygamberimize uygun dini ibadetleri eksiksiz yapma gayreti içinde olmalıyız. İbadetlerin bizlere yüzlerce maddi, manevi yararı vardır.
“ İbadetlerin faydalarını internetten öğrenelim. İnterneti öğrenme amaçlı kullanalım.”
Yüce Allah’ın bizleri dost edinmesi için gerekenleri öğrenip, yapalım. Allah cc. Bizlere dost olsun. Biz de Allah’ı dost edinelim.
Temiz birey, temiz aile, temiz toplum, temiz devlet oluşturma gayreti içinde olmalıyız. Bunu başarmalıyız. Başaramadığımız zamanlarda çok zorluk, güçlük, huzursuzluk çekeriz.
Öncelikle güvenilir, etkin, yetkin, sözünde duran, boy abdesti ve namaz abdesti alan, yalan söylemeyen, üstü- başı çok temiz ve şık olan, olmalı. Yediğimiz, içtiğimiz; helal, sağlıklı, taze, doğal olmalı. Zararlı ve kötü madde, bağımlılık yapan maddeler kullanmamalı. Üst- başımız, giyeceklerimiz çok temiz olmalı. Yemek öncesinde ve sonrasında el, ağız mutlaka yıkanmalı. Başkaları bizi örnek almalı. Gıpta etmeli. Her türlü temizliğe dikkat etmeli. Çevreci anlayışta olmalı. Evimizin içinde kedi, köpek, yabanı hayvan, evcil hayvan beslememeli. Bunların beslenmesi, insanlara mikrop bulaştırır. Kirletir.
Bir iş sahibi isek; işyerimize, sağlığa zararlı sigara, alkol, bağımlılık yapan, uyuşturucu madde kullananları almamalı. Bunların kendi evlerini, çalıştıkları işyerlerini, fabrikaları yaktıklarını biliyoruz. Her yıl ülkemizde yüzlerce fabrika, yüzlerce bina yanmaktadır!
Önce kendimiz yeterli, etkin, yetkin insan olmalıyız. Sıradan insan olmamalıyız. Eksikliklerimiz varsa, her yaşta gidermeye çalışmalıyız. Kurslara katılmalıyız. Meslek, sanat, kültür, bilgi, donanım sahibi olmalıyız. Asgari ücretle çalışacak, eksik insan olmamalıyız. Bir de, 10 -15 yıl çalışıp, emekli olmaya çalışmamalıyız. Başkaları 50- 55 yıl çalışırken, biz 10 yıl = 3600 gün çalışıp, emekli olup; az emekli aylığı alıyorum, dememeli. Az sigorta primi ödedin, az alman gerek!
Gelişmiş ülkelerde emekli olma yaşı; 63-65-67-73 iken, bizde 2023 yılında erken emeklilik adı altında, 10-15 yıl çalışanlar; kadınlar 38 yaşında, erkekler 43 yaşında emekli oldular. Bir de meslek liselerinde öğrenciliğimizin 4 yılı da emeklilikte sayılsın, diye istekte bulunuyorlar. Ayıptır. Başkaları ömrünü çalışmakla geçirirken, biz haybeden emekli olmaya çalışıyoruz. Bir de onlar gelişmiş. Biz neden gelişmemişiz? Diyorlar. Ya da onlar çok emekli aylığı alıyor. Biz az alıyoruz, diyorlar.
Müslümanlıkta yan gelip yatma yoktur. Müslümanlıkta boşa zaman geçirme, zaman öldürme yoktur. Cuma günü de, Cuma namazı kılınır. Herkes rızkını çıkarmak için dünya üzerine dağılır.
Ülkemizde 85,2 milyon T.C. Vatandaşı var. Bir de 5 milyondan fazla sığınmacı var. Ama çalışacak eleman bulmakta zorluk yaşanıyor. Çalıştığım bölgede, Hindistan’dan çalışacak eleman getiriliyor. Bu elemanların kalma- barınma, yeme- içmeleri ücretsiz karşılanıyor. Türk vatandaşlarından da, daha kaliteli, verimli çalışıyorlarmış. Hindistan nüfusu 2023 yılında, Çin nüfusunu geçti. 2024 yılında 1 milyar 428 milyon nüfusa ulaştı. Bizdekiler masa başı iş bekliyorlar!
Kendimize her yönü ile yetmek için, gereken donanıma sahip olmalıyız. Kendimizi okumakla, kurslarla geliştirmeliyiz. Hizmet içi kurslara katılmalıyız. Ailede yeterli olmaya, olgun olmaya çalışmalı ve bunu becermeli. İşe yaramaz gibi olmamalı.
Dar gelir yüzünden, pek çok aile dağılmaktadır. Az, yetersiz kazanç var ama alabildiğine harcama yapılıyor. Sağlığa zararlı sigara, alkol alınıyor. Kahvelerde oyun oynanıyor. Kredi kartı ile tatil yapılıyor. Dışarıda yemekler yeniyor. Marketlerden hazır yiyecekler alınıyor. Kirada oturmasına rağmen, özel binek taşıt alınıyor. Tasarruf yapma düşüncesi oluşmamış. Böyle bir kişinin, ailenin yaşama şansı yoktur. Aklı bir an başa toplamalı. “Bugün, 22.07.2024 beyin günüdür. Beyni korumalı ve geliştirmeli.”
