Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), iklim krizi gündemiyle Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başladı.

İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesi ve somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapılacağı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), “Yeşil Bir Dünya İçin Birleşelim” temasıyla Azerbaycan’ın ev sahipliğinde başladı. Bakü’de gerçekleştirilen zirve açılışında COP28 Başkanı Sultan El Cabir konuşma gerçekleştirdi. COP29’da bir sonraki başarının Azerbaycan’da sağlanacağına inandığını belirten El Cabir, “İklim değişikliği konusunda olumlu olmamız gerekiyor. Eylemlerimiz sözlerimizden daha güçlü olmalı ve eylemlerimizle kendimizi göstermeliyiz. Azerbaycan’ın söylediği ve sloganlaştırdığı gibi ‘yeşil bir dünya için birleşelim’ İşbirliği yapalım ve birlikte ortak olalım. İklim değişikliği gibi bir konu üzerinde çalışma iradesine sahip olmalıyız” diye konuştu.

COP28 Başkanı Sultan El Cabir konuşmasının ardından başkanlığı Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı ve COP29 Başkanı Muhtar Babayev’e devrettiğini kaydetti.

Bolu’nun dağlarında kış öncesi sonbahar güzelliği Bolu’nun dağlarında kış öncesi sonbahar güzelliği

“Konferansın asıl amacına ulaşmamız gerekiyor”

Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı ve COP29 Başkanı Muhtar Babayev açılış konuşmasında, uygulanan mevcut çevre politikalarının dünyayı 3 derecelik bir ısınmaya götürdüğünü belirterek, “Bu sıcaklık milyarlarca insan için bir felaket. Farklı kıtalardaki insanlar bu sorundan mustarip. Bizden kağıt üzerinde tartışma değil, somut adım bekliyorlar. Bu alandaki planımız, hırsların artırılması ve güçlü faaliyetlerden oluşuyor. Finansman alanına ilave finansman çekebiliriz. Burada asıl mesele kolektif çabaların arttırılmasıdır. Yeni belirlenen çabalar daha etkili sonuçlar içermelidir. Burada 100 milyar dolardan bahsediyoruz. Nihai kararı vermek için 11 günümüz var. Müzakerelerin kolay olmayacağının farkındayız ancak konferansın asıl amacına ulaşmamız gerekiyor. Elde edeceğimiz sonuçlar yalnızca tek tek ülkelerin değil, bir bütün olarak gezegenimizin çıkarlarına hizmet etmeli. Yarını kurtarmak için bugün yatırım yapmamız gerekiyor. Bir diğer konu ise 6. maddeye ilişkin anlaşmadır. COP29’da ileri adımlar atmak için yeterli fırsatın olacağını düşünüyorum. Burada sadece finansman değil, ihtiyaç sahibi ülkelere insan hayatını kurtaracak teknolojilerin sağlanması da önemli rol oynuyor. Ancak o zaman asıl amacımıza ulaşabiliriz. Bunun son şansımız olduğunu unutmamalıyız” dedi.

Katılımcı ülkelere iklim finansmanı hedeflerine ulaşma çabalarına katılma çağrısında bulunan Babayev, “COP29 çerçevesinde 2030 yılına kadar hedeflerin belirlenmesi de önemli noktalardan biri. Uyarlanmış finansman ve şeffaflık da önemli konular. Bu alandaki ilk rapor bu yıl içinde sunulacak. Azerbaycan, iklim değişikliği alanındaki büyük sorunu çözerek diğer ülkelere örnek olmayı hedefliyor. Tüm ülkeler sorunla karşı karşıya. İklim değişikliği konusunda bizden somut sonuçlar bekleyin. Gelin bu sonuçlara ulaşmak için çabalarımızı birleştirelim” ifadelerini kullandı.

“Bakü’de, 6. maddeyi tamamlayarak uluslararası karbon piyasalarını çalışır hale getirmeliyiz”

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Simon Stiell, UNFCCC sürecinin yaygın iklim krizini ele almak ve bu konuda harekete geçmek için sahip oldukları tek yer olduğunu belirterek, “Bu sürecin işe yaradığını biliyoruz. Bu olmadan, insanlık 5 derecelik küresel ısınmaya doğru gidiyor olurdu. Bu kriz dünyadaki her bir bireyi bir şekilde etkiliyor. İşte bu yüzden burada Bakü’de yeni bir küresel iklim finansmanı hedefi üzerinde anlaşmalıyız. Dünya ülkelerinin en az 3’te 2’si emisyonları hızla azaltmayı göze alamıyorsa, o zaman her ülke acımasız bir bedel öder. Ülkeler tedarik zincirlerine dayanıklılık inşa edemezlerse, tüm küresel ekonomi çöker. Hiçbir ülke bundan korunamaz. Öyleyse, iklim finansmanının bir hayır kurumu olduğu fikrini bir kenara bırakalım” dedi.

Küresel finans sistemini yeniden şekillendirmek için daha çok çalışılması gerektiğini vurgulayan Stiell, “Ülkelere çok ihtiyaç duydukları mali alanı sağlamalıyız. Bakü’de, 6. maddeyi tamamlayarak uluslararası karbon piyasalarını çalışır hale getirmeliyiz. Dubai’deki hedeflere ulaşılabilmesi için ilerlememiz gerekiyor. Temiz enerji ve altyapı yatırımı 2024’te 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu da fosil yakıtların neredeyse 2 katı. Temiz enerjiye ve iklim dayanıklılığına geçiş durdurulmayacak. Bizim görevimiz bunu hızlandırmak ve muazzam faydalarının tüm ülkeler ve tüm halklarla paylaşılmasını sağlamaktır. Karanlıkta karar veremeyiz. Bu, tüm paydaşlardan harekete geçmelerini sağlayacak ve BM Genel Sekreteri ve göreve başlayacak Brezilya COP Başkanlığı’nın çabalarıyla uyumlu olacak. Buna paralel olarak, 2025’ten itibaren İklim Haftalarını yeniden başlatacağız. Geçtiğimiz birkaç yılda, bazı tarihi adımlar attık. Bakü’den önemli bir sonuç elde etmeden ayrılamayız. Bu anın önemini takdir ederek tarafların buna göre hareket etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’den Erdoğan katılacak

Bu yıl 29’uncusu düzenlenen ve 22 Kasım’a kadar sürecek olan konferansın ana gündeminde 2015 yılında Paris’te anlaşmaya varıldığı gibi küresel ısınmayı 1.5 derecede sabit tutma amacının canlandırılması ve hükümetlerin iklim eylemi vaatlerini daha kapsamlı hale getirecek bir anlaşmaya varılması yer alıyor. 12-13 Kasım’da yaklaşık 100 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi (WLCAS) düzenlenecek. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. Yarın zirvede hitabı öngörülen Erdoğan’ın toplantı kapsamında bazı katılımcı ülkelerin liderleriyle ikili görüşmeler yapması bekleniyor.

Kaynak: iha