İnsan merak sahibi olmalı. Hayret edici olmalı. Araştırma- inceleme yapmalı. Dünyaya ve dünyadaki, varlıklara ibret gözü ile bakmalı. İnsan kendi vücudunu çok iyi tanımalı. Vücudun sistemlerini; endokrin, sindirim, sinir, dolaşım sistemlerini tanımalı. Sağlığını korumasını ve tedavi olmasını becermeli. Sağlığa zararlı olan hiçbir gıdayı, maddeyi almamalı. Önce kendini tanımalı. Sonra rabbini, haddini, sınırlarını öğrenmeli. Öğrendiği doğruları uygulamalı.
İyi bir Müslüman olarak, yaratılışımıza uygun yaşamalıyız. Yaratılış özelliğimizi bozacak etkenlerden ve durumlardan uzak durmalıyız. Uykumuza ve beslenmemize dikkat etmeliyiz. Çok ağır beslenmemeliyiz. Yeterli, dengeli, doğal, taze beslenmeliyiz. Spor yapmalıyız. Sporu düzenli yapmalıyız. Eksersiz yapma çok önemlidir. Fizyolojimizi, vücut kimyasını bozmamalıyız.
İslam ahlakını en güzel şekilde yaşamalıyız. Adil- adaletli, alçakgönüllü, cesur, atılımcı, girişimci, çalışkan, helal ve doğru işler yapan olmalıyız. Güler yüzlü olmalıyız. Güzel sözlü, güzel yazan olmalıyız. Saygın, sabırlı, hoşgörülü olmalıyız. Hoşgörü çok önemlidir. Hoşgörüsüz bir toplum, insanlık taşımaz. Hoşgörü, toleranslı olmak mutlaka olmalıdır. Bugün en çok yoksun olduğumuz özellik; hoşgörüsüz olma, doğru dürüst olmama, adil olmamadır. Bu eksiklikler eğitim- öğretim ile giderilmelidir.
Başkalarına sevgi, saygı duymalıyız. Saygılı olma, olgun insan işidir. Sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Ödev, görevlerimizi eksiksiz yerine getirmeliyiz.
Bir de kanaatkâr olmalıyız. Bugün en çok yoksun olduğumuz özellik; kanatsız olmaktır. Kanatsız olanlar; helal, haram, günah, suç bakmazlar. Haram, suç işlemek konusunda derinden düşünmezler. Haram – günah işlediklerinden, ahiretlerini cehenneme çevirirler. Suç işlediklerinden de; dünyada cezalarını; cezaevi ve hastalık olarak çakerler. Hiç kimsenin yaptığı haksızlık yanına kâr olarak kalmaz. Haramdan kazanç olmaz.
Hedefimiz; iyi Müslüman olmak, olmalıdır.
Hedefi; iyi, doğru belirlemeliyiz.
Hedef; güzel ahlaklı olmak, olmalıdır.
Günahtan ve suç işlemekten uzak durmalıyız.
Adil insan, dengeli insan, ölçülü insan, insaflı insan, vicdanlı insan, akıllı ve bilgili insan, ilkeli, güvenilir insan olmalıyız.
Başkalarına hiç, asla haksızlık edip; zalim olmamalıyız. Çünkü zalimlerin cehennemde olacağını, Allah cc. Pek çok ayette buyurmaktadır. Zalim olmamalı. Zülüm etmemeli. Hile yapmamalı. Yalan söylememeli. Tutarsız ve adaletsiz hareket etmemeli. İyi ölçüp, biçerek, hareket etmeli. Öfke ve düşmanlık içine girmemeli. Öfkeyi kontrol etmeli. Düşmanca davranmamalı. Müslüman gibi davranmalı.
Müslümanlar birbirinin inanç kardeşidir.
İnsanlar birbirinin karındaşıdır.
Müslümanlara ve insanlara iyi davranmalı.
Kardeşlik, dostluk duygusundan uzak olan kişi; insan, insancıl, insanlıklı, insaniyetli, merhametli olmaz.
İnsanlara kardeş, dost, can, canan, ahbap, gönüldaş, sırdaş olmalıyız. Kin, nefret ile asla hareket etmemeliyiz. Peygamberimizin sav. Ahlakı ile davranmalıyız.
Sabırlı, sabreden insan olmalıyız. Sabrı ahlak edinmeliyiz.
Sabırsız insandan insanlıklı olma beklenemez. Sabırsız insan; saldırgan, anormal, dengesiz, ölçüşüz, anlayışsız, huzursuzluk çıkaran, taşkınlık eden, isyan eden, ihanet eden olur, olmaktadır. Bu kişiler, toplumun huzur ve mutluluğunu bozmaktadır. Bunların eğitim- öğretim, psikolojik olarak iyileştirmek gerekir.
Görgülü, aydın, bilgin, ahlaklı insan olmalıyız. Peygamberimiz ve örnek numune insanları örnek almalıyız. Asla kaba, sert, katı, kalpli, duyarsız, ilgisiz, bilgisiz, sorumsuz, hakkı ve hakikati önemsemeyen olmamalıyız.
Saygıyı, sevgiyi, alçak gönüllülüğü, yumuşak huylu, kibar, nezaketli, zarafetli, ince davranışlı, ince düşünceli olmalıyız. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, güçsüze sahip çıkma yapmalıyız. İslam dinin ve bilimin tüm değerlerini insanlar için kullanmalıyız. Kendimizi, aile halkını, başkalarını olumlu yönde geliştirme hedefimiz olmalı. Böylece iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat olmanın olanağına inşallah erişmiş oluruz.